hayvansal protein ve doymamış yağ alımıyla ilgili probleminiz yoksa hiçbir supplement size dramatik kazanımlar sağlamayacaktır. öte yandan, uzun vadede sağlıklı sonuç istiyorsanız zaten kardiyoyu olabildiğince kısa tutmanızda fayda var. unutmayın; kardiyo saman alevi gibidir ve egzersizin ardından metabolik faaliyetleriniz çabucak normale döner. anaerobik egzersizler ise hareket esnasında daha az kalori harcasa bile yarattığı oksijen borçlanması ile egzersizi takip eden 36 saat boyunca çok daha fazla enerji harcamanızı sağlar. vücut hem oksijen borçlanmasını telafi etmek adına daha süratli işler hem de kaslarda yarattığınız mekanik stresin sonuçlarıyla uğraşırken ekstra enerji harcar. üstelik bu materyal taşıma, doku tamiri, protein sentezi, hormon sentezi vb. işler şeker enerjisiyle değil yağ enerjisiyle görülür. yani ağırlık egzersizi size çok fazla yağ enerjisi kullanan bir yığın iş yükü bırakır.
ayrıca kaslarınızdaki glikojen depolarını düzenli olarak boşaltmanız, insülin duyarlılığına yapabileceğiniz en büyük hizmettir ve pis beslenseniz dahi aldığınız glisemik indeksi yüksek şekerin öncelikli olarak gideceği bir adres(kaslar) yaratmış olduğunuz için insülin direnci ve yağ yakımında yaşanacak muhtemelen zorluklardan sizi koruyacaktır.
inşa edeceğiniz kas kütlesinin yağa nazaran durduğu yerde 30-70 kat daha fazla enerji tüketeceğini ve uzun vadede metabolizmanızı hızlandırmaya yarayacağını da unutmamak gerekiyor tabii.
kas almaktan, irileşmekten korkmayın. ağırlık egzersizi ile kazandığınız irilik daimi değildir, aktivite hâlinde ihtiyaç duyulan su kaslara çekildiği için o geçici sonuç oluşur. egzersiz kilolarınızı düşürdüğünüzde zaten kaslar su salacaktır. ayrıca aynı ağırlıktaki kas, yağın 1/4 hacmindedir. yani 70 kilo ve kas oranı yüksek biri, 70 kilo ve kas oranı düşük birinden çok daha ince görünür.
yağ yakım miktarınızı artırmak için değil egzersiz sürecinizi sürdürülebilir kılmak için bazı gıda takviyelerine başvurabilirsiniz, onlara da değineyim;
bcaa'nın protein sentezi hızlandırma işlevi falan sizin için önemli değil. süratle kana karışıp direkt olarak ilgili adrese taşınabildiği için katabolik tablolarda yetersiz beslenmenizi tolere etmenin en güzel yollarındandır bcaa. kas yıkmak yerine bu dallı zincirli aminoasitleri yıkmasını söyleyebilirsiniz vücudunuza. beslenmeniz yeterliyse lüzumu yok. ha, vaktiniz çok kısıtlı olduğu için antrenman sırasında yakacağınız kalori de sizin için kıymetlidir ve uzun kardiyolar yapmak gibi bir plânınız vardır, o kardiyolarda kaslarınızı korumak için etkili olabilir tabii bcaa.
kreatin monohidrat, size 2-3 kilo kadar ekstra su tutturacaktır ve bu sayede antrenman performansınızı hissedilir derecede artıracaktır. ağırlıkları artırmaktan ziyade patlayıcı gücünüzü koruduğunuz o kısa aralıklara birkaç saniye daha ekleyecektir ve setlerinizi uzatmanız konusunda size fayda sağlayacaktır. ürünü kullanmayı bıraktığınızda zaten tuttuğunuz su da vücudunuzu terk edecek. buradaki fayda biraz antrenman başarımını artırmak suretiyle hevesi yüksek tutma diyebiliriz. pre-workoutların da size sağlayacağı etki budur aşağı yukarı, o turunç kabuklu, yeşil kahveli içerikler yağ yakımınıza %1-2 etki ediyorsa ediyordur ancak. termojenik etkileri sizi aktif hissettiriyor ve antrenmandaki coşkunuzu artrıyor, bütün mesele bu.
arjinin, nitrik oksit etkisini hissetmenizi sağlayacak, antrenman coşkunuza hizmet edecek ürünlerin bir diğeri. damar sağlığı için haddinden fazla güzel bir arkadaştır ayrıca kendisi.
bütün bunların ötesinde sporu sürdürülebilir kılan, toparlanma sürecine direkt etki eden ve endokrin tablonuzu optimum seviyelerde tutan mühim bir mesele var; uyku! her bünyenin uyku ihtiyacı farklı olabilir fakat herkes için ortak olan bir şey var genetik mirasımızdan ötürü; gece saat 11 ile 2 arasını sıfır ışık, sıfır ses ve sıfır elektromanyetizma altında uyuyarak geçirirseniz ertesi güne nasıl bağladığınızı kanlı canlı gözlemleyebilirsiniz her hareketinizde ve hareketsizliğinizde. tabii saat 11 geldiğinde insülinle işinizin çoktan bitmiş olması ve melatonin salgınızın başlaması gerekiyor. saat 7 gibi kan şekeri dürtme faslını kapatmakta fayda var.
çok kafa ütüledim, bağışlayın ama görünce heyecan yaptıran konular bunlar benim için.
222 kilodan 90 kiloya bir yılda indim vaktiyle ameliyatsız, yalnızca diyet ve egzersiz ile. bu süreçte 30 yıllık bilgileriyle yerinde sayan Türk hekimleri yerine pubmed makalelerine, fitness antrenörlerinin en güncel metodolojiyi yansıttıkları antrenman ve beslenme programlarına mesai harcadım. benim için artık bu konuda araştırmalar yapmak, sci-hub'dan ücretli kütüphanelerdeki meta analizleri dilenmek falan zevke dönüştü.
herkese keyifli günler dilerim.