shotpoter
80+ Silver
- Katılım
- 24 Mart 2020
- Mesajlar
- 4,243
Dahası
- Reaksiyon skoru
- 3,238
- İsim
- Taha Efe
Hastanemiz, Üsküdar’daki Atik Valide Külliyesi’nde yer alan Toptaşı Bimârhanesi’nin devamı olarak kuruldu. Dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Başbakan İsmet İnönü ve Sağlık Bakanı Refik Saydam’ın onayı ile 1924 yılında başlayan taşınma süreci 15 Haziran 1927’de tamamlandı ve Toptaşı Bimârhanesi kapatıldı.
Hastane, İstanbul Emraz-ı Akliye ve Asabiye Hastanesi adıyla Reşadiye Kışlası arazisinde hizmet vermeye devam etti. Hastane, aynı zamanda Türkiye’deki modern psikiyatrinin de kurucusu olarak kabul edilen Dr. Mazhar Osman (1884-1951), öğrencileri Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Dr. Şükrü Hazım Tiner, Dr. Ahmet Şükrü Emet ve Dr. İhsan Şükrü Aksel’in desteği ile kurulmuş ve gelişmiştir.
Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, Türkiye’de psikiyatri, nöroloji ve nöroşirurji/beyin cerrahisinin gelişmesine katkıda bulundu. Hastanede beyin cerrahisi servisinin kurulmasına öncülük etti. Bunlarla birlikte, akıl hastalıklarıyla ilgili kavramları, anlayışları değiştirmiş; psikiyatrinin tıbbın içinde bir dal olarak değerlendirilmesi ve ülkemizde tanınmasında; birçok hekimin ihtisas olarak psikiyatriyi seçmesinde önemli katkısı olmuştur. Tıp literatürüne çok sayıda eser kazandırmış; 1940’a kadar başhekimlik görevini sürdürmüştür.
1940’lı yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi ekonomi bozulmuş, yeterli olmayan devlet yardımları daha da azalmıştı. Bu dönemde hasta sayısı 3000’den 5000’e çıktı. Yeni kurumların açılamaması aynı yatak sayısına hastanın ilave olmasına yol açtı; bu durum Bakırköy’de ölüm oranlarının artmasına sebep oldu. Bu yıllarda hastanenin çevre düzenlenmesine ve binaların yenilenmesine de katkıda bulunuldu. Hastanenin kurulduğu “İç Bahçe” olarak adlandırılan alana 4000 m uzunluğunda duvarlar çevrildi. Reşadiye Kışlası binaları restorasyonu yapılarak, bazı pavyonlar iki katlı hale getirildi. Bakırköy’ün gerekse Türkiye’deki psikiyatri çevrelerinin simge görüntülerinden “Düşünen Adam” heykelinin açılışı gerçekleştirildi.
Hastanede 1960’lı yıllarda, modern psikiyatrinin öngördüğü plan ve projeler hazırlandı, Hastanenin kurulduğu ilk günden beri yapılan meşguliyetle tedavi yöntemi geliştirildi. Çok sayıda atölye hizmete sokuldu; nakış, dikiş, çiçek, marangoz ve maket atölyeleri açıldı. İlk defa ülkemizde açık havada bine yakın hastanın hep birlikte spor aktivitelerine katılması sağlandı, senede bir gün olmak üzere hastanenin spor alanında şölenler düzenlenmeye başlandı. Açık Kapı, Yarı Açık Kapı ve Kapalı olarak üç bölüm oluşturuldu. Bu dönemde de yaşanan en büyük sorun yatak kapasitesinin üzerinde hasta olmasıydı. Dr. Faruk Bayülkem’in başhekimlik yaptığı bu dönemde, hastane dışı toplum içi ruh sağlığı hizmetleri de önem taşımaktadır. Türk Ruh Hastaları Derneği’nin maddi desteği, hastanede çalışan klinik şeflerinin işbirliği ile ülkemizde ilk Ruh Sağlığı Dispanseri, hastaneye bağlı olarak İstanbul’da Aksaray’da hizmete girdi. Bunu sırasıyla Kocamustafapaşa, Kasımpaşa, Eyüp, Üsküdar, Sağmalcılar, Beşiktaş Ruh Sağlığı Dispanserleri izledi.
