Neler Yeni

Eurofighter Typhoon Geçmişi ve Bugünü

KTimur

80+ Silver
Katılım
27 Mayıs 2020
Mesajlar
2,006
En İyi Cevap
1
Herkese yeni bir uçuştan merhaba arkadaşlar bugün sizlere son günlerde gündeme çok sık düşen Eurofighter Typhoon'un hikayesini anlatacağım.


70'li yıllara geldiğimizde Avrupa ülkeleri yeni Amerikan ve Sovyet uçak tasarımlarına karşın eskiyen hava kuvvetlerini modernize etmek istiyorlardı.

Almanlar F-104'lerini, Fransızlar SEPECAT Jaguar'ları, İngilizler ise Jaguar ve Harrier'ları değiştirmek istiyordu.
273550424_587000886128618_202760339170616184_n.jpg

(SEPECAT Jaguar)

av-00.jpg

(Harrier)

İngilizler bu yeni uçağın düşük maliyetli, Harrier gibi olmasa da en azından kısa/ bozuk pistlerden kalkabilecek olmasını ve iyi bir hava-hava savaşçısı olmasını istiyorlardı bu bağlamda uluslararası ortaklar bulunmaya başlanmıştı.

Bu kadar isterin tek bir uçakta olmayacağını düşünürsek farklı tasarımlara yöneldiler, bu tasarımlardan birisi Harrier'ı andıran AST-403 idi, AST-403 ile birlikte değişken kanat geometrisine sahip (P.92), tek motorlu (P.106B), çift motorlu (P.110) ve VTOL (Dikine- iniş kalkış yapabilen (P103B) gibi farklı tasarımlarda vardı.
p110-image1.jpg

(P.110)

p92.png

(P.92)

İngilizler bu tasarımları yaparken Alman Messerschmitt-Boelkow-Blohm (MBB) firması ise farklı bir tasarım üzerinde çalışıyor idi bu tasarım TFK-90 ismini alacaktı.
tkf90.jpg

(TKF-90A)

Daha sonra İngiltere ve Almanya ortaklık için görüşmeye başladılar, bu görüşmelerden önce 1979'da "Avrupa İşbirliğine Dayalı Savaş Uçağı (ECF)" ve daha sonra "Avrupa Savaş Uçağı (ECA) programında ortaya çıktı.

Bu dönemde Fransız Dassault firması da yeni bir uçak üzerinde çalışıyorlardı ama Fransızlar eğer uluslararası bir ortaklık olacak ise patronun/ kara vericinin kendileri olmasını istiyordu ve bu tutumları yüzünden 1980 yılında işbirliği görüşmeleri sonuçsuz kaldı.

1981 Yılında İngiltere AST-403'ü iptal ederken, Almanlar ise TKF-90'e hiç ilgi göstermiyorlardı, görünürde her şey sona ermişti fakat BAE Systems Avrupa'nın eninde sonunda yeni bir uçağa ihtiyacı olacağını bildiği için P.106B'nin devamı niteliğinde olan P.110 üzerinden çalışmaya devam ettiler fakat projeyi finanse ettirecek bir alıcı bulunamadı.

Daha sonra BAE Systems İtalya- Almanya ve İngiltere'nin içerisinde olduğu Panavia Tornado konsorsiyumunu TKF-90'a dayanan "Agile Combat Aircraft (ACA)" üzerinde iş birliği yapmaya ikna ettiler.
aca-image1.jpg

(Fotoğraf kaynak: globalsecurity.org )

Elerindeki yaşlı F-104'leri değiştirmek isteyen İtalyanlar bu programa çok ilgi göstermişlerdi. ACA'nın bir maketi 1982'de İngiltere'de düzenlenen Farnborough Air Show'da sergilendi ardından 1983'te Paris Air Show'da sergilendi.

ACA Programından sonra Fransızlar programa cevap olarak Avion de Combate Experimentale (ACX)'ı yani Dassault Rafale'i ortaya çıkarmışlardı. Almanlar, Fransızlar ile iş yapmaya istekli idiler, ACA programı ile ilgili kafalarında soru işaretleri vardı ve İngilizlerin Amerikan ekolüne eğimli olduklarını düşünüyorlardı. İngilizler ise Fransızların kendi programlarını yapmasından mutlu idi çünkü ortaklıklarda Fransızlar hep İngilizleri değiştirmeye/ kendi istediklerini onaylattırmaya çalışıyorlardı.


