Evrim, türlerin popülasyonları içerisindeki gen ve özellik dağılımlarının nesiller içerisindeki değişimidir. Kısaca genetik farklılaşma demektir.
Taa MÖ yaşayan bazı insanlar bile evrim gerçekliğinin farkındaydı. Ama günümüzde hala bunu yalanlayıp, güya dalga geçen cehalet dolu insanlar var maalesef. Hayatlarında en ufak bir evrim makalesi bile okumamış kişiler gelip evrim uydurma diyor. Bu kişiler inandıkları dinler hakkında da en ufak bir fikre sahip değil. Bir güne bir gün bile acaba inandığım dinin kitabı ne diyor diye okuma çabası içine bile girmiyorlar.
Evrimi reddetmek cehaletten başka bir şey değil. İstediğiniz kadar reddedin başta Uranos adındaki cehalet simgesi ve diğerleri evrim var olmaya devam edecek. Öyle sizin uydurmalarınızla da yok olmayacak.
Evrende değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Canlıların farklılaşmadığını öne sürmek gerçekleri ört bas etmektir, cahillikten başka bir şey değildir.
Evrim özünde iki farklı mekanizmanın birlikte çalışması sonucu meydana gelir. Bunlar Farklılaşma(Mutasyon) ve Seçilimdir.
Farklilasma tesadufidir, rastlantisal mekanizmalar sonucunda olusur ve onceden tahmin edilemez. Nasil yaslilar kansere daha yuksek ihtimal yakalaniyorsa, hucreler de bolundukce hata yapma riskleri ve olmasi gerekenden farkli davranma ihtimalleri artar.
İkinci mekanizma ise seçilimdir bu ise tesadüfi oluşmaz.
10 tane canli 9 farkli ozellik gelistirir, 1 tanesi mutasyona ugramaz ya da ugradigi mutasyon mutasyonu onleyen bir mutasyondur ( hic kansere yakalanmayan canlilar var ); doga bu varsaysonlardan hangisini odullendirecegini seçer. Bu doğal seçilim(seleksiyon) işte.
En sonunda bu 10 varyantin her biri belirli olasilikla yeni nesilde daha cok gorulur. Kimisi yok olur. Kimisi nadir gorulur. Kimisi bolca gorulur. Uzun yillar hic degismeyen canlilarin olmasinin da sebebi budur aslinda. Degismeyen canli daha adaptedir.
1. İnsan, şempanze, goril, orangutan, şebek, Afrika ve Amerika maymunlarının DNA’sında, 2 aynı yerde aynı ERV var.
2. İnsan, şempanze, goril, orangutan, şebek ve Afrika maymunlarının DNA’sında, 4 aynı yerde aynı ERV var.
3. İnsan, şempanze, goril, orangutan ve şebek DNA’sında, 7 aynı yerde aynı ERV var.
4. İnsan, şempanze, goril ve orangutan DNA’sında, 9 aynı yerde aynı ERV var.
5. İnsan, şempanze ve goril DNA’sında, 11 aynı yerde aynı ERV var.
6. İnsan ve şempanze DNA’sında 16 aynı yerde aynı ERV var.
7. İnsan DNA’sında diğerlerinden farklı olarak, 3 ayrı yerde aynı ERV var.
Neticede ortaya çıkan tablo çok açıktır. Bütün bu türler, insan dahil, tek bir ortak atadan ortaya çıkmıştır. Amerika maymunları 50 milyon yıl önce başka bir dala ayrılmıştır. Diğer daldaki Afrika maymunları ise kendi içlerinde dallanmalar yaşayarak bugünkü konuma ulaşmıştır. En yakın akrabamız ise DNA’mızın % 98’i de özdeş olan Şempanzelerdir.
Bunlar nasıl oluyor hafiz? Insan da neden kuyruk sokumu yeri var? Neden körelmiş organlar var? Neden tespit edilen onlarca Homo türü var?
