Shaw
80+ Silver
- Katılım
- 1 Ağustos 2022
- Mesajlar
- 3,366
Dahası
Merhaba bugün zevkle oynayıp bitirdiğim ve indirimde de forumdaki çoğu kullanıcının satın aldığı Metro serisinin ilk oyunu olan Metro 2033'ü inceleyeceğiz.
METRO 2033 REDUX
Resim : www.fpmht.com/
Oyun Türü : Gerilim, Aksiyon
Ana Karakter : Artyom 24 yaşında bir genç. Bombalar yağmaya başladığında henüz ufacık bir çocukmuş ve mutasyonlu fare istilasına uğrayana kadar Timiryazevskaya istasyonunda büyütülmüş. İstilanın ardından ise üvey babası Alex ile birlikte Exhibition istasyonunda yaşamaya başlamışlar. Kitaptan farklı olarak oyunda Alex, Artyom’u nükleer savaş sırasında kurtarmış ve ona babalık yapmaya başlamış.
Hikaye : Uzun uzun anlatıp spoiler vermeyeceğim. Kıyamet sonrası radyasyon seviyesinin hayvanları mutasyona uğratabilecek seviyede olduğu bir dünyada Metro ekosisteminde yaşayan insanların hikayesini ele alıyor oyunumuz. Gerçekte de olacağını düşündüğüm şekilde kıyamet sonrası bir dünya olsa da politika her zamanki gibi insanlığın bir gerçeği. Oyunda Alex (Ana karakterin üvey babası.) dünyayı kurtarmanın yolunun karaderilileri yok etmekten geçtiğini söylüyor, Naziler ve Komünistlerin arasındaki karanlık yolculuğumuz başlıyor.
Bence : Öncelikle oyunu zor modda ve survival modda oynadım. (Survival mod klasik metro bir de spartan mod var. Spartan mod ise kaynakların daha fazla olduğu bir mod.) Zor modda ise HUD yok . Merminizi saymanız gereken bir zorluk ve bu gerçekçilik çok hoşuma gitti açıkçası. Hatta oyunun başında gece görüşü gözlüğü almam gerektiğini bilmediğim için almadım ve bir süre kör olarak oynadım. Oyun bana yaklaşık 11 saatlik bir oynanış sundu. Oyundaki kaynak sınırlılığı bize kıyamet sonrasında bir dünyada olduğumuzu iliklerimize kadar hissettirirken bir yandan da gizlilik sınırlarını zorluyor. Olmadık anlarda mermimiz bitiyor. Oksijen tüpümüzü kullanırken nefesimizi tutmamız gerekiyor. Eğer nefessiz kalır ve öksürmeye başlarsak duyuluyoruz. Oyunda canınız kendisi dolmuyor. Medkit kullanmanız gerek. Bir bölümde ekip arkadaşınız ölmesin diye canavarın kafasına sıkmamız gerekirken mermimizin olmaması üzücü olabiliyor. Hikaye anlamında etkileyici buldum ancak kesinlikle bitmemiş hissiyatı veriyor. Bence karaderilileri öldürmek bizi kurtarmayacak. Vuruş hissi maalesef düşük ancak çatışmada mermi yediğinizde vurulduğumuzu cidden hissediyoruz. Bulmaca sistemi oyunun içine entegre edilmiş. Beynimizi kullanmamız gerekiyor ve canavar yapay zekasını da gayet iyi gördüm. Siper sistemi olmaması büyük bir dezavantaj. Nereden gitmeniz gerektiğini bulana kadar sağlam çatışmalara girebiliyorsunuz. En olmadık yerlerde hikayede vurucu noktalar oluyor. Ben oyundan bir CoD havası bekleyerek büyük bir amatörlük yaptım ve içine girmem uzun sürdü, oyundan doğru şeyleri beklerseniz sizi daha hızlı içine alacaktır. Özellikle kış gelmişken başlanması gereken bir seri olduğunu düşünüyorum. İlk oyun sizi ikinciyi oynamaya itecek. Merminizin bol olduğu bir oyun dileğiyle.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim ilk incelemem umarım beğenirsiniz ve yapıcı eleştirilerinizi bekliyorum. <3
METRO 2033 REDUX
Resim : www.fpmht.com/
Oyun Türü : Gerilim, Aksiyon
Ana Karakter : Artyom 24 yaşında bir genç. Bombalar yağmaya başladığında henüz ufacık bir çocukmuş ve mutasyonlu fare istilasına uğrayana kadar Timiryazevskaya istasyonunda büyütülmüş. İstilanın ardından ise üvey babası Alex ile birlikte Exhibition istasyonunda yaşamaya başlamışlar. Kitaptan farklı olarak oyunda Alex, Artyom’u nükleer savaş sırasında kurtarmış ve ona babalık yapmaya başlamış.
