Kendi oyunum için bir giriş senaryosu yazdım sizce nasıl

Katılım
20 Aralık 2023
Mesajlar
88
Reaksiyon skoru
6
Oyun, karakterimizin gazetede gördüğü iş ilanıyla başlar. Bu iş, Sezai Zeker Bey'in konağında üç ay boyunca sürecek bir görevdir.

Otobüs Sahnesi:
Karakter, ormanın derinliklerine doğru ilerleyen eski bir otobüse biner. Havanın kararmasıyla birlikte otobüs sessizleşir. Yolculuğun sonuna yaklaştığında otobüs aniden durur.

(Şoför dikiz aynasından karaktere bakar, sesi tedirgindir.)

Otobüs Şoförü: "Burada inmek istediğine emin misin?"

Karakter: "Neden böyle sordun?"

Şoför: "Buranın adı pek iyi anılmaz. Sezai Zeker Bey bu konağı neredeyse yok pahasına aldı. İnsanlar buranın... garip olduğunu söyler. Ormanda bir şeyler var derler, gece olunca...

(Karakter, kısa bir duraksamadan sonra inmekte kararlı olduğunu belirtir ve otobüs uzaklaşır.)

Ormanda Yürüyüş

(Karakter el fenerini çıkarır, karanlık ormanda yürümeye başlar. Çalıların arasından kendisini izleyen parlayan gözler görür.)

Karakter (iç ses): "Sakin ol... Büyük ihtimalle geyiklerdir. Öyledir, değil mi?"

(Adımlarını hızlandırır, nefesi hızlanır. Bir süre sonra karşısına büyük, eski bir konak çıkar. Hemen kapıya yönelir ve aceleyle çalar.)

(Kapı açılır, karşısında Sıla vardır.)

Sıla: "Ne yapıyorsun? Kapıyı kıracaksın neredeyse!"

Karakter: "Ormanda... Bir şeyler vardı. Gözler... Beni izliyorlardı."

Sıla: (hafifçe gülümser.) "Sanırım yol yorgunluğu biraz fazla geldi sana. Gel içeri, önce bir sakinleş."

Karakter: sanırım haklısın

(Karakter derin bir nefes alır, kendini sakinleştirmeye çalışarak içeri girer.)

Sezai Bey ile Tanışma

(Sıla yukarı çıkarken konaktan bir adam belirir. Sezai Zeker Bey.)

Sezai Bey: "Hoş geldiniz. Yolculuğunuz yorucu olmuştur."

Karakter: bu ormandaki köpekler harici her şey güzeldi

Sezai Bey (hafifçe gülerek): "Demek köpekler ha? Ne garip... Hiç kimse buralarda bir hayvan görmez."

Karakter: ama nasıl olur ord... ahh neyse biraz fazla korktum herhalde

Sezai Bey: "Sıla, konuğumuzla ilgilenmeme izin ver. Sen odana çık."

Sıla: (Başını sallayarak yukarı çıkar.)

Sezai Bey: "Gelin, konağı gezelim. Burada geçireceğiniz üç ay boyunca rahat etmenizi istiyorum."

(Odalar, yemek salonu gösterilir. Son olarak, karakterin kalacağı odaya varılır. Tam o sırada bir kapı açılır ve içeri sert bakışlı, iri yapılı bir kadın girer.)

Sezai Bey: "Bu Gülizar Bacı. Konaktaki işlere o bakar. Gülizar, misafirimize yardımcı olmanı istiyorum."

Gülizar Bacı: (Gözlerini kısarak bakar.) "Umarım kurallara uyan birisindir."

(Karakter hafifçe yutkunur.)

Sezai Bey: "Burası kalacağınız oda. Duvar boyunca uzanan kitaplığı görebilirsiniz. Bu kitapların içeriklerini bilgisayara aktarmanızı istiyorum. Bu, burada kalışınız boyunca ana göreviniz olacak."

Sezai Bey: "Ve bir şey daha... O kapıyı açmanı istemiyorum. Oda benim özel alanım."

Karakter: "merak etmeyin efendim kurallara harfiyen uyacağım" der bir gözü ile Gülizar bacıya bakarak

ardından Zekai ve Gülizar odadan çıkar kısa bir sessizliği camdan gelen bir ses bozar karakterimiz cama doğru ağır adımlar ile yaklaşır ve perdeyi biraz aralar camda gördüğü yüzünde parçalanmış ve yaralanmış şekilde bir kurt köpeği görür o anlık korku ile

Karakter: "Bu... ne lanet bir şey?!" der

Geriye düşerek yerde sürünür. karakterimiz perdeyi bıraktığı için kapanır tekrar cesaretini toplayıp araladığında hiçbir şey göremez şaşırarak

Karakter: "acaba otobüs şoförünün bahsetti şey bu mu bunlar gerçek mi yoksa sadece korkuyor muyum" der

Karakter yol yorgunluğuyla uyumak ister ama yatağa yattığında uyuyamayacağını, sadece camda gördüğü kurdu düşünüp yatakta debeleneceğini fark eder. Tüm gece kitapları incelemeye koyulur.

Kitap Mini Oyunu:

Kitapları incelerken oyuncuya mini oyun mekanikleri sunulur. Mini oyun başarıyla tamamlandığında karakter düşünür:

Karakter (iç ses): Sezai Bey, sanırım daha önce hiç görülmemiş bir proje üzerinde çalışıyor.