1980’li yıllarda, yatan hasta sayısını en aza indirgemek için Ayakta Psikiyatri Tedavi Ünitesi/ATÜ kurularak poliklinik hizmetlerine ağırlık verildi. Yatırılan hastaların, süratli tetkik ve etkin tedavi ile yatış süreleri kısaltıldı. Hastanede uzun süreden beri yatmakta olan hastalardan uygun durumda olanlar taburcu edildi. Hastanenin tedavi ve bakım koşularının düzeltilmesi amacıyla 1980’de Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı kuruldu. Başhekim Dr. Yıldırım Aktuna’nın öncülüğünde başlatılan medya kampanyası aracılığıyla Vakıf adına toplanan bağışlar bu amaç için kullanıldı.
1990’lı yıllarda hastanenin işleyiş ve iletişim çalışmalarında yenilikler yapıldı. Yeni servislerin, cihazların hizmete girmesi ve uzmanlık alanlarının çeşitlenmesi sağlandı. 1980’li yıllarda başlatılan bilimsel çalışmaların geliştirilerek devam ettirilmesi ve uluslar arası alana da bunları taşımak amacıyla “Uluslararası Bakırköy Günleri” düzenlendi; psikiyatri, nöroloji ve nöroşirurji bilim dallarını kapsayan bilimsel etkinlikler organize edildi. 2000’li yılların başında, Raşit Tahsin Duygudurum Bozuklukları Merkezi, Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi Ünitesi/ÇEMATEM, Ergen ve Genç Erişkin Kliniği, Uyku ve Epilepsi Araştırmaları Merkezi/UYEPAM ile Psikotik Bozukluklar Merkezi gibi yeni birimler açıldı.
Günümüzde Türkiye’nin en gelişmiş Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne sahip olan Hastane, klinik araştırmalarda ve bilimsel üretimde önemli rol oynamaktadır. Kurum, Cumhuriyet Dönemi’nin en büyük ruh ve sinir hastalıkları hastanesi olmakla beraber, bu alanların gelişmesindeki rolünü günümüzde de devam ettirmektedir.
Hastane, İstanbul Emraz-ı Akliye ve Asabiye Hastanesi adıyla Reşadiye Kışlası arazisinde hizmet vermeye devam etti. Hastane, aynı zamanda Türkiye’deki modern psikiyatrinin de kurucusu olarak kabul edilen Dr. Mazhar Osman (1884-1951), öğrencileri Dr. Fahrettin Kerim Gökay, Dr. Şükrü Hazım Tiner, Dr. Ahmet Şükrü Emet ve Dr. İhsan Şükrü Aksel’in desteği ile kurulmuş ve gelişmiştir.
Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman, Türkiye’de psikiyatri, nöroloji ve nöroşirurji/beyin cerrahisinin gelişmesine katkıda bulundu. Hastanede beyin cerrahisi servisinin kurulmasına öncülük etti. Bunlarla birlikte, akıl hastalıklarıyla ilgili kavramları, anlayışları değiştirmiş; psikiyatrinin tıbbın içinde bir dal olarak değerlendirilmesi ve ülkemizde tanınmasında; birçok hekimin ihtisas olarak psikiyatriyi seçmesinde önemli katkısı olmuştur. Tıp literatürüne çok sayıda eser kazandırmış; 1940’a kadar başhekimlik görevini sürdürmüştür.
1940’lı yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi ekonomi bozulmuş, yeterli olmayan devlet yardımları daha da azalmıştı. Bu dönemde hasta sayısı 3000’den 5000’e çıktı. Yeni kurumların açılamaması aynı yatak sayısına hastanın ilave olmasına yol açtı; bu durum Bakırköy’de ölüm oranlarının artmasına sebep oldu. Bu yıllarda hastanenin çevre düzenlenmesine ve binaların yenilenmesine de katkıda bulunuldu. Hastanenin kurulduğu “İç Bahçe” olarak adlandırılan alana 4000 m uzunluğunda duvarlar çevrildi. Reşadiye Kışlası binaları restorasyonu yapılarak, bazı pavyonlar iki katlı hale getirildi. Bakırköy’ün gerekse Türkiye’deki psikiyatri çevrelerinin simge görüntülerinden “Düşünen Adam” heykelinin açılışı gerçekleştirildi.
