Neler Yeni

Türkler Neden İyi Oyun Yapamıyor? [Detaylı Anlattım]

Can...

80+ Platinum
Katılım
14 Mayıs 2020
Mesajlar
11,197
Neden iyi oyun yapamadığımızı anlattım. Hikaye şeklinde olduğu için uzun. Kimseyi zorlamıyorum yorumlara gelip uzun yazıp boş yapmayın bende biliyorum uzun isteyen okumaz kimseyi zorlamıyorum.

Bu gün sizlere zamanında hem mobil hem de pc de oyun yapmış birisi olarak bu sorunun cevabını vereceğim. Bunun için size alman arkadaşımız hans ve türk arkadaşımız bilal i anlatarak olayı özetleyeceğim.
Hans almanyada doğdu, ailesi ona bilinçli olarak yavaş yavaş bilgisayarı öğretti ve az biraz oyun oynamasına izin verdi. Daha sonrada zaten bildiği bilgisayar için orta okulda kaliteli bir bilgisayar eğitimi aldı. Aynı dönemde bilal de türkiyede doğdu ailesi bilgisayar alacak parası olmadığı için bilal bilgisayarı hiç kullanamadı ve orta okulda bilgisayar dersi alamadı çünki okulunda maddi yetersizlikten bilgisayar sınıfı yoktu.
Hans lisede sınav sitresi gelecek kaygısı olmadığı için hobi olarak zaten bildiği ve küçükten heveslendiği bilgisayara yöneldi lisede aldığı bilgisayar bilimi dersleri ile öğrendiği yazılımlardan birisini seçti ve lise döneminde yazılıma başladı. Bilal bu dönemde iyi çalışıp iyi bir lise kazandı ama bir sorun vardı kazandığı lise uzaktaydı ve yurdu olmadığı için babası "Ya bilal boşver orayı hem ben her ay yemek ve servis parası ödeyemem gel imamhatipe yazdıralım hem yemekleri beleş hem servis beleş hem her türlü iş bulursun " dedi ve bilali liseye yazdırdı. Bilal liseye başladığında ders progamında "hz.muahmmedin hayatı, arapça, din kültürü, islami siyer, kuranı kerim" gibi dersler vardı bunun yanı sıra herhangi bir bilgisayar dersi yoktu ayrıca hasan bu derslere çalışırken bir yandan da gelecek kaygısı yaşıyor ve sınav stresi yapıyordu zira kazanmak istediği üniversite için rakipleri günde 10 saat çalışıyordu ha bide din kardeşlerimiz hasanın istediği üniversiteye elini kolunu sallayarak girebiliyordu bu yüzden bu sınırlı kontenjan için çok çalışıyordu sonuç da kendisi sınavsız giremezdi bu yüzden derslerine odaklanırken yeni çıkan teknolojilerden yazılım dillerinden hiç haberi yoktu. Zaman geçti hans üniversiteye başladı bu sürede hobi olarak ilgilendiği yazılım dilinde epey ilerlemişti. Üniversitede bilgisayar mühendisliği okurken ailesi bir bilgisayar aldı ve artık yeni kaldığı evde bir yandan dersine bakıp bir yandan zaten 4 yıldır ilerlediği yazılımda artık projeler üretiyor kötü olsa bile kendini hatalarını görerek geliştiriyordu zaten üniversitede de gayet kaliteli bir eğitim alıyordu. Kalan zamanını kız arkadaşı ile kahve içmeye ve spora gitmeye ayırıyordu. Bu dönemde bilalde zorluklara rağmen başardı ve üniversiteyi kazandı hep öğrenmeye heves ettiği bilgisayarı artık öğrenebilecekti. Bilal üniye geçmişti fakat bir sorun vardı bilal yurt bulamamıştı kalacak yeri olmadığı için eve çıkmayı düşündü ama evler en az 5 bin TL den başlıyordu ve bunun yanı sıra doğalagz su elektirik yeme içme gibi ihtiyaçlarda çok pahalıydı bu yüzden biraz uğraşarak uzakda olsa bir yurt bulmuştu. Artık her şey tamam mutlu sona ulaştık yurdu bulduk o güzel üniversite hayatı başlasın! Bilal hayaller kurarken küçücük odada 6-8 kişinin kaldığı adım atacak yerin olmadığı ceza evini andıran yurdunu görünce biraz üzüldü. Ama bilal pes etmedi şükredeyim dedi ve sustu sakince şükretti. Daha sonra bir bilgisayar alması gerektiğini öğrenen bilal ne olacak alırım bir bilgisayar dedi. Alacağı laptopun 20bin TL olduğunu duyan bilal şaşırdı neyse dedi sustu ve şükretti. Bilal part time bir işe girip asgari ücretin yarısından biraz daha fazla olarak 5000tl kazanmaya başladı şanslıydıki bir tanıdığı sayesinde iş bulabilmişti. Aradan 6 ay geçtikten sonra bilal sonunda 20bintl toplayabilmişti fakat bilal yine bir şoka uğradı laptop 24bin TL olmuştu. Devlet memuru amcası bilir diyerek ona neden böyle arttığını sordu ve amcasıda "Fırsatçı vatan hainleri dış güçler bize oyun oynuyorlar " dedi. Bunu duyan bilal deliye döndü ve dükkana gidip adama vatan hainleri siz ne hakla 6 ay önce 20 bin TL olan bilgisayarı bu gün 24 bin TL'ye satarsınız diye bağırıyor mağaza görevlisi "beyefendi sakin olun açıklayayım biz bu bilgisayarları yurt dışından alıyoruz ve dolarla geliyor 6 ay önceki dolar kuru ile bu günki dolar kuru aynı değil ayrıca enflasyon sürekli yükseliyor bunun yanı sıra asgari ücret ve faturalar sürekli arttığı için çalışanlara ödememiz gereken ve mağaza masraflarının miktarı sürekli artıyor bizimde batmamız ve devam etmemiz için bu masrafları ürünlere yansıtmamız gerekiyor " dedi ve bilal kıpkırmızı kesilip utancından mağazayı terk etti. Başka bir mağazaya girip parasının yettiğince daha kötü olsada bir laptop aldı ve şükredeyim dedi ve sustu. Üniversitede oyun yapmaya merak sardı yazılıma 0 dan başlasa da çok çalıştı. Tabi oyun yaparken bazı programlar mesela modelleme programları gibi çok kasıyor ve çok uzun sürüyordu. Kaynak olmayan yerlerde ingilizce kaynaklar vardı fakat bilal ingilizce bilmiyordu ki bilal sadece yabancı dil olarak arapça öğrenmişti. Bilal de ee ozaman arapça kaynaklara bakarım dedi ve arapça kaynak aradı ve gördüğü tek şey arapça kaynakların türkçe kaynaklar kadar da olamamasıydı. Kendi kendine ulan bu arapça ne zaman işime yarayacak dedi ve sustu şükretti. Bilal herşeye rağmen ingilizce ve yazılımı 0 dan öğrenerek mezun oldu. Bu sırada hans da mezun olmuştu zaten orta okulda başladığı lisede ilerlediği ve artık üniversitede bir çok proje yapıp kendini geliştridiği için ülkesindeki bir teknoloji şirketinde alt kademe olarak başlayıp 2-3 yıl deneyim kazanarak birazda para biriktirip kendine iyi bir ev araba ve iyi bir bilgisayar sistemi kurup ilk defa kendi oyununu yapıp yayınladı ve steamde çok güzel yorumlar aldı zaten geçim derdi gibi bir sorunu olmadığı için oyunu için uzun süreler uğraşmıştı ayrıca hazır olarak lisansını aldığı modellemeler kaplamalar onun çok işine yaraşmıştı zaten çok da pahalıya patlamıyordu çünki euro ve dolar neredeyse eşitti. Bilalde mezun olduktan sonra iş aramaya başladı fakat ülkesinde teknolojiye pek yatırım olmadığından iş imkanı çok azdı bulduğu 1-2 iş ilanıda aşırı kötü şartlara ve çok düşük maaşlara sahipti neyse dedi ve işe girdi fakat diğer ekip arkadaşlarıda kendisi gibiydi bu duruma şaşırıp oradaki arkadaşlarına yahu burada hiç işi bilen sağlam eleman yokmu dedi başka bir arkadaşıda "olum aklın yerindemi iyi olsak burda işimiz ne gider yurt dışında krallar gibi yaşarız biz çok mu meraklıyız bu ameleliğe " dedi. Bilal bir kez daha şaşırmıştı. Aldığı komik ücret yoksulluk sınırının yarısı bile değildi bu sebeple kira faturalar giderler derken çok zor durumdaydı yaşamıyor adeta hayatta kalıyordu sadece ekmek ve makarna yiyor şükrediyordu. Halbuki hayalleri arada bir tatile gidebilmek spora başlayıp yıllardır özen gösteremediği vücudunu düzeltmekti ama ne bunları yapacak maddi gücü nede zamanı vardı zaten kendi kendine ekmek makarna ile spor yapsam ne olacak diyordu.
Biraz ek gelir için çalışırken kalan zamanında bir oyun yapmaya başladı fakat bilgisi sınırlı ve hiçbir assest alamıyordu çünki assestler dolar bazında ve çok pahalıydı. Pes etmedi şükretti ve aceleyle her şeyini kendisinin yaptığı bir oyun çıkarttı . Steamda yayınladığı oyunu hans gibi diğer ülkelerin vatandaşlarının yaptıkları oyunlarla kıyaslanıp çok ağır hakaretlere sebep olmuştu ki kıyaslamayan oyuncularda piyasanın kaliteli oyunlarına alıştıkları için fark etmeselerde kıyaslayıp küfürlerle hakaretlerle yorumlar yaptılar. Hans bu dönemde sevgilisi ile evlendi ve bir çocuk yaptı ayrıca biriktirdiği paranın bir kısmını çocuğun geleceğine ayırdıktan sonra kalan parayı da farklı teknolojik alanlarda kendini geliştirmek ve yatırım yapmak için kullandı. Bilal herşeye rağmen şükretti çok yoğun çalışıp gecesini gündüzüne katarak bari mobil oyun yapayım dedi ve bir kaç oyun daha yapmıştı biraz reklam geliri elde edebilmişti fakat devlet haraç keser gibi çok büyük bir vergi alınca kendisine akan sudan damlalar kalıyordu. Artık en azından hayat şartları biraz daha iyiydi hem en azından artık ayda 1 tavuk yiyebiliyordu yavaştan öğrenci hayatından kurtuluyordu. Evlenmek istiyordu sevdiği bir kız vardı fakat bırak evlenmeyi sevgilisine bir kahve ısmarlamak bir yemek ısmarlamak bile bilali zor duruma sokuyordu neyse şükredeyim birgün olur dedi. Bu sırada asgari ücretin baya bir zam aldığını duyan bilal yaşasın be adamsın başkanım kralsın demeye başladı ve çok sevindi gitti bir güzel et yedi ve almak istediği bilgisayar masasını aldı. Akşam mutlu mutlu uyuyacakken patronu arayıp işten çıkarttığını söyledi buna sinirlenen bilal patronuna siz ne kötü insansınız sizin ne haddinize asgari ücreti başkanımız yükseltti buna karışamazsınız dedi. Bunu duyan patronu biraz güldükten sonra "zeki kardeşim asgari ücret yükseldi ama bunu cumhurbaşkanı cebinden mi ödeyecek hayrına? Ben ödeyeceğim ama ben bu parayı kazanamazken sana nasıl ödeyeyim " dedi ve kapattı bilal sustu ve şükretti . Bilal çok zor durumdaydı ve parası olmadığı için aile evine dönüp devlette işe girebilmek için kpss ye hazırlandı ve çok yüksek bir başarı elde etti ve üniversiteden arkadaşı mehmette onunla konuşuyordu oda aynısını yapmıştı. Fakat bilal kendi içinden ulan bu mehmed ne haddine devlette işe girmek bilgisayar açmayı bile bilmiyor üstüne kpss den de çok düşük bir puan aldı ne bu kendini beğenmişlik beni bile almazlar belki diyordu. Bilal mülakatta bilgi içeren tüm soruları doğru bilmişti fakat nedense elendi ve hiç anlam veremedi mehmedi aradı ve sordu fakat mehmet işe alınmıştı çok şaşırdı ve mehmete "sen bilgisayar sorularına ne cevap verdin " dedi. Mehmet "ne bilgisayar sorusu adımı soy adımı bide amcamın ismini söyledim sadece " dedi. Bilal çok sinirlendi ve telefonu kapattı. Artık 28 yaşındaydı ve hala aile evindeydi ne bir arabası ne bir evi nede evliliği vardı daha kendine bakamazken bir eş ve bir çocuğa nasıl bakacaktı. Piskolojik sorunlar yaşıyordu ağır bir depresyon içerisindeydi tüm bu zorluklarla mücadele edip çok çalışmak ve bu sonuca ulaşmak onu delirtiyordu. Bilal ilk defa susmadı ve isyan etti neden neden neden. Daha ne kadar mücadele etmesi gerekiyordu. Daha fazla dayanamayan bilal bir binaya çıktı bunu gören diğer insanlarda aşşağıdan telefon çıkarıp kaydediyor bazılarıda bu gençler şükretmeyi bilmiyor çok isyankar, gençler iş beğenmiyor ekonomi çok iyi diyordu.
Bilal kendisini aşşağı bıraktı...

