Gri Caner
80+ Titanium
- Katılım
- 24 Ekim 2020
- Mesajlar
- 30,850
- En İyi Cevap
- 7
- Reaksiyon skoru
- 29,562
TARIK SURESİ 1-4. AYETLER
Yemin ederim göğe ve Tãrık’a. (1)
Bilir misin Tãrık ne? (2)
O, karanlıkları delip geçen parlak bir yıldızdır. (3)
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici, bir koruyucu bulunmasın.(4)
Kur'an'ı Kerim'de Tarık isimli surenin ilk 4 ayetinde insanlığa olan mesajında Tarık isimli bir yıldıza hiçbir insanın başıboş olmadığına, kimin yarattığına ve neyden yaratıldığına bakması emredilerek yemin ediliyor.
Kökü Arapça olan Tarık (الطَّارِقِۙ) kelimesinin Türkçe anlamı ise , kapıyı çalan, tokmakla vuran anlamındadır. Güvenilmez olsa da Google Çeviri'den bakıldığında ise "atıcı, atan" anlamı vardır.
Kur'an'ın Tarık ismini verdiği cisim bir yıldız. Uzaya "kapıyı çalan, tokmakla vuran, atan" sıfatlarını taşıyan bir yıldız var mı diye baktığımızda karşımızda Pulsar yıldızları çıkıyor. Pulsar İngilizce'de "kalp gibi atan, atıcı, atarca" anlamlarına gelmektedir. Benzerliğe bakın. Peki Pulsar yıldızlarının bilimsel açıklaması nedir?
Aşağıya Vikipedi alıntısını bırakıyorum:
Pulsar ya da atarca, "kalp gibi atan" anlamına gelmektedir. İngilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" kelimesinden türetilmiştir. Pulsarlar, içinde bulundukları nebulaların çekirdeği ve kalbi hükmünde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritimlerle) uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır.
Yengeç Bulutsususunun optik ve X-ışını görüntülerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş fotoğraf. Nebula merkezindeki atarcanın oluşturduğu manyetik alan çizgileri gözlemlenebilir.
Bir nötron yıldızı, süpernova patlaması sonucu parçalanan bir yıldızın merkezinin kendi üzerine çökmesiyle oluşur. Nötron yıldızları çok yoğun kütleli, çok küçük çaplı, yüksek manyetik alana sahip ve kendi çevresinde muazzam hızlarda dönen gök cisimleridir. Güneşimiz gibi yıldızlar hiçbir zaman bir nötron yıldızı oluşturamaz. Bu tip yıldızlar yakıtları tükendikten sonra beyaz cücelere dönüşmektedirler. Sadece büyük kütleli yıldızlar (Güneşimizden en az 8 kat daha fazla kütleye sahip yıldızlar) supernova patlaması sonucu kendi üstüne çökerek nötron yıldızı oluşturabilir. Güneşimizden en az 25 kat daha büyük kütleli yıldızlarsa aynı zincirleme olayları yaşadıktan sonra kara delik oluşturabilirler.
Nötron yıldızı teorisinin ortaya atıldığı 1934 yılından atarcaların keşfedildiği 1967 yılına kadar bu gök cisimlerinin optik olarak dünyadan gözlemlenebileceği düşünülmüyordu. Kendi etrafında yüksek hızlarla dönen nötron yıldızı kutuplarından uzaya doğru çok yüksek hızlarda parçacık saçar. Bu şekilde belli aralıklarla elektromanyetik ışıma yapan nötron yıldızlarına pulsar adı verilir. Manyetik kutuplardan çıkan bu ışınım (darbe) görüş çizgimizi kestiği sürece pulsar dünyadan gözlemlenebilir. Yani ışınım süreklidir ancak bu ışınım dünyadan kesik kesik izlenebildiği için cisim bize periyodik elektromanyateik ışınımlar yapan bir kaynak gibi gözükür.Buna deniz feneri etkisi denmektedir. Ne var ki her nötron yıldızı pulsar olamayabileceği gibi her pulsarda dünyadan gözlemlenemez.
