Neler Yeni

Emir Timur'un tarih kitaplarında öğretilmeyen şaşıracağınız yönleri

Omnissiah

80+ Bronze
Katılım
1 Eylül 2021
Mesajlar
1,032
r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


Fransa Kralı' na (Rey di Fransa), dostu Emir-i Kebir Timur Gürgan'dan -ömrü uzun olsun-yüz bin selam ve iştiyakla ... Duadan sonra, yüce emirin görüşü budur ki: feri fransiskes Rahip bu tarafa ulaştı ve hükümdarlarının mektuplarını getirdi. Emir'in şan, azamet ve büyüklüğünü arz etti. Çok memnun olduk. Ayrıca Emir (Timur'un) çok kalabalık askerle yürüyüp Tanrı Tealanın yardımıyla sizin ve bizim düşmanımızı kalır u perişan ettiğini takrir etti. Daha sonra Sultaniyeli Feri Covan Mar Hisya görevlendirildi, [burada] ne gerçekleştiyse [size] bildirir. Emir'den umuyoruz ki daima mektuplarını göndersin, biz de o emirin selametini anlayıp teselli bulalım. Ve dahi gerektir ki tüccarlarınızı bu tarafa gönderiniz, burada onları muazzez ve mükerrem tutalım. Bizim tüccarlarımız dahi o taraflara geri dönsünler, onlar dahi muazzez ve mükerrem tutulsunlar. Ve bunlara kimse zorluk çıkarmasın. Zira dünya tüccarlarla bayındır olur. Niye onlara zorluk çıkaralım ki! Devlet(iniz) yıllar boyunca huzur içinde olsun. Vesselam. Yazımı 805 hicri yılı Muharrem ayı başında tamamlandı.

Fransa kralı'nın cevabı

Tanrı'nın inayetiyle Fransızların Kralı Charles'tan yüce ve muzaffer hükümdar Temir Bey'e selamlar ve esenlikler. Yüce ve muzaffer hükümdar, saflık ve vaazlar tam aksini söylese bile kralların ve dünyanın efendilerinin, tebaalarının daha fazla esenlik ve huzur bulması için iyi niyetli devlet yönetimi ve dostluk ile ittifak edip birbirlerine bağlanmaları ne kanuna, ne dine, ne de akla ters düşer, tam tersine faydalıdır. Yüce ve muzaffer hükümdar, hil böyleyken tüm Doğu'nun başpiskoposu Johannes vasıtasıyla gönderdiğiniz, bize selamlarınızı, iyi dileklerinizi sunduğunuz, durumumuzu ve aynı şekilde krallığımızın ahvalini sorduğunuz, bununla birlikte yüce Tanrı'nın Bayezid'e karşı bahşettiği zaferinizi haber veren yüce mektuplarınızı aldık, bundan ne kadar hoşnut olduğumuzu bilesiniz, bilhassa bizim tüccarlarımızı ve diğer Hristiyanların tüccarlarını şahane himayeniz altına almanız ve mallarının bundan böyle hiçbir mani olmaksızın karşılıklı gidip gelmesi, atalarımızın güzel zamanlarındaki gibi tüm topraklarınız ve mülklerinize ulaşım imkanı tanınması sözlerinizi memnuniyetle karşıladım, buna karşılık size sonsuz teşekkür ediyoruz, aynı şekilde hüsnüniyetle mukabele edip sizin tüccarlarınız da, bizimkilerin sizin ülkenizde olduğu gibi, güven içinde topraklarımıza ve mülkümüze gelip ticaret yapabilirler, mezkur başpiskopos bunu ve krallığımızda daha birçok farklı şeyi dinledi, dilerseniz bunları geri gönderildiği zaman bizzat kendi ağzıyla anlatır, liyakati nedeniyle inanıp yeniden görevlendirmeniz durumunda, yüce zatınızdan sadık ricalarımızı dikkate almanızı rica edecek: Olumlu cevabınızla huzur bulmayı niyaz eder, ne kadar çok olursa olsun sizinkilerden buraya gelenleri karşılayacağımızı bildiririz. Son olarak nezaket ve sınırsız dostluk, alicenaplık gösterdiğiniz birçok Hristiyan için, durum gerektirdiğinde eşdeğer veya daha fazla miktardaki imkanlarınızı bizlere sunduğunuz için, zat-ı şahanelerine minnettarlığımı sunarım. Paris, on beş Haziran bin dört yüz üç.

Johannes'in Timur hakkında verdiği bilgiler

Bu Tatar senyörün adı bu minvaldedir ve Temir Bey olarak bilinir. Adı şu şekilde tercüme ve izah edilir: Temir Bey özel isimdir ve temir bizim lisanımızda fer yani "demir" demektir, bey ise "senyör" anlamına gelir, yani "demir senyör" manasındadır. Öte yandan başkalarının ona Tamurlan dediği de vakidir, buna mukabil tamir sözcüğü Fransızcada "topal", "aksak" anlamına gelmektedir. Bu

Unvanları Temir Geracan,Sosmus'rur. Geracan, "imparatorun oğlu" veya "varisi" iken, Sosmus ise "buyruğumuzun sözü" demektir. Unvanları arasında ne kral vardır, ne imparator ne de senyör. Herhangi bir buyruk ve emir verdiği zaman bunu İmparator'un adına yapar. Yılda bir defa onu ziyaret ederek biat eder ve daha sonra bu biat merasiminden sonra İmparator'la kısa bir sohbette bulunur, bunun dışında İmparator'u sarayında, şeref konuğu olarak tutar. Ancak Temir Bey tüm bunları İmparator'un mührü olmadan yapar.