Hikaye notu: Hikayeyi karamsar veya abartı bulabilirsiniz fakat az çok detaylarına takılmaktansa umarım mesajı anlamışsınızdır anlatımı güçlendirmek için daha karamsar yazdım. Fakat böyle şeylerin olmadığı anlamına gelmiyor.
az bi okuyayım dedim okudukça sardı klavyene sağlık
 

30+FPS

80+ Bronze
Katılım
20 Şubat 2022
Mesajlar
556
Neden iyi oyun yapamadığımızı anlattım. Hikaye şeklinde olduğu için uzun. Kimseyi zorlamıyorum yorumlara gelip uzun yazıp boş yapmayın bende biliyorum uzun isteyen okumaz kimseyi zorlamıyorum.

Bu gün sizlere zamanında hem mobil hem de pc de oyun yapmış birisi olarak bu sorunun cevabını vereceğim. Bunun için size alman arkadaşımız hans ve türk arkadaşımız bilal i anlatarak olayı özetleyeceğim.
Hans almanyada doğdu, ailesi ona bilinçli olarak yavaş yavaş bilgisayarı öğretti ve az biraz oyun oynamasına izin verdi. Daha sonrada zaten bildiği bilgisayar için orta okulda kaliteli bir bilgisayar eğitimi aldı. Aynı dönemde bilal de türkiyede doğdu ailesi bilgisayar alacak parası olmadığı için bilal bilgisayarı hiç kullanamadı ve orta okulda bilgisayar dersi alamadı çünki okulunda maddi yetersizlikten bilgisayar sınıfı yoktu.
Hans lisede sınav sitresi gelecek kaygısı olmadığı için hobi olarak zaten bildiği ve küçükten heveslendiği bilgisayara yöneldi lisede aldığı bilgisayar bilimi dersleri ile öğrendiği yazılımlardan birisini seçti ve lise döneminde yazılıma başladı. Bilal bu dönemde iyi çalışıp iyi bir lise kazandı ama bir sorun vardı kazandığı lise uzaktaydı ve yurdu olmadığı için babası "Ya bilal boşver orayı hem ben her ay yemek ve servis parası ödeyemem gel imamhatipe yazdıralım hem yemekleri beleş hem servis beleş hem her türlü iş bulursun " dedi ve bilali liseye yazdırdı. Bilal liseye başladığında ders progamında "hz.muahmmedin hayatı, arapça, din kültürü, islami siyer, kuranı kerim" gibi dersler vardı bunun yanı sıra herhangi bir bilgisayar dersi yoktu ayrıca hasan bu derslere çalışırken bir yandan da gelecek kaygısı yaşıyor ve sınav stresi yapıyordu zira kazanmak istediği üniversite için rakipleri günde 10 saat çalışıyordu ha bide din kardeşlerimiz hasanın istediği üniversiteye elini kolunu sallayarak girebiliyordu bu yüzden bu sınırlı kontenjan için çok çalışıyordu sonuç da kendisi sınavsız giremezdi bu yüzden derslerine odaklanırken yeni çıkan teknolojilerden yazılım dillerinden hiç haberi yoktu. Zaman geçti hans üniversiteye başladı bu sürede hobi olarak ilgilendiği yazılım dilinde epey ilerlemişti. Üniversitede bilgisayar mühendisliği okurken ailesi bir bilgisayar aldı ve artık yeni kaldığı evde bir yandan dersine bakıp bir yandan zaten 4 yıldır ilerlediği yazılımda artık projeler üretiyor kötü olsa bile kendini hatalarını görerek geliştiriyordu zaten üniversitede de gayet kaliteli bir eğitim alıyordu. Kalan zamanını kız arkadaşı ile kahve içmeye ve spora gitmeye ayırıyordu. Bu dönemde bilalde zorluklara rağmen başardı ve üniversiteyi kazandı hep öğrenmeye heves ettiği bilgisayarı artık öğrenebilecekti. Bilal üniye geçmişti fakat bir sorun vardı bilal yurt bulamamıştı kalacak yeri olmadığı için eve çıkmayı düşündü ama evler en az 5 bin TL den başlıyordu ve bunun yanı sıra doğalagz su elektirik yeme içme gibi ihtiyaçlarda çok pahalıydı bu yüzden biraz uğraşarak uzakda olsa bir yurt bulmuştu. Artık her şey tamam mutlu sona ulaştık yurdu bulduk o güzel üniversite hayatı başlasın! Bilal hayaller kurarken küçücük odada 6-8 kişinin kaldığı adım atacak yerin olmadığı ceza evini andıran yurdunu görünce biraz üzüldü. Ama bilal pes etmedi şükredeyim dedi ve sustu sakince şükretti. Daha sonra bir bilgisayar alması gerektiğini öğrenen bilal ne olacak alırım bir bilgisayar dedi. Alacağı laptopun 20bin TL olduğunu duyan bilal şaşırdı neyse dedi sustu ve şükretti. Bilal part time bir işe girip asgari ücretin yarısından biraz daha fazla olarak 5000tl kazanmaya başladı şanslıydıki bir tanıdığı sayesinde iş bulabilmişti. Aradan 6 ay geçtikten sonra bilal sonunda 20bintl toplayabilmişti fakat bilal yine bir şoka uğradı laptop 24bin TL olmuştu. Devlet memuru amcası bilir diyerek ona neden böyle arttığını sordu ve amcasıda "Fırsatçı vatan hainleri dış güçler bize oyun oynuyorlar " dedi. Bunu duyan bilal deliye döndü ve dükkana gidip adama vatan hainleri siz ne hakla 6 ay önce 20 bin TL olan bilgisayarı bu gün 24 bin TL'ye satarsınız diye bağırıyor mağaza görevlisi "beyefendi sakin olun açıklayayım biz bu bilgisayarları yurt dışından alıyoruz ve dolarla geliyor 6 ay önceki dolar kuru ile bu günki dolar kuru aynı değil ayrıca enflasyon sürekli yükseliyor bunun yanı sıra asgari ücret ve faturalar sürekli arttığı için çalışanlara ödememiz gereken ve mağaza masraflarının miktarı sürekli artıyor bizimde batmamız ve devam etmemiz için bu masrafları ürünlere yansıtmamız gerekiyor " dedi ve bilal kıpkırmızı kesilip utancından mağazayı terk etti. Başka bir mağazaya girip parasının yettiğince daha kötü olsada bir laptop aldı ve şükredeyim dedi ve sustu. Üniversitede oyun yapmaya merak sardı yazılıma 0 dan başlasa da çok çalıştı. Tabi oyun yaparken bazı programlar mesela modelleme programları gibi çok kasıyor ve çok uzun sürüyordu. Kaynak olmayan yerlerde ingilizce kaynaklar vardı fakat bilal ingilizce bilmiyordu ki bilal sadece yabancı dil olarak arapça öğrenmişti. Bilal de ee ozaman arapça kaynaklara