Hangi üniversiteyi tercih etmeliyim

akreditasyon varsa tabii ki erzurum
 
Evet hocam bende erzurumluyum. Çocukluğumun bi kısmı erzurumda geçti bizimde binada bir çok öğrenci komşumuz vardı. Yıllar sonra bu yaz tekrar gittim baya bi gelişmiş erzurum öğrenci kenti olmuş. Ankaraya göre fiyatlarda ucuzdu. Hiç kafamfa yokken erzurum planım oldu bi anda.
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:


Mühendislik fakültesi hakkında bilginiz var mı
Yok mağlesef
 
Mühendislik fakültesi hakkında bilginiz var mı
Atatürk Üniversitesi İngilizce bilgisayar mühendisliği 3. sınıfa geçtim. Fakülte kampüsün içinde ek binada ders alıyorsun. Bazı dersler ana binada da alınıyor. Dersler değişkenlik gösteriyor bazen kolay bazen zor bazen çok zor. 1. sınıfta programlamaya giriş dersinde grubuna göre matlab ya da c dersi alıyorsun. İlk dönem kimya var. Kimya ve fizik için laboratuvara gidiyorsun haftada bir. 2. dönem kimya yok. 2. dönem Object Oriented Programming c++ dersi var. ' gruba ayrılıyorsunuz. Gruplar 40 kişilik. Şehir hastanesinin önünde yaşasam kar kış her gün yürüyerek okula giderdim. Otobüs de gidiyor zaten, tek otobüs aktarma yok. 15 lira otobüs, okul başlayınca artabilir. Kimi hoca quiz yapar kimisi proje verir. Yemekhane 37 TL sanırım ben yemiyorum kendi evimde yaşıyorum. Laboratuvar bilgisayarları hiç kaliteli değil. Kendi bilgisayarın kesinlikle olsun. Kampüs güzel ilkbaharda Boğaziçinin 5 m2 çimlerinde oturunca abi yhaaaaaa boğaziçi diyorsan burası tam sana göre her yer çimen. Ama kışın bayağı karlı bir kampüsümüz var. Oturamayabilirsin. sonbahar ve kışın kartpostallık görüntüler var ama burnunu çeke çeke izlersin. Eğlence olarak Icebreak konserleri falan oluyor ben pek sosyal değilim, bilmiyorum. Kahveler 150 Lira kampüste market, kafeler falan bayağı var. Erasmus olanakları var ama hem agno hem de ingilizce sınavın yüksek olmalı. Kalabalık bir üniversite, köklü bir üniversite. Bana gelecek olursak, Bilgisayar mühendisliğinden umudu kesme noktasındayım. Önü gittikçe kapanıyor. İşe alımlar kötü. Ben memnunum kendi evimdeyim, internetim, odam var, annemin yemekleri var. Amfi var ama ben amfiyi beğenmiyorum. Boyum uzun olduğu için sığamıyorum ve belim ağrıyor. Ayrıca tahtayı görme konusunda sıkıntılar çekebiliyorum. Yüksek notlar yaparsan üniversite sana bazı şirketlerde staj ayarlıyor. Her şeyi yazdım işte. Sor sormak istediğini biliyorsam cevaplarım. Ayrıca benim yazdıklarıma dayanarak tercihinizi yapmayın, araştırın soruşturun. Sonradan pişman olma gibi bir durumunuz olmasın.
 