İlk gözlemlenen pulsar, Tilkicik takımyıldızının ortasında bulunmakta ve her 1,3 saniyede nabız atışları gibi radyo dalgaları yaymaktaydı.
Bazı pulsarlar, radyo dalgalarından başka ışık, kızılötesi ve morötesi ışınlar da yaymaktadırlar. Pulsarın kendi etrafındaki dönüş hızı oldukça yüksektir. Bazıları kendi etrafında saniyede 1000 (bin) devir yapar. 20 km çapındaki bir pulsarın ekvator yüzeyinde bu dönüş hızı saniyede 62.800, dakikada 3.768.00, saatte ise 226.000.000 kilometreyi bulmaktadır.
Pulsarlar o kadar yoğundurlar ki bir çay kaşığı kadar atarca maddesinin dünyadaki ağırlığı 100 milyon tonu geçmektedir.
Sayfaya git!
Bizi direkt ilgilendiren cümleleri sarı ile işaretledim.
Pulsar yıldızlarının deniz feneri gibi olduğunu, yaptığı ışımalarla kesik kesik Dünya'dan gözlemlenebildiğini anlıyoruz. Kesik kesik yanıp sönen ışıkların hareketini kapıya "tak, tak, tak" vurmaya benzetebiliriz.
Hiçbir akıllı insan diyemez ki bunlar aynı yıldızlar değil. Siz de takdir edersiniz ki Kur'an'ın açıkça belirttiği yıldız Pulsar yıldızlarıdır. Kelime anlamı olarak bile Pulsar ve Tarık birbirine benzeyen kelimeler. 1967'de keşfedilen bu yıldızları 1400 yıl önce okuma yazma bilmeyen biri bilimin olmadığı bir dönemde bunları söyledi.
Evrene baktığımızda Kur'an'ın mucizelerini görüyoruz.
Bediüzzaman Said Nursi'nin buna ilişkin bir sözü var:
"Zaman yaşlandıkça Kur'an gençleşecek."
Bu söz zamanın ilerledikçe bilimin ilerlemesiyle Kur'an'ın ayetlerinin daha da fazla kuvvet kazanacağını anlatıyor.
Sağlıcakla kalın!
Yemin ederim göğe ve Tãrık’a. (1)
Bilir misin Tãrık ne? (2)
O, karanlıkları delip geçen parlak bir yıldızdır. (3)
Hiçbir kimse yoktur ki, üzerinde bir gözetleyici, bir koruyucu bulunmasın.(4)
Kur'an'ı Kerim'de Tarık isimli surenin ilk 4 ayetinde insanlığa olan mesajında Tarık isimli bir yıldıza hiçbir insanın başıboş olmadığına, kimin yarattığına ve neyden yaratıldığına bakması emredilerek yemin ediliyor.
Kökü Arapça olan Tarık (الطَّارِقِۙ) kelimesinin Türkçe anlamı ise , kapıyı çalan, tokmakla vuran anlamındadır. Güvenilmez olsa da Google Çeviri'den bakıldığında ise "atıcı, atan" anlamı vardır.
Kur'an'ın Tarık ismini verdiği cisim bir yıldız. Uzaya "kapıyı çalan, tokmakla vuran, atan" sıfatlarını taşıyan bir yıldız var mı diye baktığımızda karşımızda Pulsar yıldızları çıkıyor. Pulsar İngilizce'de "kalp gibi atan, atıcı, atarca" anlamlarına gelmektedir. Benzerliğe bakın. Peki Pulsar yıldızlarının bilimsel açıklaması nedir?
Aşağıya Vikipedi alıntısını bırakıyorum:
Pulsar ya da atarca, "kalp gibi atan" anlamına gelmektedir. İngilizcede "kalbin atması" anlamına gelen "pulsate" kelimesinden türetilmiştir. Pulsarlar, içinde bulundukları nebulaların çekirdeği ve kalbi hükmünde oldukları kadar, kalp atışları gibi muntazam fasıllarla (ritimlerle) uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır.
Yengeç Bulutsususunun optik ve X-ışını görüntülerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş fotoğraf. Nebula merkezindeki atarcanın oluşturduğu manyetik alan çizgileri gözlemlenebilir.