bakarım dedi ve arapça kaynak aradı ve gördüğü tek şey arapça kaynakların türkçe kaynaklar kadar da olamamasıydı. Kendi kendine ulan bu arapça ne zaman işime yarayacak dedi ve sustu şükretti. Bilal herşeye rağmen ingilizce ve yazılımı 0 dan öğrenerek mezun oldu. Bu sırada hans da mezun olmuştu zaten orta okulda başladığı lisede ilerlediği ve artık üniversitede bir çok proje yapıp kendini geliştridiği için ülkesindeki bir teknoloji şirketinde alt kademe olarak başlayıp 2-3 yıl deneyim kazanarak birazda para biriktirip kendine iyi bir ev araba ve iyi bir bilgisayar sistemi kurup ilk defa kendi oyununu yapıp yayınladı ve steamde çok güzel yorumlar aldı zaten geçim derdi gibi bir sorunu olmadığı için oyunu için uzun süreler uğraşmıştı ayrıca hazır olarak lisansını aldığı modellemeler kaplamalar onun çok işine yaraşmıştı zaten çok da pahalıya patlamıyordu çünki euro ve dolar neredeyse eşitti. Bilalde mezun olduktan sonra iş aramaya başladı fakat ülkesinde teknolojiye pek yatırım olmadığından iş imkanı çok azdı bulduğu 1-2 iş ilanıda aşırı kötü şartlara ve çok düşük maaşlara sahipti neyse dedi ve işe girdi fakat diğer ekip arkadaşlarıda kendisi gibiydi bu duruma şaşırıp oradaki arkadaşlarına yahu burada hiç işi bilen sağlam eleman yokmu dedi başka bir arkadaşıda "olum aklın yerindemi iyi olsak burda işimiz ne gider yurt dışında krallar gibi yaşarız biz çok mu meraklıyız bu ameleliğe " dedi. Bilal bir kez daha şaşırmıştı. Aldığı komik ücret yoksulluk sınırının yarısı bile değildi bu sebeple kira faturalar giderler derken çok zor durumdaydı yaşamıyor adeta hayatta kalıyordu sadece ekmek ve makarna yiyor şükrediyordu. Halbuki hayalleri arada bir tatile gidebilmek spora başlayıp yıllardır özen gösteremediği vücudunu düzeltmekti ama ne bunları yapacak maddi gücü nede zamanı vardı zaten kendi kendine ekmek makarna ile spor yapsam ne olacak diyordu.
Biraz ek gelir için çalışırken kalan zamanında bir oyun yapmaya başladı fakat bilgisi sınırlı ve hiçbir assest alamıyordu çünki assestler dolar bazında ve çok pahalıydı. Pes etmedi şükretti ve aceleyle her şeyini kendisinin yaptığı bir oyun çıkarttı . Steamda yayınladığı oyunu hans gibi diğer ülkelerin vatandaşlarının yaptıkları oyunlarla kıyaslanıp çok ağır hakaretlere sebep olmuştu ki kıyaslamayan oyuncularda piyasanın kaliteli oyunlarına alıştıkları için fark etmeselerde kıyaslayıp küfürlerle hakaretlerle yorumlar yaptılar. Hans bu dönemde sevgilisi ile evlendi ve bir çocuk yaptı ayrıca biriktirdiği paranın bir kısmını çocuğun geleceğine ayırdıktan sonra kalan parayı da farklı teknolojik alanlarda kendini geliştirmek ve yatırım yapmak için kullandı. Bilal herşeye rağmen şükretti çok yoğun çalışıp gecesini gündüzüne katarak bari mobil oyun yapayım dedi ve bir kaç oyun daha yapmıştı biraz reklam geliri elde edebilmişti fakat devlet haraç keser gibi çok büyük bir vergi alınca kendisine akan sudan damlalar kalıyordu. Artık en azından hayat şartları biraz daha iyiydi hem en azından artık ayda 1 tavuk yiyebiliyordu yavaştan öğrenci hayatından kurtuluyordu. Evlenmek istiyordu sevdiği bir kız vardı fakat bırak evlenmeyi sevgilisine bir kahve ısmarlamak bir yemek ısmarlamak bile bilali zor duruma sokuyordu neyse şükredeyim birgün olur dedi. Bu sırada asgari ücretin baya bir zam aldığını duyan bilal yaşasın be adamsın başkanım kralsın demeye başladı ve çok sevindi gitti bir güzel et yedi ve almak istediği bilgisayar masasını aldı. Akşam mutlu mutlu uyuyacakken patronu arayıp işten çıkarttığını söyledi buna sinirlenen bilal patronuna siz ne kötü insansınız sizin ne haddinize asgari ücreti başkanımız yükseltti buna karışamazsınız dedi. Bunu duyan patronu biraz güldükten sonra "zeki kardeşim asgari ücret yükseldi ama bunu cumhurbaşkanı cebinden mi ödeyecek hayrına? Ben ödeyeceğim ama ben bu parayı kazanamazken sana nasıl ödeyeyim " dedi ve kapattı bilal sustu ve şükretti . Bilal çok zor durumdaydı ve parası olmadığı için aile evine dönüp devlette işe girebilmek için kpss ye hazırlandı ve çok yüksek bir başarı elde etti ve üniversiteden arkadaşı mehmette onunla konuşuyordu oda aynısını yapmıştı. Fakat bilal kendi içinden ulan bu mehmed ne haddine devlette işe girmek bilgisayar açmayı bile bilmiyor üstüne kpss den de çok düşük bir puan aldı ne bu kendini beğenmişlik beni bile almazlar belki diyordu. Bilal mülakatta bilgi içeren tüm soruları doğru bilmişti fakat nedense elendi ve hiç anlam veremedi mehmedi aradı ve sordu fakat mehmet işe alınmıştı çok şaşırdı ve mehmete "sen bilgisayar sorularına ne cevap verdin " dedi. Mehmet "ne bilgisayar sorusu adımı soy adımı bide amcamın ismini söyledim sadece " dedi. Bilal çok sinirlendi ve telefonu kapattı. Artık 28 yaşındaydı ve hala aile evindeydi ne bir arabası ne bir evi nede evliliği vardı daha kendine bakamazken bir eş ve bir çocuğa nasıl bakacaktı. Piskolojik sorunlar yaşıyordu ağır bir depresyon içerisindeydi tüm bu zorluklarla mücadele edip çok çalışmak ve bu sonuca ulaşmak onu delirtiyordu. Bilal ilk defa susmadı ve isyan etti neden neden neden. Daha ne kadar mücadele etmesi gerekiyordu. Daha fazla dayanamayan bilal bir binaya çıktı bunu gören diğer insanlarda aşşağıdan telefon çıkarıp kaydediyor bazılarıda bu gençler şükretmeyi bilmiyor çok isyankar, gençler iş beğenmiyor ekonomi çok iyi diyordu.
Bilal kendisini aşşağı bıraktı...