Hikaye : Uzun uzun anlatıp spoiler vermeyeceğim. Kıyamet sonrası radyasyon seviyesinin hayvanları mutasyona uğratabilecek seviyede olduğu bir dünyada Metro ekosisteminde yaşayan insanların hikayesini ele alıyor oyunumuz. Gerçekte de olacağını düşündüğüm şekilde kıyamet sonrası bir dünya olsa da politika her zamanki gibi insanlığın bir gerçeği. Oyunda Alex (Ana karakterin üvey babası.) dünyayı kurtarmanın yolunun karaderilileri yok etmekten geçtiğini söylüyor, Naziler ve Komünistlerin arasındaki karanlık yolculuğumuz başlıyor.
Bence : Öncelikle oyunu zor modda ve survival modda oynadım. (Survival mod klasik metro bir de spartan mod var. Spartan mod ise kaynakların daha fazla olduğu bir mod.) Zor modda ise HUD yok . Merminizi saymanız gereken bir zorluk ve bu gerçekçilik çok hoşuma gitti açıkçası. Hatta oyunun başında gece görüşü gözlüğü almam gerektiğini bilmediğim için almadım ve bir süre kör olarak oynadım. Oyun bana yaklaşık 11 saatlik bir oynanış sundu. Oyundaki kaynak sınırlılığı bize kıyamet sonrasında bir dünyada olduğumuzu iliklerimize kadar hissettirirken bir yandan da gizlilik sınırlarını zorluyor. Olmadık anlarda mermimiz bitiyor. Oksijen tüpümüzü kullanırken nefesimizi tutmamız gerekiyor. Eğer nefessiz kalır ve öksürmeye başlarsak duyuluyoruz. Oyunda canınız kendisi dolmuyor. Medkit kullanmanız gerek. Bir bölümde ekip arkadaşınız ölmesin diye canavarın kafasına sıkmamız gerekirken mermimizin olmaması üzücü olabiliyor. Hikaye anlamında etkileyici buldum ancak kesinlikle bitmemiş hissiyatı veriyor. Bence karaderilileri öldürmek bizi kurtarmayacak. Vuruş hissi maalesef düşük ancak çatışmada mermi yediğinizde vurulduğumuzu cidden hissediyoruz. Bulmaca sistemi oyunun içine entegre edilmiş. Beynimizi kullanmamız gerekiyor ve canavar yapay zekasını da gayet iyi gördüm. Siper sistemi olmaması büyük bir dezavantaj. Nereden gitmeniz gerektiğini bulana kadar sağlam çatışmalara girebiliyorsunuz. En olmadık yerlerde hikayede vurucu noktalar oluyor. Ben oyundan bir CoD havası bekleyerek büyük bir amatörlük yaptım ve içine girmem uzun sürdü, oyundan doğru şeyleri beklerseniz sizi daha hızlı içine alacaktır. Özellikle kış gelmişken başlanması gereken bir seri olduğunu düşünüyorum. İlk oyun sizi ikinciyi oynamaya itecek. Merminizin bol olduğu bir oyun dileğiyle.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim ilk incelemem umarım beğenirsiniz ve yapıcı eleştirilerinizi bekliyorum. <3