Hastanede 1960’lı yıllarda, modern psikiyatrinin öngördüğü plan ve projeler hazırlandı, Hastanenin kurulduğu ilk günden beri yapılan meşguliyetle tedavi yöntemi geliştirildi. Çok sayıda atölye hizmete sokuldu; nakış, dikiş, çiçek, marangoz ve maket atölyeleri açıldı. İlk defa ülkemizde açık havada bine yakın hastanın hep birlikte spor aktivitelerine katılması sağlandı, senede bir gün olmak üzere hastanenin spor alanında şölenler düzenlenmeye başlandı. Açık Kapı, Yarı Açık Kapı ve Kapalı olarak üç bölüm oluşturuldu. Bu dönemde de yaşanan en büyük sorun yatak kapasitesinin üzerinde hasta olmasıydı. Dr. Faruk Bayülkem’in başhekimlik yaptığı bu dönemde, hastane dışı toplum içi ruh sağlığı hizmetleri de önem taşımaktadır. Türk Ruh Hastaları Derneği’nin maddi desteği, hastanede çalışan klinik şeflerinin işbirliği ile ülkemizde ilk Ruh Sağlığı Dispanseri, hastaneye bağlı olarak İstanbul’da Aksaray’da hizmete girdi. Bunu sırasıyla Kocamustafapaşa, Kasımpaşa, Eyüp, Üsküdar, Sağmalcılar, Beşiktaş Ruh Sağlığı Dispanserleri izledi.
1980’li yıllarda, yatan hasta sayısını en aza indirgemek için Ayakta Psikiyatri Tedavi Ünitesi/ATÜ kurularak poliklinik hizmetlerine ağırlık verildi. Yatırılan hastaların, süratli tetkik ve etkin tedavi ile yatış süreleri kısaltıldı. Hastanede uzun süreden beri yatmakta olan hastalardan uygun durumda olanlar taburcu edildi. Hastanenin tedavi ve bakım koşularının düzeltilmesi amacıyla 1980’de Bakırköy Akıl Hastanesi Vakfı kuruldu. Başhekim Dr. Yıldırım Aktuna’nın öncülüğünde başlatılan medya kampanyası aracılığıyla Vakıf adına toplanan bağışlar bu amaç için kullanıldı.
1990’lı yıllarda hastanenin işleyiş ve iletişim çalışmalarında yenilikler yapıldı. Yeni servislerin, cihazların hizmete girmesi ve uzmanlık alanlarının çeşitlenmesi sağlandı. 1980’li yıllarda başlatılan bilimsel çalışmaların geliştirilerek devam ettirilmesi ve uluslar arası alana da bunları taşımak amacıyla “Uluslararası Bakırköy Günleri” düzenlendi; psikiyatri, nöroloji ve nöroşirurji bilim dallarını kapsayan bilimsel etkinlikler organize edildi. 2000’li yılların başında, Raşit Tahsin Duygudurum Bozuklukları Merkezi, Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi Ünitesi/ÇEMATEM, Ergen ve Genç Erişkin Kliniği, Uyku ve Epilepsi Araştırmaları Merkezi/UYEPAM ile Psikotik Bozukluklar Merkezi gibi yeni birimler açıldı.
Günümüzde Türkiye’nin en gelişmiş Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi’ne sahip olan Hastane, klinik araştırmalarda ve bilimsel üretimde önemli rol oynamaktadır. Kurum, Cumhuriyet Dönemi’nin en büyük ruh ve sinir hastalıkları hastanesi olmakla beraber, bu alanların gelişmesindeki rolünü günümüzde de devam ettirmektedir.
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞIİSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜİSTANBUL BAKIRKÖY PROF. DR. MAZHAR OSMAN RUH SAĞLIĞI VE SİNİR
HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