Hikaye notu: Hikayeyi karamsar veya abartı bulabilirsiniz fakat az çok detaylarına takılmaktansa umarım mesajı anlamışsınızdır anlatımı güçlendirmek için daha karamsar yazdım. Fakat böyle şeylerin olmadığı anlamına gelmiyor.
Uzun zamandır böyle hatrı sayılır satırlar okumamıştım, çok haklısın.
 

BixiBlake

80+ Silver
Katılım
7 Temmuz 2021
Mesajlar
3,993
Dahası  
Reaksiyon skoru
6,664
Konum
ADANA
İsim
Lokman Doğan
türedi gene boş yapanlar bide uyarı ekledim en başa uzun yazmayın bende biliyorum uzunsa çık kardeşim konudan. söz seni öldürmicem çekiyorum silahı kafandan tamam tehdit etmiyorum artık okumazsan öldürürm diye





.

Çok alıngansın kanka mizah yapıyoruz
 

milenix

80+ Gold
Katılım
10 Kasım 2022
Mesajlar
6,196
Neden iyi oyun yapamadığımızı anlattım. Hikaye şeklinde olduğu için uzun. Kimseyi zorlamıyorum yorumlara gelip uzun yazıp boş yapmayın bende biliyorum uzun isteyen okumaz kimseyi zorlamıyorum.

Bu gün sizlere zamanında hem mobil hem de pc de oyun yapmış birisi olarak bu sorunun cevabını vereceğim. Bunun için size alman arkadaşımız hans ve türk arkadaşımız bilal i anlatarak olayı özetleyeceğim.
Hans almanyada doğdu, ailesi ona bilinçli olarak yavaş yavaş bilgisayarı öğretti ve az biraz oyun oynamasına izin verdi. Daha sonrada zaten bildiği bilgisayar için orta okulda kaliteli bir bilgisayar eğitimi aldı. Aynı dönemde bilal de türkiyede doğdu ailesi bilgisayar alacak parası olmadığı için bilal bilgisayarı hiç kullanamadı ve orta okulda bilgisayar dersi alamadı çünki okulunda maddi yetersizlikten bilgisayar sınıfı yoktu.
Hans lisede sınav sitresi gelecek kaygısı olmadığı için hobi olarak zaten bildiği ve küçükten heveslendiği bilgisayara yöneldi lisede aldığı bilgisayar bilimi dersleri ile öğrendiği yazılımlardan birisini seçti ve lise döneminde yazılıma başladı. Bilal bu dönemde iyi çalışıp iyi bir lise kazandı ama bir sorun vardı kazandığı lise uzaktaydı ve yurdu olmadığı için babası "Ya bilal boşver orayı hem ben her ay yemek ve servis parası ödeyemem gel imamhatipe yazdıralım hem yemekleri beleş hem servis beleş hem her türlü iş bulursun " dedi ve bilali liseye yazdırdı. Bilal liseye başladığında ders progamında "hz.muahmmedin hayatı, arapça, din kültürü, islami siyer, kuranı kerim" gibi dersler vardı bunun yanı sıra herhangi bir bilgisayar dersi yoktu ayrıca hasan bu derslere çalışırken bir yandan da gelecek kaygısı yaşıyor ve sınav stresi yapıyordu zira kazanmak istediği üniversite için rakipleri günde 10 saat çalışıyordu ha bide din kardeşlerimiz hasanın istediği üniversiteye elini kolunu sallayarak girebiliyordu bu yüzden bu sınırlı kontenjan için çok çalışıyordu sonuç da kendisi sınavsız giremezdi bu yüzden derslerine odaklanırken yeni çıkan teknolojilerden yazılım dillerinden hiç haberi yoktu. Zaman geçti hans üniversiteye başladı bu sürede hobi olarak ilgilendiği yazılım dilinde epey ilerlemişti. Üniversitede bilgisayar mühendisliği okurken ailesi bir bilgisayar aldı ve artık yeni kaldığı evde bir yandan dersine bakıp bir yandan zaten 4 yıldır ilerlediği yazılımda artık projeler üretiyor kötü olsa bile kendini hatalarını görerek geliştiriyordu zaten üniversitede de gayet kaliteli bir eğitim alıyordu. Kalan zamanını kız arkadaşı ile kahve içmeye ve spora gitmeye ayırıyordu. Bu dönemde bilalde zorluklara rağmen başardı ve üniversiteyi kazandı hep öğrenmeye heves ettiği bilgisayarı artık öğrenebilecekti. Bilal üniye geçmişti fakat bir sorun vardı bilal yurt bulamamıştı kalacak yeri olmadığı için eve çıkmayı düşündü ama evler en az 5 bin TL den başlıyordu ve bunun yanı sıra doğalagz su elektirik yeme içme gibi ihtiyaçlarda çok pahalıydı bu yüzden biraz uğraşarak uzakda olsa bir yurt bulmuştu. Artık her şey tamam mutlu sona ulaştık yurdu bulduk o güzel üniversite hayatı başlasın! Bilal hayaller kurarken küçücük odada 6-8 kişinin kaldığı adım atacak yerin olmadığı ceza evini andıran yurdunu görünce biraz üzüldü. Ama bilal pes etmedi şükredeyim dedi ve sustu sakince şükretti. Daha sonra bir bilgisayar alması gerektiğini öğrenen bilal ne olacak alırım bir bilgisayar dedi. Alacağı laptopun 20bin TL olduğunu duyan bilal şaşırdı neyse dedi sustu ve şükretti. Bilal part time bir işe girip asgari ücretin yarısından biraz daha fazla olarak 5000tl kazanmaya başladı şanslıydıki bir tanıdığı sayesinde iş bulabilmişti. Aradan 6 ay geçtikten sonra bilal sonunda 20bintl toplayabilmişti fakat bilal yine bir şoka uğradı laptop 24bin TL olmuştu. Devlet memuru amcası bilir diyerek ona neden böyle arttığını sordu ve amcasıda "Fırsatçı vatan hainleri dış güçler bize oyun oynuyorlar " dedi. Bunu duyan bilal deliye döndü ve dükkana gidip adama vatan hainleri siz ne hakla 6 ay önce 20 bin TL olan bilgisayarı bu gün 24 bin TL'ye satarsınız diye bağırıyor mağaza görevlisi "beyefendi sakin olun açıklayayım biz bu bilgisayarları yurt dışından alıyoruz ve dolarla geliyor 6 ay önceki dolar kuru ile bu günki dolar kuru aynı değil ayrıca enflasyon sürekli yükseliyor bunun yanı sıra asgari ücret ve faturalar sürekli arttığı için çalışanlara ödememiz gereken ve mağaza masraflarının miktarı sürekli artıyor bizimde batmamız ve devam etmemiz için bu masrafları ürünlere yansıtmamız gerekiyor " dedi ve bilal kıpkırmızı kesilip utancından mağazayı terk etti. Başka bir mağazaya girip parasının yettiğince daha kötü olsada bir laptop aldı ve şükredeyim dedi ve sustu. Üniversitede oyun yapmaya merak sardı yazılıma 0 dan başlasa da çok çalıştı. Tabi oyun yaparken bazı programlar mesela modelleme programları gibi çok kasıyor ve çok uzun sürüyordu. Kaynak olmayan yerlerde ingilizce kaynaklar vardı fakat bilal ingilizce bilmiyordu ki bilal sadece yabancı dil olarak arapça öğrenmişti. Bilal de ee ozaman arapça kaynaklara bakarım dedi ve arapça kaynak aradı ve gördüğü tek şey arapça kaynakların türkçe kaynaklar kadar da olamamasıydı. Kendi kendine ulan bu arapça ne zaman işime yarayacak dedi ve sustu şükretti. Bilal herşeye rağmen ingilizce ve yazılımı 0 dan öğrenerek mezun oldu. Bu sırada hans da mezun olmuştu zaten orta okulda başladığı lisede ilerlediği ve artık üniversitede bir çok proje yapıp kendini geliştridiği için ülkesindeki bir teknoloji şirketinde alt kademe olarak başlayıp 2-3 yıl deneyim kazanarak birazda para biriktirip kendine iyi bir ev araba ve iyi bir bilgisayar sistemi kurup ilk defa kendi oyununu yapıp yayınladı ve steamde çok güzel yorumlar aldı zaten geçim derdi gibi bir sorunu olmadığı için oyunu için uzun süreler uğraşmıştı ayrıca hazır olarak lisansını aldığı modellemeler kaplamalar onun çok işine yaraşmıştı zaten çok da pahalıya patlamıyordu çünki euro ve dolar neredeyse eşitti. Bilalde mezun olduktan sonra iş aramaya başladı fakat ülkesinde teknolojiye pek yatırım olmadığından iş imkanı çok azdı bulduğu 1-2 iş ilanıda aşırı kötü şartlara ve çok düşük maaşlara sahipti neyse dedi ve işe girdi fakat diğer ekip arkadaşlarıda kendisi gibiydi bu duruma şaşırıp oradaki arkadaşlarına yahu burada hiç işi bilen sağlam eleman yokmu dedi başka bir arkadaşıda "olum aklın yerindemi iyi olsak burda işimiz ne gider yurt dışında krallar gibi yaşarız biz çok mu meraklıyız bu ameleliğe " dedi. Bilal bir kez daha şaşırmıştı. Aldığı komik ücret yoksulluk sınırının yarısı bile değildi bu sebeple kira faturalar giderler derken çok zor durumdaydı yaşamıyor adeta hayatta kalıyordu sadece ekmek ve makarna yiyor şükrediyordu. Halbuki hayalleri arada bir tatile gidebilmek spora başlayıp yıllardır özen gösteremediği vücudunu düzeltmekti ama ne bunları yapacak maddi gücü nede zamanı vardı zaten kendi kendine ekmek makarna ile spor yapsam ne olacak diyordu.
Biraz ek gelir için çalışırken kalan zamanında bir oyun yapmaya başladı fakat bilgisi sınırlı ve hiçbir assest alamıyordu çünki assestler dolar bazında ve çok pahalıydı. Pes etmedi şükretti ve aceleyle her şeyini kendisinin yaptığı bir oyun çıkarttı . Steamda yayınladığı oyunu hans gibi diğer ülkelerin vatandaşlarının yaptıkları oyunlarla kıyaslanıp çok ağır hakaretlere sebep olmuştu ki kıyaslamayan oyuncularda piyasanın kaliteli oyunlarına alıştıkları için fark etmeselerde kıyaslayıp küfürlerle hakaretlerle yorumlar yaptılar. Hans bu dönemde sevgilisi ile evlendi ve bir çocuk yaptı ayrıca biriktirdiği paranın bir kısmını çocuğun geleceğine ayırdıktan sonra kalan parayı da farklı teknolojik alanlarda kendini geliştirmek ve yatırım yapmak için kullandı. Bilal herşeye rağmen şükretti çok yoğun çalışıp gecesini gündüzüne katarak bari mobil oyun yapayım dedi ve bir kaç oyun daha yapmıştı biraz reklam geliri elde edebilmişti fakat devlet haraç keser gibi çok büyük bir vergi alınca kendisine akan sudan damlalar kalıyordu. Artık en azından hayat şartları biraz daha iyiydi hem en azından artık ayda 1 tavuk yiyebiliyordu yavaştan öğrenci hayatından kurtuluyordu. Evlenmek istiyordu sevdiği bir kız vardı fakat bırak evlenmeyi sevgilisine bir kahve ısmarlamak bir yemek ısmarlamak bile bilali zor duruma sokuyordu neyse şükredeyim birgün olur dedi. Bu sırada asgari ücretin baya bir zam aldığını duyan bilal yaşasın be adamsın başkanım kralsın demeye başladı ve çok sevindi gitti bir güzel et yedi ve almak istediği bilgisayar masasını aldı. Akşam mutlu mutlu uyuyacakken patronu arayıp işten çıkarttığını söyledi buna sinirlenen bilal patronuna siz ne kötü insansınız sizin ne haddinize asgari ücreti başkanımız yükseltti buna karışamazsınız dedi. Bunu duyan patronu biraz güldükten sonra "zeki kardeşim asgari ücret yükseldi ama bunu cumhurbaşkanı cebinden mi ödeyecek hayrına? Ben ödeyeceğim ama ben bu parayı kazanamazken sana nasıl ödeyeyim " dedi ve kapattı bilal sustu ve şükretti . Bilal çok zor durumdaydı ve parası olmadığı için aile evine dönüp devlette işe girebilmek için kpss ye hazırlandı ve çok yüksek bir başarı elde etti ve üniversiteden arkadaşı mehmette onunla konuşuyordu oda aynısını yapmıştı. Fakat bilal kendi içinden ulan bu mehmed ne haddine devlette işe girmek bilgisayar açmayı bile bilmiyor üstüne kpss den de çok düşük bir puan aldı ne bu kendini beğenmişlik beni bile almazlar belki diyordu. Bilal mülakatta bilgi içeren tüm soruları doğru bilmişti fakat nedense elendi ve hiç anlam veremedi mehmedi aradı ve sordu fakat mehmet işe alınmıştı çok şaşırdı ve mehmete "sen bilgisayar sorularına ne cevap verdin " dedi. Mehmet "ne bilgisayar sorusu adımı soy adımı bide amcamın ismini söyledim sadece " dedi. Bilal çok sinirlendi ve telefonu kapattı. Artık 28 yaşındaydı ve hala aile evindeydi ne bir arabası ne bir evi nede evliliği vardı daha kendine bakamazken bir eş ve bir çocuğa nasıl bakacaktı. Piskolojik sorunlar yaşıyordu ağır bir depresyon içerisindeydi tüm bu zorluklarla mücadele edip çok çalışmak ve bu sonuca ulaşmak onu delirtiyordu. Bilal ilk defa susmadı ve isyan etti neden neden neden. Daha ne kadar mücadele etmesi gerekiyordu. Daha fazla dayanamayan bilal bir binaya çıktı bunu gören diğer insanlarda aşşağıdan telefon çıkarıp kaydediyor bazılarıda bu gençler şükretmeyi bilmiyor çok isyankar, gençler iş beğenmiyor ekonomi çok iyi diyordu.
Bilal kendisini aşşağı bıraktı...

