- Katılım
- 26 Mart 2020
- Mesajlar
- 17,862
- En İyi Cevap
- 26
Kaynak göstermenizi rica edeceğim, zira anladığınız gibi bir durum yok. Dağların kökü ve dağların yerkabuğunu sabitlemekteki fonksiyonu kabul gören ve kanıtlanmış bir bilgidir. Yerkabuğunu stabilize etmekteki önemleri yani sarsılmamasını sağlamaları bir gerçektir. Eleştirdiğiniz ayette de bu geçer. Yer kabuğu, sıvı ortamın üzerinde yüzer bir durumda bulunur ve kalınlığı genellikle 5 kilometre civarındadır. Dağların altındaki kalınlık ise 35 kilometre gibi değerlere ulaşmaktadır çünkü dağlar kazık gibi yerin altında köke sahiptir. Çaktığınız kazıklar nasıl bir çadırı toprağa sabitliyorsa dağlar da bu görevi yer kabuğunu sabitleyerek yapar. Ayette de aynen bu yazar. Dağlar, dünyamız için zannedilenden çok daha büyük öneme sahipler. Basit kaya parçasından ibaret değiller. Yerkabuğunu meydana getiren tabakaların çarpışmaları ve bir tabakanın diğer tabakanın altına girmesiyle oluşan yapılar. Üstte kalan tabakalar kıvrılıp dağları oluşturmuştur. Alttaki tabakalar ise derine doğru uzanan bir dağ kökü oluşmasını sağlamıştır. Dağlar, tüm bunların sayesinde yeraltına doğru uzanan kökleriyle yerkabuğu tabakalarının birbirleriyle kaynaşmalarını sağlar. Ayette denilen gibi "Yeryüzünde onları sarsmasın diye sağlam dağlar yerleştirdik."Modern bilim dağların olduğu yerde depremler çok olur der. Sen de sallamışsın dağlar depremi falan engellemez.
Dağların yerkabuğunun genel dengesini sağlamadaki etkisi ise isostasi olarak tanımlanır.
İsostasi:
"Jeoloji’de dağların Dünya yüzeyinin altında oluşturdukları yerçekimsel kuvvet sayesinde yerkabuğunun genel dengesinin sağlanması.”