Dassault Rafale ile ilgili olan yazımı buradan okuyabilirsiniz https://forum.donanimarsivi.com/konu/dassault-rafale.167199/


Bu siyasi konjonktürde olsa bile ACA programı ilerlemeye devam etti ve Experimental Aircraft Programme (EAP) ortaya çıktı.
26 Mayıs 1938 yılında İngiliz BAE ve İtalyan Aeritalia EAP ile ilgili sözleşme imzaladı, İtalya programa ilk ortak ülke olmuştu budan sonra beklenen ikinci ortak olarak Almanlar ile anlaşma imzalaması idi.

Almanlar program ile ilgilenmeye yanaşmadılar, ne Fransızlar ne de İngilizler ile aralarının bozulmasını ve bu iki ülkenin aralarının bozulmasını istemiyorlardı bu yüzden programa hep sabit bir mesafede kaldılar fakat BAE Systems, İtalyan Aeritalia ile birlikte prototip üretimine devam etti. Almanlar pek hevesli olmasada yine belirli parça üretimlerinde yer aldılar.

Prototip tasarımında kanard delta tasarımı konuşuluyordu beklenen Alman BMM'nin uçağın arka gövdesini geliştirmesi yönünde idi fakat işler beklendiği gibi gitmedi, bu yüzden İngiliz BAE arka bölme olarak Tornado'nun bölmesini kullandı.

Tasarımda hava alıkları gövde altına yerleştirildi, yüksek hücum açılarında motora giren havayı ayarlaması sebebiyle de hava alıkları üzerinde paneller yerleştirildi. Uçağın arka kısmında sağlam alaşımlar kullanılırken geri kalan kısmın büyük bir çoğunluğunda kompozit malzemeler tercih edilmişti bu da insanların uçağa "plastik uçak" şeklinde şakalar yapmasına sebep olmuştu.

EAP göstergelerinin kararsız olması sebebi ile uçağa fly-by-wire (FBW) ve flight control system (FCS) eklendi. Bu uçağı kontrollü ve çevik bir hale getirmişti ama tabi ki çok zorlu ve uzun kodlamalardan sonra.
Kokpit tasarımında test pilotları da yer alıyordu böylece uçağın kokpiti tam da pilotların isteyeceği şekilde tasarlanmıştı.

Kokpit üç adet Smiths Industries MFD'ye, GEC-Marconi yapımı bir HUD ekranına ve HOTAS sistemine sahipti ayrıca BAE Systems bir sesli komut sistemi üzerinde de çalışıyordu.
mfd.png

(MFD)
(Fotoğraf Kaynak: eurofighter.airpower.at )

hud.jpg
Screenshot_12.png

( HUD )
(Fotoğraf Kaynak: rochesteravionicarchives.co.uk ve eurofighter.airpower.at )

Üretilen prototip ilk uçuşunu 8 Ağustos 1986'da yaptı ve 1 Mayıs 1991'e kadar 259 test uçuşu gerçekleştirdi. Pilotlardan gelen yorumlar oldukça iyiydi uçak hızlı ve çevikti

BAE'nin düşüncesi bu uçağın Kraliyet Hava Kuvvetlerinden emekli edilen uçakların yerini alacağı yönünde idi ama İngiliz hükümeti uçağın uluslararası ortaklıklar ile üretilmesini istiyordu, bu sebeple ortaklık ile ilgili görüşmelere tekrar dönüldü.

1985'in başlarında İngiltere, İspanya, İtalya ve Almanya EAP üzerinde anlaşmaya vardılar. Fransızlar ise kendi programlarından devam ediyorlardı.

İngiltere ve İspanya çok rollü bir savaş uçağı isterken Almanya ve İtalya bir hava üstünlük uçağı istiyordu, isterlerde farklılıklar olsa da bu ülkeler 1987 yılında ortak görüşler ile (European Fighter Aircraft) EFA'da anlaştılar.

EFA hava üstünlüğüne odaklanmıştı ama hava- kara görevlerini de icra edebilecek idi uçak yüksek bir hız ve manevra kabiliyetine, kısa pistlerden kalkışa ayrıca düşük bir radar izine (RCS)'ye sahip olacak idi.

