Atatürk'ün Milli Mücadele için kurduğu konseyde bazı isimler Sovyetler için kısmi-ajanlık yapıyordu.
Atatürk'ün anlattıklarını, taktiklerini, gizli konuşmaları Sovyetlere iletiyordu.
Atatürk bunu bir şekilde öğrenmişti. Sovyetlerin desteğini alabilmek adına "Komünist Ülkeler" mantığını benimseyen Lenin'i kandırması gerekiyordu. E, bu mantığı benimseyen bir kişinin amacı diğer ülkelere Komünizmi yaymaktır, bu kişinin desteğini alabilmek içinse Komünist olman gerekir.
Atatürk, bunu iyi bildiğinden bir gün konseyde konuşma yaparken "Efendiler, yarın Komünizmi ilan edeceğiz" der. Konseydiklerin neredeyse tamamına yakını buna karşı çıkar. Ama Atatürk bu konuda diretir ve Komünizm övgüleri yapar.
Tabi Atatürk bunu yapacağından değil, Lenin'in dikkatini çekmek için söyler ve böyle davranır. Hemen içerdeki bazı konsey üyeleri durumu ve Atatürk'ün söylediklerini Lenin'e iletir, bunu duyan Lenin karşılıksız bir şekilde inanılmaz sayıda top, tüfek, ekipman ve gıda yardımında bulunur.
Milli Mücadele bittikten sonra Lenin devrilir ve yerine Stalin gelir. Stalin, Lenin'in tersine Komünist Ülkeler mantığında değildir, yayılmacı ve toprak genişletmeci mantığındadır.
Stalin döneminde zaten kıtlıkta olan ülke iyice kıtlığa bürünür.
İlerleyen zamanlarda ise Türkiye, yıkılan ve geri kalmış sanayisini toplayabilmek adına Sovyetlerle anlaşma yapar. Bu anlaşmaya göre Gıda ve Tarım (tohum vesaire) Malzemeleri karşılığında Sovyetler, Türkiye'ye bizzat kendisi fabrika yapacaktır. Bu sayede onlarca fabrikamız olur ve cebimizden tek kuruş para çıkmaz.
Eğer Lenin gitmeseydi Türkiye bu anlaşmayı biraz zor yapardı. Sanayimizi zor toplardık. Tabi Stalin'in ilerleyen zamanlarda gösterdiği (1945-1953) yayılmacı politikasından Türkiye'de az kalsın etkileniyordu. Doğumuz elden gidiyordu ki NATO çıkageldi bizi kurtardı.