Alıntıyı görüntüle
20.000 deve kuşundan ancak 50 tanesini vurabilen makineli tüfekli askerler, kazanamayacaklarını anlayınca geri çekilirler.
arihe baktığımız zaman insanın olduğu her yerde savaşın da olduğunu söylememiz mümkün. Bilindiği gibi; yalnızca insan bir başkasının canına, malına, toprağına ya da emeğine göz diker. Hayvanlar ihtiyaca binaen, söz gelimi yavrularını korumak ya da beslenmek için diğer canlılara saldırır. Ancak insan öyle değil. Psikanalizin bugün ve daha önce de geldiği nokta bize bunu alenen gösteriyor. Hal böyle olunca, insan bir yandan büyük başarıların, güzelliklerin mimarıyken, diğer yandan o ‘’mimarın’’ yaptıklarını yıkan bir tür olarak karşımıza çıkıyor. Çok uzatmayalım: İnsanın insanla savaşına alıştık ama hayvanlarla savaşması çok da sık gördüğümüz bir vaka değil. Hem de toplu bir şekilde savaşması. 1932 sonlarında Batı Avustralya’da askerî bir operasyon gerçekleştirilmişti. Düşmansa deve kuşlarıydı. Tarih ileride bu savaşı ‘’The Great Emu War’’ yani, ‘’Büyük Deve Kuşu Savaşı’’ olarak kaydedecekti. Deve kuşlarının kazandığı, Avustralya ordusunun ağır mağlubiyet aldığı bu savaşın ayrıntılarına inelim.