23 Kasım 1988 yılında 8 prototipin teslimi ile ilgili anlaşma imzalandı. Üretici paylaşımları şu şekilde idi
BAE Systems (%33)
Alman MBB (%33)
İtalya Aeritalia (%21) ve
İspanya'nın CASA'sı (%13).
EFA_Development.jpg

( Zamansal proje ilerleyişi )
( Fotoğraf Kaynak: www.secretprojects.co.uk )

EFA'nın motoru ise Rolls-Royce, MTU, Fiat Avio ortaklığındaki Eurojet tarafından üretilecek olan EJ-200 idi.
EJ-200 RR XG-40'ın gelişmiş bir versiyonu idi EJ-200 daha az parça içerecek ve daha iyi bir performans sergileyecek idi.
ej200.jpg

(EJ-200)
( Fotoğraf Kaynak: Julian Herzog )

EJ-200 DECMU ;
DECMU uçak ve motor arasında köprü görevi gören bir sistemdir pilota basınç, hız, sıcaklık ve titreşim gibi verileri sunar ve olası arızaları tespit ederek personele bilgi verir.

Almanlar EFA'nın radarının F/A-18'de kullanılan AN/APG-65'in gelişmiş versiyonunun kullanılmasını teklif etmesi gibi bir dizi ayrılıklar yaşansa da 1989 yılında ilk üretim için düğmeye basıldı.

1991 Yılında her şey yolunda gibi görünse de soğuk savaş bitmiş, Almanya birleşmiş ve tehdit bir anda yok olu vermişti. Özellikle Almayanın birleşmesi konsorsiyuma büyük bir sıkıntı çıkaracaktı 1992 yılı seçim yılı idi ve silah alımlarına karşı olan ciddi bir kesim vardı, Alman politikacılar tasarımın daha ucuz bir versiyonu geliştirilmesi yönünde baskılar yapıyordu bir süre sonra durum daha kötü bir hal aldı ve Almanya'nın konsorsiyumdan ayrılması dahi gündeme gelmişti ama Alman Hava Kuvvetleri uçağa ihtiyaçları olduğu konusunda ısrar edince durumlar biraz daha düzelmişti.

İngiliz ve İspanyolların çok rollü bir uçak istemesi Eurofighter'ın gelişiminde önemli bir etki idi çünkü 1991 yılında Sovyetler yıkılmış ve tehdit algıları çok değişmiş idi, Eurofighter'ın çok rollü olması ise yeni tehdit algılarına uyum sağlıyordu.

Büyük karmaşaların ardından sonunda DA-1 isimli ilk prototip 27 Mart 1994'te uçuşunu yaptı, prototip Alman Hava Kuvvetlerinin izlerini taşıyordu ve bu uçuşu Alman pilot Peter Weger yapmıştı.
Peter Weger with Eurofighter Typhoon DA1.jpg

( Alman Pilot Peter Weger ve uçurduğu DA-1)
( Fotoğraf Kaynak: www.eurofighter.com )

Üretim sözleşmesi 1998 yapıldı ve Eylül ayında uçağa Typhoon ismi resmi olarak verildi.

Eurofighter Typhoon ve Türkiye

2005 Yılına gelindiğinde programa beşinci ülke olarak Türkiye'nin katılması için teklif getirilmiş olsa da Türkiye JSF (Join Strike Fighter) F-35 programına katıldı.

Ocak 1998'den bu yana 9 ülke 681 adet Eurofighter siparişi verdi, açık kaynaklarca ve tahmini olarak günümüze kadar 500-600* adet arası Eurofighter Typhoon üretildi.

2022 Yılına geldiğimizde ise basında çıkan haberlere göre Türkiye Eurofighter Typhoon ile ilgileniyor, peki Eurofighter Typhoon Türkiye'ye ne kazandırır?

Türk Hava Kuvvetlerinin bel kemiğini şu anda F-16'lar oluşturuyor, Türkiye EF alımı ile hem Amerikan ekolünün dışına çıkacak hem de eskiyen F-4'lerini yerini doldurabilecek bir uçağa sahip olacak.

Bunların dışında EF'ın önemi TF-X seri üretime girene kadar olan ara dönemde Türk Hava Kuvvetlerinin elini rahatlatacak olması. Eurofighter hava- hava ve hava-kara görevleri konusunda oldukça yetenekli bir uçak Türk Hava Kuvvetleri için büyük bir güç olabilecek potansiyele sahip bir uçak.

