Hocam ayıp ediyorsunuz bence ben niçin üzüldüğümü söylüyorum ve özellikle 3 yere üzüldüğümü geri kalana üzülmediğimi söylüyorum siz ise takım tutar gibi tuttuğumu iddia ediyorsunuz
Alttaki yazıyı seçimden 3 hafta önce alıntı vs yapmadan yazdım kusura bakmayın da bence tarafsızca bu yazıyı yazacak az kişi var forumda
Seçim için oy verme rehberi
1)
Öncelikle;
# İsteyen istediği yere verir
# Kimse kimseye karışamaz
# Seni gideni kemalist
# Seni gidi yobaz
Vs gibi mantiki olmayan yorumlara gerek olmadığını söylemek isterim , bunların bu konu ile alakası yok.
Bu konu mantıki çerçevede değerlendirilmek üzere açılmıştır , mantık hataları bulursanız düzeltmek de isterim
Evvela adı üstünde bu bir seçim yani birisini seçmek için oy veriyoruz ,
seçilemeyeceği çok açık olan adaylara oy vermek ,
+ben seviyorum istediğime veririm
+bizim geleneğimiz böyle
+ben sağcıyım kime vericem ki zaten
+dış güçlerin adamı vs gibi
nedenlerle seçilemeyecek bir adaya oy vermek mantıki bir yaklaşım değil hissi bir yaklaşımdır ve de zaman ,para,kağıt, hissiyat israfı gibi birçok kaybı da vardır
(İsteyen böyle yaklaşımlarda olabilir tekrar ediyorum , konumuz böyle düşünemez değil böyle düşünmenin mantıki temelde bir karşılığı var mı)
2)
Gelelim seçilemeyecek adaylar elendikten sonra seçilmesi çok yüksek ihtimalle beklenen adaylara,
Bu adayları kalıp ifadelerle kendi istediğimiz alana sıkıştırmanın da mantıki temelde bir karşılığı olmadığını söyleyebiliriz
Mesela
+ ülkeyi batırdı , +İstanbul u çökertti ,+ ekonomiyi batırdı , +anamızı ağlattı , + dış güçlerin adamı , +mason ,+ yahudilere hizmet ediyor gibi
Her zaman söylenen ama aslında ezber ,kuvvetli bir dayanağı olmayan genelleyici ve de aslında içinde akıldan ziyade tarafgirliği barındıran ve gerçekten bizleri uzaklaştıran bu tabirlerle düşünmek yine mantiki çerçeve ile olaya yaklaşmadığımızı gösteren delillerdendir
3)
Netice itibari ile her türlü ön yargı ve genel ifadelerden sıyrılıp , kazanma ihtimali olan adaylara kadar indirgediğimizde ;
Olayın öznesi olan insan a ulaşacağız ve de ilk etabda insanı anlamadan mantık ile karar vermek pek mümkün olmayacaktır
İnsan dediğimiz canlı ,
Sağcı ya da solcu değildir
Komünist , yobaz , kemalist vs değildir
Akılsız, geri zekalı değildir
Düşmanımız değildir
Kavga edilecek kin beslenecek bir canlı değildir
Şefkat edilmeyi , insaflı nazarla değerlendirilmeyi hak eden bir canlıdır
Bizim insanları nitelendirdiğimiz her türlü sıfat aslında bizim kendi iç dünyamızın karşılığıdır.
Ben birisine sen yobazsın senden adam olmaz diyorsam aslında adam gibi düşüneyemen ve karşıdaki insana düşmanlık eden kendimi anlatmış olurum
Ya da senin gibi Kemalist den ne olur ki zaten , dediğim zaman aslen kendi vicdansızlığıma ve böyle düşünmeye devam edersem kendimden bir cacık olmayacağına karşı tarafa aksettirmiş olurum
Özetle insanlara insan gibi yaklaşmayı başardıktan sonra adayların da insan olduğunu kabul ederek değerlendirmeye başlamak gerektir diye düşünüyorum
4)
Şimdi daha da fazla uzamaması için en büyük 2 aday olan İstanbul adayları için mantıki çerçevede kime vermek lazım kısmına geçmek isterim
A) Murat kurum
evvela insandır , babadır , kocadır , çocuğu vardır , şefkat edilmeyi hak eder
Nefsi vardır ve nefsine uyduğu çokça zaman olmuştur ancak nefsine uyduğu bu zamanlar için dahi kavgayı düşmanlığı hak etmez şefkati belki acımayı hak eder, görülen eksiklerin düzeltilmesi için çabayı hak eder, arkadan konuşmayı hak etmez
belki de ilkokul arkadaşımızdı yani çocuktu gençti düştü hasta oldu vs aynı bizim gibi düşmanımız değil
Mesela bir arkadaşım benim arkamdan konuşsa ben ona düşmanlık yapmamam mantıklı olandır , ben ona bu düşük ahlakından dolayı acırım ve düzeltmek isterim bilirim ki ne kadar hata da yapsa insandır şefkate muhtaçtır düşmanlığa değil
B) Ekrem imamoğlu
evvela insandır o da aile babasıdır , çocuğu vardır, ninesinin sevgisine komuşususunun dostluğuna ihtiyacı vardır
O da birilerimizin lise arkadaşı idi , arkadaşı idi akrabası idi , yani özetle aynı bizim gibi insan düşmanlığı hak etmez
Aynı kendim gibi onunda nefsi var, nefsine uyduğu birçok olay da vardır lâkin yine aynı şekilde nefsine uyana acınır şefkat edilir düzeltmeye çalışılır düşmanlık yapılmaz
Burda şu akla gelir ki mesela tecavüze karışan bir insana da şefkat edilir mi
Böyle bir fiil işlemiş birisi evvela kendisi vicdan azabı çeker ve de bir ceza çekmek ister , nasıl böyle acımasızca ve ahlaksızca bir şeyi yaparım diye düşünür ve de kendisi nefsine iyice uymuyorsa verilen cezadan memnun olur ve belki de rahatlar , işte birisine ceza vermek dâhi ona düşmanlık etmek demek değildir , belki ona acımak ve şefkat etmektir
Netice itibari ile ;
Adaylara insan gibi yaklaştıktan sonra hata yapabileceklerine birçok günahları olabileceklerini düşünerek karşılaştırmaya gidip
Birisini cehennemlik diğerini de cennetlik ilan etmeyip
hangisinin karakteristik özellikleri bu işe daha uygun olduğunu, nefsine daha az yenik düştüğü , insani özellikleri daha çok gösterdiği insanlara ne kadar şefkatli ve insaflı nazarla bakabildiği,birisini üzerken pişman olup olmadığı, çalışmayı sevip sevmediği, insanlara üstten bakıp bakmadığı belediyecilikten anlayıp anlamadığı vs gibi niteliklerle karar vermek en makul yol olacaktır diye düşünüyorum
İkisi de çok fazla nefsani şeyler yapıyorsa en azından daha az yapanı tercih etmek yine daha mantıki olacaktır diye düşünüyorum
bu çok ağır oldu
