Bana "çok cahilsin" diyen kişinin konuşmalarını gördükçe kahkaha atmaktan yerimde duramadım. "mağdur edebiyatı yapıyorsun" diyorsun, orada sana açıkça haddini bildirdim aslında. Kendini nasıl birisi olarak görüyorsun bilmiyorum fakat sana haddini bildiren birine bile "mağdur edebiyatı yapıyorsun" demek nasıl bir psikolojinin ürünüdür anlayamadım. Ayrıca bana "Ülkeyi kimin yöneteceğini seçerken aday olan kişilerin dini ne kadar sömürdüğüne mi bakarsın yoksa ülkeye ne gibi katkıda bulunabileceklerine mi bakarsın?" diyen birisinin bunu demesi ayrı bir komedi. Bana bunu diyor, karşılığında neyine bakacağıma sadece ben karar veririm şeklinde bir yanıt alınca "mağdur edebiyatı" diyor, ne güzelmiş o.
Orada "kanıtı yok diyelim" dememin sebebi burada sana 2 saat kanıt aramakla uğraşmamak içindi. Lakin cahilliğinin ateşine bu pudra olacaksa kanıtta sunayım.
Burada her şey kanıtlarıyla yazıyor, bütçenin 7 milyon Tl fazla verdiği yıl tarihi camiileri 1.000 Tl'ye satmak hangi mantıktır onu da belki anlamlandırabilirsin. 500 yıllık Ayasofya Camii'nin neden müze olduğunu da anlamlandırırsın belki. Başörtü sorununa yol açan kişiler rektörler mevzusu da güzelmiş. 1982'de o kemalist komutanların yaptığı darbeler sonucu gelen yasaklamaları rektörlere bağlamak da güzel hikaye. İşin garip yanı bunları savunan kişinin bana "cahil" diyor olması

. Bugün ki siyasileri de sorumlu tuttuğum yok o da ayrı fıkra.
Senin anlamadığın şey tamamiyle demokrasi kavramı. Sırf birisi istiyor diye sarık cübbe yasak. Camiiye gitmeyen adam istiyor diye ezan Türkçe. E parti kuralım muhalefet edelim, partin kapandı. E adam ölüyor ondan sonra parti kuralım, yerine getirdiği adam açık oy kapalı sayım. E hadi bir şekilde halk desteğini arkamıza aldık seçimi kazandık, "darbeye kalkarlarsa ben bile tutamam" diye tehdit. He ayrıca bugün camii'de rahatça ibadet edebilmemin, İngilizlerin kukla devleti olmamın sebebi Atatürk değil benim din aşkına cepheye koşan atalarımdır. Bana akıllı ol demek değil senin, en başınızdakilerin haddi değil, haddini bil.