Uçak Gemileri İçin Geliştirilen Eurofighter Typhoon
2010-11 yılları arasında Donanmasındaki MİG-29K'ları değiştirmek isteyen Hindistan Donanması için Eurofighter'ın Uçak gemilerine inebilen bir versiyonunu geliştirmiştir.
navalized_typhoon11.jpg

(Fotoğraf Kaynak: Aero-India 2011 )

Teknik Özellikler:
Mürettebat: 1/2
Motor: 2 adet Eurojet EJ200 Turbofan
İtiş gücü: 90kN
Kanat açıklığı: 10,95m
Uzunluk: 15.96m
Maksimum Hız: 2125 KM/H
Maksimum İrtifa: 55,000ft
Maksimum Kalkış Ağırlığı: 23.500 kg
Dahili Top: 12.7mm Mavzer

Kullanıcı Ülkeler:
Birleşik Krallık 🇬🇧, Almanya 🇩🇪, İspanya 🇪🇸, Avusturya 🇦🇹, Kuveyt 🇰🇼, Katar 🇶🇦, Suudi Arabistan 🇸🇦, Umman 🇴🇲

Türkiye 🇹🇷 ?

Yapısal Malzemeler:
%70 Karbon Fiber, %15 Metaller, %12 GRP, %3 Diğer metaller

Sensör:
Eurofighter Typhoon'da 1 adet IR sensör bulunur ayrıca uçakta DASS gibi oldukça güçlü bir sensör füzyonuna ve EHP kabiliyetine sahiptir.
eurofighter-infrared-sensor.jpg

( IR Sensör )
( Fotoğraf Kaynak: www.eurofighter.com )

Radar:
EF'da CAPTOR-M (mekanik) ve CAPTOR-E (elektronik) olmak üzere iki farklı radar konfigürasyonu vardır bu radarlar sınıfının en iyi radarları arasındadır özellikle CAPTOR-E radarı en gelişmiş AESA radarlarında birisidir.
CAPTOR-E radarı sıradan AESA radarlara nazaran %50 oranında daha geniş bir görüş alanına sahiptir
Screenshot_13.png

( Fotoğraf Kaynak: www.eurofighter.com )

Eurofigter Typhoon gelişmiş kokpiti sayesinde pilota verileri anında aktarabilen MIDS gibi farklı amaçlar için programlanabilen bir çok sisteme ev sahipliği yapmaktadır bunların arasında en önemlilerinden biri Kaska Entegre Görüş Sistemi** (HMSS)'dir.
efhm.jpg

( Fotoğraf Kaynak: www.eurofighter.com )

HMSS sistemi pilota gerekli tüm uçuş ve silah sistem verilerini sunar, bu sistem pilotun iş yükünü azaltır ve pilota muhteşem bir durumsal farkındalık kazandırır, sadece baş hareketleriniz ile hedefinizi seçebilir ve atış yapabilirsiniz ayrıca kask pilota özel bir kişiselleştirme imkanına da sahip.

Eurofighter Hava- Hava görev yükü
Screenshot_15.png

Hava- Kara görev yükü
Screenshot_16.png

( Fotoğraf Kaynak: www.eurofighter.com )


SON
Eurofighter biraz karmaşık ve çetrefilli bir tarihe sahip olsa da günümüzdeki en gelişmiş savaş uçaklarından birisidir ortaya çıktığı ilk zamanlarda problemlere sahip olsa da günümüzdeki modern T3-T4 versiyonları ile bu problemler aşılmış ve uçak ciddi manada gelişmiştir özellikle pilota sağladığı kolaylık ve durumsal farkındalık oldukça iyi bir seviyededir bunun yanında gelişmiş radar ve sensörlere sahiptir.
64532.jpg

210788.jpg


Yazıyı okuduğunuz için teşekkürler, bir sonraki uçuşumuzda görüşmek üzere kendinize iyi bakın!
 

erny

80+ Bronze
Katılım
15 Kasım 2020
Mesajlar
1,731
Elinize sağlık. Hava-hava muhaberelerinde çok başarılı bir uçak. Kendi sistemlerimizi entegre edebilirsek, satın almak Türkiye'den gittikçe uzaklaşan bölgesel hava üstünlüğü ibresini tekrar üzerimize çevirebilir.
 

Robin Buckley

80+ Silver
Katılım
14 Aralık 2020
Mesajlar
2,220
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,506
Konum
Upside Down
İsim
Çağrı
Instagram
balcikcagri
Steam
1152560674
Discord
Çağrı#6760
Elinize sağlık, çok güzel hocam :)
 
Top Bottom