Soyca, Şark cenahından Tatar'dır ve ulusuna çağatay denir, kimilerine göre İsa Mesih efendimize tapınmaya gelen üç kralın soyundan gelmektedir. Ülkesinde, İran ülkesinin ötesindeki hindistan ülkesi, horasan denen vilayet, iran denen bir başka vilayet ve susa diye bir şehir bulunur,sınırları Pers diyarı boyunca uzanır, Temir Bey'in başkenti Semerkant şehrini içine alır ve yüz günlük yolculuk boyunca amuderya ötesine dek uzanır.

Temir Bey'in bir zamanlar sayısız oğlu varken şu anda yalnızca iki tanesi hayattadır, büyük olanın adı Miranza'dır ve kırk yaşından daha büyüktür, küçük oğlunun ismi Sonharii'dir ve kırk yaşından büyüktür. İkincinin adı Sonharii'dir ve 22 yaşındadır. İlk oğlunun adındaki mir, "senyör'', "bey" demekken, za "kral" demektir; yani adı "senyör kral" anlamına gelir. İkinci oğlunun adı Sonharii Fransızcada "kralın yüzü" anlamına gelir. Büyük oğlu yüce, alicenap, iyi yürekli biridir ve tam bir Hristiyan fıtratında olup babasının memleketinde istisnasız herkesçe sevilip sayılır, babasından sonra hükümdar olup hükmedeceği düşünülmektedir. Bu oğlu Hristiyanları ve Fransızları, yani tüm Latinleri çok sever, ikinci bir İskender gibidir.

r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler

oğlunun dört oğlu ve dört karısı vardır. Karılarından en çok İmparator'un soyundan gelen Conzada adlı karısını sever, bu hanım vefat eden ağabeyinin karısıdır. Oğullarının her biri geniş ülkelere, yirmi-otuz bin kişilik ordulara hükmeder, hepsinin uçsuz bucaksız toprakları, mülkleri vardır. Bilhassa, adı "Tanrı' nın inayetiyle doğan" anlamına gelen, silah kullanmakta çok usta biri olan Abaciemeza adlı büyük oğlunun. Dört oğlundan bir diğerinin adı Omarisa'dır ve Temir Bey'in komutanlarındandır. Muazzam büyüklükte bir memleketin başında olmasına rağmen bu zat bilge değildir, namert ve kötü biridir. İki oğlu vardır ve öte yandan uçsuz bucaksız bir ülkeye hükmeder.

Temir Bey'in yetmişten fazla yeğeni vardır. Bunların ilki ağabeyinin en büyük oğludur ve İmparator'un kanından gelir, adeta ikinci bir hükümdar gibi büyük bir ülkenin başında hüküm sürer ve birçok ülkelerde, beyliklerde kendi soyundan ve kendisine bağlı kişilere beylik vermiştir ve adı Marn uzacain'dir. (hüseyin mirza)

Temir Bey'in meşru nikahlı dört karısı ve sayısız cariyesi vardır. En büyük karısı İmparator'un kızıdır, adı Caron'dur. Temir Bey daima kadınlar arasında olmaktan zevk alır, erkeklerle zaman geçirmekten hiç hazzetmez. Her gün bin düka harcadığı ilaçlardan aldığı kudretle sık sık kadınlarla birlikte olur.
r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


TEMİR BEY'İN İLK OLARAK BEYLİK SÜRMEYE BAŞLAMASINA DAİR

Gençliğinde oldukça sıradan biri gibi yaşasa da daima bilge ve haindi, maiyetinde her zaman yiğit gençler bulundururdu. Daima Tanrı'ya övgüler sunar, yaptığı her şeyi Tanrı'ya övgü ve buyruklarına itaat maksadıyla yaptığını söylerdi. Yoksul bir annenin çocuğu olduğunu, fakir ve biçare büyüdüğünü söyler ve geçmişte ve bugün her ne yaparsa yapsın Tanrı'nın rızası için yaptığını, Tanrı'nın her şeyi ona bağışladığını, Tanrı' ya borçlu olduğunu söyler. Ve Tanrı'nın ona her şeyi bir melek vasıtasıyla vahyettiğini söyler. Denildiği gibi, ne kral ne de imparator unvanı taşır, ancak şu anda kudretli ve yüce bir senyördür, zira Semerkant şehrini ve Moğol İmparatorluğu'nu zapt ettiği günden beri Doğu diyarlarında ona denk başka bir hükümdar ne görülmüştür ne de işitilmiştir. Doğuya doğru topraklar uçsuz bucaksız olduğu için, ülkesinin bir ucundan diğer ucuna yürümek altı ay sürmektedir. Ve bunun yanında birçok iller, şehirler, kaleler, topraklar zapt etmiş, birçok beyliği boyunduruk altına almıştır. Bilhassa Hindistan'da bulunan Dilli denen bir şehri zapt etmiş, kralını hükmü altına almış, bundan sonra batıya doğru yönelmiş, Konstantinopolis' e kadar tüm toprakları fethetmiştir.