Hikaye notu: Hikayeyi karamsar veya abartı bulabilirsiniz fakat az çok detaylarına takılmaktansa umarım mesajı anlamışsınızdır anlatımı güçlendirmek için daha karamsar yazdım. Fakat böyle şeylerin olmadığı anlamına gelmiyor.
ben niye mustafa sarıgül sesiyle okudum bunu
 

Aybars Han

80+ Bronze
Katılım
17 Eylül 2022
Mesajlar
1,985
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,553
İsim
İsmi ismi.
Lan bende eski konu sanıyordum baktım 11 yaşındayım hocam yazılıma çalışıyorum bazen oyunu yayınladıktan sonraki vergiyi düşünüyorum sal bee.bazende bu satırlara sığmayacak hayaller kuruyorum.. Gözümden yaş geldi. Daha oyun falan yapamadım çalışıyorum ama burada abartı falan yok tamamen gerçek.. :(
Üstelik şu mükemmel komik kişilerde bari 1 satırı dikkate alıp yazmasalarmış.
 

SametBuYav

80+ Bronze
Katılım
17 Aralık 2022
Mesajlar
1,264
Dahası  
Reaksiyon skoru
393
İsim
cancan
İlgilendiği Kategoriler
Akıllı Telefon
Neden iyi oyun yapamadığımızı anlattım. Hikaye şeklinde olduğu için uzun. Kimseyi zorlamıyorum yorumlara gelip uzun yazıp boş yapmayın bende biliyorum uzun isteyen okumaz kimseyi zorlamıyorum.

Bu gün sizlere zamanında hem mobil hem de pc de oyun yapmış birisi olarak bu sorunun cevabını vereceğim. Bunun için size alman arkadaşımız hans ve türk arkadaşımız bilal i anlatarak olayı özetleyeceğim.
Hans almanyada doğdu, ailesi ona bilinçli olarak yavaş yavaş bilgisayarı öğretti ve az biraz oyun oynamasına izin verdi. Daha sonrada zaten bildiği bilgisayar için orta okulda kaliteli bir bilgisayar eğitimi aldı. Aynı dönemde bilal de türkiyede doğdu ailesi bilgisayar alacak parası olmadığı için bilal bilgisayarı hiç kullanamadı ve orta okulda bilgisayar dersi alamadı çünki okulunda maddi yetersizlikten bilgisayar sınıfı yoktu.
Hans lisede sınav sitresi gelecek kaygısı olmadığı için hobi olarak zaten bildiği ve küçükten heveslendiği bilgisayara yöneldi lisede aldığı bilgisayar bilimi dersleri ile öğrendiği yazılımlardan birisini seçti ve lise döneminde yazılıma başladı. Bilal bu dönemde iyi çalışıp iyi bir lise kazandı ama bir sorun vardı kazandığı lise uzaktaydı ve yurdu olmadığı için babası "Ya bilal boşver orayı hem ben her ay yemek ve servis parası ödeyemem gel imamhatipe yazdıralım hem yemekleri beleş hem servis beleş hem her türlü iş bulursun " dedi ve bilali liseye yazdırdı. Bilal liseye başladığında ders progamında "hz.muahmmedin hayatı, arapça, din kültürü, islami siyer, kuranı kerim" gibi dersler vardı bunun yanı sıra herhangi bir bilgisayar dersi yoktu ayrıca hasan bu derslere çalışırken bir yandan da gelecek kaygısı yaşıyor ve sınav stresi yapıyordu zira kazanmak istediği üniversite için rakipleri günde 10 saat çalışıyordu ha bide din kardeşlerimiz hasanın istediği üniversiteye elini kolunu sallayarak girebiliyordu bu yüzden bu sınırlı kontenjan için çok çalışıyordu sonuç da kendisi sınavsız giremezdi bu yüzden derslerine odaklanırken yeni çıkan teknolojilerden yazılım dillerinden hiç haberi yoktu. Zaman geçti hans üniversiteye başladı bu sürede hobi olarak ilgilendiği yazılım dilinde epey ilerlemişti. Üniversitede bilgisayar mühendisliği okurken ailesi bir bilgisayar aldı ve artık yeni kaldığı evde bir yandan dersine bakıp bir yandan zaten 4 yıldır ilerlediği yazılımda artık projeler üretiyor kötü olsa bile kendini hatalarını görerek geliştiriyordu zaten üniversitede de gayet kaliteli bir eğitim alıyordu. Kalan zamanını kız arkadaşı ile kahve içmeye ve spora gitmeye ayırıyordu. Bu dönemde bilalde zorluklara rağmen başardı ve üniversiteyi kazandı hep öğrenmeye heves ettiği bilgisayarı artık öğrenebilecekti. Bilal üniye geçmişti fakat bir sorun vardı bilal yurt bulamamıştı kalacak yeri olmadığı için eve çıkmayı düşündü ama evler en az 5 bin TL den başlıyordu ve bunun yanı sıra doğalagz su elektirik yeme içme gibi ihtiyaçlarda çok pahalıydı bu yüzden biraz uğraşarak uzakda olsa bir yurt bulmuştu. Artık her şey tamam mutlu sona ulaştık yurdu bulduk o güzel üniversite hayatı başlasın! Bilal hayaller kurarken küçücük odada 6-8 kişinin kaldığı adım atacak yerin olmadığı ceza evini andıran yurdunu görünce biraz üzüldü. Ama bilal pes etmedi şükredeyim dedi ve sustu sakince şükretti. Daha sonra bir bilgisayar alması gerektiğini öğrenen bilal ne olacak alırım bir bilgisayar dedi. Alacağı laptopun 20bin TL olduğunu duyan bilal şaşırdı neyse dedi sustu ve şükretti. Bilal part time bir işe girip asgari ücretin yarısından biraz daha fazla olarak 5000tl kazanmaya başladı şanslıydıki bir tanıdığı sayesinde iş bulabilmişti. Aradan 6 ay geçtikten sonra bilal sonunda 20bintl toplayabilmişti fakat bilal yine bir şoka uğradı laptop 24bin TL olmuştu. Devlet memuru amcası bilir diyerek ona neden böyle arttığını sordu ve amcasıda "Fırsatçı vatan hainleri dış güçler bize oyun oynuyorlar " dedi. Bunu duyan bilal deliye döndü ve dükkana gidip adama vatan hainleri siz ne hakla 6 ay önce 20 bin TL olan bilgisayarı bu gün 24 bin TL'ye satarsınız diye bağırıyor mağaza görevlisi "beyefendi sakin olun açıklayayım biz bu bilgisayarları yurt dışından alıyoruz ve dolarla geliyor 6 ay önceki dolar kuru ile bu günki dolar kuru aynı değil ayrıca enflasyon sürekli yükseliyor bunun yanı sıra asgari ücret ve faturalar sürekli arttığı için çalışanlara ödememiz gereken ve mağaza masraflarının miktarı sürekli artıyor bizimde batmamız ve devam etmemiz için bu masrafları ürünlere yansıtmamız gerekiyor " dedi ve bilal kıpkırmızı kesilip utancından mağazayı terk etti. Başka bir mağazaya girip parasının yettiğince daha kötü olsada bir laptop aldı ve şükredeyim dedi ve sustu. Üniversitede oyun yapmaya merak sardı yazılıma 0 dan başlasa da çok çalıştı. Tabi oyun yaparken bazı programlar mesela modelleme programları gibi çok kasıyor ve çok uzun sürüyordu. Kaynak olmayan yerlerde ingilizce kaynaklar vardı fakat bilal ingilizce bilmiyordu ki bilal sadece yabancı dil olarak arapça öğrenmişti. Bilal de ee ozaman arapça kaynaklara bakarım dedi ve arapça kaynak aradı ve gördüğü tek şey arapça kaynakların türkçe kaynaklar kadar da olamamasıydı. Kendi kendine ulan bu arapça ne zaman işime yarayacak dedi ve sustu şükretti. Bilal herşeye rağmen ingilizce ve yazılımı 0 dan öğrenerek mezun oldu. Bu sırada hans da mezun olmuştu zaten orta okulda başladığı lisede ilerlediği ve artık üniversitede bir çok proje yapıp kendini geliştridiği için ülkesindeki bir teknoloji şirketinde alt kademe olarak başlayıp 2-3 yıl deneyim kazanarak birazda para biriktirip kendine iyi bir ev araba ve iyi bir bilgisayar sistemi kurup ilk defa kendi oyununu yapıp yayınladı ve steamde çok güzel yorumlar aldı zaten geçim derdi gibi bir sorunu olmadığı için oyunu için uzun süreler uğraşmıştı ayrıca hazır olarak lisansını aldığı modellemeler kaplamalar onun çok işine yaraşmıştı zaten çok da pahalıya patlamıyordu çünki euro ve dolar neredeyse eşitti. Bilalde mezun olduktan sonra iş aramaya başladı fakat ülkesinde teknolojiye pek yatırım olmadığından iş imkanı çok azdı bulduğu 1-2 iş ilanıda aşırı kötü şartlara ve çok düşük maaşlara sahipti neyse dedi ve işe girdi fakat diğer ekip arkadaşlarıda kendisi gibiydi bu duruma şaşırıp oradaki arkadaşlarına yahu burada hiç işi bilen sağlam eleman yokmu dedi başka bir arkadaşıda "olum aklın yerindemi iyi olsak burda işimiz ne gider yurt dışında krallar gibi yaşarız biz çok mu meraklıyız bu ameleliğe " dedi. Bilal bir kez daha şaşırmıştı. Aldığı komik ücret yoksulluk sınırının yarısı bile değildi bu sebeple kira faturalar giderler derken çok zor durumdaydı yaşamıyor adeta hayatta kalıyordu sadece ekmek ve makarna yiyor şükrediyordu. Halbuki hayalleri arada bir tatile gidebilmek spora başlayıp yıllardır özen gösteremediği vücudunu düzeltmekti ama ne bunları yapacak maddi gücü nede zamanı vardı zaten kendi kendine ekmek makarna ile spor yapsam ne olacak diyordu.
Biraz ek gelir için çalışırken kalan zamanında bir oyun yapmaya başladı fakat bilgisi sınırlı ve hiçbir assest alamıyordu çünki assestler dolar bazında ve çok pahalıydı. Pes etmedi şükretti ve aceleyle her şeyini kendisinin yaptığı bir oyun çıkarttı . Steamda yayınladığı oyunu hans gibi diğer ülkelerin vatandaşlarının yaptıkları oyunlarla kıyaslanıp çok ağır hakaretlere sebep olmuştu ki kıyaslamayan oyuncularda piyasanın kaliteli oyunlarına alıştıkları için fark etmeselerde kıyaslayıp küfürlerle hakaretlerle yorumlar yaptılar. Hans bu dönemde sevgilisi ile evlendi ve bir çocuk yaptı ayrıca biriktirdiği paranın bir kısmını çocuğun geleceğine ayırdıktan sonra kalan parayı da farklı teknolojik alanlarda kendini geliştirmek ve yatırım yapmak için kullandı. Bilal herşeye rağmen şükretti çok yoğun çalışıp gecesini gündüzüne katarak bari mobil oyun yapayım dedi ve bir kaç oyun daha yapmıştı biraz reklam geliri elde edebilmişti fakat devlet haraç keser gibi çok büyük bir vergi alınca kendisine akan sudan damlalar kalıyordu. Artık en azından hayat şartları biraz daha iyiydi hem en azından artık ayda 1 tavuk yiyebiliyordu yavaştan öğrenci hayatından kurtuluyordu. Evlenmek istiyordu sevdiği bir kız vardı fakat bırak evlenmeyi sevgilisine bir kahve ısmarlamak bir yemek ısmarlamak bile bilali zor duruma sokuyordu neyse şükredeyim birgün olur dedi. Bu sırada asgari ücretin baya bir zam aldığını duyan bilal yaşasın be adamsın başkanım kralsın demeye başladı ve çok sevindi gitti bir güzel et yedi ve almak istediği bilgisayar masasını aldı. Akşam mutlu mutlu uyuyacakken patronu arayıp işten çıkarttığını söyledi buna sinirlenen bilal patronuna siz ne kötü insansınız sizin ne haddinize asgari ücreti başkanımız yükseltti buna karışamazsınız dedi. Bunu duyan patronu biraz güldükten sonra "zeki kardeşim asgari ücret yükseldi ama bunu cumhurbaşkanı cebinden mi ödeyecek hayrına? Ben ödeyeceğim ama ben bu parayı kazanamazken sana nasıl ödeyeyim " dedi ve kapattı bilal sustu ve şükretti . Bilal çok zor durumdaydı ve parası olmadığı için aile evine dönüp devlette işe girebilmek için kpss ye hazırlandı ve çok yüksek bir başarı elde etti ve üniversiteden arkadaşı mehmette onunla konuşuyordu oda aynısını yapmıştı. Fakat bilal kendi içinden ulan bu mehmed ne haddine devlette işe girmek bilgisayar açmayı bile bilmiyor üstüne kpss den de çok düşük bir puan aldı ne bu kendini beğenmişlik beni bile almazlar belki diyordu. Bilal mülakatta bilgi içeren tüm soruları doğru bilmişti fakat nedense elendi ve hiç anlam veremedi mehmedi aradı ve sordu fakat mehmet işe alınmıştı çok şaşırdı ve mehmete "sen bilgisayar sorularına ne cevap verdin " dedi. Mehmet "ne bilgisayar sorusu adımı soy adımı bide amcamın ismini söyledim sadece " dedi. Bilal çok sinirlendi ve telefonu kapattı. Artık 28 yaşındaydı ve hala aile evindeydi ne bir arabası ne bir evi nede evliliği vardı daha kendine bakamazken bir eş ve bir çocuğa nasıl bakacaktı. Piskolojik sorunlar yaşıyordu ağır bir depresyon içerisindeydi tüm bu zorluklarla mücadele edip çok çalışmak ve bu sonuca ulaşmak onu delirtiyordu. Bilal ilk defa susmadı ve isyan etti neden neden neden. Daha ne kadar mücadele etmesi gerekiyordu. Daha fazla dayanamayan bilal bir binaya çıktı bunu gören diğer insanlarda aşşağıdan telefon çıkarıp kaydediyor bazılarıda bu gençler şükretmeyi bilmiyor çok isyankar, gençler iş beğenmiyor ekonomi çok iyi diyordu.
Bilal kendisini aşşağı bıraktı...

