CesarVialpando
80+ Bronze
- Katılım
- 8 Eylül 2020
- Mesajlar
- 1,555
Dahası
- Reaksiyon skoru
- 733
- İsim
- CesarVialpando
Merhaba dostlar herkese iyi forumlar. Çoğu kişinin okuyacağını düşünmüyorum ama yine de içimi dökmek istiyorum. Okumazsanız da canınız sağolsun. Epey uzun sonuçta.
Gelecek kaygısı yaşıyorum. Bu zaten son birkaç aydır kaygısını yaşadığım bir durumdu. Mezun olup da iş bulamama korkusu. Okulumun bitmesine çok bir şey kalmadı. Bittikten sonra hemen bölümümle alakalı bir iş bulamayacağım orası kesin. Bu konuyla ilgili annemle aramızda bir muhabbet açıldı. O arada da ben daha önce de çalıştığım Trendyol deposunda çalışacağımı ve her daim işçi aradıklarını belirttim. O anda annem anlamadığım bir şekilde sert bir tepkiyle bana karşılık verdi. İğrenir ve beğenmediğini onaylayan bir ifadeyle. Nedenini anlamadım ve sorduğumda bana illa ki fabrikada çalışmam gerektiğini belirtti. Ona göre fabrikada kendi bölümümden yıllarca iş bulamayabilirmişim ve tüm tanıdığı iktisat mezunları işsizmiş. Bir fabrikaya kapak atmalı ve yıllarca teklif gelmeme ihtimaline karşı sürekli orada kalıp mertebe atlamalıymışım. Arada da fabrikaların sigortasının olduğundan, sabit çalışma saatleri olduğundan, temiz olduğundan ve üniforması olduğundan falan bahsetti. Ayrıca Trendyol'da veya başka bir yerde amelelik yaparak kendimi bu kadar düşürmemeliymişim. Bahsettiği fabrikada sanki masabaşı işe atayacaklarmış ve orada da işçilik yaptırmayacaklarmış gibi Böyle anlatıyor ama bana babamın pis dericide bile çalışmış olduğundan ve yıllarca da fabrikada çalışmış ve teknisyen olmuş olmasından örnek veriyor. Kısacası çile çekmemi istiyor yani. Asla babamın yaptığı işi küçümsemiyorum; buradan sakın böyle bir şey çıkarmayın üzülürüm. Ama böyle bir düşünce yapısı olabilir mi Allah aşkına siz söyleyin. Benim babam orada 15 yıldan fazladır çalışıyor. Ben de öyle olayım istiyor. Anlayacağınız fuzuli bir muhabbet yani. Ben de saydığı avantajların sadece fabrikaya esas olmadığını, her yerde aynı olduğunu anlatmaya çalıştım ama nafile. Kendisi zaten tedirgin olduğum iş hayatı konusunda sağolsun bu konuda beni çok daha güzel bir stres altına soktu. Ben de buna karşılık birkaç ay boyunca zaten boş oturmayacağımı ve neden bu kadar fabrika diye direttiğini sordum. Sorduğum sorulara kendisi bile doğru düzgün cevap veremedi çünkü aslında cevabını kendi bile bilmiyordu. Sadece kendisi de yıllardır fabrikada çalışıyor tüm sebebi bu aslında. Bir fabrikaya girmemi ve gerekirse yıllarca burada çalışıp bir mertebe atlamamı istediğini laf arasında itiraf etti. Fabrikada mertebe atlamak öyle kolay bir şey değil. En az 4-5 yılınızı vermeniz gerekiyor. Açıkçası fabrika veya başka bir özel sektörde kendi bölümüm olmadığı sürece mertebe atlamak umurumda değil. Alırım asgari ücretimi bu şekilde sürdürüp giderim işsiz kaldığım bir durumda. Fabrikada mertebe atlasam ne olur atlamasam ne olur banane ki fabrikadaki mertebeden? Kaldı ki ben yıllarımı bir fabrika için heba etmek istemiyorum. Çalışırım bunda bir sıkıntı yok, hepimiz çalışmak zorundayız neticede. Daha önce 4 farklı yerde çalıştım yaz tatillerinde. Buna fabrika da dahil, tarla, market ve banka da. Ben iş ayırt etmem. Ama bunu yıllarca kendi bölümümle alakasız bir yerde sürdürmek istemiyorum. Kaldı ki benim okumakta olduğum ve talebin de yoğun olduğu bir açıköğretim bölümü daha var. Nasipse seneye oradan da mezun belgemi alacağım. Halihazırda B2 dilim de var ve eğitimim hala devam etmekte. İnşallah C2 seviyesine de ulaşacağım. Aklımda bir work and travel yapma fikri de var. Klasik çoğu genç gibi yurt dışında yaşama fikrim var. Er ya da geç bu iki bölümden