Bence bu konu çok hassas bir şey bazı insanların dilinden düşüremediği "AŞKIM" kelimesini bu soruyu sormamıza neden oluyor. Çünkü aslından sadece vücut, düşünce veya kişiliğini sevdiğimiz hoşlandığımız kişiye insanlar direk aşık olduğunu düşünüyor lakin bence bu aşk değil. Aşk biraz daha insanın kendini kaybetmesidir karşısındaki insanda kendini bulabilmesidir. Yanlış anlaşılmasın takıntılı insanlardan bahsetmiyorum burada o bambaşka bir şey bu demek istediğim aşk ise daha farklı yani bilmiyorum telafuzun yapabilen daha görmedim. Yunus emre olsun Mevlana olsun Somuncu baba olsun gerçek aşk metaforlarını çok okudum onlar dahi tam anlamıyla tasrif edememişler. Ama şu bir gerçek bu devirde ki saçma kendini Aşık sanan ve her yerde "AŞKIM AŞKIM" diyenlerin veya hissedenlerin gerçek AŞK olmadığına eminim. Bir dizi önerebilirim yani şu devirde aşk en fazla ne kadar yaşanabilir anlayıp görmek için o da POYRAZ KARAYEL dizisinde ki Poyrazın Ayşegül sevgisi ve şiirleri. Yani daha çok günümüze uyarlanmış olabilecek bir sevgi katagorisinde bence.
Evet vardır, soyut bir kavram değildir, biyolojik olarak insanların yaşadığı bir süreç. Aşkın ise edebiyatta geçtiği gibi kalple alakası yoktur, beyinde meydana gelen bir şeydir.