Atatürk Üniversitesi İngilizce bilgisayar mühendisliği 3. sınıfa geçtim. Fakülte kampüsün içinde ek binada ders alıyorsun. Bazı dersler ana binada da alınıyor. Dersler değişkenlik gösteriyor bazen kolay bazen zor bazen çok zor. 1. sınıfta programlamaya giriş dersinde grubuna göre matlab ya da c dersi alıyorsun. İlk dönem kimya var. Kimya ve fizik için laboratuvara gidiyorsun haftada bir. 2. dönem kimya yok. 2. dönem Object Oriented Programming c++ dersi var. ' gruba ayrılıyorsunuz. Gruplar 40 kişilik. Şehir hastanesinin önünde yaşasam kar kış her gün yürüyerek okula giderdim. Otobüs de gidiyor zaten, tek otobüs aktarma yok. 15 lira otobüs, okul başlayınca artabilir. Kimi hoca quiz yapar kimisi proje verir. Yemekhane 37 TL sanırım ben yemiyorum kendi evimde yaşıyorum. Laboratuvar bilgisayarları hiç kaliteli değil. Kendi bilgisayarın kesinlikle olsun. Kampüs güzel ilkbaharda Boğaziçinin 5 m2 çimlerinde oturunca abi yhaaaaaa boğaziçi diyorsan burası tam sana göre her yer çimen. Ama kışın bayağı karlı bir kampüsümüz var. Oturamayabilirsin. sonbahar ve kışın kartpostallık görüntüler var ama burnunu çeke çeke izlersin. Eğlence olarak Icebreak konserleri falan oluyor ben pek sosyal değilim, bilmiyorum. Kahveler 150 Lira kampüste market, kafeler falan bayağı var. Erasmus olanakları var ama hem agno hem de ingilizce sınavın yüksek olmalı. Kalabalık bir üniversite, köklü bir üniversite. Bana gelecek olursak, Bilgisayar mühendisliğinden umudu kesme noktasındayım. Önü gittikçe kapanıyor. İşe alımlar kötü. Ben memnunum kendi evimdeyim, internetim, odam var, annemin yemekleri var. Amfi var ama ben amfiyi beğenmiyorum. Boyum uzun olduğu için sığamıyorum ve belim ağrıyor. Ayrıca tahtayı görme konusunda sıkıntılar çekebiliyorum. Yüksek notlar yaparsan üniversite sana bazı şirketlerde staj ayarlıyor. Her şeyi yazdım işte. Sor sormak istediğini biliyorsam cevaplarım. Ayrıca benim yazdıklarıma dayanarak tercihinizi yapmayın, araştırın soruşturun. Sonradan pişman olma gibi bir durumunuz olmasın.
Hocam tam ihtiyacım olan anda hızır gibi yetiştin çok saol. Sorularım var elbette
1-Öğrenci tipleri nasıl. Bende erzurumluyum ama ankarada büyüdüm. İnsanı pek medeni değil gibi. Sosyal değilim dedin insanlardan mı kaynaklı sosyalleşmemeyi mi tercih ettin. Yani uyum sağlayamama endişesi de var tabi. Erzurumda ev var ama ev masrafını tek başıma karşılayamam mecbur birilerini bulucam.
2-En önemli konuysa öğretmenler nasıl sana bir şey katıyo mu, dersler verimli geçiyor mu. Bölümden soğutan tipte mi okulu sevdiren tipte mi.
3-Topluluklar gerçekten etkinlik yapıyor mu. Laf olsun toplulukları mı yoksa
4-Ben aslında akreditasyondan dolayı türkçe bilgisayar tercih ettin. Erasmus ve ingilizce mevzusundan bahsettin türkçe bölüm içinde aynısı mı geçerli. İngilizce ile türkçenin hocaları ortak mı.
5- bilgisayar müh seçme konusunda bende endişeliyim yapay zeka önünü kapatacak gibi geliyo ama okuyan arkadaşlarım yapay zeka bizim işimize geliyo, algoritma asıl önemli olan işin amelelik kısmını yapay zekaya yaptırıyoruz diyo. İki senede cidden bölümden soğudun mu yoksa memnun musun. İyiki seçmişim diyo musun. bende önceki okuduğum bölümden soğudum çünkü. Normalde bilgisayar mühendisliği istiyodum ama ailem şehir dışına tercih yaptırtmamıştı. Artık yatay geçişe ikna ettim.
6-şehir dışından gelip eve çıkan arkadaşların ne gibi sıkıntılar çekiyor
Cevaplarsan çok memnun olurum hocam teşekkür ederim şimdiden
 
Hocam tam ihtiyacım olan anda hızır gibi yetiştin çok saol. Sorularım var elbette
1-Öğrenci tipleri nasıl. Bende erzurumluyum ama ankarada büyüdüm. İnsanı pek medeni değil gibi. Sosyal değilim dedin insanlardan mı kaynaklı sosyalleşmemeyi mi tercih ettin. Yani uyum sağlayamama endişesi de var tabi. Erzurumda ev var ama ev masrafını tek başıma karşılayamam mecbur birilerini bulucam.
2-En önemli konuysa öğretmenler nasıl sana bir şey katıyo mu, dersler verimli geçiyor mu. Bölümden soğutan tipte mi okulu sevdiren tipte mi.
3-Topluluklar gerçekten etkinlik yapıyor mu. Laf olsun toplulukları mı yoksa
4-Ben aslında akreditasyondan dolayı türkçe bilgisayar tercih ettin. Erasmus ve ingilizce mevzusundan bahsettin türkçe bölüm içinde aynısı mı geçerli. İngilizce ile türkçenin hocaları ortak mı.
5- bilgisayar müh seçme konusunda bende endişeliyim yapay zeka önünü kapatacak gibi geliyo ama okuyan arkadaşlarım yapay zeka bizim işimize geliyo, algoritma asıl önemli olan işin amelelik kısmını yapay zekaya yaptırıyoruz diyo. İki senede cidden bölümden soğudun mu yoksa memnun musun. İyiki seçmişim diyo musun. bende önceki okuduğum bölümden soğudum çünkü. Normalde bilgisayar mühendisliği istiyodum ama ailem şehir dışına tercih yaptırtmamıştı. Artık yatay geçişe ikna ettim.
6-şehir dışından gelip eve çıkan arkadaşların ne gibi sıkıntılar çekiyor
Cevaplarsan çok memnun olurum hocam teşekkür ederim şimdiden
1. Öğrenci tipleri çeşit çeşit. Yurdum insanı işte bi' farkı yok. Kanzisi de var, normali de var. Ama Erzurum'da keko tarzı çok fazla. Bidiğimiz tıraşlı kafalardan her yer de var. Yazın daha çok oluyor çünkü öğrenciler gidiyor. Medeni olmayan insan çok, %75 akp zaten. Erzurum sayfaları konserle ilgili paylaşım yapınca, "Yazıklar olsun Erzurum'a." tarzı cümleler kuruyorlar, sırf konser diye. Üniversite daha medeni tabii. Ben pek sosyal değilim, bir tane arkadaşım var lise arkadaşım tıp okuyor burada onunla arada sırada kafeye gider yemek falan yerim. Evden çıkmayı tercih etmiyorum yaşantım böyle. İnsanlar beni ilgilendirmiyor. Ev masrafını karşılayamam demişsin, evim var yazmıştın.

2. Öğretmenlerle pek işim olmadı şimdiye kadar. Derslerini anlatır giderler, kimisi gerçekten iyi anlatır kimisi baştan savma, kimisi de normal. Dersler verimli geçmez, verimi kendin sağlarsın. Bölümden soğutanı da var sevdireni de. Her üniversitede böyle. Kişiden kişiye değişir. Benim sevdiğimi sen sevmeyebilirsin. Ya da tam tersi.

3. Ben hiçbir toplulukta ya da kulüpte değilim. Google developers, yapay zeka gibi kulüpler var. Sınıf grubunda etkinlik, seminer gibi şeyler paylaşıyorlar. Teknofest için proje geliştiren gruplar var. Hatta bu sene 1. olmuşlardı sanırım. O konuda pek bilgim yok.

4. İngilizce ve Türkçe hocaların kimisi ortak kimisi değil. Her sene değişiyor. Bizim ilk sene giren calculus hocası bu sene 1. sınıflara girmedi. Fizik aynı değil. Programlama hocaları çoğunlukla aynı. Türkçe'de de erasmus var. Sanırım kontenjan ingilizce okuyanlarla ortak. Yani hazırlık okuyanlarla birlikte rekabete giriyorsunuz. Ama bölüm bazında kontenjan çok az. Rekabet çok.

