İnsanlar neden millet, din gibi sadece doğduğu memlekete ve aileye bağlı olan şeylerle sınırlarını çiziyor? Mesela rusya da doğmuş olsan rus milletini ve hristiyanlığı savunacaktın. İnsanlar neden seçmediği şeyleri ömür boyu savunuyor? Savunmak zorunda mıyız? Ve yaşam tarzlarını bunlara göre şekillendirmek zorunda?
Tamam ama rusya da doğmuş olsaydın tarihin başka şeylere dayanmış olacaktı o zaman da rusya tarihini savunacaktın yine Türkiye tarihini ve mirasını değil. Ben onu anlatmaya çalışıyorum. Seçmediğimiz şeyleri neden savunmalıyız?
Evet bahsettiğin unsurlarda bir etken. Bence senin ve benim saydıklarım yeterince açıklıyor nedenleri ama tam nedenini bulamadıysan belki ileride daha da mana bulduğun şeylerle karşılasabilirsin.
Kitaplar okuyorum ve orada yazmıyor. Genelde din ile ilgili kitaplar okuyorum ve hepsi tanrının başlangıcını insanoğlunun başlangıcını anlatıyor. ama ben bunlarla İLGİLENMİYORUM. Sadece en mantıklı gördüğüm kitap jean paul sartre'nin VAROLUŞCULUK felsefesi oldu. "İnsan ne olması gerektiğine kendini karar verir, o önce varolup sonra kendisini yaratan varlıktır." Ama bu bi yerde mantıklı bi yerde mantıksız. Ben Tanrı yok demiyorum ama var da demiyorum. Bu dediğim felsefe direkt olarak Tanrı yoktur, İnsan kendisini varetmiştir diyor. O zaman insan kendisini neden ÖLDÜRÜYOR sonradan? Demek ki var etti ve en iyi hayatı yaşasın hiç ölmesin. Varoluşculuk tam bana göre. temelde varoluşculuk MUTLAK ÖZGÜRLÜK içeriyor. AMA şekillendirilmesiyle ve yorumlanmasıyla bazı filozofları sevmiyorum. ASLINDA varoluşla da ilgilenmiyorum sadece doğum ve ölümle ilgilenmiyorum. Ölümden sonrası veya doğumdan öncesi benim umrumda değil. Çünkü onlarla ilgili bir kanıya varamam çünkü o yerleri hayatımda HİÇ görmedim. somut olarak yaşamadım. Somut olarak yaşamadıysam yok mu oluyor? Somut olarak yaşamadığım hiç bir şey YOK manasına mı geliyor? Bilmiyorum bence gelmiyor. Sadece bir SORU İŞARETİ bırakıyor.
Mesela, KANT'ın ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ benim hoşuma gitmişti. "Kişi, doğa yasalarına ve aklın ölçülerine uyarsa o şekilde özgür olur." Yani bu rasyonalizm ile bağdaştırabilir. SPİNOZA'nında özgürlük problemine bir yorumu vardır. Ama buna katılmıyorum çünkü, "İnsan sınırlı bir özgürlüğe sahiptir, kendi doğasında var olmanın Tanrı'nın elindedir." bu VAROLUŞCULUK felsefesiyle çatışıyor. Bilemiyorum bana uygun felsefe bulamadım. İkisinde de sevdiğim yönler sevmediğim yönler var. AMA neden hala sadece doğduğumuz, kendi elimizle seçmediğimiz, Tanrı'nın seçtiği bir ülke de. O ülkenin dinini, milletinin sınırları içerisinde yaşamalıyız? Bu fiziksel bir sınır değil DOĞMATİK bir sınır.
bu kadar düşünecek ne var. içinde akan kan türk milletinin kanı . Bütün sülalen bu ülkede yaşadı ve yaşamayada devam ediyor.
Haliyle kendi yaşadıgın yeri savunmak en basitinden hayatta kalma içgüdüsüdür
Bak, savunurum ya da savunmam bunda bir şey yok. Ben zaten SEVIYORUM ve sevdiğim şeyi savunurum. düşmanlar alsın istemem. Ama neden savunuyorum? Sadece burada doğduğumdan dolayı mı? Yoksa burayı sevdiğimden dolayı mı? İngiltere de doğsaydım orayı mı sevip savunacaktım yoksa sadece orada doğduğumdan dolayı mı savunacaktım?