Bir nötron yıldızı, süpernova patlaması sonucu parçalanan bir yıldızın merkezinin kendi üzerine çökmesiyle oluşur. Nötron yıldızları çok yoğun kütleli, çok küçük çaplı, yüksek manyetik alana sahip ve kendi çevresinde muazzam hızlarda dönen gök cisimleridir. Güneşimiz gibi yıldızlar hiçbir zaman bir nötron yıldızı oluşturamaz. Bu tip yıldızlar yakıtları tükendikten sonra beyaz cücelere dönüşmektedirler. Sadece büyük kütleli yıldızlar (Güneşimizden en az 8 kat daha fazla kütleye sahip yıldızlar) supernova patlaması sonucu kendi üstüne çökerek nötron yıldızı oluşturabilir. Güneşimizden en az 25 kat daha büyük kütleli yıldızlarsa aynı zincirleme olayları yaşadıktan sonra kara delik oluşturabilirler.
Nötron yıldızı teorisinin ortaya atıldığı 1934 yılından atarcaların keşfedildiği 1967 yılına kadar bu gök cisimlerinin optik olarak dünyadan gözlemlenebileceği düşünülmüyordu. Kendi etrafında yüksek hızlarla dönen nötron yıldızı kutuplarından uzaya doğru çok yüksek hızlarda parçacık saçar. Bu şekilde belli aralıklarla elektromanyetik ışıma yapan nötron yıldızlarına pulsar adı verilir. Manyetik kutuplardan çıkan bu ışınım (darbe) görüş çizgimizi kestiği sürece pulsar dünyadan gözlemlenebilir. Yani ışınım süreklidir ancak bu ışınım dünyadan kesik kesik izlenebildiği için cisim bize periyodik elektromanyateik ışınımlar yapan bir kaynak gibi gözükür.Buna deniz feneri etkisi denmektedir. Ne var ki her nötron yıldızı pulsar olamayabileceği gibi her pulsarda dünyadan gözlemlenemez.
İlk gözlemlenen pulsar, Tilkicik takımyıldızının ortasında bulunmakta ve her 1,3 saniyede nabız atışları gibi radyo dalgaları yaymaktaydı.
Bazı pulsarlar, radyo dalgalarından başka ışık, kızılötesi ve morötesi ışınlar da yaymaktadırlar. Pulsarın kendi etrafındaki dönüş hızı oldukça yüksektir. Bazıları kendi etrafında saniyede 1000 (bin) devir yapar. 20 km çapındaki bir pulsarın ekvator yüzeyinde bu dönüş hızı saniyede 62.800, dakikada 3.768.00, saatte ise 226.000.000 kilometreyi bulmaktadır.
Pulsarlar o kadar yoğundurlar ki bir çay kaşığı kadar atarca maddesinin dünyadaki ağırlığı 100 milyon tonu geçmektedir.
Sayfaya git!
Bizi direkt ilgilendiren cümleleri sarı ile işaretledim.
Pulsar yıldızlarının deniz feneri gibi olduğunu, yaptığı ışımalarla kesik kesik Dünya'dan gözlemlenebildiğini anlıyoruz. Kesik kesik yanıp sönen ışıkların hareketini kapıya "tak, tak, tak" vurmaya benzetebiliriz.
Hiçbir akıllı insan diyemez ki bunlar aynı yıldızlar değil. Siz de takdir edersiniz ki Kur'an'ın açıkça belirttiği yıldız Pulsar yıldızlarıdır. Kelime anlamı olarak bile Pulsar ve Tarık birbirine benzeyen kelimeler. 1967'de keşfedilen bu yıldızları 1400 yıl önce okuma yazma bilmeyen biri bilimin olmadığı bir dönemde bunları söyledi.
Evrene baktığımızda Kur'an'ın mucizelerini görüyoruz.
Bediüzzaman Said Nursi'nin buna ilişkin bir sözü var:
"Zaman yaşlandıkça Kur'an gençleşecek."
Bu söz zamanın ilerledikçe bilimin ilerlemesiyle Kur'an'ın ayetlerinin daha da fazla kuvvet kazanacağını anlatıyor.
Sağlıcakla kalın!
Son düzenleme: