Neler Yeni

İrtica İle Mücadele, 1

Cevdet Sunay

80+ Platinum
Katılım
8 Ağustos 2020
Mesajlar
11,904
Dahası  
Reaksiyon skoru
24,048
Konum
Genelkurmay
İsim
Hakan
Genelkurmay- İrtica İle Mücadele (1997) Bölüm 1 ; Tehditi Tanımak
Türkiye Cumhuriyeti devlet yönetiminin İslami kurallara göre düzenlenmesini esas alan siyasi İslam, bütün irticai ve radikal unsurların ulaşmak istedikleri nihai hedeftir
Bu hedefe ulaşmak için; Cumhuriyet’in kurulmasından itibaren, din- siyaset ilişkisine yön vermeye çalışan bu kesim, laik Türkiye olgusu içinde, başlangıçtan itibaren Anadolu’da ortaya çıkan ayaklanmalardan istifade etmek suretiyle, her türlü ortamda amaçlan doğrultusunda eylem yapmışlardır.
Dün olduğu gibi bugün de, bu kesim, eylemlerini geliştirerek tüm kurum ve kuruluşlarda taban kadrosu oluşturma gayreti içine girmişlerdir.
Öncelik ve özellikle; çokpartili sisteme geçişi müteakip siyasi beklentileri nedeniyle Atatürk ilke ve inkılapları aleyhine verilen tavizlerin sonucu olarak, irticai kesim, demokrasi şemsiyesi altında toplum içinde de teşkilatlanma çalışmalarına hız vermiş, laik devlet olgusu, yasal bir teminat olmasına rağmen sulandırılmıştır.

Bu bağlamda; Ulu Önder Atatürk’ün ortaya koyduğu çağdaş ve laik Cumhuriyet, tehdit altına girme temayülü göstermiş, TC’nin temel nitelikleri yıpratılarak, irticai hareketler, maksatlı bir şekilde desteklenmek suretiyle ülke ve millet, sonu olmayan bir karanlığın içine çekilmeye çalışılmıştır.

Bu durum; bireysel kökten dinci faaliyetlerin, kitlesel veçhe kazanmasına neden olmuş ve bu suretle; TC’nin kutsal bayrağının yerine yeşil bayrak çekenlerin; Atatürk’ün manevi şahsiyetine, TC varlığının temel güvencesi olan ve Anayasamızla güvence altına alınmış temel ve ortak değerlerimize saygısızlık yapanların cesaretlendirildiği ve ödüllendirildiği bir vasat oluşmuştur.
Otorite boşluğundan istifade ile ortaya çıkan ayrılıkçılık akımları da konuya diğer bir boyut getirmektedir. Türk ulusal kimliğini ve Türkiye Cumhuriyeti devletini tanımak istemeyen düşünce sahipleri, laik Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve bütünlüğüne karşı, nihai hedeflerinden önce birinci adım olarak, daha enternasyonel olan din kimliği altında faaliyetlerini sürdürerek, öncelikle ülkenin siyasal isminin sadece Türkleri değil, tüm grupları da içerecek şekilde değiştirilmesine çalışmaktadırlar.
Ayrıca, genel kitleler tarafından bilinmeyen veya basma sızmayan dış politikanın dışında, alınması gereken önlemlerin alınmadığı, Diyanet İşleri Başkanlığı dahil, ülkede din işlerinin tamamen kontrolsüz olduğu, hatta kendisini aşamamış bir çok akademik olan veya olmayan din adamlarının, nihai hedefi bilerek ve bilmeyerek, temelleri çok önceden atılan bu gelişmelere yardımcı olduğu gözlenmektedir. Ayrıca “İslam mutlaka iktidar olmalıdır, yönetilemez” ideolojisine sahip üçüncü nesil fanatik ve şovenist köktendincilerin tahminlerin aksine, çok daha kısa sürede yaygınlaşarak, eylemlerini sürdürdüğü esefle müşahede edilmektedir.