IX. TEMİR BEY'İN HÜKMETTİGİ İLLER VE TOPRAKLAR

İlk olarak Hindistan'dan Türkiye' ye kadar, bir kişinin yayan bir yılda, ada en az dokuz ayda gidebileceği mesafedeki toprakların sahibidir. Mülkleri arasında büyük vilayetler, geniş krallıklar bulunur, diğerlerinin yanı sıra ülkesindeki beylikler ve topraklar şunlardır: En büyük şehri Dilli. Vilayet olan Symenan.Yakut çıkarılan Malastan vilayeti ve ülkesi. Değerli incilerin çıkarıldığı ve Syon Nehri'yle Hindistan'dan baharatların getirilip diğer ülkelere gönderildiği Ferinus vilayeti. Farsçada Corasmo denen Organun vilayeti.

Işkın yetiştirilen Cin, Machin vilayetleri, Ceneviz' e getirilen güzel porselenlerin de üretildiği yerlerdir ve denildiğine göre bunların imal edildikleri toprak kırk yıl saklanır. Bolca altın çıkarılan Buhara vilayeti. şehirli Horasan vilayeti. Çok büyük bir vilayet olan Medya. İsfahan vilayeti. Ciras vilayeti. Hazar veya Bachin Denizi yakınlarındaki Chilan vilayeti. Büyük bir vilayet olan Aran vilayeti. Büyük İskender'in denizden Kafkas denen dağlara dek set çektiği, çok geniş Demir Kapı vilayeti. Bu dağlarda farklı dillerden, Temir Bey'in bazılarını esir ettiği birçok halk yaşar. Bu dağların ardına hapsedilmiş Gog ve Magog denen halklar da bunlar arasındadır. Geniş topraklarıyla Gürcistan Krallığı ve vilayeti. Üzerinde Nuh'un gemisinin bulunduğu dağı da içine alan Büyük Ermenistan.

Yine büyük bir vilayet olan Curdistan. Kalde vilayeti. Astrie vilayeti. Rum vilayeti. Türkiye vilayeti. Hakimiyeti altında sayamadığımız daha yüz bin şehir ve vilayet olsa da sözü kısa tutmak için isimlerini vermeyeceğiz.

TEMİR BEY'İN İHTİŞAM VE KUDRETİ

Hükümdar olduğu kısa süre içinde birçok yerde harp etti ve başta Moğol İmparatoru olmak üzere sayısız kralı ve hükümdarı dize getirdi. Ne bir şehir ne de bir kale ona karşı durabildi. Sayısız şehri ve kaleyi zapt etti ve sınırsız sayıda esir aldı, şehirleri, kentleri, kaleleri yakıp yıktı. Sayılamayacak kadar muharebeden muzaffer çıktı, hatta Büyük Türk'ü esir aldı ve hilen elinde bulundurduğu Türkiye'yi zapt etti. Onunla beraber sayılamayacak kadar çok kralı, şehzadeleri, prensleri ve yüce beyleri esir aldı.

r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


TEMİR BEY'İN BÜYÜK ORDUSU VE ASKERLERİNİN SAYISI

Birçoklarınca muhtelif bilgiler verilse de askerlerinin sayısı kesin olarak bilinmemektedir. Kimileri, emrinde bir milyon askeri veya en azından sekiz yüz bin adı askeri olduğunu söylemektedir. Sahip olduğu deve ve diğer hayvanların sayısı ise bilinmemektedir. Ayrıca üzerinde askerlerinin oturup savaştığı kırk savaş fıli vardır. Ve yanında prensler, zırhlı, atlı savaşçılar bulunur. Askerleri daima miğfer takar ve yalnızca kolları zırhlı olup başka zırh giymezler, bilhassa yanındaki askerleri ki bunlar otuz altı yaşındadır ve ellerinde silah olarak sadece kılıçlarını ve yaylarını taşırlar, asla şehirlere girmezler ve oralarda konaklamazlar, bunun yerine daima arazide konaklarlar.

TEMİR BEY'İN SERVETİ

Şehirlerinden, tüm topraklarından elde ettiklerinin ve yağmalayıp başkenti Semerkant'a gönderdiği servetin sayısını, ağırlığını, ölçüsünü bilen kimse yoktur. Aynı şekilde tüm vilayetlerinden toplayabildiği tuz vergisini ve kıymetli şeyleri oraya gönderir. Dendiğine göre ki bence de doğrudur, ne kadar yüce olursa olsun hiçbir senyör, hiçbir hükümdar ya da başkası onun kadar servet toplayamaz. Dahası tüm vilayetlerinde toprak altına gizlenen tüm hazineleri kazdırıp buldurarak hazinesine getirtir. Geçen yıl söylenilenlere göre yüz on yedi saix ağırlığında bir yakut bulunmuştur. Bu ülkede kullanılan ölçü birimine göre altı saix bir ons ağırlığındadır.

Daha sonra Bağdat şehrini zapt ettiği zaman Fırat Nehri' nin dibinde tüm Pers Krallığı'nın hazineleri ve mücevherleriyle dolu bir gemi buldu. Ayrıca orada saf altından, çok zarif bir ağaç buldu,bu hazinede çeşitli renklerde ve isimlerde kıymetli taşlardan, altından, sayısız zarif incilerden bir bahçe vardı. Öyle ki bu kıymetli hazinenin eşi benzeri daha önce ne görülmüş ne de işitilmişti. Tüm bunları her biri hazinelerle dolup taşan 18 şaşaalı sarayının bulunduğu Semerkant'a gönderdi. Bu saraylar öyle güzeldir ki anlatmaya kimsenin gücü yetmez.