5. Yapay zeka kod yazmada işimize geliyor. Hatta oldukça optimize kod ipuçları verip yazıyor. Zaten işimize yaraması kötü. Şirketler düşük seviye mühendis istemiyor. Zaten yapay zeka düşük seviyeden daha iyi kod yazıyor. Bu yüzden işe alımlar çok az. Ben üniversite okumak istemiyordum, bu bölümü de oyun geliştirmek için seçtim. Bilgisayarları, bileşenleri, sorun çözmeyi, oyun geliştirmeyi sevdiğim için edineceğim meslekten soğumadım. Ama mesele işe almaya gelince her yerde durumların vahim olduğunu okuyorum. Oldukça moralim bozuluyor. Fazla maaş beklentisi olan biri değilim. 35k bile benim için iyi. Ama bunu bile bulamama ihtimali beni bitiriyor. Ben ağır depresyondan daha az ağır bir depresyon dönemindeyim. Moralim bozulunca ders çalışmıyorum ve dersten kalıyorum. Bu yüzden de bölümden soğumalar oluyor. Adam gibi çalışsam soğumam. Ama şunu bilmelisin ki üniversiteden hiçbir şey öğrenemezsin. Sana en temeli öğretirler, bilgi sahibi olursun. Ne yapacaksan kendin yapacaksın. Belki ayrı eğitimler alacaksın, tek başına proje geliştireceksin. Böyle böyle öğrenebilirsin. Mühendis olmak kolay değil. Dersler zor gelebilir, bir şekilde geçeceksin ama bir şey öğrendin mi, burası daha çok önemli.

6. Eve çıkan arkadaşım yok. Ama tahmini ısınma zor olacak. Nisan ayında bile 3-4 dereceler olabiliyor. Kombi çok yakar. Şu an ağustosta bile 14 derece. Erzurum kış şehridir. Ekim'den nisana kadar kombi yanar. Tek söyleyebileceğim bu.

Şunu eklemek istedim. Kampüse herkes girebiliyor. Kilitli bir kampüsü yok. Çok büyük çünkü. İçinde araştırma hastanesi, konuk evleri, lojmanlar her şey var. Sadece fakülte girişlerinde turnike var. Bunu söylemek istedim. Keşke kapalı bir kampüs olsaydı derim hep.
 
1. Öğrenci tipleri çeşit çeşit. Yurdum insanı işte bi' farkı yok. Kanzisi de var, normali de var. Ama Erzurum'da keko tarzı çok fazla. Bidiğimiz tıraşlı kafalardan her yer de var. Yazın daha çok oluyor çünkü öğrenciler gidiyor. Medeni olmayan insan çok, %75 akp zaten. Erzurum sayfaları konserle ilgili paylaşım yapınca, "Yazıklar olsun Erzurum'a." tarzı cümleler kuruyorlar, sırf konser diye. Üniversite daha medeni tabii. Ben pek sosyal değilim, bir tane arkadaşım var lise arkadaşım tıp okuyor burada onunla arada sırada kafeye gider yemek falan yerim. Evden çıkmayı tercih etmiyorum yaşantım böyle. İnsanlar beni ilgilendirmiyor. Ev masrafını karşılayamam demişsin, evim var yazmıştın.

2. Öğretmenlerle pek işim olmadı şimdiye kadar. Derslerini anlatır giderler, kimisi gerçekten iyi anlatır kimisi baştan savma, kimisi de normal. Dersler verimli geçmez, verimi kendin sağlarsın. Bölümden soğutanı da var sevdireni de. Her üniversitede böyle. Kişiden kişiye değişir. Benim sevdiğimi sen sevmeyebilirsin. Ya da tam tersi.

3. Ben hiçbir toplulukta ya da kulüpte değilim. Google developers, yapay zeka gibi kulüpler var. Sınıf grubunda etkinlik, seminer gibi şeyler paylaşıyorlar. Teknofest için proje geliştiren gruplar var. Hatta bu sene 1. olmuşlardı sanırım. O konuda pek bilgim yok.

4. İngilizce ve Türkçe hocaların kimisi ortak kimisi değil. Her sene değişiyor. Bizim ilk sene giren calculus hocası bu sene 1. sınıflara girmedi. Fizik aynı değil. Programlama hocaları çoğunlukla aynı. Türkçe'de de erasmus var. Sanırım kontenjan ingilizce okuyanlarla ortak. Yani hazırlık okuyanlarla birlikte rekabete giriyorsunuz. Ama bölüm bazında kontenjan çok az. Rekabet çok.

5. Yapay zeka kod yazmada işimize geliyor. Hatta oldukça optimize kod ipuçları verip yazıyor. Zaten işimize yaraması kötü. Şirketler düşük seviye mühendis istemiyor. Zaten yapay zeka düşük seviyeden daha iyi kod yazıyor. Bu yüzden işe alımlar çok az. Ben üniversite okumak istemiyordum, bu bölümü de oyun geliştirmek için seçtim. Bilgisayarları, bileşenleri, sorun çözmeyi, oyun geliştirmeyi sevdiğim için edineceğim meslekten soğumadım. Ama mesele işe almaya gelince her yerde durumların vahim olduğunu okuyorum. Oldukça moralim bozuluyor. Fazla maaş beklentisi olan biri değilim. 35k bile benim için iyi. Ama bunu bile bulamama ihtimali beni bitiriyor. Ben ağır depresyondan daha az ağır bir depresyon dönemindeyim. Moralim bozulunca ders çalışmıyorum ve dersten kalıyorum. Bu yüzden de bölümden soğumalar oluyor. Adam gibi çalışsam soğumam. Ama şunu bilmelisin ki üniversiteden hiçbir şey öğrenemezsin. Sana en temeli öğretirler, bilgi sahibi olursun. Ne yapacaksan kendin yapacaksın. Belki ayrı eğitimler alacaksın, tek başına proje geliştireceksin. Böyle böyle öğrenebilirsin. Mühendis olmak kolay değil. Dersler zor gelebilir, bir şekilde geçeceksin ama bir şey öğrendin mi, burası daha çok önemli.

6. Eve çıkan arkadaşım yok. Ama tahmini ısınma zor olacak. Nisan ayında bile 3-4 dereceler olabiliyor. Kombi çok yakar. Şu an ağustosta bile 14 derece. Erzurum kış şehridir. Ekim'den nisana kadar kombi yanar. Tek söyleyebileceğim bu.

Şunu eklemek istedim. Kampüse herkes girebiliyor. Kilitli bir kampüsü yok. Çok büyük çünkü. İçinde araştırma hastanesi, konuk evleri, lojmanlar her şey var. Sadece fakülte girişlerinde turnike var. Bunu söylemek istedim. Keşke kapalı bir kampüs olsaydı derim hep.
Hocam ev masrafından kastım doğalgazdır faturalardır vs. Ev var ama ev boş aslında spotçudan vs eşya almak gerekicekte. Dururumuz çok çok iyi değil ailem fazla destekte çıkamaz. O yüzden okurken bi yandan yarı zamanlı çalılmayıda düşünüyorum. Okuldan sonra bunlar için vakit kalıyo mu. Veya evden çalışan ufak gelir elde eden arkadaşların var mı. Bu tarz imkanlar var mı erzurumda.
Erzurum insanını biliyorum bende bu yaz erzuruma gittiğimde bahsettiğin tip kekolardan çok gördüm özellikle o gemi cafenin orda. Endişem okulda da bu tipler var mı soytarılığa gelmiş tipler mi daha çok yoksa cidden okumaya gelmiş efendi insanlar mı. Bende senin gibi insanlarla zor anlaşan biriyim arkadaş seçiminde titizim. Bir iki düzgün arkadaş yeter bana da.
Diğer bi sorum hocam bölümü bırakanlar oldu mu ne için bırakıyolar genelde. Bende burda matematik okuyordum bu sene 16 kişi bölümü bıraktı mesela. Matematiği seçerken aslında kendimi çok güzel ikna etmiştim yazılımdan ilerleyecektim ama umduğum gibi olmadı. Seninde mesele bu gibi hayal kırıklığın oldu mu bölüm beklentilerini ne kadar karşıladı. Biraz garip sorular ve kişiden kişiye değişen cevapları var ama genel anlamda süpriz yaşattacak bi bölüm müdür. Ciddi ve düzenli çalışma alışkanlığı istiyor mu yoksa sınavdan sınava çalışmak yetiyo mu. Bilgisayar bölümü okuyan herkes iş tamamen sende bitiyor diyor. Rakibin çok fazla ve onlardan ayrışmak için ekstra yapman gerekiyor diyor. Agnoyu 3ün altına düşme asla diyor. Sence bölüm zorluğu olarak diğerlerine kıyasla nasıl 10 üzerinden kaçtır senin için
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Bu arada teşekkür ederim her şeyi çok güzel açıklamışsınız baya bi yardımın dokundu hocam
 
