Söylerseniz Linç Yiyeceğiniz veya Tuhaf Karşılanacağınız Şeyler

[_Zaur_]

Linç yediremediler ama söyledim Hatta şimdiye kadar boğazları düğümlenmiş.

Beni iştekiler Gay yada kızlardan hoşlanmayan birisi gibi kaleme vermek istiyordular. Evli başlı adamlar ve Kendilerinin her b*kunu bildiğimden direk yapştırdım cevaplarını.

Adam herkesin içinde direk- neden şuana kadar kızla yatmadın? sordu bana.
Hiç duraksamadan - Or*sp"lar her b*ku yiyipte sonra gidip hiçbişey olmamış gibi evleniyor ya. Erkeklerin de kızla yatmasına öyle Erkek or*sp*su olarak bakıyorum ve ben or*sp* olmak istemiyorum dedim.

Hepsi gökkuşağı gibi renk alıp renk verdi

Edit - Konuyu uzattılar anlattım ki gelecek hanımını aldatan herkes o konumdadır gözümde vesselam

 

[saan kahin]

Feminizm, kadın erkek eşitliğini savunan (bazı) kadınlar; işine geldikleri zaman eşitliği, işine gelmedikleri zaman ataerkil düzeni savunuyorlar. Aynı küçük bir çocukla oyun oynarken çocuğun kendi yararına olacak şekilde sürekli kural değiştirmesi gibi bir şey. İşte mızmızlanmasınlar, oturup ağlamasınlar diye eğlendiriyoruz.

 

[Çapuling]

Atatürkçü olduğunu sanan insanların neredeyse hiçbiri Atatürkçü değil, Atatürk’ün fikir dünyasına bile hakim değil. Bunu okuyan arkadaşım muhtemelen sen de değilsin.


Sen de değilsin o zaman ehe ehe diyecek arkadaşlar için Atatürk hakkında yaptığım okumaların sadece fiziksel olarak elimde bulunanları ektedir, Çankaya kitabını da ilkokul öğretmenime hediye ettim birkaç ay önce.

 

[Splixson]

Forum Donanım Arşivi bağımlılık yapıyor

 

[Aybars Han]

Atatürkçü olduğunu sanan insanların neredeyse hiçbiri Atatürkçü değil, Atatürk’ün fikir dünyasına bile hakim değil. Bunu okuyan arkadaşım muhtemelen sen de değilsin.


Sen de değilsin o zaman ehe ehe diyecek arkadaşlar için Atatürk hakkında yaptığım okumaların sadece fiziksel olarak elimde bulunanları ektedir, Çankaya kitabını da ilkokul öğretmenime hediye ettim birkaç ay önce.

Doğru diyorsun. Kendinize sorun bi: Atatürk hakkında kaç kitap okudum diye.

Herkes Atatürk'ü politik bir figür haline getirmiş durumda. Kimisi komunist ve solcu, kimisi faşist ve turancı yapıyor ve Atatürkçüyüm diyor. Bu arada Lord Kinros biraz hatalı bilgiler içeriyor ama güzel kitap, Andrew Mango okumadım ama iyi diyorlar. Ama oradaki Halil İnalcık Atatürk ve Demokratik Türkiye ilgimi çekti. 2 3 ay önce bitirdim ve şu an masamda. Harika bir kitap, Türk modernleşmesiyle japon modernleşmesinin benzer ve farklı yanlarından, garpçılığın ortaya çıkışına ve fikirlerine, oradan Türk İslamcılığa, Oradan Ziya Gökalp ve sosyoloojiye uzanan muazzam bir kitap.

Ha bir de zaten yazacaktım konu Atatürk olunca yazayım: Atatürk diktatördür.

 

[fruko.gzz]

Milletin söylediği saçma yalanları ifşalayıp onları itin g0tüne sokarken ki hazzı yaşamakdan zevkten dört köşe oluyorum

Aynı şeyden bende zevk alıyorum özellikle bana yapılmışsa ceza kesmekten aşırı zevk alırım bu konunun psikopatı olabilirim hele ki kızlar için

 

[Çapuling]

Doğru diyorsun. Kendinize sorun bi: Atatürk hakkında kaç kitap okudum diye.

Herkes Atatürk'ü politik bir figür haline getirmiş durumda. Kimisi komunist ve solcu, kimisi faşist ve turancı yapıyor ve Atatürkçüyüm diyor. Bu arada Lord Kinros biraz hatalı bilgiler içeriyor ama güzel kitap, Andrew Mango okumadım ama iyi diyorlar. Ama oradaki Halil İnalcık Atatürk ve Demokratik Türkiye ilgimi çekti. 2 3 ay önce bitirdim ve şu an masamda. Harika bir kitap, Türk modernleşmesiyle japon modernleşmesinin benzer ve farklı yanlarından, garpçılığın ortaya çıkışına ve fikirlerine, oradan Türk İslamcılığa, Oradan Ziya Gökalp ve sosyoloojiye uzanan muazzam bir kitap.