birinden bir iş teklifi geleceğine eminim. En azından 1-1.5 yıllık bir süreçte. Eğer yine olmazsa ortaöğretim KPSS sınavından tutturduğum polislik mesleği var. Polis olurum. Boşa mı bu kadar bölüm okuyorum ve sınava giriyorum ben? Ama bunları size değil de ona anlatsam yine bir şey anlamayacak orası kesin. Aslında ben daha önce psikiyatri randevusu almıştım bu konudan dolayı. Kendisi bana randevuya gerek olmadığını ve er ya da geç iş bulabileceğimi, böyle muhabbetlere gerek olmadığını, ayrıca bu tarz psikiyatri randevularının yarın bir gün iş ararken işverenin karşısına çıkacağını ve işe alımları kötü etkileyeceğini belirtti. İşe alım kısmı doğru. Yarın bir gün polisliğime engel olur diye akşam aldığım randevuyu dahi iptal etmek durumunda kaldım. Demek ki söyledikleri yalanmış. İçinde yıllarca fabrikada işçi de olsam yeter düşüncesi hep varmış ben dün akşam onu anladım. O arada iş beğenmez de oldum, düşüncesiz de, anlamaz da. Artık kaygılarım iki kat arttı ve bu konuşmadan sonra kolay kolay da dinmez. Bir şekilde içimde kalır ve yer yer aklıma gelir. Hele Temmuz ayında mezun olduktan sonra daha da büyük kavgalar çıkar evde buna o kadar eminim ki. Konuyu babamla konuşmadım ama o da aşağı yukarı benzer bir tepki verecektir eminim. Sonuçta kendisi çocuk yaşından beri fabrikalarda çalışıyor. Ben bu tarz bir konuşma yapınca ve annem de kenardan doldurunca ister istemez yanlış anlaşılacağım ve klasik iş beğenmeyen genç yaftasını yiyeceğim. Böyle bir konuda babama da kızamam açıkçası. Aramız çok iyi yanlış anlamayın. Ama kalkıp da bu konuyu babamla konuşmam. Siz anladınız beni. Bu konuda ne yapmamı önerirsiniz? Benim aklımda hiç çözüm yolu yok çünkü. Ama bayağı sıkıntılı ve can yakıcı bir süreç beni bekliyor orası kesin. Epey kavga çıkacak bu konu hakkında. Sırf bu yüzden okulumun bitmesini hiç istemiyorum. İnternette bu tarz yazılar görüyordum ama problemin bir gün beni de etkileyeceğini tahmin etmiyordum. Kötü bir durummuş.
Gelecek kaygısı yaşıyorum. Bu zaten son birkaç aydır kaygısını yaşadığım bir durumdu. Mezun olup da iş bulamama korkusu. Okulumun bitmesine çok bir şey kalmadı. Bittikten sonra hemen bölümümle alakalı bir iş bulamayacağım orası kesin. Bu konuyla ilgili annemle aramızda bir muhabbet açıldı. O arada da ben daha önce de çalıştığım Trendyol deposunda çalışacağımı ve her daim işçi aradıklarını belirttim. O anda annem anlamadığım bir şekilde sert bir tepkiyle bana karşılık verdi. İğrenir ve beğenmediğini onaylayan bir ifadeyle. Nedenini anlamadım ve sorduğumda bana illa ki fabrikada çalışmam gerektiğini belirtti. Ona göre fabrikada kendi bölümümden yıllarca iş bulamayabilirmişim ve tüm tanıdığı iktisat mezunları işsizmiş. Bir fabrikaya kapak atmalı ve yıllarca teklif gelmeme ihtimaline karşı sürekli orada kalıp mertebe atlamalıymışım. Arada da fabrikaların sigortasının olduğundan, sabit çalışma saatleri olduğundan, temiz olduğundan ve üniforması olduğundan falan bahsetti. Ayrıca Trendyol'da veya başka bir yerde amelelik yaparak kendimi bu kadar düşürmemeliymişim. Bahsettiği fabrikada sanki masabaşı işe atayacaklarmış ve orada da işçilik yaptırmayacaklarmış gibi Böyle anlatıyor ama bana babamın pis dericide bile çalışmış olduğundan ve yıllarca da fabrikada çalışmış ve teknisyen olmuş olmasından örnek veriyor. Kısacası çile çekmemi istiyor yani. Asla babamın yaptığı işi küçümsemiyorum; buradan sakın böyle bir şey çıkarmayın üzülürüm. Ama böyle bir düşünce yapısı olabilir mi Allah aşkına siz söyleyin. Benim babam orada 15 yıldan fazladır çalışıyor. Ben de öyle olayım istiyor. Anlayacağınız fuzuli bir muhabbet yani. Ben de saydığı avantajların sadece