Sabah olduğunda kapı üç kez art arda çalınır.

Gülizar Bacı: "Yemek vakti. Yemek salonunda olmanız gerekiyor."

Karakter yemek salonuna inmek için odadan çıktığında Gülizar Bacı'nın sanki hata vermiş bir robot gibi hareket etmesi dikkatini çeker.

Yemekte sadece karakterin önünde bir tabak vardır.

Karakter: "Başka kimse yemiyor mu?"

Gülizar Bacı: "Sezai Bey yemeğini her zaman yukarıda ailesiyle yer. Üç ay boyunca yalnız yemek yiyeceksiniz."

karşımıza 2 adet seçenek çıkar

1.seçenek:

karakter: "şu armandaki robot köpekler hakkında bilgin var mı"

Gülizar bacı: "ne robot köpeğinden bahsediyorsun burada neredeyse çocukluğumdan beri çalışıyorum halen daha ne robot gördüm ne de köpek lütfen daha fazla bu konu hakkında konuşmayalım "

der ve konuyu bitirir

2.seçenek:

karakter: "Sezai beyin üzerinde çalıştığı bu proje nedir"

Gülizar bacı: "Sezai bey bu konularda bizimle konuşmaz ve çalışırken rahatsız edilmek istemez sende bu konular hakkında soru sorma ve sadece işini yap"

Yemekten sonra karakterimiz tam odasına çıkmak üzereyken yukarıdan Sezai Bey'in sert sesi duyulur:

Sezai Bey: "Sıla! Sana alt kata 3 ay boyunca inmemeni kaç kez söyledim?"

Karakter merdivenlere yöneldiğinde Gülizar Bacı engel olur.

Gülizar Bacı: "Yukarı çıkamazsınız. Burası Sezai Bey ve Sıla'ya ait bir alan. kurallara uyacağınızı düşünüyorum"

karakter Gülizar bacının bu dik duruşu ve sert görünüşü karşısında tırsar ve hiçbir şey demeden odasına gider

2.gece:

Birkaç gün kitaplarla meşgul olduğundan saatlerce uykusuz kaldığı için uyuya kalır. Sonra tekrar camdan gelen seslerle uyanır. Perdeleri araladığında robot köpek camda beklemektedir, onu içeri alması için yalvaran gözlerle bakar.
karakterimiz dayanamaz ve hafif bir korku ile

karakter: "umarım bir şey yapmazsın"

diyerek köpeği içeri alır Diğer robot köpekler hızla yaklaşırken, karakter camı çabucak kapatır ve perdeleri çekerek dışarıda kalan köpeklerin içeri girmesini engeller. Fakat içerideki robot köpek sanki o kapıyı açmamızı istermiş gibi burnunu koridora çıkan kapıya doğru sürtünmeye başlar

Karakter: “nereye gitmeye çalışıyor acaba”

diyerek kapıyı dikkatlice açar ve köpeğin peşinden gitmeye karar verir.

Köpek, hızla koridorun sonuna doğru ilerler. Karakter, hemen peşinden gider.

Koridorun sonunda, köpek bir taş merdivene yönelir. Merdivenin aşağısına doğru inmeye başlarlar. Aşağıya indiklerinde çevre tamamen karanlıkla çevrilidir.

Ancak, bu yeri aydınlatan tek şey, bulunduğu konumda tetiklenen sensörlerdir. Adımlar atıldıkça ışık, yalnızca bulunduğu alanı aydınlatır ve gerisi karanlıkta kalır.

Koridorda ilerlerken, karakter birden ilerde ince narin bir siluet görür. Bu, genç bir kızın silueti gibidir. Yanında ise yaklaşık 9-10 yaşlarında bir başka kız çocuğu vardır. İkisi de çıplak ayakla, yerlere kadar uzanan uzun elbiselerle durmaktadır. Arkaları dönük olduğu için yüzlerini görememektedir.

Karakter: “Bu… Sıla olmalı. Ama yanındaki kız kim? Neden burada? Ne istiyorlar?”

karakter kızlara doğru yaklaştıkça kızlar uzaklaşır ve karakterimiz

Karakter: “Sıla, dur! Bekle beni!”

diye bağırır Fakat, kızlar hiçbir şekilde dönüp bakmadan, solundaki bir merdivene yönelir ve bir anda gözden kaybolur. Karakter, merdivenin başına geldiğinde, kızları hala orada olacağını umarak bakar. Ancak merdivenin başı bomboştur.

Karakter: “Bir şeyler yanlış… Nereye gittiler?”

Tam bu sırada, karakterin aklına, peşinden gitmekte olduğu robot köpek gelir. Şimdi, köpeği konağa aldığı için sorumluluk ondadır şöyle der

Karakter: "ne yapmalıyım köpeği içeri ben aldım ama kızlar nereye gitti öğrenmem lazım"

Ne Yapacaksınız?

Köpeğin Peşinden Gitmek

Sıla'nın Peşinden Gitmek
 
Bunların hepsini okuyacak mıyız şimdi?
Biraz kısa ve öz yazsaydın daha iyi olurdu.
 
Korku oyunu mu bu
 
Geri
Top