Ha bir de zaten yazacaktım konu Atatürk olunca yazayım: Atatürk diktatördür.

Devrim hûkümetlerinin zorunluluklarından biri devrimi oturtana kadar baskıcı olma şartıdır. Olmazsanız yeni rejim karşıtları karşı devrim yapar ve devrim başarısızlığa uğrar. Dünyadaki diğer büyük devrimlere baktığımızda, örneğin Fransız İhtilali ya da Bolşevik ayaklanması, son derece kanlılardır. Kanlı olmakla beraber önceki rejimle en ufak alakası olan herkesi asmışlar, kurşuna dizmişler ya da giyotinle idam etmişlerdir yani acımasızdırlar. Kendilerinden önceki düzen ile alakalı ne varsa yok etmeye çalışmışlardır, sentez çabası yoktur.

Ancak Türk ihtilali, Osmanlı soylularından sadece tahtta hak iddia edebilme hakkı olanları sürmekle yetinmiş, bu insanlara genç Cumhuriyetten aylık bağlayarak sefil konuma düşmelerine engel olmuştur. (Rus ihtilali sonrasında Rus soyluları İstanbul’a kaçarak geçinebilmek için bütün değerli eşyalarını satmışlardı, hatta o kadar ki o dönemde İstanbul’da altın enflasyonu görülür. O para da bitince alt sınıf meslek gruplarında işe girmişlerdi.)

Bununla beraber devrim karşıtı propaganda yapmayan, eyleme geçmeyen kimse asılmamıştır. Zaten asılsalardı bugün Türkiye’de dıdısının dıdısı diyebileceğimiz tabirle varolan Osmanoğlu ailesi olmazdı.

Ayrıca Atatürk 2 defa çok partili sisteme geçme girişiminde bulunmuştur.(Detay vermeyeceğim, vaktim kısıtlı.) İtalya gezisinden sonra Kel faşistten etkilenerek Atatürk’e ömür boyu cumhurbaşkanlığı teklifi sunan Recep Peker’i “Biz demokrasi getirelim, çok partili sisteme geçelim diye uğraşıyoruz bazı arkadaşlar da tam tersi işler yapıyorlar” tarzında bir cümleyle eleştirmiştir.

Uzun lafın kısası Atatürk diktatör değildir, devrim lideridir, halk kahramanıdır; ezici halk desteği ondan taraftır. Öyle ki mebuslara(?) “Millete giderim” şeklinde çıkıştığı olmuştur.

Diktatör değildir ama devrimi korumak için otoriter davranma zorunluluğu bulunan yüzyılın en iyi lideridir.

 

[~helloworld]

Tanıştığım veya tanışmaya çalıştığım, benimle tanışmaya çalışan ne kadar insan varsa aileleri hep tuhafıma gitti. Hiçbiri bana normal gelmedi. Hepsi sorunlu gibi. Kız arkadaşımın annesi de aynı şekilde çok garipsedim onları. Örnek vermek gerekirse. Bir arkadaşımın babası erkeklere yavşıyor. Başka bir arkadaşımın babası erkeklerin şort giymesine sinirleniyor . Bir arkadaşımın babası hırsız gibi birşeydi . Aile içi şiddet de vardı onlarda. O ailedeki arkadaşımın bir de kız kardeşi vardı. Arkadaşıma x diyelim ismine x ile benim bir de ortak arkadaşım vardı y diye . bu y namusuzu x in kız kardeşiyle birşeyler yaşadığını söylüyordu inanmamıştım ama kanıtladı. x e söyleyemedim de. Öyle kaldı kıza yazıktı kızın yaşı küçüktü. Senin çevren sıkıntılıymış derseniz yok arkadaş bende bir problem yok arkadaşlarımın geneli gayet iyiydi çoğuyla yollarımız ayrıldı okullardan vesaire fakat bir tek normal gelen bir aile yok hala. bunu garipsiyorum mesela. tuhaf geliyor.

linç edilir miyim emin değilim ama benim görüşüm, çok piercing'i olan , sigara içen, küçük emcekli kızlarla asla olmaz.

 

[Aybars Han]

Devrim hûkümetlerinin zorunluluklarından biri devrimi oturtana kadar baskıcı olma şartıdır. Olmazsanız yeni rejim karşıtları karşı devrim yapar ve devrim başarısızlığa uğrar. Dünyadaki diğer büyük devrimlere baktığımızda, örneğin Fransız İhtilali ya da Bolşevik ayaklanması, son derece kanlılardır. Kanlı olmakla beraber önceki rejimle en ufak alakası olan herkesi asmışlar, kurşuna dizmişler ya da giyotinle idam etmişlerdir yani acımasızdırlar. Kendilerinden önceki düzen ile alakalı ne varsa yok etmeye çalışmışlardır, sentez çabası yoktur.