fabrikaya esas olmadığını, her yerde aynı olduğunu anlatmaya çalıştım ama nafile. Kendisi zaten tedirgin olduğum iş hayatı konusunda sağolsun bu konuda beni çok daha güzel bir stres altına soktu. Ben de buna karşılık birkaç ay boyunca zaten boş oturmayacağımı ve neden bu kadar fabrika diye direttiğini sordum. Sorduğum sorulara kendisi bile doğru düzgün cevap veremedi çünkü aslında cevabını kendi bile bilmiyordu. Sadece kendisi de yıllardır fabrikada çalışıyor tüm sebebi bu aslında. Bir fabrikaya girmemi ve gerekirse yıllarca burada çalışıp bir mertebe atlamamı istediğini laf arasında itiraf etti. Fabrikada mertebe atlamak öyle kolay bir şey değil. En az 4-5 yılınızı vermeniz gerekiyor. Açıkçası fabrika veya başka bir özel sektörde kendi bölümüm olmadığı sürece mertebe atlamak umurumda değil. Alırım asgari ücretimi bu şekilde sürdürüp giderim işsiz kaldığım bir durumda. Fabrikada mertebe atlasam ne olur atlamasam ne olur banane ki fabrikadaki mertebeden? Kaldı ki ben yıllarımı bir fabrika için heba etmek istemiyorum. Çalışırım bunda bir sıkıntı yok, hepimiz çalışmak zorundayız neticede. Daha önce 4 farklı yerde çalıştım yaz tatillerinde. Buna fabrika da dahil, tarla, market ve banka da. Ben iş ayırt etmem. Ama bunu yıllarca kendi bölümümle alakasız bir yerde sürdürmek istemiyorum. Kaldı ki benim okumakta olduğum ve talebin de yoğun olduğu bir açıköğretim bölümü daha var. Nasipse seneye oradan da mezun belgemi alacağım. Halihazırda B2 dilim de var ve eğitimim hala devam etmekte. İnşallah C2 seviyesine de ulaşacağım. Aklımda bir work and travel yapma fikri de var. Klasik çoğu genç gibi yurt dışında yaşama fikrim var. Er ya da geç bu iki bölümden birinden bir iş teklifi geleceğine eminim. En azından 1-1.5 yıllık bir süreçte. Eğer yine olmazsa ortaöğretim KPSS sınavından tutturduğum polislik mesleği var. Polis olurum. Boşa mı bu kadar bölüm okuyorum ve sınava giriyorum ben? Ama bunları size değil de ona anlatsam yine bir şey anlamayacak orası kesin. Aslında ben daha önce psikiyatri randevusu almıştım bu konudan dolayı. Kendisi bana randevuya gerek olmadığını ve er ya da geç iş bulabileceğimi, böyle muhabbetlere gerek olmadığını, ayrıca bu tarz psikiyatri randevularının yarın bir gün iş ararken işverenin karşısına çıkacağını ve işe alımları kötü etkileyeceğini belirtti. İşe alım kısmı doğru. Yarın bir gün polisliğime engel olur diye akşam aldığım randevuyu dahi iptal etmek durumunda kaldım. Demek ki söyledikleri yalanmış. İçinde yıllarca fabrikada işçi de olsam yeter düşüncesi hep varmış ben dün akşam onu anladım. O arada iş beğenmez de oldum, düşüncesiz de, anlamaz da. Artık kaygılarım iki kat arttı ve bu konuşmadan sonra kolay kolay da dinmez. Bir şekilde içimde kalır ve yer yer aklıma gelir. Hele Temmuz ayında mezun olduktan sonra daha da büyük kavgalar çıkar evde buna o kadar eminim ki. Konuyu babamla konuşmadım ama o da aşağı yukarı benzer bir tepki verecektir eminim. Sonuçta kendisi çocuk yaşından beri fabrikalarda çalışıyor. Ben bu tarz bir konuşma yapınca ve annem de kenardan doldurunca ister istemez yanlış anlaşılacağım ve klasik iş beğenmeyen genç yaftasını yiyeceğim. Böyle bir konuda babama da kızamam açıkçası. Aramız çok iyi yanlış anlamayın. Ama kalkıp da bu konuyu babamla konuşmam. Siz anladınız beni. Bu konuda ne yapmamı önerirsiniz? Benim aklımda hiç çözüm yolu yok çünkü. Ama bayağı sıkıntılı ve can yakıcı bir süreç beni bekliyor orası kesin. Epey kavga çıkacak bu konu hakkında. Sırf bu yüzden okulumun bitmesini hiç istemiyorum. İnternette bu tarz yazılar görüyordum ama problemin bir gün beni de etkileyeceğini tahmin etmiyordum. Kötü bir durummuş.