ilgi bekliyor ne bekliycekGeçmiş olsun da bizden ne bekliyon hacı?
Ne güzel yazmışsın kardeşim Allah yolunu bahtını açık etsin hayırlı işler nasip etsin.Neyin var bilmiyorum. Hakkını helal et, senin durumunda olmadığım için de bunun ruhani mi yoksa daha çok maddiyatta bir şeyin eksik olmasından kaynaklı mı(hormon vs) bilmiyorum ve alanım da değil. Ama eğer kabz hali veya böyle hayattan bıkmışlık tarzı bir şeyse önerim kuran dinlemek, dini videolar izlemek, eserler okumak. Dini inancın ne bilmiyorum ama ne zaman Kuran dinlesem iyi geliyor. Yavaş yavaş okuyorum bazen ayetleri ama iyi geliyor. Okuduğum ayetleri de Kuran açarak değil - İnşaAllah onu da yaparım- Altay Cem Meriç'in Peygamberliğin İspatı eserini okuyarak yapıyorum. Dikkat dağınıklığım var ve bu yüzden psikaytrik bir ilaç kullanıyorum ve ilaç etkisindeyken moralim bozuluyor. Ama o durumdayken bile inandığım dinin peygamberinin samimiyeti, benim için çektiği dertleri görüyorum. Eline imkan sunulmasına rağmen "Bir elime güneşi, bir elime de ayı verseniz, ben bu davadan vaz geçmem!" diyerek dünya malını elinin tersine bile temas ettirmediğini görüyorum.
Bundan 4,5 sene önce ot gibi yaşıyordum. 10. sınıfta okuldan eve gelir, sosyal medyada falan takılırdım. Yararıma bir şey yapmazdım. Yarıyıl tatili boyunca yatağa üçlü priz çekip ihtiyaçlarım dışında yataktan çıkmayıp yayıncıların kesitlerini izlediğimi hatırlıyorum. Sonra bir şeyler oldu ve pandeminin de gelmesiyle sorgulamam arttı ve hamdolsun namaza falan başladım. Hep aile zoruyla dönemsel kılardım. Babam da kılmazdı ama kıl diye zorlardı dönem dönem. Çelişkili bulurdum. Anneme zamanınd gaza gelip beni sabah namazına uyandır deyince mesela bana "Sen önce gün olanları kıl da..." tarzı bir şekilde yanıt vermişti. Neyse İlk 5 vakit namazımı kıldım aynı anda da dini içerikleri takip ediyorum. Hayatımda belki ilk defa 5 vaktin 5'ini de kılmıştım. Kendime inanamıyordum. Tüm gün boyunca aynı anda hem dini video izliyor, hem de arkada oyun oynuyordum. Sonra böyle birkaç ay geçti ve dönem başı aldığım paragraf kitabını aldım elime. O gün eve Playstation kiralamıştık. Paylaşmakta fena değilimdir ama hayatta elimdeki gamepad'i vermem. O konuda cimri olmama rağmen kolu kardeşime saldım ve odaya yöneldim. Elime kitabı aldım ve basit paragraf sorularını çözmeye başladım. Sonrasında da bir gün babamın iş yerindeyken aynı paragraf kitabından 24'lü testlerden 4 tane çözerek 96 soru çözdüm. Hayatımda ilk defa bu kadar soru çözmüştüm. Şu anda size aynı masadan yazıyorum. Şu an oturduğum sandalyedeyken elimi masaya dayayarak kendimi şöyle geriye ittim ve "Bu ben miyim? Oha ders çalıştım. Oluyormuş." tarzı bir psikolojiye girdim. Sonra ders çalışmaya başladım. Kitaplar aldım ama çalışma konusunda tecrübesizdim. Elimdeki 3-4 kaynakla ilerlerken diğer önemli derslere de çalışmam gerektiğini düşünüp internetten kitap sipariş ettim. Babamla kargoyu direkt şubeden aldık ve babam arabaya binip eve gittiğimiz zaman "Zaten çalışmayacaksın, niye aldın?" dedi. Moralim bozulmuştu ama yılmadım hamdolsun. Sonra çalıştım bulunduğum okul öğrencileri ışığı parlayan öğrenciler değildi. Yapı gereği rekabet amaçlı etrafımda benden daha çalışkan insanlara