Neler Yeni

Rehber Yeni Oynayanlar PıçaqRambo Serisinin İkinci Oyunu: The Forest!

Sternog

80+ Silver
Katılım
26 Eylül 2020
Mesajlar
3,922
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,982
İsim
Orçun Kaynar
Selamlar dostlar.
Bugünkü rehberimin amacı The Forest'e yeni başlayanlara oyunu öğretmek.
PıçaqRambo serisinin ikinci rehberi.
Haydi başlayalım.

Genel Bakış
Şu anda 5 ocağa kadar indirim var steam'de.

Alıntıyı görüntüle
Alıntıyı görüntüle
Fiyat ve sistem gereksinimleri.
Radeon HD 3450,
Pentium E5300,
2 GB 1333 MHz sistemde oyunda 10 FPS falan alıyordum.

Oyunun türü açık dünya hayatta kalma. The Long Dark'a göre artıları; (Bana göre artıları)

+Tek mevsimin kış olmaması, the long dark'da ki gibi oyunda kıyafetsiz kaldığınızda her zaman üşümüyorsunuz.
Gerçi 2-3 tane kıyafet tipi var.

+Karışık kıyafet menüsü barındırmaması, the long dark'da giydiğiniz kıyafetler ve kaliteleri çok önemli. Çok fazla kıyafet türü var.
The Forest'de böyle bir şey yok, oyunda ki karlı olan bölüme girdiğinizde üşüyorsunuz sadece, birde yağmurda falan.
Ama geyik derisi ceket sayesinde bu durumun önüne geçebiliyorsunuz, şapka, ayakkabı gibi şeyler yok.
Bu özelliğin artı veya eksi olması kişiden kişiye göre değişir aslında. Bazıları karışık şeyleri sever, uğraşmak ister. Bazıları da ince detaylara takılmak istemez.

+Tek düşmanların hayvan olmaması, oyunda ki değişik canavarlar ile savaşabiliyorsunuz.
The Long Dark'da ki kanser eden hayvanlar, ve onların zararı yüzünden olduğunuz çileden çıkaran hastalıklar yok.

+Oyunda sadece kırmızı renkte bir can barınız var, o biterse ölmezsiniz, ilk seferde mağarada uyanırsınız, düşmanlar sizi kaçırmış olurlar.
Ama o mağaradan kurtulduğunuzda can barınız tekrar 0'ı boylarsa bu sefer ölürsünüz.
Yani 2 hakkınız var.

+Oyunda zıplayabilme özelliğine sahipsiniz.

+Oyunda ki her şey ile bir şeye vurabiliyorsunuz.
The Long Dark'da nacak, bıçak, levye gibi silahları alıp savuramıyorsunuz, sadece bir şeyi keserken, kırarken kullanabiliyorsunuz.


+Ve en önemlisi, kendi barınağınızı ve evinizi yapabiliyorsunuz.
Ağaçları keserek çıkan kütüklerden değişik yapılar yapma imkanına sahipsiniz.


Şimdi gelelim oyunun The Long Dark'a göre olan eksilerine;

-Oyunda sadece 1 tane harita var, bütün yapacaklarınızı o haritada yapıyorsunuz.
The Long Dark'da ki gibi birden fazla harita olması bence daha güzel olurdu.




Sonuç:
Eğer sakin bir ortam, kavga dövüş içermeyen, kolay bir oyun istiyorsanız The Long Dark sizin için daha iyi olur.
Eğer siz: "YAW THE LONG DARK BENİ KANSER ETTİ ÇOK YAVAŞ ADAM AKILLI SAVAŞAMIYORUM ÇOK SIKICI BİR OYUN" diyorsanız, bu sefer sizin için The Forest daha iyi olur.

Haydi oyunun derinliklerine inelim birazda.
ZORLUK SEÇİMİ
Normal : Zor ve Hayatta Kalma'ya göre oynaması daha kolaydır. İlerleyen günlerde gelecek olan düşman sayısı artar, ama Zor'da ki gibi 7 sülale gelmezler.

Zor : Yukarıda biraz özet geçtim aslında. Normal'e göre daha zordur, kendinizi test etmek veya hileyi aktif edip eğlenmek istiyorsanız bu size göre.
İlerleyen günlerde düşmanları öldürdükçe karşınıza çıkan düşman miktarı artar, ama Zor'da bu derece artmaz, adeta uçar.

Hayatta Kalma : Zor'dan farkını hala bulabilmiş değilim. Aynı diyebiliriz.

Huzurlu : Düşmanlar yoktur, savaşmak istemiyorsanız bunu oynayın derim. Ama hikayeyi oynuyorsanız bir bölgede düşmanlar çıkacak.
Etrafı araştırdığınızda bulursunuz zaten, büyük, derin bir çukurun dibinde yaratıklar var.
Ama bu bölge dışında ki oyunda hiçbir bölgede yaratık bulamadım.

Yaratıcı : Hayatta Kalma ve Zor'un benzerliği gibi, Huzurluya benzer. Farklarını bulamadım hala.

Zorluk kısmını da hallettiğimize göre artık oyuna başlayabiliriz.
OYUNUN HİKAYESİ VE GENEL AMACI
Oğlumuz ile birlikte uçak ile seyahat ederken bir nedenden dolayı uçak düşüyor.
Ve oyunda ki ana haritaya uçak düşüyor. Kendimize geldiğimizde ise oğlumuzun kayıp olduğunu görüyoruz, ve onu bulmak için yola koyuluyoruz.
Oyunda ki temel görev, oğlumuzu bulmak.
Haritada uçak şu bölgelere düşebilir:


Alıntıyı görüntüle
Kırmızı ile işaretli olan bölgeye takılmayın, bulduğum sitede nedense öyle işaretlemişler orayı.
Uçak bu 13 bölgeden birine düşebilir.

Mağaraları gösteren harita:
Alıntıyı görüntüle
Oyunda çıkabilecek hayvanların bölgeleri:
Alıntıyı görüntüle
Alıntıyı görüntüle

Yapabileceğiniz silahın parçalarının bulunduğu yerler:
Alıntıyı görüntüle

Silahların özellikleri:

Alıntıyı görüntüle

Oyuna kırık uçağın içinde başlıyoruz.
Oyuna ilk başladığınızda uçağın içini lootlayıp baltayı da alıp dışarı çıkın ve etrafa fazla bakınmadan ağaç kesmeye başlayın.
Yapabileceğiniz yapıları görmek için "B" tuşuna basıp kitabı açın.
Minecraft da ki gibi istediğiniz yere istediğiniz şekilde yapı kuramıyorsunuz, Hayatta kalma kitabından yapacağınız şeyin kalıbını seçip uygun bir bölgeye koyuyorsunuz ve gereken malzemeler ile birleştiriyorsunuz.
İlk gün avlanmaya çıkmanızı tavsiye etmem, uçakta bulduğunuz yiyecekleri tüketin ilk gün.
Ertesi gün de etrafı araştırmaya başlayabilirsiniz.

İlk Gün
Base'nizi uçağın yanına kurmanızı tavsiye ederim. Bazen uçağın içinde ki önceden almış olduğunuz malzemeler yenileniyor.
Ateşinizi yaktınız, evinizi kurdunuz, şimdi ise uyuma zamanı.
Açıkçası ben oyunda ki uyuma özelliğini biraz beğendim, çünkü gerçekçi.
Eğer gece geç saatlerde uyursanız oyun sizi akşam olduğunda uyandırıyor, sonra geceye kadar uyuma butonu gelmiyor vs.
Ve düzeltmek zor oluyor.
Aynı gerçekte ki gibi, gece uyuduğunuzda akşama doğru uyanırsınız ve gecenin geç saatlerine kadar uykunuz gelmez.
The Long Dark'da böyle değil ama, seç kaç saat uyumak istediğini, tıkla, ve o süre biteseye kadar kalkma.
Yani bu durumu sevip sevmemek kişiden kişiye değişebilir, kimi gerçekçiliği sever, kimi de kolaylığı sever.

2.Gün
Uyuduktan sonra ertesi güne geçtik, şimdi dışarıyı lootlama zamanı.
İlk günlerde hep basenizin etrafında ki alanları lootlayın, çünkü düşmanların nereden çıkacağı belli olmuyor tam.
Siz loot yaparken bir anda saldırıya uğrayabilirsiniz.

Oyunda The Long Dark kadar ayrıntılı bir envanter yok, burada ki daha basit, anlaması daha kolay.
Önünüzde tüm eşyalar var, birleştirmek istediklerinizin üstüne tıklayın, ve birleştirin, bitti.
Envanterde neyi ne ile birleştirebileceğinizi gösteriyor zaten oyun.

Ağaçları kestik, dalları kırdık, kütükleri ve çubukları toplayıp eve tekrar döndük.
Burada istediğinizi yapın, mızrak veya daha fazla yapı, depo veya duvar.
2. günü de hallettikten sonra biraz daha açılma zamanı, sonuçta mızrağımızı yaptık, biraz hayvan avlayalım.

3.Gün
Oyunda ormanda sık karşılaşacağınız hayvanlar; tavşan, kertenkele, kuş ve geyik.
Aslında daha bir sürü hayvan var ama onların belli başlı bölgeleri var, her yerde çıkmıyorlar.

Sahil tarafında kaplumbağalar vardır, kabuklarını alıp onlardan su tutacağı yapabilirsiniz.
Su tutacağı, yağmur yağdığında oluşan suyu depo eder ve onu içmenizi sağlar.
Yani uçaktan topladığınız gazozlar ve alkoller bitti ise doğal bir kaynak elde etmiş olursunuz.

Hayvanların etlerini isterseniz pişirin, isterseniz kurutun.
Ama önemli bir uyarı: Eğer etleri kısa sürede pişirmezseniz çürürler. Çürük et sizin işinize yaramaz. Bu yüzden kurutmak en mantıklısı. Ya da bir an önce pişirmelisiniz.
Ama et kuruturken bir başka sorun, bir yere gidip geldiğinizde etleriniz yerinde olmayabilir, bunun nedeni düşmanların mekanınıza gelip o etleri çalmasıdır.


Eğer bir göle rastlarsanız balık avlayabilirsiniz.
Yapmanız gereken, mızrağı kuşanıp balığa vurmak. Ve balık mızrakta.
Et ve balık tamamen aynıdır, sadece şekilleri farklıdır. Aynı yöntemle pişirilir.

Hayvanları avladık, güneş batmaya başladı ve biz eve döndük.
Etleri ateşte pişirip güzel bir akşam yemeği zamanı.

4.Gün
Biraz daha ilerleme zamanı. Artık yolda tek başına dolaşan düşmanları öldürebilirsiniz. Ana kontrolleri öğrendiniz.
Şimdi biraz savaşalım.
3-4 kişi gezenlere sataşmayın, gördüğünüz an çömelin veya hızla basenize koşun.
1-2 tane düşman yeterli.
Çok fazla dalaşa girmeyin, vurun, kaçın, vurun, kaçın.
Vurduğunuz sırada onun ağzından bazen dişleri çıkar, bu dişleri toplayın, silahınızın hasarını arttırır.
Ve en sonunda devirdiniz keltoşları.
Cesetleri ya basenize taşıyın ya da orada ateş yakıp, cesedi de parçalayıp öğle yemeğinin keyfini çıkarın.
Cesetler öldürüldüklerinden hemen ertesi gün sineklenmeye başlarlar, üstlerine kuşlar falan konar.
Bu kuşları öldürün, tüyleri sizin ok yapabilmenizi sağlayacaktır.

Ve bu günkü görevimizi de tamamladık, eve dönme zamanı.

5.Gün
Bu günkü yapacaklarınız 4.Gün ile benzer olsun, ama daha fazla düşman avlamaya çalışın.
8-10 kişinin arasına atlamayın kahraman gibi, bir kere kaybolursanız yerinizi bulamayabilirsiniz.

Uyarı: Oyunda düşman öldürdükçe basenizin etrafında dolaşan veya sizi direk öldürmek için yanınıza kadar gelen düşmanlar olacaktır. Ve bunlar bir öncekilerden hep daha güçlü olurlar.


6.Gün
Bundan sonrası artık sizde, istediğinizi yapın.
Kontrolleri öğrendiniz ve oyuna alıştınız, tek yapmanız gereken şey ölmeden sağ salim oğlumuzu kurtarmak.

The Forest Co-op Modu
Bu oyunu arkadaşlarınız ile oynama imkanına sahipsiniz.
Maks. 8 kişi oynayabiliyorsunuz.
Tabi arkadaşlarınız ile tek oynamaktan daha çok eğlenirsiniz ve düşmanlara kafa tutmanız daha kolay olur. Ama siz ve arkadaşlarınız da oyunu ilk defa oynuyorsanız dediğim şeylerden gitmenizi öneririm.

Hileler
Öncelikle ana ekranda şu kodu yazın: "DEVELOPERMODEON"
Sonra oyunda "F1" tuşuna basın.
Kodlar:
Ölümsüzlük: godmode on
Hızlı koşma: speedyrun on
Eşya gerektirmeyen inşaat yapımı: buildhack on
Sınırsız item: itemhack on( Ok ve yay çalışmıyor)
Bütün itemler: addallitems
Bütün itemler(hikaye modunun eşyaları dahil): addallstoryitems

Ve rehberim burada bitiyor, okuduğunuz için teşekkürler.

The Long Dark rehberime göre kısa oldu, çünkü oyunda çok fazla ayrıntı yok, basit bir yapım.

Hoşçakalın!
mc rehber isteriz (!)
 

Sternog

80+ Silver
Katılım
26 Eylül 2020
Mesajlar
3,922
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,982
İsim
Orçun Kaynar

Mertmax

80+ Silver
Katılım
11 Ocak 2021
Mesajlar
3,719
Dahası  
Reaksiyon skoru
8,094
İsim
Mert Enes Deniz
İlgilendiği Kategoriler
Playstation,Racing,Pc toplama
Selamlar dostlar.
Bugünkü rehberimin amacı The Forest'e yeni başlayanlara oyunu öğretmek.
PıçaqRambo serisinin ikinci rehberi.
Haydi başlayalım.

Genel Bakış
Şu anda 5 ocağa kadar indirim var steam'de.

Alıntıyı görüntüle
Alıntıyı görüntüle
Fiyat ve sistem gereksinimleri.
Radeon HD 3450,
Pentium E5300,
2 GB 1333 MHz sistemde oyunda 10 FPS falan alıyordum.

Oyunun türü açık dünya hayatta kalma. The Long Dark'a göre artıları; (Bana göre artıları)

+Tek mevsimin kış olmaması, the long dark'da ki gibi oyunda kıyafetsiz kaldığınızda her zaman üşümüyorsunuz.
Gerçi 2-3 tane kıyafet tipi var.

+Karışık kıyafet menüsü barındırmaması, the long dark'da giydiğiniz kıyafetler ve kaliteleri çok önemli. Çok fazla kıyafet türü var.
The Forest'de böyle bir şey yok, oyunda ki karlı olan bölüme girdiğinizde üşüyorsunuz sadece, birde yağmurda falan.
Ama geyik derisi ceket sayesinde bu durumun önüne geçebiliyorsunuz, şapka, ayakkabı gibi şeyler yok.
Bu özelliğin artı veya eksi olması kişiden kişiye göre değişir aslında. Bazıları karışık şeyleri sever, uğraşmak ister. Bazıları da ince detaylara takılmak istemez.

+Tek düşmanların hayvan olmaması, oyunda ki değişik canavarlar ile savaşabiliyorsunuz.
The Long Dark'da ki kanser eden hayvanlar, ve onların zararı yüzünden olduğunuz çileden çıkaran hastalıklar yok.

+Oyunda sadece kırmızı renkte bir can barınız var, o biterse ölmezsiniz, ilk seferde mağarada uyanırsınız, düşmanlar sizi kaçırmış olurlar.
Ama o mağaradan kurtulduğunuzda can barınız tekrar 0'ı boylarsa bu sefer ölürsünüz.
Yani 2 hakkınız var.

+Oyunda zıplayabilme özelliğine sahipsiniz.

+Oyunda ki her şey ile bir şeye vurabiliyorsunuz.
The Long Dark'da nacak, bıçak, levye gibi silahları alıp savuramıyorsunuz, sadece bir şeyi keserken, kırarken kullanabiliyorsunuz.


+Ve en önemlisi, kendi barınağınızı ve evinizi yapabiliyorsunuz.
Ağaçları keserek çıkan kütüklerden değişik yapılar yapma imkanına sahipsiniz.


Şimdi gelelim oyunun The Long Dark'a göre olan eksilerine;

-Oyunda sadece 1 tane harita var, bütün yapacaklarınızı o haritada yapıyorsunuz.
The Long Dark'da ki gibi birden fazla harita olması bence daha güzel olurdu.




Sonuç:
Eğer sakin bir ortam, kavga dövüş içermeyen, kolay bir oyun istiyorsanız The Long Dark sizin için daha iyi olur.
Eğer siz: "YAW THE LONG DARK BENİ KANSER ETTİ ÇOK YAVAŞ ADAM AKILLI SAVAŞAMIYORUM ÇOK SIKICI BİR OYUN" diyorsanız, bu sefer sizin için The Forest daha iyi olur.

Haydi oyunun derinliklerine inelim birazda.
ZORLUK SEÇİMİ
Normal : Zor ve Hayatta Kalma'ya göre oynaması daha kolaydır. İlerleyen günlerde gelecek olan düşman sayısı artar, ama Zor'da ki gibi 7 sülale gelmezler.

Zor : Yukarıda biraz özet geçtim aslında. Normal'e göre daha zordur, kendinizi test etmek veya hileyi aktif edip eğlenmek istiyorsanız bu size göre.
İlerleyen günlerde düşmanları öldürdükçe karşınıza çıkan düşman miktarı artar, ama Zor'da bu derece artmaz, adeta uçar.

Hayatta Kalma : Zor'dan farkını hala bulabilmiş değilim. Aynı diyebiliriz.

Huzurlu : Düşmanlar yoktur, savaşmak istemiyorsanız bunu oynayın derim. Ama hikayeyi oynuyorsanız bir bölgede düşmanlar çıkacak.
Etrafı araştırdığınızda bulursunuz zaten, büyük, derin bir çukurun dibinde yaratıklar var.
Ama bu bölge dışında ki oyunda hiçbir bölgede yaratık bulamadım.

Yaratıcı : Hayatta Kalma ve Zor'un benzerliği gibi, Huzurluya benzer. Farklarını bulamadım hala.

Zorluk kısmını da hallettiğimize göre artık oyuna başlayabiliriz.
OYUNUN HİKAYESİ VE GENEL AMACI
Oğlumuz ile birlikte uçak ile seyahat ederken bir nedenden dolayı uçak düşüyor.
Ve oyunda ki ana haritaya uçak düşüyor. Kendimize geldiğimizde ise oğlumuzun kayıp olduğunu görüyoruz, ve onu bulmak için yola koyuluyoruz.
Oyunda ki temel görev, oğlumuzu bulmak.
Haritada uçak şu bölgelere düşebilir:


Alıntıyı görüntüle
Kırmızı ile işaretli olan bölgeye takılmayın, bulduğum sitede nedense öyle işaretlemişler orayı.
Uçak bu 13 bölgeden birine düşebilir.

Mağaraları gösteren harita:
Alıntıyı görüntüle
Oyunda çıkabilecek hayvanların bölgeleri:
Alıntıyı görüntüle
Alıntıyı görüntüle

Yapabileceğiniz silahın parçalarının bulunduğu yerler:
Alıntıyı görüntüle

Silahların özellikleri:

Alıntıyı görüntüle

Oyuna kırık uçağın içinde başlıyoruz.
Oyuna ilk başladığınızda uçağın içini lootlayıp baltayı da alıp dışarı çıkın ve etrafa fazla bakınmadan ağaç kesmeye başlayın.
Yapabileceğiniz yapıları görmek için "B" tuşuna basıp kitabı açın.
Minecraft da ki gibi istediğiniz yere istediğiniz şekilde yapı kuramıyorsunuz, Hayatta kalma kitabından yapacağınız şeyin kalıbını seçip uygun bir bölgeye koyuyorsunuz ve gereken malzemeler ile birleştiriyorsunuz.
İlk gün avlanmaya çıkmanızı tavsiye etmem, uçakta bulduğunuz yiyecekleri tüketin ilk gün.
Ertesi gün de etrafı araştırmaya başlayabilirsiniz.

İlk Gün
Base'nizi uçağın yanına kurmanızı tavsiye ederim. Bazen uçağın içinde ki önceden almış olduğunuz malzemeler yenileniyor.
Ateşinizi yaktınız, evinizi kurdunuz, şimdi ise uyuma zamanı.
Açıkçası ben oyunda ki uyuma özelliğini biraz beğendim, çünkü gerçekçi.
Eğer gece geç saatlerde uyursanız oyun sizi akşam olduğunda uyandırıyor, sonra geceye kadar uyuma butonu gelmiyor vs.
Ve düzeltmek zor oluyor.
Aynı gerçekte ki gibi, gece uyuduğunuzda akşama doğru uyanırsınız ve gecenin geç saatlerine kadar uykunuz gelmez.
The Long Dark'da böyle değil ama, seç kaç saat uyumak istediğini, tıkla, ve o süre biteseye kadar kalkma.
Yani bu durumu sevip sevmemek kişiden kişiye değişebilir, kimi gerçekçiliği sever, kimi de kolaylığı sever.

2.Gün
Uyuduktan sonra ertesi güne geçtik, şimdi dışarıyı lootlama zamanı.
İlk günlerde hep basenizin etrafında ki alanları lootlayın, çünkü düşmanların nereden çıkacağı belli olmuyor tam.
Siz loot yaparken bir anda saldırıya uğrayabilirsiniz.

Oyunda The Long Dark kadar ayrıntılı bir envanter yok, burada ki daha basit, anlaması daha kolay.
Önünüzde tüm eşyalar var, birleştirmek istediklerinizin üstüne tıklayın, ve birleştirin, bitti.
Envanterde neyi ne ile birleştirebileceğinizi gösteriyor zaten oyun.

Ağaçları kestik, dalları kırdık, kütükleri ve çubukları toplayıp eve tekrar döndük.
Burada istediğinizi yapın, mızrak veya daha fazla yapı, depo veya duvar.
2. günü de hallettikten sonra biraz daha açılma zamanı, sonuçta mızrağımızı yaptık, biraz hayvan avlayalım.

3.Gün
Oyunda ormanda sık karşılaşacağınız hayvanlar; tavşan, kertenkele, kuş ve geyik.
Aslında daha bir sürü hayvan var ama onların belli başlı bölgeleri var, her yerde çıkmıyorlar.

Sahil tarafında kaplumbağalar vardır, kabuklarını alıp onlardan su tutacağı yapabilirsiniz.
Su tutacağı, yağmur yağdığında oluşan suyu depo eder ve onu içmenizi sağlar.
Yani uçaktan topladığınız gazozlar ve alkoller bitti ise doğal bir kaynak elde etmiş olursunuz.

Hayvanların etlerini isterseniz pişirin, isterseniz kurutun.
Ama önemli bir uyarı: Eğer etleri kısa sürede pişirmezseniz çürürler. Çürük et sizin işinize yaramaz. Bu yüzden kurutmak en mantıklısı. Ya da bir an önce pişirmelisiniz.
Ama et kuruturken bir başka sorun, bir yere gidip geldiğinizde etleriniz yerinde olmayabilir, bunun nedeni düşmanların mekanınıza gelip o etleri çalmasıdır.


Eğer bir göle rastlarsanız balık avlayabilirsiniz.
Yapmanız gereken, mızrağı kuşanıp balığa vurmak. Ve balık mızrakta.
Et ve balık tamamen aynıdır, sadece şekilleri farklıdır. Aynı yöntemle pişirilir.

Hayvanları avladık, güneş batmaya başladı ve biz eve döndük.
Etleri ateşte pişirip güzel bir akşam yemeği zamanı.

4.Gün
Biraz daha ilerleme zamanı. Artık yolda tek başına dolaşan düşmanları öldürebilirsiniz. Ana kontrolleri öğrendiniz.
Şimdi biraz savaşalım.
3-4 kişi gezenlere sataşmayın, gördüğünüz an çömelin veya hızla basenize koşun.
1-2 tane düşman yeterli.
Çok fazla dalaşa girmeyin, vurun, kaçın, vurun, kaçın.
Vurduğunuz sırada onun ağzından bazen dişleri çıkar, bu dişleri toplayın, silahınızın hasarını arttırır.
Ve en sonunda devirdiniz keltoşları.
Cesetleri ya basenize taşıyın ya da orada ateş yakıp, cesedi de parçalayıp öğle yemeğinin keyfini çıkarın.
Cesetler öldürüldüklerinden hemen ertesi gün sineklenmeye başlarlar, üstlerine kuşlar falan konar.
Bu kuşları öldürün, tüyleri sizin ok yapabilmenizi sağlayacaktır.

Ve bu günkü görevimizi de tamamladık, eve dönme zamanı.

5.Gün
Bu günkü yapacaklarınız 4.Gün ile benzer olsun, ama daha fazla düşman avlamaya çalışın.
8-10 kişinin arasına atlamayın kahraman gibi, bir kere kaybolursanız yerinizi bulamayabilirsiniz.

Uyarı: Oyunda düşman öldürdükçe basenizin etrafında dolaşan veya sizi direk öldürmek için yanınıza kadar gelen düşmanlar olacaktır. Ve bunlar bir öncekilerden hep daha güçlü olurlar.


6.Gün
Bundan sonrası artık sizde, istediğinizi yapın.
Kontrolleri öğrendiniz ve oyuna alıştınız, tek yapmanız gereken şey ölmeden sağ salim oğlumuzu kurtarmak.

The Forest Co-op Modu
Bu oyunu arkadaşlarınız ile oynama imkanına sahipsiniz.
Maks. 8 kişi oynayabiliyorsunuz.
Tabi arkadaşlarınız ile tek oynamaktan daha çok eğlenirsiniz ve düşmanlara kafa tutmanız daha kolay olur. Ama siz ve arkadaşlarınız da oyunu ilk defa oynuyorsanız dediğim şeylerden gitmenizi öneririm.

Hileler
Öncelikle ana ekranda şu kodu yazın: "DEVELOPERMODEON"
Sonra oyunda "F1" tuşuna basın.
Kodlar:
Ölümsüzlük: godmode on
Hızlı koşma: speedyrun on
Eşya gerektirmeyen inşaat yapımı: buildhack on
Sınırsız item: itemhack on( Ok ve yay çalışmıyor)
Bütün itemler: addallitems
Bütün itemler(hikaye modunun eşyaları dahil): addallstoryitems

Ve rehberim burada bitiyor, okuduğunuz için teşekkürler.

The Long Dark rehberime göre kısa oldu, çünkü oyunda çok fazla ayrıntı yok, basit bir yapım.

Hoşçakalın!
Eline sağlık rambo reis.
 

Stwos

80+ Bronze
Katılım
11 Temmuz 2020
Mesajlar
1,176
Dahası  
Reaksiyon skoru
708
İsim
Mert Gülenay
Arkadaşlarla oynanacak oyunların başında gelir.
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç      

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,022,415
Mesajlar
9,229,716
Üyeler
161,992
Son üye
Klaeriip
Top Bottom