Ee tamam işte evrimin gerçekleşmesi için de uzuuuun yıllar geçmesi gerekiyor. Evet o maymunlarla hala ortak yönlerimiz var. Mesela körelmiş organlarımız var. Herhangi bir işlevi olmayan ama her insanda oluşan organlar. Bu sadece insanlarda değil diğer hayvanlarda da var. Senin saçmalık dediğin şey fiziki olarak ispatlanmış bilimsel bir gerçekliktir. Ama sizin savunduğunuz şey ise kuran ya da peygamber gibi şeylerin hiçbir kanıtı yok. Kuranın allah ya da yaratıcı tarafından gönderildiğinin bir ispatı var mı? Yok. Ama evrimi destekleyen binlerce fosiller var. Ve hala bulunabiliyor. Taşların, kayaların içinde bulunan deniz kabukluları örneğin. Ya da milyonlarca yıl önce ağaçların toprak altına kalarak bize yakıt olması gibi, bu evrime örnek değil ama milyonlarca yıl öncesinde olan olayları görebileceğimizi gösteriyor. Petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtların oluşumlarına bakın. Sizin din adamlarınız bunları kabul ederken neden evrim aşamalarını reddediyor? Çünkü din denen şeyin yalan olduğunu söylemek zorunda kalacaklar. O zaman da fakirleşecekler.
Ön
Ee tamam işte evrimin gerçekleşmesi için de uzuuuun yıllar geçmesi gerekiyor. Evet o maymunlarla hala ortak yönlerimiz var. Mesela körelmiş organlarımız var. Herhangi bir işlevi olmayan ama her insanda oluşan organlar. Bu sadece insanlarda değil diğer hayvanlarda da var. Senin saçmalık dediğin şey fiziki olarak ispatlanmış bilimsel bir gerçekliktir. Ama sizin savunduğunuz şey ise kuran ya da peygamber gibi şeylerin hiçbir kanıtı yok. Kuranın allah ya da yaratıcı tarafından gönderildiğinin bir ispatı var mı? Yok. Ama evrimi destekleyen binlerce fosiller var. Ve hala bulunabiliyor. Taşların, kayaların içinde bulunan deniz kabukluları örneğin. Ya da milyonlarca yıl önce ağaçların toprak altına kalarak bize yakıt olması gibi, bu evrime örnek değil ama milyonlarca yıl öncesinde olan olayları görebileceğimizi gösteriyor. Petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtların oluşumlarına bakın. Sizin din adamlarınız bunları kabul ederken neden evrim aşamalarını reddediyor? Çünkü din denen şeyin yalan olduğunu söylemek zorunda kalacaklar. O zaman da fakirleşecekler.
Öncelikle körelmiş organların sayısı ilk çıktığında 120'yi geçerken gelişen bilim sayesinde aslında o körelen organların bir çoğunun bir fonksiyona sahip olduğu ortaya çıktı. Örneğin meme ucu. İlk başta tamamen gereksiz ve anlamsız bir vücut parçası sanılırken aslında bütün sinir uçlarının birleşim noktası olduğu fark edildi. Yapılan araştırmalar sorucunda da annelerin bebeklerini emzirirken hislerini (mutluluk-üzüntü gibi) çocuğa geçirdiği gözlemlendi. Şu an körelmiş organ sayıları 70'e kadar geriledi ve gerilemeye devam ediyor. Bu bile aslında körelmiş dediğimiz organların fonksiyonlarını bilemeyecek kadar cahil bir medeniyet olduğumuzu hala almamız gereken çok yol olduğuna bir sebep.
Maymun konusuna gelirsek, insan yaşamına ait en eski yapıların bile 12 bin yıl öncesi ile göbeklitepe'de gözlemlenmesine rağmen, bilim insanları, İnsan türünün 12 ila 13 MİLYON yıl önce maymun türleri arasında olabileceğini DÜŞÜNMEKTEDİR.
Gerçekten de insanlar maymundan gelmiyor; yani bugünkü maymunlardan gelmiyor. "Goril ve şempanzelerin" gibi modern kuyruksuz maymunlarla insan türünün 6 milyon yıl önce yaşamış olan bir ortak atası var. 1 Ortak atadan önce insansılar ayrıldı ve evrim geçirerek bugünkü insanı doğurdu. Kuyruksuz maymunlar ise ortak atamızdan çok daha yakın bir zamanda ayrıldılar. Özetle insansılar evrim ağacında modern kuyruksuz maymunlardan eskidir.
Herhangi bir bilimsel kanıt bu hususta bulunmamıştır. Kafatası örnekleri günümüz insan kafatası örnekleri ile çok düşük farklar dışında benzerdir. Ben burada şahsi olarak 12-13 milyon yıl önce olabileceği düşünülen bir HİPOTEZE inanmıyorum.
Gelelim işin alakasız da olsa dini boyutuna. Kuran'ın bir yaratıcı tarafından gönderilmesine dair yüzlerce delil mevcuttur. Sorduğun soru çok basmakalıp bir sorudur. Halihazırda zaten din ile evrimin bana göre bir problemi olmasa da madem ısrar ettin cevaplayayım.
Din adamları evrimin aşamalarını reddetmiyor. Evrimin dayandığı bilimsel anlayışı reddediyor. Bilimin bakış açısını reddediyor. Çünkü bilim, olayı sebeplere bağlarken, din yaratıcıya bağlıyor. Bilim diyor ki, yer çekimi sayesinde elma düşüyor. Ben de diyorum ki, yer çekimi dediğin şey bir yasa. Sen elmanın yere düşmesini o yasaya bağlıyorsun. Fakat yasanın niçin olduğunu sorgulamıyorsun. Sadece maddi şeyleri sorgulamasına karşı çıkıyorlar. Örnek vereyim. Ahmet. Bu kelimeyi bilim 5 tane harfin, bilgisayar ekranında bir araya gelmesiyle insan gözüne ulaşan ışıktır. Diye tanımlıyor. Din de diyor ki, "Ahmet" Kelimesi aynı zamanda erkek birinin ismidir. Bunu yazan kişinin adıdır. O yazmıştır diyor. Bilim manayı reddediyor. Din de bu reddedilişi reddediyor. Bilim sebepleri yasalara atfediyor. Din bunu reddediyor. Yoksa bilimsel bir şeyi reddettiği yok. Tek sorun neden sorusunun sorulması ve cevabının bulunmasına rağmen, niçin? sorusunu yönetmiyor. Umarım açıklayıcı olmuştur.
Kuran ve peygamber gibi şeylerin hiçbir kanıtı yok cümlesini kurmadığını farz ediyorum...