ihtiyacım vardı. Okul değiştirdim. Bu benim üçüncü okulumdu. Öncekinden de serseriler bana karışıyor diye ayrılmıştım desem sebeplerinden birini saymış olurum. Neyse sonra orada da çalıştım ve hamdolsun başta memnun olmasamda sayısal 35k yaptım 2022'de. Sınava 6 ay kala "8k yapsam bile mezuna kalırım." diyen ben 35k'dan tercih verdim. Ve özel bir üniversitede %100 burslu olarak bilgisayar mühendisliği kazandım. İstanbul kalabalıktır, yurt okula uzak olur diye sonlara doğru verdik. O sene mühendislikler - özellikle bilgisayar- uçtuğu için 18. tercihim geldi. Ortalama bir üniversite zaten. Ama direkt kampüsteki yurda yerleştim. Yemek param dışında konaklamam ve okul ücretim yoktu. Hamdolsun şu an 3. sınıf oldum. Bakalım beni daha neler bekliyor? Bu dediklerim Allah'ın bana namazı nasip etmesiyle oldu. Çok büyük bir başarı değil ama ot gibi yaşamaktan da iyidir. Hamdetmem lazım. Arada aklıma ilk kıldığım namazlar gelir. O zamanki zevk... Şu an oturduğum koltukta hayalini kurmak boğazımı düğümlüyor. Büyük bir başarım yok ama nispeten mutluyum. İnşaAllah vatana, millete, ümmete hayırlı bir mühendis olurum.
İçimden yazmak geldi. Belki kendin için bir şeyler bulabilirsin. Bulamaya da bilirsin. Ama bahsetmekten mutlu oldum. Ve şu an ne kadar az şükrettiğim geldi aklıma.
Birkaç ayetle bitirmek istiyorum. Dini inancın ne bilmiyorum ama belki istifade edersin.
<Zümer 53>
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
<Ankebut 64>
Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
Son olarak, İstanbul'da okuyorum. Bu yüzden marmaray'da veya başka bir yerde yoğun bir şehir olduğundan ruhum daralıyor. İnşirah süresi dinliyorum böyle 10 defadan fazla. İyi geliyor. Önceden Meryem süresi de dinlerdim Sherif Mostafa'dan. Rahman süresi de çok güzel. Hepsi çok güzel. Geçen kıyamet süresine baktım o da çok güzel. Allah bizleri hem dünya'da hem de ahirette mutlu etsin. Selametle kal. Allah şifa versin kardeşim
Allah razı olsunNe güzel yazmışsın kardeşim Allah yolunu bahtını açık etsin hayırlı işler nasip etsin.
Bunu yazmasam vicdan azabı çekerim yazmayi unutmuşum. Çalıştığımı gören yani artık çalıştığıma inanan babam desteğini hiç esirgemedi. Ailecek namaz kılıyoruz hamdolsun.Neyin var bilmiyorum. Hakkını helal et, senin durumunda olmadığım için de bunun ruhani mi yoksa daha çok maddiyatta bir şeyin eksik olmasından kaynaklı mı(hormon vs) bilmiyorum ve alanım da değil. Ama eğer kabz hali veya böyle hayattan bıkmışlık tarzı bir şeyse önerim kuran dinlemek, dini videolar izlemek, eserler okumak. Dini inancın ne bilmiyorum ama ne zaman Kuran dinlesem iyi geliyor. Yavaş yavaş okuyorum bazen ayetleri ama iyi geliyor. Okuduğum ayetleri de Kuran açarak değil - İnşaAllah onu da yaparım- Altay Cem Meriç'in Peygamberliğin İspatı eserini okuyarak yapıyorum. Dikkat dağınıklığım var ve bu yüzden psikaytrik bir ilaç kullanıyorum ve ilaç etkisindeyken moralim bozuluyor. Ama o durumdayken bile inandığım dinin peygamberinin samimiyeti, benim için çektiği dertleri görüyorum. Eline imkan sunulmasına rağmen "Bir elime güneşi, bir elime de ayı verseniz, ben bu davadan vaz geçmem!" diyerek dünya malını elinin tersine bile temas ettirmediğini görüyorum.