r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler

TEMİR BEY'İN DİLLERE DESTAN MERHAMETİ VE ACIMASIZLIGI

Temir Bey öyle biridir ki şarap içtiği zamanlar merhametli ve cömerttir. Fakat bunu, yani şarap ilemini geç saatlerde yapar. Yüreğinin katılaşmadığı zamanlar çok adildir ve adaleti sebebiyle mühründe iki defa Fars dilinde rasti rusti yazar. Dostlarına ve elçilere, bilhassa uzak ülkelerden gelenlere karşı da hayli sıcakkanlıdır. Kendisine karşı birtakım fenalık işleyenlere veya iradesine karşı gelenlere ise çok merhametsiz ve acımasızdır, bunları korkunç şekilde öldürtür, akla gelmedik sayısız işkencelerden geçirtir. İnsanların asaletine, soyluluğuna, bilhassa Müslümanların dinlerine aldırış etmez ve denildiğine göre Müslümanları dört parçaya ayırarak ve başka muhtelif şekillerde öldürtür.

TEMİR BEY'İN HAYATI, DEVLETİ VE HALKI

Hayacını ve yaşamını açık arazide, ince ipekten çadırlarda yaşayarak geçirir. Çünkü halkı o kadar kalabalıkcır ki şehirlere sığmazlar ve oralarda yaşayamazlar. Bununla beraber kendilerine gerekli her şeyi dışarıdan getirtirler, şehirlerdeki tüccarlar gibi mal alıp sararlar. Ordusunda, sarmak üzere uzak diyarlardan erzak getirten birçok kişi vardır, bunlar köle, çapul ve diğer her şeyi sacın alırlar. Ne kadar pahalı olursa olsun işlemeli ince ipekten ve yünden çok güzel esvaplar giyerler, başlarına Konscantinopolis imparacorununkine benzeyen bir başlık takarlar, ancak soylu bir bey olmadıklarından üstünde kıymecli taşlar yoktur. Yine Türkiye'de giyilenlere benzer, coqullez denen diğer yuvarlak başlıklardan takarlar. Aynı şekilde yemeklerini yerde, masa ve masa örtüsü olmadan yerler ve pislik içindedirler. Ancak öce yandan masalarında bolca et ve pilav bulunur, Tararlar hoşlarına gitmediği için pek ekmek yemezler, fakat misafir gelen yabancılar istediklerinde yiyebilirler çünkü onlarda bolca ekmek bulunur. Şaraba gelince, ülkesinde içilmesi yasaktır ve Hristiyanlar hariç kimse içemez. Onlar bile

yalnızca yemek sırasında içebilirler ve başka zaman içmeleri yasaktır. Nitekim yemekten sonra susarlarsa su veya kısrak sütü içmeleri gerekir. Bu kısrak sütü öyle mayalanmıştır ki şarabın verdiği sarhoşluğu verir. Ve darıdan yaptıkları bir başka içecek daha vardır ki bira gibidir ve tıpkı şarap gibi sarhoş eder. Bunun yanı sıra sarayında iffetsiz kadın bulundurmak, bunlarla gönül eğlendirmek de yasaktır, herkes karısıyla ve ailesiyle birlikte yaşar. Kadınlar erkekler gibi ata binerler ve ata binerken namuslu kıyafetler giyerler. At üstündeyken kadınların gözlerinden ve burunlarından başka yanları görünmez. Kadınların örtünmemesi büyük utanç sayılır. Yüzleri geniştir ve Tatarlara benzerler ve diğer halklar gibi topluluk halinde yaşarlar. Müslüman dinindendirler. Temir Bey yalnızca altın ve gümüş kaplarda yemek yer, yediği eti tebaasıyla, beyleriyle, soylu kişilerle ve huzuruna gelen elçilerle paylaşır, hepsi birlikte yerde yemeklerini yerler. Çağırılmadıkça hiç kimse yakınına veya yanına gitmeye cüret edemez. Ayrıca oğulları ve beyleri çağırılmadıkları müddetçe, korkuyla ondan uzak bir yerde ayakta dururlar, kimse yakınında bekleyemez

TEMİR BEY'İN ESİR ALDIKLARINA MUAMELESİ

Eğer bir ülkeyi yağmalamak isterse kara bir sancak açtırır ve ülkedeki kadın, erkek büyük bir kalabalığı esir alırlar. Fidye almak ve ülkedeki malları yağmalamak için çeşidi işkencelerden geçirirler. Çocukları ve kadınları esir alırlar ve bunların kimini satar, kimini köle ederler ve şehirlerine gönderirler. Kimini ise büyük bir sefalet içinde yanlarında tutar, çırılçıplak ve bedbaht bir halde hizmetçi olarak çalıştırırlar, bunların büyük kısmı açlıktan ve soğuktan ölür. Bunu Hristiyanlara yaptıkları gibi Müslümanlara da yaparlar ki bu dikkate şayan bir durumdur.
r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


TEMİR BEY'İN HARP BUYRUKLARI

Buyruklarını söz söylemeden, işaretlerle öyle verir ki böylelikle herkes ne istediğini anlar. Ayrıca ordusunu binlik, yüzlük ve onluk gruplar halinde nizama sokmuştur. Emir verdiği zaman uymamanın cezası boynu vurulmak olduğundan kimse kendisine verilen emre uymamazlık edemez. Maiyetinde sayısız cesur, silah kullanmakta hünerli atlı savaşçı bulunur. Bunlar genç yaşlarından itibaren onun yanında yetiştirilirler ve şehre girmeden daima arazide konaklamaya, sürekli at üstünde yaşamaya alışkındırlar. Onlara hiçbir şekilde ne sıcak ne de soğuk işler. Aynı şekilde ordusunda birisi ön tarafından yaralanacak olursa, ona büyük değer verir ve saygı gösterir, arkadan yara alanı ise kınar ve cezalandırır. Harp sanatında becerikli, korkusuz, yiğit kişilere büyük hürmet gösterir ve bolca hediye dağıtır. Düşmanlarına karşı muharebeye giriştiği zaman düşmanının kendisinden daha güçlü olduğunu görürse ricat ederek mukabele göstermez ve geri çekilir. Ve düşmanının kendisine karşı tedbiri elden bıraktığını görünce, bu durumda üzerine ansızın hücuma kalkar ve etrafını çevirir. Çok kısa sürede uzun mesafe kateder, az zamanda çok çabalayarak, yerinde emirler vererek lehine her türlü savaş hilesini yapar. Kısacası bugüne dek her nereye gittiyse daima muzaffer olmuş, ona karşı koyabilen biri çıkmamıştır. Aynı şek.ilde Temir Bey Türkiye ile Ermenistan arasındaki, Türk' e ait büyük bir şehir olan Sebastre'ye (sivas) gitti. On bir gün boyunca şehir surları önünde bekledikten sonra beş gün içinde tüm şehri görebildiği bir kuşatma kulesi yaptırarak surların önüne getirtti.

r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


Şehirdekiler muharebeyi kaybettiklerini anlayınca tek bir damla kan bile akıtmayacağına söz vermesine mukabil teslim oldular. Şehre girip şehirdeki tüm hazineleri ele geçirdikten sonra Grekler haricinde tüm erkekleri, kadınları ve çocukları tutsak aldı ve yaklaşık 36.000 kadarını Üzerlerindeki zırhlarıyla, elbiseleriyle, oldukları gibi canlı canlı gömdürdü. Mezkur Temir Bey buradan ayrıldı ve çok muazzam bir nehir olan Fırat yönüne gitti. Orada beş gün içinde sayısız mavna ve tekne yaptırarak iki buçuk günden kısa bir sürede bir buçuk milyondan fazla askerini karşı kıyıya geçirdi. Nehri geçtikten sonra yüksek bir kayalık üzerine inşa edilmiş büyük bir şehir ve vilayet olan Halep' e gitti ve orada surların içine kapanmış Sultan'ın tüm gücünü buldu. Büyük bir hile yapmadığı takdirde burasını zapt edemeyeceğini düşündü. Temir Bey üç gün surların önünde bekledi, dördüncü gün ordusunun büyük bölümünü yanına alarak Halep'ten iki fersah uzakta bir dağın arkasına götürdü. Oğluna emir vererek onu 30.000 askeriyle Halep önlerinde bırakmıştı. Verdiği emre göre oğlu ve ordusu, Sultan Üzerlerine kuvvetleriyle birlikte yürüyecek olursa biraz çarpışıp müsademeye girdikten sonra biraz geri çekileceklerdi. Mezkur oğlu üç gün boyunca babasının emrettiği gibi yaptı, Sultan ne kadar şiddetle saldırırsa saldırsın, biraz savunduktan sonra ricat etti. Dördüncü gün iki ordu arasında çok şiddetli bir çarpışma cereyan etti ve oğlu ve ordusu her zamankinden çok daha fazla geriye çekildi. Sultan' ın askerleri onları o kadar uzağa kovaladılar ki dağın arkasında gizlenen Temir Bey, oğlunun ordusuyla şehrin arasındaki açıklığı kapatarak Sultan'ın ordusunu kıstırdı. Sultan'ın 14.000 kadar adamını öldürttükten sonra şehri istediği gibi zapt etti ve yağmalattı, şehirdeki halkın büyük kısmını soydu ve öldürttü.

Mezkur Temir Bey yine buradan yola çıkarak Dımaşk' a gitti ve şehri on bir gün boyunca kuşatmaya aldı. Şehrin surlarının altında birçok yerden lağım açtırdı. Şehirdekiler daha fazla müdafaa edemeyeceklerini anlayınca ona teslim oldular. Şehir teslim olur olmaz tellallar yollayarak tüm din adamlarının ve kadıların şehirdeki en büyük mabede girmelerini buyurdu. Canlarını kurtardıklarını düşünerek bu emrini seve seve yerine getirdiler. Ve şehre girer girmez büyük mabedi ateşe verdirdi ve içindeki din adamları ve kadılarla birlikte yaktırdı. Orada sekiz bin ile dokuz bin arası kişiyi öldürttü. Ve kurtulmak için kadı kılığına giren çok sayıda kişiyi de ötekilerle birlikte yaktırdı. Yanında bulunan tüccarlar, ülkesine altın ve gümüş, kıymetli taş ve diğer mallarla yüklü 800 deve gönderdiğini söylerler.