Hocam ev masrafından kastım doğalgazdır faturalardır vs. Ev var ama ev boş aslında spotçudan vs eşya almak gerekicekte. Dururumuz çok çok iyi değil ailem fazla destekte çıkamaz. O yüzden okurken bi yandan yarı zamanlı çalılmayıda düşünüyorum. Okuldan sonra bunlar için vakit kalıyo mu. Veya evden çalışan ufak gelir elde eden arkadaşların var mı. Bu tarz imkanlar var mı erzurumda.
Erzurum insanını biliyorum bende bu yaz erzuruma gittiğimde bahsettiğin tip kekolardan çok gördüm özellikle o gemi cafenin orda. Endişem okulda da bu tipler var mı soytarılığa gelmiş tipler mi daha çok yoksa cidden okumaya gelmiş efendi insanlar mı. Bende senin gibi insanlarla zor anlaşan biriyim arkadaş seçiminde titizim. Bir iki düzgün arkadaş yeter bana da.
Diğer bi sorum hocam bölümü bırakanlar oldu mu ne için bırakıyolar genelde. Bende burda matematik okuyordum bu sene 16 kişi bölümü bıraktı mesela. Matematiği seçerken aslında kendimi çok güzel ikna etmiştim yazılımdan ilerleyecektim ama umduğum gibi olmadı. Seninde mesele bu gibi hayal kırıklığın oldu mu bölüm beklentilerini ne kadar karşıladı. Biraz garip sorular ve kişiden kişiye değişen cevapları var ama genel anlamda süpriz yaşattacak bi bölüm müdür. Ciddi ve düzenli çalışma alışkanlığı istiyor mu yoksa sınavdan sınava çalışmak yetiyo mu. Bilgisayar bölümü okuyan herkes iş tamamen sende bitiyor diyor. Rakibin çok fazla ve onlardan ayrışmak için ekstra yapman gerekiyor diyor. Agnoyu 3ün altına düşme asla diyor. Sence bölüm zorluğu olarak diğerlerine kıyasla nasıl 10 üzerinden kaçtır senin için
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:

Bu arada teşekkür ederim her şeyi çok güzel açıklamışsınız baya bi yardımın dokundu hocam
Öncelikle doğalgaz faturası çok olacak dedim zaten. Ben hazırlık sınıfındayken derse gelmeyip çalışanlar vardı. 1. ve 2. sınıfta da derse gelmeyip çalışanlar oluyordu. Rastladığım kişiler var. Dersler en geç 17.00'da bitiyor zaten. İlk dönem kimya dersimizin lab dersi cumartesi oluyordu 1 saat sürüyordu. Evden çalışan falan hiç görmedim bilmiyorum.