Meksika tetrası isimli bu balığın nehirlerde yaşayanının gözleri mevcut iken, mağarada yaşayanı gözlerini kaybetmiş. Çünkü karanlık mağarada gözlere ihtiyacı yok ve enerjisinin %15'ini tüketen bu organa sahip olmayanlar enerji tasarrufu açısından avantajlı durumda oluyor.
Üstelik, balığın beyin ile göz arasındaki sinir sistemi aynen olduğu gibi yerinde duruyor. Demek ki bu balıkların da bir zamanlar gözleri varmış, ancak karanlık mağarada kaybederek kendilerine avantaj sağlamışlar. Bu olayı evrim dışında hiçbir mekanizma ile açıklayamazsınız.
Balıkların kuyruk yüzgeçleri yatay doğrultuda hareket eder. Deniz memelilerin kuyrukları ise dikey doğrultuda hareket eder. Bunun temel sebebi yaklaşık 50 milyon yıl önce karada yaşayan bir memelinin kuyruğu evrimsel süreçte kuyruk yüzgeçine dönüşmüştür. Çünkü bu memelilerin kemik yapısı sadece dikey doğrultuya izin verir.
Bu resimde gördüğünüz canlilar balina. Balinalar bu şekilde uyur. Akciğere sahip bir hayvan oldukları için yarım saatte bir su yüzeyine çıkıp nefes almak zorundalar. Bu işlemi yapmazlarsa ölürler. Balinalar bu şekilde uyurken beynin bir lobu uyurken, diğer lob uyanık kalır ve böylece balina nefes alir. Sonra diğer lob nöbeti devralir. Evrim gerçek olmasa memeli ve akciğerli hayvanlarin denizde ne işi olur yahu?
Karada yaşayan tüm omurgalilarin ortak atasi 375 milyon yıl önce karaya çıkan et yüzgeçli balıklardır.
Bundan dolayı uzuv yapilari benzerdir. Tüm türlerde 5 parmakli el ve ayak yapısı görülür, bazi parmaklar türün yaşadığı çevrede geçirdiği evrim neticesinde körelmiştir.
Bugün size biraz Gulo geninden bahsetmek istiyorum.
Memelilerin çoğu C vitaminini kendi sentezleyebildiği halde insanın da dahil olduğu primatlar C vitamininin üretilmesini sağlayan Gulo genine sahip olmasına rağmen C vitamini üretemiyorlar.
C vitamini üretemiyorsak ihtiyacımız olan bu vitamini nasıl alıyoruz? Meyve ve sebzelerden bu ihtiyacımızı karşılıyoruz.
Bu durum nasıl oluyor biraz açıklayalım.
100 milyon yıl önce yaşamış memeli atalarımız C vitaminini kendi vücutlarında sentezleyebiliyordular, biz yapamıyoruz ama.
Neden yapamıyoruz? Bu durumu tespit etmek için Gulo geni işlevsel olan fare ile insan genlerini incelediğimizde görüyoruz ki bu gen dizisinde yer alan bir Sitozin nükleotidi (C) mutasyon nedeniyle silinmiş ve bu nedenle bu Gulo geni artık işlevini kaybetmiştir. Aynı durum diğer primat türlerinde de mevcut.
Primat atalarımız ağaçlarda yaşarken C vitaminini bolca aldıkları için kendi vücutlarında bunu üretememeleri herhangi bir soruna neden olmamıştır. Bugün biz ve diğer primat türlerinde Gulo genimiz DNA'mızın işlevsel olmayan %97'lik kısmında yer almaya devam ediyor.
Gulo geninin işlevsizliğine neden olan mutasyon İnsan ve tüm maymun türleri, Şempanze, Goril, Orangutan ve benzeri canlılarda ortaktır. Bu da C vitaminini üretilememesine neden olan Gulo geni mutasyonunun bu canlıların ortak atasında ortaya çıktığını gösteriyor.
Evrimsel sürecimizin izlerini vücudumuzun neredeyse her yerinde taşıyoruz, nereye bakarsanız bakın evrimin net kanıtlarını görmek mümkün.