Buradan ayrılarak Pers ülkesindeki Büyük Halife'nin oturduğu Bağdat denen bir başka şehre gitti. Bağdat şehrini kuşattı ve surların önünde 60 gün bekledi, çünkü şehir, etrafında tur atmak iki günden fazla süre gerektirecek kadar büyüktü ve antlaşma yapmışlardı. Bu antlaşmayı bozdular. Temir Bey bunun üzerine çok hiddetlendi ve şehri silah zoruyla zapt etti, şehirdeki herkesi katlettirdi, tek bir kişiyi bile sağ bırakmadı. Daha sonra ordusuna tellallar gönderdi ve öldürülen herkesin kellelerinin şehrin ortasında bir meydana getirilmesini emretti. Bu kellelerden, yüzleri dışarı bakacak şekilde, beş toise genişliğinde, hayli yüksek bir kule yaptırdı.Bu daha önce hiçbir insanın işitmediği türden bir gaddarlıkla. Temir Bey'in orada ele geçirdiği ve ülkesine gönderdiği hazine öyle büyüktü ki saymaya kimsenin gücü yetmedi. Öte yandan mezkur Temir Bey, Türk'ü mağlup ettikten sonra Bursa'ya geldiğinde Yahudi inancından bazı rahipler huzuruna çıktılar. Tek bir tanrıya inandıklarını ve onun dininin de kendilerininkine benzediğini söylediler. Temir Bey, onlara dinlerinin hak dini olduğu cevabını verdi ve kendilerine bir fenalık gelmemesi için yanlarına karılarını ve çocuklarını da alarak en büyük havralarına gitmelerini emretti. Büyük bir sevinçle dediğini yaptılar, canlarını kurtardıklarını düşünerek yanlarına ailelerini, yakınlarını da alarak kiliseye girdiler. Temir Bey şehre girer girmez kapıları Yahudilerin üzerine kapattırdı ve hepsini yaktırdı. Bundan başka anlatılması uzun sürecek sayısız çılgınlıklar işlemiştir ve bunları o kişilerin salah bulması için aziz peygamberin kendisine buyruğu üzerine yaptığını söyler.

r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


EDİGE ADINDAKİ İMPARATORUN TEMİR BEY'E YAPTIGI HİLE

Temir Bey bundan başka iki yıl kadar evvel Edige adındaki bir Tatar imparatoruna elçilerini gönderdi. Bu imparator Ak Tatarların hükümdarıdır ve başkentinin adı Sorcate olup Capha'ya 18 mil uzaklıktadır. Emrine yüz elli binden fazla atlı asker alabilir. Yukarıda andığımız elçiler İmparator'dan kızını Ternir Bey'in oğluna istediler. İmparator elçileri kabul etti ancak özür diledi ve Temir Bey'in oğlu gibi yüce bir beyin karısına yaraşır miktarda mücevher ve parası olmadığını söyleyerek, efendilerine servetinin yeterli seviyeye gelmesi için bahsi geçen mücevher ve gerekli şeyleri yollaması, kızını istemek için sarayındaki en yüksek mertebedeki soylu kişilerin gelmesi gerektiği haberini gönderdi. Elçiler kendilerine tevdi edilen haberi aynen ulaştırdılar. Efendilerine durumu bir bir anlattıktan sonra durumdan hoşnut kaldı, öyle ki 25 deve yükü altın, gümüş, mücevher ve zengin işlemeli ipek kumaşı ordusundaki en büyük sekiz baronla birlikte gönderdi.

Kafıle İmparator Edigny'nin huzuruna geldiğinde, İmparator altınlara, gümüşlere, mücevherlere ve taşıdıkları tüm yüke el koydu ve baronları esir aldı, zindana attırarak büyük bir servete kondu. Buna karşın kızını Temir Bey' e göndermedi. Temir Bey bunun üzerine o kadar öfkelendi ki hiddetinden yanına kimseler yaklaşamadı, daha önce hiç kimsenin kendisini bundan daha beter kandıramadığını söyledi. Kendi lisanında, "Tilki tilkiyi kandırdı" dedi ve daha evvel hiç bu defaki kadar ***** yerine konmadığını söyledi. Ve artık merhamet ve iyi yürekli olma zamanının geçtiğini, intikamını alana dek asla yumuşamayacağını söyledi. Temir Bey o güne kadar yapmadığı şeyler yapacaktı ancak kendisinden daha güçlü, kendisinden en az iki buçuk kat daha kudretli Tamyrasac adında bir Tatar beyi yüzünden Pers ülkesinden uzaklaşmaya cesaret edemedi. Bu bey Balasan senyörüydü. Her ne kadar Temir Bey ismen senyörlüğü taşısa da, Tamyrasac senyörlüğünü işgal etmişti. Kimilerinin dediğine göre bu ikisi aralarında anlaşsalardı tüm_dünyaya kafa tutmaya yetecek kudrete sahiplerdi.

TEMİR BEY'İN BÜYÜK TÜRK'ÜMAGLUP EDİP ESİR ALMASl

Askerlerinin sayısı ve yiğitliği bakımından daha güçlü durumda olduğundan ordusunun bölüklerine düzene girmeleri emrini verdi ve dağların, vadilerin çevresine, arkalarına en büyük bölüğünü ve tüm ordusunu yerleştirdi. Ona karşı koyabileceğini sanan Türk, askerlerini dört bölüğe ayırdı