Bundan 4,5 sene önce ot gibi yaşıyordum. 10. sınıfta okuldan eve gelir, sosyal medyada falan takılırdım. Yararıma bir şey yapmazdım. Yarıyıl tatili boyunca yatağa üçlü priz çekip ihtiyaçlarım dışında yataktan çıkmayıp yayıncıların kesitlerini izlediğimi hatırlıyorum. Sonra bir şeyler oldu ve pandeminin de gelmesiyle sorgulamam arttı ve hamdolsun namaza falan başladım. Hep aile zoruyla dönemsel kılardım. Babam da kılmazdı ama kıl diye zorlardı dönem dönem. Çelişkili bulurdum. Anneme zamanınd gaza gelip beni sabah namazına uyandır deyince mesela bana "Sen önce gün olanları kıl da..." tarzı bir şekilde yanıt vermişti. Neyse İlk 5 vakit namazımı kıldım aynı anda da dini içerikleri takip ediyorum. Hayatımda belki ilk defa 5 vaktin 5'ini de kılmıştım. Kendime inanamıyordum. Tüm gün boyunca aynı anda hem dini video izliyor, hem de arkada oyun oynuyordum. Sonra böyle birkaç ay geçti ve dönem başı aldığım paragraf kitabını aldım elime. O gün eve Playstation kiralamıştık. Paylaşmakta fena değilimdir ama hayatta elimdeki gamepad'i vermem. O konuda cimri olmama rağmen kolu kardeşime saldım ve odaya yöneldim. Elime kitabı aldım ve basit paragraf sorularını çözmeye başladım. Sonrasında da bir gün babamın iş yerindeyken aynı paragraf kitabından 24'lü testlerden 4 tane çözerek 96 soru çözdüm. Hayatımda ilk defa bu kadar soru çözmüştüm. Şu anda size aynı masadan yazıyorum. Şu an oturduğum sandalyedeyken elimi masaya dayayarak kendimi şöyle geriye ittim ve "Bu ben miyim? Oha ders çalıştım. Oluyormuş." tarzı bir psikolojiye girdim. Sonra ders çalışmaya başladım. Kitaplar aldım ama çalışma konusunda tecrübesizdim. Elimdeki 3-4 kaynakla ilerlerken diğer önemli derslere de çalışmam gerektiğini düşünüp internetten kitap sipariş ettim. Babamla kargoyu direkt şubeden aldık ve babam arabaya binip eve gittiğimiz zaman "Zaten çalışmayacaksın, niye aldın?" dedi. Moralim bozulmuştu ama yılmadım hamdolsun. Sonra çalıştım bulunduğum okul öğrencileri ışığı parlayan öğrenciler değildi. Yapı gereği rekabet amaçlı etrafımda benden daha çalışkan insanlara ihtiyacım vardı. Okul değiştirdim. Bu benim üçüncü okulumdu. Öncekinden de serseriler bana karışıyor diye ayrılmıştım desem sebeplerinden birini saymış olurum. Neyse sonra orada da çalıştım ve hamdolsun başta memnun olmasamda sayısal 35k yaptım 2022'de. Sınava 6 ay kala "8k yapsam bile mezuna kalırım." diyen ben 35k'dan tercih verdim. Ve özel bir üniversitede %100 burslu olarak bilgisayar mühendisliği kazandım. İstanbul kalabalıktır, yurt okula uzak olur diye sonlara doğru verdik. O sene mühendislikler - özellikle bilgisayar- uçtuğu için 18. tercihim geldi. Ortalama bir üniversite zaten. Ama direkt kampüsteki yurda yerleştim. Yemek param dışında konaklamam ve okul ücretim yoktu. Hamdolsun şu an 3. sınıf oldum. Bakalım beni daha neler bekliyor? Bu dediklerim Allah'ın bana namazı nasip etmesiyle oldu. Çok büyük bir başarı değil ama ot gibi yaşamaktan da iyidir. Hamdetmem lazım. Arada aklıma ilk kıldığım namazlar gelir. O zamanki zevk... Şu an oturduğum koltukta hayalini kurmak boğazımı düğümlüyor. Büyük bir başarım yok ama nispeten mutluyum. İnşaAllah vatana, millete, ümmete hayırlı bir mühendis olurum.
İçimden yazmak geldi. Belki kendin için bir şeyler bulabilirsin. Bulamaya da bilirsin. Ama bahsetmekten mutlu oldum. Ve şu an ne kadar az şükrettiğim geldi aklıma.
Birkaç ayetle bitirmek istiyorum. Dini inancın ne bilmiyorum ama belki istifade edersin.
<Zümer 53>
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
<Ankebut 64>
Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
Son olarak, İstanbul'da okuyorum. Bu yüzden marmaray'da veya başka bir yerde yoğun bir şehir olduğundan ruhum daralıyor. İnşirah süresi dinliyorum böyle 10 defadan fazla. İyi geliyor. Önceden Meryem süresi de dinlerdim Sherif Mostafa'dan. Rahman süresi de çok güzel. Hepsi çok güzel. Geçen kıyamet süresine baktım o da çok güzel. Allah bizleri hem dünya'da hem de ahirette mutlu etsin. Selametle kal. Allah şifa versin kardeşim
Allah senden razı olsun, imanının güçlü kalmasını diliyorum doğru yolu bulmuşsun. Altay Cem Meriç'in kitaplarına başladım bende videoları çok zevkliNeyin var bilmiyorum. Hakkını helal et, senin durumunda olmadığım için de bunun ruhani mi yoksa daha çok maddiyatta bir şeyin eksik olmasından kaynaklı mı(hormon vs) bilmiyorum ve alanım da değil. Ama eğer kabz hali veya böyle hayattan bıkmışlık tarzı bir şeyse önerim kuran dinlemek, dini videolar izlemek, eserler okumak. Dini inancın ne bilmiyorum ama ne zaman Kuran dinlesem iyi geliyor. Yavaş yavaş okuyorum bazen ayetleri ama iyi geliyor. Okuduğum ayetleri de Kuran açarak değil - İnşaAllah onu da yaparım- Altay Cem Meriç'in Peygamberliğin İspatı eserini okuyarak yapıyorum. Dikkat dağınıklığım var ve bu yüzden psikaytrik bir ilaç kullanıyorum ve ilaç etkisindeyken moralim bozuluyor. Ama o durumdayken bile inandığım dinin peygamberinin samimiyeti, benim için çektiği dertleri görüyorum. Eline imkan sunulmasına rağmen "Bir elime güneşi, bir elime de ayı verseniz, ben bu davadan vaz geçmem!" diyerek dünya malını elinin tersine bile temas ettirmediğini görüyorum.
Bundan 4,5 sene önce ot gibi yaşıyordum. 10. sınıfta okuldan eve gelir, sosyal medyada falan takılırdım. Yararıma bir şey yapmazdım. Yarıyıl tatili boyunca yatağa üçlü priz çekip ihtiyaçlarım dışında yataktan çıkmayıp yayıncıların kesitlerini izlediğimi hatırlıyorum. Sonra bir şeyler oldu ve pandeminin de gelmesiyle sorgulamam arttı ve hamdolsun namaza falan başladım. Hep aile zoruyla dönemsel kılardım. Babam da kılmazdı ama kıl diye zorlardı dönem dönem. Çelişkili bulurdum. Anneme zamanınd gaza gelip beni sabah namazına uyandır deyince mesela bana "Sen önce gün olanları kıl da..." tarzı bir şekilde yanıt vermişti. Neyse İlk 5 vakit namazımı kıldım aynı anda da dini içerikleri takip ediyorum. Hayatımda belki ilk defa 5 vaktin 5'ini de kılmıştım. Kendime inanamıyordum. Tüm gün boyunca aynı anda hem dini video izliyor, hem de arkada oyun oynuyordum. Sonra böyle birkaç ay geçti ve dönem başı aldığım paragraf kitabını aldım elime. O gün eve Playstation kiralamıştık. Paylaşmakta fena değilimdir ama hayatta elimdeki gamepad'i vermem. O konuda cimri olmama rağmen kolu kardeşime saldım ve odaya yöneldim. Elime kitabı aldım ve basit paragraf sorularını çözmeye başladım. Sonrasında da bir gün babamın iş yerindeyken aynı paragraf kitabından 24'lü testlerden 4 tane çözerek 96 soru çözdüm. Hayatımda ilk defa bu kadar soru çözmüştüm. Şu anda size aynı masadan yazıyorum. Şu an oturduğum sandalyedeyken elimi masaya dayayarak kendimi şöyle geriye ittim ve "Bu ben miyim? Oha ders çalıştım. Oluyormuş." tarzı bir psikolojiye girdim. Sonra ders çalışmaya başladım. Kitaplar aldım ama çalışma konusunda tecrübesizdim. Elimdeki 3-4 kaynakla ilerlerken diğer önemli derslere de çalışmam gerektiğini düşünüp internetten kitap sipariş ettim. Babamla kargoyu direkt şubeden aldık ve babam arabaya binip eve gittiğimiz zaman "Zaten çalışmayacaksın, niye aldın?" dedi. Moralim bozulmuştu ama yılmadım hamdolsun. Sonra çalıştım bulunduğum okul öğrencileri ışığı parlayan öğrenciler değildi. Yapı gereği rekabet amaçlı etrafımda benden daha çalışkan insanlara ihtiyacım vardı. Okul değiştirdim. Bu benim üçüncü okulumdu. Öncekinden de serseriler bana karışıyor diye ayrılmıştım desem sebeplerinden birini saymış olurum. Neyse sonra orada da çalıştım ve hamdolsun başta memnun olmasamda sayısal 35k yaptım 2022'de. Sınava 6 ay kala "8k yapsam bile mezuna kalırım." diyen ben 35k'dan tercih verdim. Ve özel bir üniversitede %100 burslu olarak bilgisayar mühendisliği kazandım. İstanbul kalabalıktır, yurt okula uzak olur diye sonlara doğru verdik. O sene mühendislikler - özellikle bilgisayar- uçtuğu için 18. tercihim geldi. Ortalama bir üniversite zaten. Ama direkt kampüsteki yurda yerleştim. Yemek param dışında konaklamam ve okul ücretim yoktu. Hamdolsun şu an 3. sınıf oldum. Bakalım beni daha neler bekliyor? Bu dediklerim Allah'ın bana namazı nasip etmesiyle oldu. Çok büyük bir başarı değil ama ot gibi yaşamaktan da iyidir. Hamdetmem lazım. Arada aklıma ilk kıldığım namazlar gelir. O zamanki zevk... Şu an oturduğum koltukta hayalini kurmak boğazımı düğümlüyor. Büyük bir başarım yok ama nispeten mutluyum. İnşaAllah vatana, millete, ümmete hayırlı bir mühendis olurum.
İçimden yazmak geldi. Belki kendin için bir şeyler bulabilirsin. Bulamaya da bilirsin. Ama bahsetmekten mutlu oldum. Ve şu an ne kadar az şükrettiğim geldi aklıma.
Birkaç ayetle bitirmek istiyorum. Dini inancın ne bilmiyorum ama belki istifade edersin.
<Zümer 53>
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
<Ankebut 64>
Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
Son olarak, İstanbul'da okuyorum. Bu yüzden marmaray'da veya başka bir yerde yoğun bir şehir olduğundan ruhum daralıyor. İnşirah süresi dinliyorum böyle 10 defadan fazla. İyi geliyor. Önceden Meryem süresi de dinlerdim Sherif Mostafa'dan. Rahman süresi de çok güzel. Hepsi çok güzel. Geçen kıyamet süresine baktım o da çok güzel. Allah bizleri hem dünya'da hem de ahirette mutlu etsin. Selametle kal. Allah şifa versin kardeşim
kral bende böyleydim intihar etmeyi bile düşündüm ama sonradan ben bir amaç için geldim iz bırakmadan gitmem dedim en azından bir şey yapmam lazım dedim hayata tekrardan tutundum ailem ile aramı düzelttim hayat biraz daha iyileşti dedim sevdiğim kişiden ret yedim sonra tekrardan depresyona girdim ondan sonra spor yapmaya başladım spor yaptıkça özgüvenim arttı daha konuşkan daha sosyal biri oldum hayat enerjim yerine geldi sanada tavsiyem herşeyi takma gerek yok seni takmayan kişiler için kendini üzmene gerek yok anladın mı bu hayatta bencil olacaksın yoksa senin üstünden beslenirler ona göre.Psikologlar, psikiyatristler, ruh sinir tedavileri, EKT, TMS, şok psikoterapi. Her şey.
Bugüne kadar iyi gelen tek tedavi Clonex tedavisi oldu ama o da kan değerlerimin içinden geçiyor ve kalbimi zorluyor.
Çaresizim.
Bir yaratıcı olabilir ama Allah yok hocam.Neyin var bilmiyorum. Hakkını helal et, senin durumunda olmadığım için de bunun ruhani mi yoksa daha çok maddiyatta bir şeyin eksik olmasından kaynaklı mı(hormon vs) bilmiyorum ve alanım da değil. Ama eğer kabz hali veya böyle hayattan bıkmışlık tarzı bir şeyse önerim kuran dinlemek, dini videolar izlemek, eserler okumak. Dini inancın ne bilmiyorum ama ne zaman Kuran dinlesem iyi geliyor. Yavaş yavaş okuyorum bazen ayetleri ama iyi geliyor. Okuduğum ayetleri de Kuran açarak değil - İnşaAllah onu da yaparım- Altay Cem Meriç'in Peygamberliğin İspatı eserini okuyarak yapıyorum. Dikkat dağınıklığım var ve bu yüzden psikaytrik bir ilaç kullanıyorum ve ilaç etkisindeyken moralim bozuluyor. Ama o durumdayken bile inandığım dinin peygamberinin samimiyeti, benim için çektiği dertleri görüyorum. Eline imkan sunulmasına rağmen "Bir elime güneşi, bir elime de ayı verseniz, ben bu davadan vaz geçmem!" diyerek dünya malını elinin tersine bile temas ettirmediğini görüyorum.
Bundan 4,5 sene önce ot gibi yaşıyordum. 10. sınıfta okuldan eve gelir, sosyal medyada falan takılırdım. Yararıma bir şey yapmazdım. Yarıyıl tatili boyunca yatağa üçlü priz çekip ihtiyaçlarım dışında yataktan çıkmayıp yayıncıların kesitlerini izlediğimi hatırlıyorum. Sonra bir şeyler oldu ve pandeminin de gelmesiyle sorgulamam arttı ve hamdolsun namaza falan başladım. Hep aile zoruyla dönemsel kılardım. Babam da kılmazdı ama kıl diye zorlardı dönem dönem. Çelişkili bulurdum. Anneme zamanınd gaza gelip beni sabah namazına uyandır deyince mesela bana "Sen önce gün olanları kıl da..." tarzı bir şekilde yanıt vermişti. Neyse İlk 5 vakit namazımı kıldım aynı anda da dini içerikleri takip ediyorum. Hayatımda belki ilk defa 5 vaktin 5'ini de kılmıştım. Kendime inanamıyordum. Tüm gün boyunca aynı anda hem dini video izliyor, hem de arkada oyun oynuyordum. Sonra böyle birkaç ay geçti ve dönem başı aldığım paragraf kitabını aldım elime. O gün eve Playstation kiralamıştık. Paylaşmakta fena değilimdir ama hayatta elimdeki gamepad'i vermem. O konuda cimri olmama rağmen kolu kardeşime saldım ve odaya yöneldim. Elime kitabı aldım ve basit paragraf sorularını çözmeye başladım. Sonrasında da bir gün babamın iş yerindeyken aynı paragraf kitabından 24'lü testlerden 4 tane çözerek 96 soru çözdüm. Hayatımda ilk defa bu kadar soru çözmüştüm. Şu anda size aynı masadan yazıyorum. Şu an oturduğum sandalyedeyken elimi masaya dayayarak kendimi şöyle geriye ittim ve "Bu ben miyim? Oha ders çalıştım. Oluyormuş." tarzı bir psikolojiye girdim. Sonra ders çalışmaya başladım. Kitaplar aldım ama çalışma konusunda tecrübesizdim. Elimdeki 3-4 kaynakla ilerlerken diğer önemli derslere de çalışmam gerektiğini düşünüp internetten kitap sipariş ettim. Babamla kargoyu direkt şubeden aldık ve babam arabaya binip eve gittiğimiz zaman "Zaten çalışmayacaksın, niye aldın?" dedi. Moralim bozulmuştu ama yılmadım hamdolsun. Sonra çalıştım bulunduğum okul öğrencileri ışığı parlayan öğrenciler değildi. Yapı gereği rekabet amaçlı etrafımda benden daha çalışkan insanlara ihtiyacım vardı. Okul değiştirdim. Bu benim üçüncü okulumdu. Öncekinden de serseriler bana karışıyor diye ayrılmıştım desem sebeplerinden birini saymış olurum. Neyse sonra orada da çalıştım ve hamdolsun başta memnun olmasamda sayısal 35k yaptım 2022'de. Sınava 6 ay kala "8k yapsam bile mezuna kalırım." diyen ben 35k'dan tercih verdim. Ve özel bir üniversitede %100 burslu olarak bilgisayar mühendisliği kazandım. İstanbul kalabalıktır, yurt okula uzak olur diye sonlara doğru verdik. O sene mühendislikler - özellikle bilgisayar- uçtuğu için 18. tercihim geldi. Ortalama bir üniversite zaten. Ama direkt kampüsteki yurda yerleştim. Yemek param dışında konaklamam ve okul ücretim yoktu. Hamdolsun şu an 3. sınıf oldum. Bakalım beni daha neler bekliyor? Bu dediklerim Allah'ın bana namazı nasip etmesiyle oldu. Çok büyük bir başarı değil ama ot gibi yaşamaktan da iyidir. Hamdetmem lazım. Arada aklıma ilk kıldığım namazlar gelir. O zamanki zevk... Şu an oturduğum koltukta hayalini kurmak boğazımı düğümlüyor. Büyük bir başarım yok ama nispeten mutluyum. İnşaAllah vatana, millete, ümmete hayırlı bir mühendis olurum.
İçimden yazmak geldi. Belki kendin için bir şeyler bulabilirsin. Bulamaya da bilirsin. Ama bahsetmekten mutlu oldum. Ve şu an ne kadar az şükrettiğim geldi aklıma.
Birkaç ayetle bitirmek istiyorum. Dini inancın ne bilmiyorum ama belki istifade edersin.
<Zümer 53>
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
<Ankebut 64>
Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri) bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!
Son olarak, İstanbul'da okuyorum. Bu yüzden marmaray'da veya başka bir yerde yoğun bir şehir olduğundan ruhum daralıyor. İnşirah süresi dinliyorum böyle 10 defadan fazla. İyi geliyor. Önceden Meryem süresi de dinlerdim Sherif Mostafa'dan. Rahman süresi de çok güzel. Hepsi çok güzel. Geçen kıyamet süresine baktım o da çok güzel. Allah bizleri hem dünya'da hem de ahirette mutlu etsin. Selametle kal. Allah şifa versin kardeşim
Yarım milyon dolarım var toplamda.Bu 1 milyon TL si olan arkadaş değil mi