Ancak Türk ihtilali, Osmanlı soylularından sadece tahtta hak iddia edebilme hakkı olanları sürmekle yetinmiş, bu insanlara genç Cumhuriyetten aylık bağlayarak sefil konuma düşmelerine engel olmuştur. (Rus ihtilali sonrasında Rus soyluları İstanbul’a kaçarak geçinebilmek için bütün değerli eşyalarını satmışlardı, hatta o kadar ki o dönemde İstanbul’da altın enflasyonu görülür. O para da bitince alt sınıf meslek gruplarında işe girmişlerdi.)

Bununla beraber devrim karşıtı propaganda yapmayan, eyleme geçmeyen kimse asılmamıştır. Zaten asılsalardı bugün Türkiye’de dıdısının dıdısı diyebileceğimiz tabirle varolan Osmanoğlu ailesi olmazdı.

Ayrıca Atatürk 2 defa çok partili sisteme geçme girişiminde bulunmuştur.(Detay vermeyeceğim, vaktim kısıtlı.) İtalya gezisinden sonra Kel faşistten etkilenerek Atatürk’e ömür boyu cumhurbaşkanlığı teklifi sunan Recep Peker’i “Biz demokrasi getirelim, çok partili sisteme geçelim diye uğraşıyoruz bazı arkadaşlar da tam tersi işler yapıyorlar” tarzında bir cümleyle eleştirmiştir.

Uzun lafın kısası Atatürk diktatör değildir, devrim lideridir, halk kahramanıdır; ezici halk desteği ondan taraftır. Öyle ki mebuslara(?) “Millete giderim” şeklinde çıkıştığı olmuştur.

Diktatör değildir ama devrimi korumak için otoriter davranma zorunluluğu bulunan yüzyılın en iyi lideridir.

Dostum baştaki dediklerin doğru, ama eğip bükmeye ne gerek var. Diktatör kötü bir şey değildir. Dikta emir veren demektir ve diktatör de emir verici demektir. Ve Atatürk her daim yetkinin ve emir verme gücünün mutlak sahibi olmuştur. Bu da diktatörlüktür.

Burada Atatürk demokrasi düşmanı falan demiyorum. Zaten yazına çok güzel başlamışsın, hala İstiklal Mahkemelerine ağır diyorlar halbuki bir devrim için olağanca hafif. Üstelik harf devrimini vs. neden tek başına yaptı halka sormadı tarzı rezalet eleştiriler de var ciddiye almaya gerek yok. Recep Peker mevzusu doğru ama bu diktatör olduğu gerçeğini değiştirmez, -ki adam diyor işte demokrasiyle uğraşıyoruz adam istemediğim diktatörlüğümü arttırmak istiyor gibi bir anlam var.

 

[Çapuling]

Dostum baştaki dediklerin doğru, ama eğip bükmeye ne gerek var. Diktatör kötü bir şey değildir. Dikta emir veren demektir ve diktatör de emir verici demektir. Ve Atatürk her daim yetkinin ve emir verme gücünün mutlak sahibi olmuştur. Bu da diktatörlüktür.

Burada Atatürk demokrasi düşmanı falan demiyorum. Zaten yazına çok güzel başlamışsın, hala İstiklal Mahkemelerine ağır diyorlar halbuki bir devrim için olağanca hafif. Üstelik harf devrimini vs. neden tek başına yaptı halka sormadı tarzı rezalet eleştiriler de var ciddiye almaya gerek yok. Recep Peker mevzusu doğru ama bu diktatör olduğu gerçeğini değiştirmez, -ki adam diyor işte demokrasiyle uğraşıyoruz adam istemediğim diktatörlüğümü arttırmak istiyor gibi bir anlam var.

Müşfik diktatördür o zaman.

 

[Aybars Han]

Müşfik diktatördür o zaman.

Zalim diktatördür diyen yok zaten, müşfik bir diktatördür, ama diktatördür yani. Üzüleceğim, utanacağım bir şey yok. Ama Atatürk'ün var diye biliyorum. Eski rejimden ne farkı oldu gibi hayıflanıyormuş. Cumhuriyetin ilk yüz yılı İlber Ortaylı'nın kitabında geçiyor diye hatırlıyorum.

 

[sveaz]

Ben başlıyorum. Drill müzik Türkiye'ye hiç gelmemeliydi.

ülkenin ekonomisi çok kötü

 

[Bol Tereyağlı İskender]

Konu sahibinin amacı milli ve dini duyguları sömürüp tartışma çıkarmaya çalışmaktı sağ olsun ileri zeka arkadaşlarımız oltaya düşmüş