Kitaplar okuyorum ve orada yazmıyor. Genelde din ile ilgili kitaplar okuyorum ve hepsi tanrının başlangıcını insanoğlunun başlangıcını anlatıyor. ama ben bunlarla İLGİLENMİYORUM. Sadece en mantıklı gördüğüm kitap jean paul sartre'nin VAROLUŞCULUK felsefesi oldu. "İnsan ne olması gerektiğine kendini karar verir, o önce varolup sonra kendisini yaratan varlıktır." Ama bu bi yerde mantıklı bi yerde mantıksız. Ben Tanrı yok demiyorum ama var da demiyorum. Bu dediğim felsefe direkt olarak Tanrı yoktur, İnsan kendisini varetmiştir diyor. O zaman insan kendisini neden ÖLDÜRÜYOR sonradan? Demek ki var etti ve en iyi hayatı yaşasın hiç ölmesin. Varoluşculuk tam bana göre. temelde varoluşculuk MUTLAK ÖZGÜRLÜK içeriyor. AMA şekillendirilmesiyle ve yorumlanmasıyla bazı filozofları sevmiyorum. ASLINDA varoluşla da ilgilenmiyorum sadece doğum ve ölümle ilgilenmiyorum. Ölümden sonrası veya doğumdan öncesi benim umrumda değil. Çünkü onlarla ilgili bir kanıya varamam çünkü o yerleri hayatımda HİÇ görmedim. somur olarak yaşamadım. Somut olarak yaşamadıysam yok mu oluyor? Somur olarak yaşamadığım hiç bir şey YOK manasına mı geliyor? Bilmiyorum bence gelmiyor. Sadece bir SORU İŞARETİ bırakıyor.
Mesela, KANT'ın ÖZGÜRLÜK PROBLEMİ benim hoşuma gitmişti. "Kişi, doğa yasalarına ve aklın ölçülerine uyarsa o şekilde özgür olur." Yani bu rasyonalizm ile bağdaştırabilir. SPİNOZA'nında özgürlük problemine bir yorumu vardır. Ama buna katılmıyorum çünkü, "İnsan sınırlı bir özgürlüğe sahiptir, kendi doğasında var olmanın Tanrı'nın elindedir." bu VAROLUŞCULUK felsefesiyle çatışıyor. Bilemiyorum bana uygun felsefe bulamadım. İkisinde de sevdiğim yönler sevmediğim yönler var. AMA neden hala sadece doğduğumuz, kendi elimizle seçmediğimiz, Tanrı'nın seçtiği bir ülke de. O ülkenin dinini, milletinin sınırları içerisinde yaşamalıyız? Bu fiziksel bir sınır değil DOĞMATİK bir sınır.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Bak, savunurum ya da savunmam bunda bir şey yok. Ben zaten SEVIYORUM ve sevdiğim şeyi savunurum. düşmanlar alsın istemem. Ama neden savunuyorum? Sadece burada doğduğumdan dolayı mı? Yoksa burayı sevdiğimden dolayı mı? İngiltere de doğsaydım orayı mı sevip savunacaktım yoksa sadece orada doğduğumdan dolayı mı savunacaktım?
Nerede doğarsan doğ. Hangi dünyada yaşarsan yaşa. Orasını seversin ve savunursun. Kendini oraya ait hissedersin .
Hissetmiyorsan sevmezsin ve savunmaya da gerek duymazsın.
Nerede doğarsan doğ. Hangi dünyada yaşarsan yaşa. Orasını seversin ve savunursun. Kendini oraya ait hissedersin .
Hissetmiyorsan sevmezsin ve savunmaya da gerek duymazsın.
DOĞRU bir açıklama. dediğim şey genel bir şey sadeve TÜRKİYEYE bağlamamak lazım. Ama bunu neden yapmalıyız? Buna zorunlu muyuz? Yoksa zorunda mı bırakılıyoruz? Mesela afganistanda din değiştirirsen cezası idama kadar gidiyor zorunlusun yani. Almanya da değiştirsen kimse bi yerlerine takmaz. Bunun amacı ne? Neden dinler bir sınır olarak oluyor?. Milleti geçtim, milleti anladım çünkü insanlar doğuyor ve orayı seviyor. Çünkü oradan ekmek yiyor oranın doğa güzellikleriyle yaşıyor. Bu normal bir şey. BİRAZ anladım olayı..Ama dinlerde hala soru işareti var
DOĞRU bir açıklama. dediğim şey genel bir şey sadeve TÜRKİYEYE bağlamamak lazım. Ama bunu neden yapmalıyız? Buna zorunlu muyuz? Yoksa zorunda mı bırakılıyoruz? Mesela afganistanda din değiştirirsen cezası idama kadar gidiyor zorunlusun yani. Almanya da değiştirsen kimse bi yerlerine takmaz. Bunun amacı ne? Neden dinler bir sınır olarak oluyor?. Milleti geçtim, milleti anladım çünkü insanlar doğuyor ve orayı seviyor. Çünkü oradan ekmek yiyor oranın doğa güzellikleriyle yaşıyor. Bu normal bir şey. BİRAZ anladım olayı..Ama dinlerde hala soru işareti var
Hocam dinler insanları/ toplumları birleştirmek ve bir çatı altında toplamak için var . Bazı dinler de cezalar büyüktür. Bazılarında daha hafiftir . Ve insanların dinleri nasıl anladığı önemli. Bu dünyada en sıkıntılı insanlar fanatiklerdir.
