Kendim şu an 144 Hz monitör kullanıyorum. 60 Hz sonrası çok farklı geldi bana açıkçası. "Bu ne mükemmel bir şeymiş böyle!" dedim. Gerçekten çok fark yaratıyor, hem günlük kullanımda, hem de oyunlarda. Tabii IPS panel olması da bunda etkili. Ama olaya şöyle bakmak lazım: İhtiyaç mı? İstek mi? Bence, eğer istekse 144 almanıza gerek yok. Çünkü bir süre sonra ona da alışıyorsunuz, hiçbir şey fark etmiyor. Bir aylık 144 Hz kullanımı sonrası 1 hafta ağabeyimde kaldım, 60 Hz monitörde takıldım. Günlük işlerimi gördüm, bol bol da oyun oynadım ve hiç de milletin dediği şey olmadı: "144'e alıştın mı bir daha 60 Hz kullanamazsın". Yani bence, bir şekilde hepsine alışıyorsunuz zaten.
144 almazsam çizim tableti alabilirim demişsiniz. Eğer ihtiyacınız o yöndeyse, tablet daha çok işinizi görecekse kesinlikle 75 Hz bir monitör de yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Benim için ise istekti tamamen. 60 Hz ile de mutluydum ama hem işlerim için 2 monitör lazımdı hem de almışken iyi bir şey alayım dedim. E indirim de denk geldi, bu yüzden indirimde AOC 24GU2 aldım.
Diğer sorunuza gelince, işte tam da burada size yardımcı olacağımı düşünüyorum.
Zira, İtopya ile 3 aydan fazla uğraşmış bir insanım. Kara Cuma indirimleri ile İtopya'dan almıştım monitörümü. Allah için güzel fiyattı, 999 liraya 144 Hz IPS panel 1 Ms pivot özelliği olan bir monitör. Ancak, aldıktan sonrası ise resmen kabus. Aldığım ilk monitörde ölü piksel çıktı. Geri göndermek için iade talebi oluşturdum. Yaklaşık 1 hafta sonra zar zor, yalvar yakar sosyal medya, mail ve müşteri hizmetlerini defalarca "rahatsız etmem" sonucunda kendilerinden UPS kargo kodunu alabildim. Monitörü gönderdim ve yanlış hatırlamıyorsam 30 gün sonra yeni monitör geldi. Gelen monitörü de denedim ama o da ne? Yine ölü piksel, bu kez iki tane. Neyse, yine yalvar yakar, şikayetvar, donanımhaber, sosyal medya gibi çeşitli mecralarda şikayetler yazarak kendilerinden zorla kargo kodu kopardım. Bana, "ilk sefer kendi bünyemizde değişim yaptık, bu kez ürün servise gitmeli" dediler tamam dedim. Neticede yeni yasaya göre 1 ölü piksel dahi değişim gerektiren bir şey. Kesin değişecek bu monitör dedim. Ancak İtopya'nın sorumsuzluğu, baştan savmalığı ve acemiliği nedeniyle yine yanlış hatırlamıyorsam 25 gün sonra çeşitli mecralarda şikayet yazarak (en son ekşi sözlük gibi) kendilerine ulaştım ve servise gitmesi için gönderdiğim ürünün, depoya alınarak stoktaki ürünler yanına kaldırıldığını, 25 gündür orada bekletildiğini öğrendim.
Tabii bu durumu çalışan arkadaşlar da "Aaaa sizin ürün buradaymış" şaşkınlığıyla öğrenince hemen özür dileyerek kendi bünyelerinden bir tane yeni monitör gönderdiler bana.
Son gelen monitör de %90 tamir görmüş, paneli değişmiş bir monitördü, kutusu kapalı olsa da. Çünkü sözde "sıfır" monitör üzerinde çeşitli lekeler, izler vardı. Ama artık daha fazla uğraşmak istemediğim için tamam, yeter dedim. Nitekim monitör çok hoşuma gitmişti ve her ne kadar tamir görmüş olsa da 999 lira için çok iyiydi.
Monitörle birlikte bir de RX 590 ekran kartı almıştım, FreeSync var diye. O da sorunlu çıktı. Onun için de para iadesi istemiştim. Onunla da 3 ay kadar uğraştım, hiç anlatmıyorum.
Çünkü zaten yeterince uzun yazdım. Bu İtopya ile apayrı bir maceram.
Şunu da belirtmek isterim. Yukarıda çeşitli mecralarda şikayet ettiğimi yazdım. Çünkü anladığım kadarıyla İtopya, bir iletişim kanalından size en fazla 1-2 kere cevap veriyor. Sonrasında istediğinizi yapın, yine cevap yok. Örneğin, ürünü alırken mail atın, soru sorun gayet güzel ilgileniyorlar. Şikayet edin, ilkinde ve ikincisinde cevap veriyorlar, sonra tık yok. Intagramdan yazın, ilkinde çok iyi ilgilenip bilgi veriyorlar. Sorununuzun devam etmesi halinde tekrar yazın, bu kez asla cevap vermiyorlar. Bir konuda haklı olabilirler, çünkü saçma sapan üsluplarla yazan insanlar da var. Onlara cevap vermemekte haklılar diye düşünüyorum. Ancak ben, gayet düzgün bir üslupla yasal süreçler dolduktan sonra kendileri ile iletişime geçmeye çalıştım ama nafile. Sanki sorunları için iletişim kurdukları insanları kara listeye alıp, yeni bir iletişim kanalından kendilerine yazmadıkları sürece asla cevap vermiyorlar.
Bu yüzden ben de sırasıyla müşteri hizmetleri, mail, donanımhaber, şikayetvar, ekşi sözlük yollarını izledim ve sonunda işimi çözdüm.
Çok fazla yazdım, buraya kadar okuma zahmetinde bulunanlara teşekkür ederim. Ben çok çektim, çok uğraştım, başkası da çeksin istemiyorum.
Uzun lafın kısası, 3 kuruş fazla olsun, İtopya olmasın.