Major
80+ Bronze
- Katılım
- 2 Mart 2021
- Mesajlar
- 883
Dahası
- Reaksiyon skoru
- 816
- İsim
- İsim
Merhaba, şöyle bir metin yazdım. Youtube'a yükleyeceğim videodaki dublaj bu olacak. sizce video başlığı ne olmalı?
NOT: Parantez içinde yazılan kelimelerin umursamayın lütfen. Hangi programla animasyonunu yapacağımı unutmamak vs. için yazmıştım.
NOT: Parantez içinde yazılan kelimelerin umursamayın lütfen. Hangi programla animasyonunu yapacağımı unutmamak vs. için yazmıştım.
Gerçeklikteki hiç bir varlık ışık olmadan görünemez, bunu hepimiz biliyoruz; değil mi? Peki. Biz sizin bildiğiniz şeyleri değil de,
Birçoğunuzun bilmediği şeylere geçelim. (Only Text)
-
Gözümüzü bir ışık kaynağına benzetebiliriz (2 images, göz ve ışık). Ya da bir fenere (Stick light image); ancak bunu fenerin ışığının gücünü esas almadan yapacağız. Yani, ışığın gölge kenarını yumuşatan bir özelliği olmayacak. (yumuşak kenarlı nokta ve sert uçlu kalemle çizilmiş nokta)
Bir fener ile herhangi bir cisme ışık tuttuğunuzda cismin arkasına ışık gitmez; biz, bundan yola çıkarak karanlık olan kısımları görmediğimizi anlayabiliriz.
Şuan, bu videdaki oklar aralıklı bir şekilde gösteriliyor (AE), ancak görme algımızda böyle bir aralık yoktur. Bir varlığa ne kadar yakınlaşırsak yakınlaşalım kör nokta diye bir şey olmadığını görürüz. (görebileceğin en küçük şey videosu) Fakat bu 2 gözün birbirinin görüş alanına girmesiyle oluşabilir; ve bu sadece göz yanılmasıdır. Eğer gözlerimizden birini kaparsak bu yanılma ortadan kalkacaktır. (AE) (dikey ve düz pozisyon)
Gözün yatay olarak görüş açısı 180-183 derecedir, bazı insanların gözlerinin konumu nedeniyle 185'lere kadar çıkabilir. (yeşil, pembe ve kırmızı ile sayı yüksekliğini belirt.) Biz bu videoda daha kolay anlayabilmeniz için bu açıyı 90 derecelere kadar indirdik. (AE)
En önemli kısma geldik,
Daha iyi anlatabilmek için görüş açısını bölmelere ayırıyorum. (Blender) Cisimlerden uzaklaşınca veya yakınlaşınca neden boyutları değişir? (Only Text)
İçinizden birçok kişinin, "En önemli kısım bu kadar basit mi?" diyeceğine eminim. Tabiiki de hayır; biraz daha dinleyince mantıklı ve basit olmayan bir şey olduğunu göreceksiniz.
Nerede kalmıştık, görüş açısını bölmelere ayırmıştım. Bölmelere isim veriyorum X, Y ve Z; X en küçük ölçekli, Z en büyük ölçekli ve Y ikisinin ortalaması ölçeğindeki 3 adet bölme.
Gözümüz X bölmesindeki bir cismi en büyük olarak görür, Z bölmesindeki bir cismi ise en küçük. Bunun nedeni görüş alanı ve cisim boyutunun ters orantılı olmasıdır; Görüş alanı ne kadar artarsa cisim boyutu o kadar küçülür.
Aynı boyuttaki bir cisim X bölmesinde görüş alanımızın %75'ini kaplarken, Z bölmesinde %25 ini kaplar; bu durum cismin görüş alanımızdaki boyutunu belirler.
Dürbünlerin, teleskopların ve diğer uzak yerleri daha net görmemizi sağlayan araçların mantığı da budur aslında; bizim görüş alanımızın uzaklaştıkça büyüyen yapısını ortadan kaldırıp düz bir yapıya çevirir; bu, baktığımız cismin tam anlamıyla görüş açımızdaki kapladığı yüzdelik alanı büyütür bu sebeple gördüğümüz cismin daha çok ayrıntısını görebilmeye başlarız.
Birçoğunuzun bilmediği şeylere geçelim. (Only Text)
-
Gözümüzü bir ışık kaynağına benzetebiliriz (2 images, göz ve ışık). Ya da bir fenere (Stick light image); ancak bunu fenerin ışığının gücünü esas almadan yapacağız. Yani, ışığın gölge kenarını yumuşatan bir özelliği olmayacak. (yumuşak kenarlı nokta ve sert uçlu kalemle çizilmiş nokta)
Bir fener ile herhangi bir cisme ışık tuttuğunuzda cismin arkasına ışık gitmez; biz, bundan yola çıkarak karanlık olan kısımları görmediğimizi anlayabiliriz.
Şuan, bu videdaki oklar aralıklı bir şekilde gösteriliyor (AE), ancak görme algımızda böyle bir aralık yoktur. Bir varlığa ne kadar yakınlaşırsak yakınlaşalım kör nokta diye bir şey olmadığını görürüz. (görebileceğin en küçük şey videosu) Fakat bu 2 gözün birbirinin görüş alanına girmesiyle oluşabilir; ve bu sadece göz yanılmasıdır. Eğer gözlerimizden birini kaparsak bu yanılma ortadan kalkacaktır. (AE) (dikey ve düz pozisyon)
Gözün yatay olarak görüş açısı 180-183 derecedir, bazı insanların gözlerinin konumu nedeniyle 185'lere kadar çıkabilir. (yeşil, pembe ve kırmızı ile sayı yüksekliğini belirt.) Biz bu videoda daha kolay anlayabilmeniz için bu açıyı 90 derecelere kadar indirdik. (AE)
En önemli kısma geldik,
Daha iyi anlatabilmek için görüş açısını bölmelere ayırıyorum. (Blender) Cisimlerden uzaklaşınca veya yakınlaşınca neden boyutları değişir? (Only Text)
İçinizden birçok kişinin, "En önemli kısım bu kadar basit mi?" diyeceğine eminim. Tabiiki de hayır; biraz daha dinleyince mantıklı ve basit olmayan bir şey olduğunu göreceksiniz.
Nerede kalmıştık, görüş açısını bölmelere ayırmıştım. Bölmelere isim veriyorum X, Y ve Z; X en küçük ölçekli, Z en büyük ölçekli ve Y ikisinin ortalaması ölçeğindeki 3 adet bölme.
Gözümüz X bölmesindeki bir cismi en büyük olarak görür, Z bölmesindeki bir cismi ise en küçük. Bunun nedeni görüş alanı ve cisim boyutunun ters orantılı olmasıdır; Görüş alanı ne kadar artarsa cisim boyutu o kadar küçülür.
Aynı boyuttaki bir cisim X bölmesinde görüş alanımızın %75'ini kaplarken, Z bölmesinde %25 ini kaplar; bu durum cismin görüş alanımızdaki boyutunu belirler.
Dürbünlerin, teleskopların ve diğer uzak yerleri daha net görmemizi sağlayan araçların mantığı da budur aslında; bizim görüş alanımızın uzaklaştıkça büyüyen yapısını ortadan kaldırıp düz bir yapıya çevirir; bu, baktığımız cismin tam anlamıyla görüş açımızdaki kapladığı yüzdelik alanı büyütür bu sebeple gördüğümüz cismin daha çok ayrıntısını görebilmeye başlarız.