Bunun yanı sıra; Diyanet’in pasif, yönetmek ve yönetilmekten yoksun kadrosunun, yurtiçinde ve yurtdışında görev yapmamasından ortaya çıkan boşluk, tarikatlar ve Milli Görüş Teşkilatı tarafından doldurulmakta, böylece örgütlenme faaliyetleri hızla artmaktadır.
Bu durum tarikatların ve Milli Görüş Teşkilatı gibi kurumların hızla büyümesine ve belirli kitleleri tamamen kontrolü altına almasına imkan sağlamaktadır. Böylelikle Anayasa’nın 136. maddesinde ifadesini bulan, laiklik ilkesi doğrultusunda bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak, icra edilmesi öngörülen din işlerinin, devlete bağımlı din adamları ile yürütülmesi olgusu, kasıtlı olarak defacto ile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Gelişen bu durum muvacehesinde; özellikle son onbir aylık dönem içinde; bazı İslam devletlerince de geliştirilip desteklenen şeriat düzenine dayalı radikal İslamî tehdit, laik cumhuriyeti yıkmaya yönelik faaliyetlerini siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olaylarla entegreli olarak artırmıştır.
Bu artış; toplumun huzur ve güvenini sarsmış, böylece, Türk ulusu ümmet kavramı içinde bölünmeye yüz tutmuştur. İç ayaklanmaya doğru ivme kazanan bu irticai faaliyetler bugün maalesef suni gündem söylemleriyle kamufle edilmeye çalışılmaktadır.
Şimdi müsaadenizle önem ve önceliğine binaen, siyasi İslamın gelişimi doğrultusunda irticai faaliyetlerdeki önemli olayları arz edeceğim.
Haziran 1996 ayında, bugünkü koalisyon hükümetinin oluşturulmasını müteakip irticai kesimin siyasal İslamı gerçekleştirme yolunda başta teşkilatlanma ve kadrolaşma olmak üzere planlı bir ivme ile tüm alanlarda yoğun faaliyetlere giriştiği görülmüştür.
Bu kapsamda; laikliğe aykırı söz ve davranışları ile tanınan bazı tarikat liderlerine devrim yasalarına aykırı kıyafetleriyle geldikleri Başbakanlık Konutu’nda yemek verilerek bu çeşit kişilerin devlet katında itibar gördükleri ve eylemlerinin hoş karşılandığı kanıtlanmaya çalışılmış, böylelikle siyasal İslam taraftarı ve sempatizanlarına kimlik kazandırmak maksadıyla; olumlu mesaj verilmiştir.

Okullarda öğrencilerin irticanın simgesi haline dönüşen türban ile bulunmalarının laiklik ilkesine aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi kararıyla belgelenmesine rağmen, siyasi İslamî kesim ve sempatizanları, kendilerine oy getirdiği inancıyla hemen her konuşmalarında okullarda ve hatta devlet dairelerinde başörtüsü ile öğrenim görme ve çalışmanın anayasal bir hak olduğunu ısrarla iddia ederek halkı kışkırtmışlar, eylemler düzenlemişler, hatta üniversitelerde rektörlerin başörtüye selam duracağını ileri sürebilmişlerdir.
Sözde adil düzen kavramı içinde; özellikle belli bir dini görüş ve inanca sahip olanlarla, olmayanlar arasında farklılık ön plana çıkartılmış, bu dini görüş ve inanca sahip olmayanlar, düşmanca hareketlerin hedefi olarak gösterilmiştir.

Bugün itibariyle; artan boyutta devam eden irticai tehdidin, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedef alan fevkalade ciddi boyutu; Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda memleketini seven demokratik ve laik her vatandaşın dikkatle izlemesi ve bu tehdidi her kesime anlatması, tarafsız kalmaması ve icraatta bulunması ana görevidir.

Bu noktadan hareketle; Atatürk’ün kurduğu modern ve laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin nitelikleri değişmeyecek, değiştirilemeyecektir.

Bunlar;


  • Tek millet,
  • Tek vatan,
  • Tek devlet,
  • Tek dil,
  • Tek bayrak,
olarak ifade edilmektedir.
 

Carl Johnson CJ

80+ Bronze
Katılım
27 Şubat 2021
Mesajlar
1,400
Dahası  
Reaksiyon skoru
707
İsim
Carl Johnson
Instagram
carljohnson.jpg
28 Şubat kararları hakkında ne düşünüyorsun?
 