Hikaye notu: Hikayeyi karamsar veya abartı bulabilirsiniz fakat az çok detaylarına takılmaktansa umarım mesajı anlamışsınızdır anlatımı güçlendirmek için daha karamsar yazdım. Fakat böyle şeylerin olmadığı anlamına gelmiyor.
Sonuna Kadar Okudum Helal Olsun
 

snowless

80+ Bronze
Katılım
16 Mart 2022
Mesajlar
1,079
Dahası  
Reaksiyon skoru
319
İsim
Mustafa Ödemiş
Şükretti ve sustu …
 

milenix

80+ Gold
Katılım
10 Kasım 2022
Mesajlar
6,196
Lan bende eski konu sanıyordum baktım 11 yaşındayım hocam yazılıma çalışıyorum bazen oyunu yayınladıktan sonraki vergiyi düşünüyorum sal bee.bazende bu satırlara sığmayacak hayaller kuruyorum.. Gözümden yaş geldi. Daha oyun falan yapamadım çalışıyorum ama burada abartı falan yok tamamen gerçek.. :(
Üstelik şu mükemmel komik kişilerde bari 1 satırı dikkate alıp yazmasalarmış.
sana yazılım mühendisi olarak yazıyorum umarım okursun: oyun yapmak öyle basit bir iş değil bunun a ülkesi b ülkesi farketmez kaç kişilik ekip gerekir devasa bir yatırım gerekir ortaya bu olmuş denilebilecek bir ürün için sana tavsiyem ufak ufak denemeler yap yabancı dilini geliştirmeye çalış yazılım tarafında olacaksan yazılım dillerini öğren tasarım tarafında olacak 3d tasarımlar yapmaya çalış en önemlisi derslerine çalış iyi bir lise kazanmaya bak emin ol annen ve baban başarılı olduğun sürece eğitim hayatın boyunca destek verirler hiç bir anne baba çocuklarına kıyamaz öyle ha diyince olacak şeyler değil bunlar emin ol
 

baltazar

80+ Platinum
Katılım
2 Eylül 2020
Mesajlar
11,578
En İyi Cevap
9
Dahası  
Reaksiyon skoru
17,623
Konum
Ervah-ı Ezel
İsim
A.Ş.
İlgilendiği Kategoriler
Güç Kaynakları
Yatırım alan firmalara baktın mı yok, yapılan oyunlara baktın mı yok. Gelmişsin burada ekonomi üzerinden laga luga yapıyorsun. Yok bilgisayar masası alamamış yok babası imamhatip e yazdırmış. Ne sanıyorsunuz bu işleri bilmiyorum vallahi. Sadece aklımdan 2-3oyun sayayım örnek olsun far cry 1, m&b bannerlord, m&b warband, crysis, kafa topu. Bu işler anlattığın gibi yürümüyor kaç kişi cabaliyor kac kişi uğraşıyor kaç kişi yatırım bulmaya çalışıyor. İnsanların emeklerini çöpe atmışsın oturduğun yerden.
 
Katılım
2 Aralık 2020
Mesajlar
303
Okumadım ama şöyle bir yorum yapmak istiyorum.

Konuyu ilk açtığımda okumak istediğim için girdim ve yazıyı görünce okuma hevesim kaçtı. Bunun asıl sebebi ise ardı ardına çok yazmış olmanız.

Eğer ki yazıyı paragraf paragraf bölümsel olarak ayırsaydınız emin olun okuma isteği kaçmazdı. Bir sonraki yazılarınızda en azından buna dikkat etmenizi öneririm.

Sorun uzunluğu değil sorun hepsinin bir alana yazılmış ve ayrılmamış olması.
 

WhoCares

80+ Silver
Katılım
25 Mart 2020
Mesajlar
4,922
bu kadar destan yazmana gerek yoktu bence 2 cümle sonuca ulaştım bak senin için :kekw: eğitim ve para bunlar olmadan çokta bir şey beklememek lazım
 

LeftSpace

80+
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
140
Dahası  
Reaksiyon skoru
89
İsim
Mustafa Aksoy
Yatırım alan firmalara baktın mı yok, yapılan oyunlara baktın mı yok. Gelmişsin burada ekonomi üzerinden laga luga yapıyorsun. Yok bilgisayar masası alamamış yok babası imamhatip e yazdırmış. Ne sanıyorsunuz bu işleri bilmiyorum vallahi. Sadece aklımdan 2-3oyun sayayım örnek olsun far cry 1, m&b bannerlord, m&b warband, crysis, kafa topu. Bu işler anlattığın gibi yürümüyor kaç kişi cabaliyor kac kişi uğraşıyor kaç kişi yatırım bulmaya çalışıyor. İnsanların emeklerini çöpe atmışsın oturduğun yerden.
öncelikle konu sadece ekonomi ile ilgili değil, ayrıca crytek almanya merkezli bir şirket crysis de aynı şekilde almanyadan kalan bannerlord ve kafa topuda olmasın mı koca ülkede bir elin parmaklarını geçmeyecek mi oyunlar? Ki bu şirketler yatırımcılardan yüksek destek alabilmiş şanslı kurumlar kaldımki ülkemizin en iyi oyunları bile tartışılır başarıları. 3-4 örnek sayabildik diye böyle bir durum olmamış olmuyor. Bu zorlukları aşabilen şanslı bazı kişiler var diye bu sorunlar olmamış mı oluyor? Ayrıca insanların emeklerini çöpe falan atmadım tam tersine insanların ne kadar çabaladıklarından bahsettim bana laga luga yapmıssın derken kendin laga luga yapıyorsun daha konuyu anlayamamışsın burada insanların ne kadar emek verdiklerini uzun uzun anlattım ve bunu ne zorluklarla yaptıklarını.
 
Top Bottom