katledildi, tahmini olarak Türklerin 15.000 kadarı öldü. Bunun üzerine Türk' ün üçüncü bölüğü muharebeye katıldı, bu bölüğün başında Türk' ün oğulları komuta ediyordu, aynı şekilde çoğu öldü ve sağ kalanlar kaçıştı. Bunu gören Türk dördüncü bölüğünü getirtti ve başına bizzat kendi geçti, onun da yenildiğini görünce kaçmak istedi ancak her taraftan düşmanlarıyla sarıldığı için bunu başaramadı. Ve bu cihetle Temmuz ayının 28. günü, saat 24'te esir düştü, iki taraftan tahminen toplam 40.000 kişi ölmüştü.Ancak ölen Türklerin sayısı ötekilerden fazlaydı. Yine Türklerin çoğu kaçmıştı, bilhassa Türk' ün iki oğlu zırhlarını ve esvaplarını çıkarıp çırılçıplak kaçmışlardı, çok geçmeden Temir Bey ordusunun büyük kısmını Türk' ün başkentinin, Bursa adıyla bilinen şehrin üzerine gönderdi. Bu kaleyi zapt ettikten sonra, o sıralar hastalanan Türk'ün tüm hazinesine el koydu ve bu hazineyi esir aldığı çok sayıda serf ve köle ile birlikte Semerkant'a gönderdi. Böylece Temir Bey'in sadık dostu olarak kalan, onun hizmetinde olanlar hariç tüm Türkiye'deki beylikleri yakıp yıkmaya girişti. Türk'ün büyük oğlu, hala çok sayıda askerinin bulunduğu Yunanistan' a geçti, küçük oğlu ise hala Türkiye'dedir ve Temir Bey onun peşine adamlarını takmıştır. Bundan sonra neler olduğunu sadece Tanrı bilir. Temir Bey' in aklından geçenleri bir tek kendi bilir ve yaşayan kimseler bilmez.

Bu olay sırasında iki farklı kaynak mevcut. Birincisi zafername kitabından gelir ve Timur'un bayezid'e saygı ile davrandığını söylerken, arapşah ise oldukça saygısız sert davrandığını belirtir
CDN media


CDN media







TEMİR BEY'İN ŞEHİRLERİNDE VE TÜM TOPRAKLARINDA KURDUGU NİZAM

Halkına ağır vergiler ve haraçlar koyarken yabancı tacirlere karşı hoşgörülüdür ve bilhassa Fransızlara ve Hristiyanlara tüm toprakları üzerinde imtiyaz, yardım sağlar ve güvenliklerini temin eder. Tuz vergisi ve haraç vergisi koyulmuş birçok yerde bunları ortadan kaldırmış ve lağvetmiş, büyük şehirler haricinde ödenmeyeceği buyruğunu çıkarmıştır. Tacirlerin emniyetinin sağlanması için kesin emirler, buyruklar vermiştir. Nitekim ülkesinde herhangi bir tacirin soyulması halinde, tacirin soyulduğu memlekette yaşayanların tümü zararın iki mislini ona öderlerken, tacirin uğradığı zararın beş mislini de Temir Bey' e öderler. Ülkenin dört bir yanına memurlar çıkarmıştır ve adaleti sıkı şekilde uygular. Suç işleyen kimsenin gözünün yaşına bakmaz ve acımaz. En küçük suçlardan bile olsa memurları arasında en yüksek konumdakileri de en düşük mertebedekileri de öldürtür. Birileri dava edildiği zaman çok yüksek para cezalarına çarptırılırlar. Memurları hayli zengindir ve semirmişlerdir. Temir Bey bunlara büyük paralar ödetir ve bu paranın toplanması için her yıl 100 katır yükü paranın getirildiği bir şura düzenler. Öteki şehirlerden ve ülkelerden daima ondalık vergi, tüm toprak gelirlerinin dörtte birini alır, bunun yanında yüzden fazla yaya asker ve okçu durur. Buna karşın kimseyi özellikle küçük düşürmez ve eğer adamlarından biri bunu yaparsa en ağır şekilde cezalandırır. Ancak yokluğunda birçok sıkıntıyla karşılaşmıştır. Oğullarına, yeğenlerine ve beylerine şehirler, ülkeler bağışlamıştır. Adamlarına para olarak ödeme yapmaz, bunun yerine toprak bağışlar ve memuriyet verir. Ancak tüm buyruklarının her yerde yerine getirilmesini ister ve yabancılardan çok kendi adamlarına itimadı yoktur.

r/TarihiSeyler - Emir Timur ile Fransa kralının mektuplaşmaları Ve Emir Timur hakkında bir rahip'in verdiği bilgiler


TEMİR BEY'İN DÜŞMANI OLAN BÜYÜK İMPARATORLAR

Temir Bey'in başlıca düşmanları Doğu topraklarındadır. Kemer Hristiyanı Büyük Cathay İmparatoru ona güç ve kudrette eşittir veya daha güçlüdür. İkinci düşmanı 15 yıl önce ondan kaçan Pers İmparatoru'dur ve şu anda Bağdat'ın ötesindeki Kalde topraklarını elinde bulundurmaktadır. Mısır Sultanı ve Büyük Tatar ülkesindeki can düşmanı Edigny başka önemli hasımlarıdır. Bu son üçü Müslüman dinindendir. Ayrıca orada burada düşmanlık besleyen ve ölmesini bekleyen birçok bey yaşamaktadır. Kehanete göre yaşamı Kahire'de son bulacak ve ölecekse de Temir Bey bunun aksini söyler ve daha uzun yıllar ömrü olduğunu söyler.

