Valla 16 yıldır Otokoç Ankara bayisinde eksiksiz yıllık bakımlarını yaptırdık. Sıfır olarak Haziran 2006'da aldık. Artık bayidekiler görünce bile hoşgeldin abi falan diyorlardı. Ama son yılında çok üzdü bizi. Ocak 2021'den Mayıs 2021'e kadar arabaya binmeye korkar olduk. Yağ müşiri, yağ pompasından tut da turbosuna kadar değişmeyen parçası kalmadı. Ama neden böyle oldu anlamış değiliz.
Çok ilginç bir durum aslında. KM olarak kaç KM'deydi.
O çatlak gibi duranlar aslında balata tozu. Onlardan bir şey olmaz merak etmeyin. Renkte balata tozundan kaynaklanıyor pek takılacak bir durum yok
122.650 kilometredeydi ikinci sahibine verdiğimizde. Tanıdık bir akrabaya sattık, arada binip hasret gideriyoruz maviş focus ile.. Özlüyorum çocukluk anılarım hep o arabada geçti.
Frenlere kesin olarak baktıracağız periyodik bakımda. Renk olarak benimde çok hoşuma gidiyor. Lansman rengi diye geçiyor sanırım. 2009'da gözler üzerindeydi ancak artık yaşlandı...
KM'si de çok az aslında. O KM'de ki Ford motoru çiçek gibidir daha. Kullanım olarak nasıl kullanıyordunuz aracı?
Hala bir gözdeliği var ama. Üstüne bir model daha çıkmasına rağmen connect deyince akla ilk bu model geliyor ve tutuluyor
Uzun yolda pek kullanmıyorduk. Uzun yola yılda 2-3 kez gidiyoruz sadece. Şehir içinde kullanıyorduk özellikle. 2015'de devir problemi çıkmıştı arabada, arabanın devri hiç yükselmiyordu, o zaman da durduk yerde ne oluyor demiştik. Sonra bir gün arabanın egzozundan öyle bir duman çıktı ki yol kapandı. Hatta ondan ceza bile yemiştik diye hatırlıyorum. Araba gitmiyor diye yanarken yine turbosunun patladığını öğrendik.
Tasarım olarak hala beğeniyorum aracı. Zaten performans olarak beni çok şaşırtıyor. Yaklaşık 2.5 KM'de 170'e dayanıyor. Bu aracın airodinamiği iyi olsa nasıl olurdu düşünemiyorum. Rüzgardan dolayı çok performans kaybediyor.
Hocam büyük ihtimalle ufak bir problemi hemen yaptımadığınız için daha büyük problemler çıkarmış size.
Araba o kadar ağır kalmasa 200 300 kilo daha hafif olsa bırak ticariyi yolda piyasa sedanları bile bırakmazdı. Ama 1.6 ton işte .
Geçen hafta arabayla Borlu'ya gittim. Borlu'nun yolları aşırı keskin virajlı. Orada lastikleri iyice ısıttıkdan sonra biraz arabanın sınırılarını denemek istedim. Araca benim bir yerlerimin yediği kadar viraj aldığım sınırıların çok üstünde. Açıkçası ben arabayı kaydıramadım. Daha da hızlı girsem dönerdi gibi geliyor.
Kopsa arkadan kopuyor ağırlık önde çünkü. Arkadan kopmayı önden kopmaya tercih ederim. Arkadan koparsa da toplarsın diye düşünüyorum çünkü gerçekten yola iyi yapışıyor.
Araba bayağı sert. Bu sertlik konfor açısından çalıyor ancak yol tutuşu olarak bayağı iyi oluyor.