Üniversitede her tip öğrenci var dostum. Benim bahsettiğim kekolar zaten bu bölümde olamaz. Gelen geçenin kazanabildiği bir üniversite değil. Soytarılığa gelen de var efendi efendi takılan da var. Bunlar her yerde var. Sen yüksek bir yere gitsen yine aynıları olacak. İnsanlarla zor anlaşmıyorum ben, herkesle muhabbetim vardır. Ama arkadaş olacağın kişiyi seçersin tabii. İnsanlarla anlaşmak lazım herhangi biri sana iş kapısı açabilir. Network önemli.

Bölümü bırakan 1 kişi gördüm. O da hayal ettiği gibi bir meslek değil diye bırakıyor. Çoğu az çalışıp çok para alacağım hayaliyle geliyor. Sosyal medya dayatmaları. Benim hayal kırıklığım şu yönde oldu. Üniversiteyi çok farklı hayal etmiştim. Başka şehirlere giderim, yurtdışına giderim, insanların düzenlediği eğlenceli etkinlikler olursa belki asosyalliğimi aşarım. Belki oluyordur ama ben hiç aramadım. Böyle geldim, böyle gideceğim herhalde. Ders bitince diğer dersin başlamasını saatlerce bekliyorum. Beklemek yerine bir şeyler yapmak isterdim. Ama zaten para kısıtlı, bir kahve 145 lira. Bölüm hakkında tek beklentim bana bir şey öğretecekler oldu. Ama mühendisliğin zaten kendi kendine yaptığın şeylerden oluştuğunu sonradan anladım. Sana çok basit bir şey öğretirler ve büyük şeyler beklerler. Dediğim gibi oyun programcısı olmak için girdim. Ama üniversitede bununla ilgili hiçbir şey öğretmiyorlar. Ben kendim öğrendim, proje yaptım. Bunu yapmasam hala hiçbir şey bilmiyordum. (Hala hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum.)

Sınavdan 10 gün önce adam gibi çalışmaya başlarsan güzel şeyler yapabiliyorsun. Ama o ana kadar da sıfır olmamalısın. Derslerden haberin olsun. Ciddi çalışma anlama kapasitene de bağlı. Bence bölüm diğer mühendisliklere göre kolay. Endüstri, yazılım ve yapay zeka gibi mühendisliklerden bahsetmiyorum, onlardan daha zor elbette. Rakipten ayrışmak gerek tabii ama artık mesele ilk işi bulabilmek, çok zor. Agno meselesine gelirsek orada işler karışık. Agno çalışacağın yere göre önemli. Savunma sanayi için agnosu yüksek olanlara öncelik veriyorlar diye biliyorum. Ayrıca yüksek lisans için 3 üzeri olmalı gerek genelde. Onun dışında iş verenler ne agnoya ne de üniversiteye bakıyor diyorlar. Önce bir diploman olması, daha sonra projelerin ve deneyimlerin öne geçiyor. Bilgisayar mühendisleri terimleri için ingilizce bilmek önem arz ediyor. Ekstradan kasıt geliştirdiğin önemli projeler işte. Yani beklentine göre sürpriz yaşatabilir. Mesela beklentin 2 ayda ben her şeyi öğrenirim para kazanırım ise öyle bir şey yok. Sadece yazılım görmüyorsun. Devreler, matematik, fizik, ilk bilgisayarın çalışma prensipleri, algoritma çeşitleri, programlama... her şeyden var. Ben gelmeden önce çoğunlukla yazılım sanırdım ama değilmiş. Kimse bana bunları detaylı anlatmadı. Bu konuda çok şanslısın her şeyi anlatıyorum.

Bilgisayar mühendisliğinin zorluğu bence 7.5'tan 8'dir. Makine, elektrik ve temel bilimlerden fizik 8 - 9 - 10 puanları paylaşırlar. Zorluk kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Puanlamanın bir manası yok. Signals and Systems dersimizden 60% geçti ama Probabilty and statistics dersinden sadece 8% falan geçebildi. Ben ilkinden kaldım ikincisinden geçtim. Yani çok bi' manası yok.