TEMİR BEY'İN MAİYETİNDEKİ KRALLAR VE HÜKÜMDARLAR

Maiyetinde ilk olarak her şeyi onun adına yaptığı Tatar İmparatoru vardır. Onu Malescan Kralı, Corsan Kralı, birçok ülkenin ve toprakların hükümdarları, beyleri ve önemsiz kralları izler. Aldin Kralı' nı da maiyetine almıştır ancak bu kişi firar etmiştir. İran İmparatoru' nun iki oğlu elindedir. Ayrıca Gorganie Kralı'nın kardeşi Bocaran Kralı elindedir ve onu hadım ettirmiştir. Oğullarının ve tüm topraklarının valilerinin elinde bulunan tüm vilayet ve ülkelerin hakimidir. İlimde, bilhassa astroloji, tababet ve sihir ilimlerinde en bilgili kişiler emrinde bulunur; değerli, durumu, hili vakti yerinde tüm kişilere saygı gösterilir. Münazara ve tartışmalara çok düşkündür. Yukarıda adı geçen tüm beylere saygıyla ve hürmetle muamele eder. Ayrıca uzak ülkelerden

geldiklerinde elçilere de çok iyi davranır. Ancak buna karşın kudreti karşısında tamamen hür de değildirler. Zira onun maiyetinde büyük bir zenginlik içinde olmaktansa onun uzağında yoksul kalmayı tercih eden krallar ve beyler de vardır. Ayrıca aşırı hürmet ve saygıyla davrandığı Büyük Türk'ü de yanında tutmaktadır. Kaçmaya yeltendikten sonra onu altın zincirlere vurmuş olup onun varlığından mağrur olmuş, onunla alay etmiştir.

TEMİR BEY'İN DİNİ VE İNANCI, RÜYALARI

Temir Bey Müslüman dinindendir ve bu dine iman etmeyenleri cezalandırmakta ve sıkıntı vermektedir. Bilhassa fiili livata günahından dolayı Müslümanları şiddetle cezalandırır. Zira bu diğer tüm günahlar içinde en tiksindiği şeydir. Hristiyanlara karşı büyük bir garez ve nefret besler ve şu anda Sultaniye Başpiskoposu Johannes Birader ve Dominiken tarikatından François Birader'in verdiği, bizim dinimizin hak dini olduğunu kanıtlayan akıl dolu telkinlerin kulağına gitmesi sayesinde kızgınlığı ve kötülüğü yumuşamış durumdadır. Hristiyanları seve seve huzuruna kabul eder ve onlara ihsanlarda bulunur, Hristiyanlara, en başta da Fransızlara yani Latinlere hiçbir zorbalık yaptırmaz. Ülkesinde serbestçe geniş imtiyazlar tanımış, mallar bağışlamıştır. Özellikle tüccarların kendi dinlerine inanmalarına, Hristiyan memleketlerindeki gibi kiliseler açmalarına, ibadet etmelerine izin vermiştir. Dini inancına göre günde beş defa, o an her neredeyse namaz kılar ve Müslümanların yaptığı tüm ibadetleri ve dini vecibeleri yerine getirir. Tüm milletler içinde en çok Yahudilerden nefret eder. Denildiğine göre günlerden bir gün rüyasında melek görüp seslerini işitmiş, melek ona Tanrı' nın özel buyruğu olmayan hiçbir şey yapmamasını ve yaptırmamasını söylemiş. Yine bir seferinde yerden göğe kadar yükselen bir merdiven gördüğünü, bir meleğin kendisine seslenerek "Kalk ve bu merdiveni çık" dediğini söylemiş. Böylelikle merdivenle kırkıncı kata kadar çıkmış. Bunun üzerine melek ona, ''Aşağı in" demiş. Büyük bir zorlukla aşağı inmiş. Daha sonra Temir Bey bu rüyanın anlamını sormuş. Rüyayı yorumlayan, rüyanın 40 yıl boyunca tüm dünyaya zenginlik ve bolluk içinde hükmedeceği ve beylik edeceği anlamına geldiğini söylemiş.

Timur'un mektubunda da adı anılan François Birader adlı bu kişi, Fransa Kralı VI. Charles tarafından daha evvelden bir elçilik görevi için gönderilmiştir ve hem tercümelerde hem de Timur'un ve Mirin Şah'ın mektuplarında adı Franciscus Ssathru olarak yazılıdır.

Temir Bey ayrıca insanların aklından geçenleri ve düşüncelerini bildiğini, bunların melek tarafından kendisine vahyedildiğini de söyler. Bu sebeple hiç kimse ona tavsiye ve nasihatte bulunamaz zira zaten bunları biliyordur. Bu suretle maiyetindeki birçok kişiyi öldürmüş ve öldürtmüştür. Yaşlı adamlara ve kadınlara büyük hürmet gösterir ve onlara çokça ihsanlarda bulunur. Sarayında hiç kimse kadınların, bilhassa namuslu kadınların aleyhinde konuşmaya cesaret edemez. Güzel ahlaklı biridir, zira yabancı kimselere hali vaktine ve mertebesine göre muamele etmeyi bilir.

TEMİR BEY'İN EN SEVDİGİ ŞEYLER

Temir Bey ilk olarak ince, zarif işlemeli, gri ve kızıl, pembe, açık beyaz ve açık yeşil elbiseleri sever. Sevdiği desen ve işlemeler Rains'deki gibidir, courail dalı, mercan ağacı, kristal kadehler ve diğer süslemeli altın ve gümüş kaplar, Fransa'daki gibi cilalı ve sırlı mücevher kakmalı gümüş kaplar, Kıbrıs işi deve tüyü kumaşlar, hayli garip bazı balıkların dişleri, Fransa'dakilere benzer koltuk örtüleri, Fransa'dakilere benzer zarif halılar, latif ve hoş safran, yabancı ülkelerden gelen iri ve kuvvetli atlar, iri köpekler, İspanya'daki büyük katırlar, güzel görünen, süslü her şey.
 
Top Bottom