Eskel
80+ Silver
- Katılım
- 13 Ağustos 2020
- Mesajlar
- 4,005
Dahası
Perihan Naci Eldeniz’in bizzat Atatürk’ten ve aynı zamanda Makbule Atadan’dan dinlediği güzel bir hatıra Ekim 1956’da TTK, Belleten dergisinde yayımlandı. Eldeniz’in Atatürk’ün dilinden aktardığı hatıra şöyle: Atatürk anlatıyor: “Büyük taarruzdan önce idi. Biz harp hazırlıkları ile meşguldük. Cepheye hareket gününü Ankara’daki ecnebi mümessiller fark etmesinler diye bir çay ziyafeti tertiplenmişti. O gün Ankara’da herkes çay ziyafetine gitmişti. Ben de sefer kıyafetlerimi giyerek anneme veda için odasına girdim. Annem rahatsızdı. Yatağında oturuyordu. Elini öptüm izin istedim. “Nereye?” dedi. “Çay ziyafetine” dedim. “Bu kıyafet ziyafete mahsus değil” dedi. Çizmelerimi gösteriyordu. Fakat üstelemedi. Üzülmesin istiyordum. Biz gittikten, saatler geçtikten sonra meraklanmış, Merkez Kumandanını çağırtmış, ”Nerede benim oğlum?” “Efendim, çay ziyafetine gitti“. “Hayır, çay ziyafetine gitmedi. Ben biliyorum. O, muharebeye gitti. Bir kalem kâğıt getirin, benden ona bir mektup yazın.” Ve Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım oğluna şu mektubu yazdırmış: “Oğlum, seni bekledim. Dönmedin. Çay ziyafetine gideceğini söyledin. Ama ben biliyorum, sen cepheye gittin. Sana dua ettiğimi bilesin. Harbi kazanmadan dönme“. Annen
Atatürk, bu mektubu aldığını anlatırken sanki yeni almış gibi mütahassis oluyordu. “İşte benim annem” diye arkadaşlarına gösterdiği o mektup, zaferin kazanılmasına yardım etmişti. Çünkü o mübarek annenin dileği, cephede onu okuyan ve duyanların hepsini harekete geçirmişti.”
Kaynak: Perihan Naci Eldeniz, “Atatürk ve Türk Kadını,” Belleten, Türk Tarih Kurumu, cilt: 20, sayı: 80, Ekim 1956, sayfa: 739.
Alıntıdır
Atatürk, bu mektubu aldığını anlatırken sanki yeni almış gibi mütahassis oluyordu. “İşte benim annem” diye arkadaşlarına gösterdiği o mektup, zaferin kazanılmasına yardım etmişti. Çünkü o mübarek annenin dileği, cephede onu okuyan ve duyanların hepsini harekete geçirmişti.”
Kaynak: Perihan Naci Eldeniz, “Atatürk ve Türk Kadını,” Belleten, Türk Tarih Kurumu, cilt: 20, sayı: 80, Ekim 1956, sayfa: 739.
Alıntıdır