M-Q^GÖKTÜRK

80+ Platinum
Katılım
1 Kasım 2020
Mesajlar
17,097
Dahası  
Reaksiyon skoru
10,620
İsim
göksel yurtcan
hocam bir kaç ay önce yazdığım bir kitapçık var şuan bazı tanıdıklarıma vs. dağıttım fakat bu platformda yayınlamalımıyım tam emin değilim çünkü çok ciddi siyasi bir kitapçık BOP nedir tam tanımını yaptığım AKP dönemindeki tüm olayları anlattığım bir kitap dediğim gibi yeni yazmadım 6 ay falan oldu yazalı geçen haftada güncelledim
 

Hudzell

80+ Platinum
Katılım
20 Ağustos 2020
Mesajlar
11,455
En İyi Cevap
3
Dahası  
Reaksiyon skoru
21,240
İsim
Hakan
İlgilendiği Kategoriler
Mining, Trading, Kripto, Crack
Elinize emeğinize sağlık çok beğendim.
 

BATTLEFIELD

80+ Gold
Katılım
8 Eylül 2020
Mesajlar
6,139
En İyi Cevap
1
Dahası  
Reaksiyon skoru
6,390
İsim
Selman
Türkiye özellikle İnönü döneminden sonraki süreçlerde ilk defa Siyasal İslam olgusuyla tanışıyor ve maalesef ilerleyen yıllarda bazı kesimler tarafından gerek cemaat yapılanmalarıyla, gerek alternatif tarih yazımıyla siyasi propaganda amacıyla halk arasında dezenformasyon yaratılıyor. Bu dezenformasyon zamanında çığ gibi büyüyor ve maalesef etkileri günümüze ulaşacak kadar derin etkiler bırakıyor halk nezdinde. Ben bunlara herşeyden önce halkın entellektüel birikimine ve bilgiye ulaşmasına büyük çaplı bir darbe vurmuş olmasından ötürü çok üzülüyorum.
 

TİTAN.

80+ Platinum
Katılım
9 Ekim 2021
Mesajlar
12,127
hocam bir kaç ay önce yazdığım bir kitapçık var şuan bazı tanıdıklarıma vs. dağıttım fakat bu platformda yayınlamalımıyım tam emin değilim çünkü çok ciddi siyasi bir kitapçık BOP nedir tam tanımını yaptığım AKP dönemindeki tüm olayları anlattığım bir kitap dediğim gibi yeni yazmadım 6 ay falan oldu yazalı geçen haftada güncelledim
Okumak isterim
 

Cevdet Sunay

80+ Platinum
Katılım
8 Ağustos 2020
Mesajlar
11,904
Dahası  
Reaksiyon skoru
24,048
Konum
Genelkurmay
İsim
Hakan
  • Konu Sahibi Konu Sahibi
  • #9
28 Şubat kararları hakkında ne düşünüyorsun?
Demirelde onaylamıştı, sıkıntı yok MGK kararlarında, tavsiyedir.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Türkiye özellikle İnönü döneminden sonraki süreçlerde ilk defa Siyasal İslam olgusuyla tanışıyor ve maalesef ilerleyen yıllarda bazı kesimler tarafından gerek cemaat yapılanmalarıyla, gerek alternatif tarih yazımıyla siyasi propaganda amacıyla halk arasında dezenformasyon yaratılıyor. Bu dezenformasyon zamanında çığ gibi büyüyor ve maalesef etkileri günümüze ulaşacak kadar derin etkiler bırakıyor halk nezdinde. Ben bunlara herşeyden önce halkın entellektüel birikimine ve bilgiye ulaşmasına büyük çaplı bir darbe vurmuş olmasından ötürü çok üzülüyorum.
Çok haklısınız hocam maalesef 1950ler iyi başlasa bile arka planı karanlıktı
Mesaj otomatik birleştirildi:

özelden atıyorum hocam döküman dosyası olarak
Banada yollayabilir misin hocam
Elinize emeğinize sağlık çok beğendim.
Teşekkürler.
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç      

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
906,841
Mesajlar
8,303,329
Üyeler
140,706
Son üye
Kayra Işık
Top Bottom