Arkadaş toplum gri renge bürünmüş kimin kara kimin ak olduğunu kimin doğru kim yalan söylediği anlaşılamaz olmuş valla kanımca çoğu şey bana yaratıcıyı Yani Allah'ı işaret ediyor ve onunla birebir iletişim kuramadığım için bir Peygamberin onun elçisi olduğunu işaret ediyor bunun dışındakiler araştırma gerektiriyor
Arkadaş toplum gri renge bürünmüş kimin kara kimin ak olduğunu kimin doğru kim yalan söylediği anlaşılamaz olmuş valla kanımca çoğu şey bana yaratıcıyı Yani Allah'ı işaret ediyor ve onunla birebir iletişim kuramadığım için bir Peygamberin onun elçisi olduğunu işaret ediyor bunun dışındakiler araştırma gerektiriyor
şu anda inandığın dinde de araştırma gerekiyor. DOĞMATİK olarak inanmak bağnazlık olurdu. İnandığın dini araştırmak senin sorumluluğundadır. Diğer dinleri araştırmak senin vicdanına ve istediğin şeye bağlıdır. Ama özgürsün bu konuda. ben dinlerle çok ilgilenmiyorum onların toplum üzerinde kurduğu baskıyla ilgileniyorum.
Hocam dinler insanları/ toplumları birleştirmek ve bir çatı altında toplamak için var . Bazı dinler de cezalar büyüktür. Bazılarında daha hafiftir . Ve insanların dinleri nasıl anladığı önemli. Bu dünyada en sıkıntılı insanlar fanatiklerdir.
Dinlerle ilgilenmiyorum dediğim gibi. Sadece onların toplum üzerinde kurduğu baskıyla ilgileniyorum. Ben toplumun bu dinler sayesinde kendilerine çizdiği sınırların anlamını sorguluyorum. Bu ahlak sınırı değil daha başka bir şeyler.
şu anda inandığın dinde de araştırma gerekiyor. DOĞMATİK olarak inanmak bağnazlık olurdu. İnandığın dini araştırmak senin sorumluluğundadır. Diğer dinleri araştırmak senin vicdanına ve istediğin şeye bağlıdır. Ama özgürsün bu konuda. ben dinlerle çok ilgilenmiyorum onların toplum üzerinde kurduğu baskıyla ilgileniyorum.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Dinlerle ilgilenmiyorum dediğim gibi. Sadece onların toplum üzerinde kurduğu baskıyla ilgileniyorum. Ben toplumun bu dinler sayesinde kendilerine çizdiği sınırların anlamını sorguluyorum. Bu ahlak sınırı değil daha başka bir şeyler.
Kuranı kerim zaten bu söylediklerinin bir çoğunu aktarıyor mesela oku emri verilmiş sonra akıl etmez misiniz düşünmez misiniz görmez misiniz buna benzer hatırlatmalarla araştırmaya sevk ettiren ayetler var lakin bugün hurafeler daha çok dini islamı kendi çıkarlarına alet eden hatta dinde islamda olmayan uygulama ve inançları din çatısı altında topluma sunan sahtekarlar var kimisi bunu cahilliği ile yapıyor kimisi dediğim gibi bilerek yapıyor
Kuranı kerim zaten bu söylediklerinin bir çoğunu aktarıyor mesela oku emri verilmiş sonra akıl etmez misiniz düşünmez misiniz görmez misiniz buna benzer hatırlatmalarla araştırmaya sevk ettiren ayetler var lakin bugün hurafeler daha çok dini islamı kendi çıkarlarına alet eden hatta dinde islamda olmayan uygulama ve inançları din çatısı altında topluma sunan sahtekarlar var kimisi bunu cahilliği ile yapıyor kimisi dediğim gibi bilerek yapıyor
O insanların dediklerine kulak asmıyorum. DOĞMATİK dediğim şey bu işte. İnsanlar sorgulamadan inanıyor. Sırf o adamın HACI SAKALI var diye. Ben araştırıyorum. Ama konumuz bu değil, konudan sapmayalım. KURANI KERİM okumadım açık söyleyim HİÇBİR dini kitabı okumadım. Daha çok filozofların kitabını okudum. KURANI KERİMİ siz okuduysanız biliyorsunuzdur. İnsanlar neden din çatı altısında kendisine sınırlar çizmek zorunda? KURANI KERİMDE böyle bir şey yazıyor mu? Böyle bir ayet benzeri? SINIRDAN kastığım toplum baskısı. Toplum dışlanması anlamında. Kendinden olmayanları dışlar. Sınırları geçeni dışlar. Umarım anlatabilmişimdir
O insanların dediklerine kulak asmıyorum. DOĞMATİK dediğim şey bu işte. İnsanlar sorgulamadan inanıyor. Sırf o adamın HACI SAKALI var diye. Ben araştırıyorum. Ama konumuz bu değil, konudan sapmayalım. KURANI KERİM okumadım açık söyleyim HİÇBİR dini kitabı okumadım. Daha çok filozofların kitabını okudum. KURANI KERİMİ siz okuduysanız biliyorsunuzdur. İnsanlar neden din çatı altısında kendisine sınırlar çizmek zorunda? KURANI KERİMDE böyle bir şey yazıyor mu? Böyle bir ayet benzeri? SINIRDAN kastığım toplum baskısı. Toplum dışlanması anlamında. Kendinden olmayanları dışlar. Sınırları geçeni dışlar. Umarım anlatabilmişimdir
anladım tabii ki bunu hayatımızın her evresinde yaşıyoruz sadece inanç mevzuusunda değil mesela arkadaşlık eğer sen bir arkadaş grubuna girmek istersen o grubun istek ve sınırlarına tabi olmak zorundasınız bir iş verine girince oraya uymak zorundasınız bir eve misafir olunca o evin yaşam biçimine kuralına uymalısınız kısacası nereye dahil olmak istiyorsanız sınırlar sizi karşılayacaktır ki hayatta böyledir herhangi bi ınıncınız olmadıgını var sayıyorum dünyayı özellikle insanı var eden sıradan bır zaat olamaz çünkü dünya gezegenler ve uzay tamamen bir plan doğrultusunda ilerliyor rastgelelik kavramına zıt çünkü bi düzen var rastgele oluşumda düzen yoktur buda var olan düzenin bir yöneteni var edeni anlamını taşır Düzen sağlamak için SINIRLAR mecburen belirlenir düzen olmayan yerde sınırlama yoktur ki sen sınırlamadan kastın bu değil bunun bi alt tabaaksı olsa gerek onun için Var edici düzeni korumak için kendisine irade verdiği insana yapılması ve yapılmaması gereken işleri bir şekilde aktarır sen dünya düzeninin içinde oldukça o varedici sana sınır belirleyecektir bunuda sana bildirdiğinde uymanı isteyecek işte Şuan çeşitli din olmasının sebebi var ediciyi ya tam anlayamamak yada bunu fırsatı çevirip insanların diğer insanları kontrol altına almak istemesidir. Pek anlaşılır yazmış olmayabilirim çünkü seni inançsız kabul ettiğim için tam bi empati kuramadım Öz cümle Dünya yaartıcının elindedir ve onun kuralları seni sınırlar yaratıcıya inanmak ve kurallarına uymak dindir kuralların içeriğide toplumda düzeni sağlamaktır vs. sebeblerden kaynaklanr mesela uzun
Tamam ama rusya da doğmuş olsaydın tarihin başka şeylere dayanmış olacaktı o zaman da rusya tarihini savunacaktın yine Türkiye tarihini ve mirasını değil. Ben onu anlatmaya çalışıyorum. Seçmediğimiz şeyleri neden savunmalıyız?
Buna milliyetçilik denir ve buna kendi haklarını savunmak denir çünkü bir yerden sonra insan kendi milletine objektif bakacam diye diğerlerini göğe yükseltiyor ve bende milliyetçiyim sonuna kadarda tarihimizin arkasındayım eğer böyle olmasaydı kimse kendi ülkesini savunmazdı
O insanların dediklerine kulak asmıyorum. DOĞMATİK dediğim şey bu işte. İnsanlar sorgulamadan inanıyor. Sırf o adamın HACI SAKALI var diye. Ben araştırıyorum. Ama konumuz bu değil, konudan sapmayalım. KURANI KERİM okumadım açık söyleyim HİÇBİR dini kitabı okumadım. Daha çok filozofların kitabını okudum. KURANI KERİMİ siz okuduysanız biliyorsunuzdur. İnsanlar neden din çatı altısında kendisine sınırlar çizmek zorunda? KURANI KERİMDE böyle bir şey yazıyor mu? Böyle bir ayet benzeri? SINIRDAN kastığım toplum baskısı. Toplum dışlanması anlamında. Kendinden olmayanları dışlar. Sınırları geçeni dışlar. Umarım anlatabilmişimdir
O baskı her ülkede yok milletçilik her yerde var ama dini konularda bizim ülke biraz fazla hassas olduğu için böyle ve birazda toplum cahil olunca din konuları Türkiye içerisinde sıkıntılı ama Avrupada böyle değil