Son olarak ben tekrar bölüm seçsem Bilgisayar Mühendisliği seçmeyebilirdim ama onun yerine ne seçeceğimi bilmediğim için de yine Bilgisayar seçerdim. İş olanakları canımı çok sıkıyor benim. Belki de ben çok karamsarımdır bilmiyorum. Rica ederim elimden geldiğince anlattım. anlattıklarıma bakarak kesin kararlar verme. Belki yanlışım vardır, belki anlattığım senin için ağır ya da hafif değildir. Ben kendi bildiğime göre dikkatle yazmaya çalıştım. Farklı nitelendiren olur, bölüme toz kondurmayan olur, yere yere bitiremeyen olur. Her şey mümkün.
 
Öncelikle doğalgaz faturası çok olacak dedim zaten. Ben hazırlık sınıfındayken derse gelmeyip çalışanlar vardı. 1. ve 2. sınıfta da derse gelmeyip çalışanlar oluyordu. Rastladığım kişiler var. Dersler en geç 17.00'da bitiyor zaten. İlk dönem kimya dersimizin lab dersi cumartesi oluyordu 1 saat sürüyordu. Evden çalışan falan hiç görmedim bilmiyorum.

Üniversitede her tip öğrenci var dostum. Benim bahsettiğim kekolar zaten bu bölümde olamaz. Gelen geçenin kazanabildiği bir üniversite değil. Soytarılığa gelen de var efendi efendi takılan da var. Bunlar her yerde var. Sen yüksek bir yere gitsen yine aynıları olacak. İnsanlarla zor anlaşmıyorum ben, herkesle muhabbetim vardır. Ama arkadaş olacağın kişiyi seçersin tabii. İnsanlarla anlaşmak lazım herhangi biri sana iş kapısı açabilir. Network önemli.

Bölümü bırakan 1 kişi gördüm. O da hayal ettiği gibi bir meslek değil diye bırakıyor. Çoğu az çalışıp çok para alacağım hayaliyle geliyor. Sosyal medya dayatmaları. Benim hayal kırıklığım şu yönde oldu. Üniversiteyi çok farklı hayal etmiştim. Başka şehirlere giderim, yurtdışına giderim, insanların düzenlediği eğlenceli etkinlikler olursa belki asosyalliğimi aşarım. Belki oluyordur ama ben hiç aramadım. Böyle geldim, böyle gideceğim herhalde. Ders bitince diğer dersin başlamasını saatlerce bekliyorum. Beklemek yerine bir şeyler yapmak isterdim. Ama zaten para kısıtlı, bir kahve 145 lira. Bölüm hakkında tek beklentim bana bir şey öğretecekler oldu. Ama mühendisliğin zaten kendi kendine yaptığın şeylerden oluştuğunu sonradan anladım. Sana çok basit bir şey öğretirler ve büyük şeyler beklerler. Dediğim gibi oyun programcısı olmak için girdim. Ama üniversitede bununla ilgili hiçbir şey öğretmiyorlar. Ben kendim öğrendim, proje yaptım. Bunu yapmasam hala hiçbir şey bilmiyordum. (Hala hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissediyorum.)

Sınavdan 10 gün önce adam gibi çalışmaya başlarsan güzel şeyler yapabiliyorsun. Ama o ana kadar da sıfır olmamalısın. Derslerden haberin olsun. Ciddi çalışma anlama kapasitene de bağlı. Bence bölüm diğer mühendisliklere göre kolay. Endüstri, yazılım ve yapay zeka gibi mühendisliklerden bahsetmiyorum, onlardan daha zor elbette. Rakipten ayrışmak gerek tabii ama artık mesele ilk işi bulabilmek, çok zor. Agno meselesine gelirsek orada işler karışık. Agno çalışacağın yere göre önemli. Savunma sanayi için agnosu yüksek olanlara öncelik veriyorlar diye biliyorum. Ayrıca yüksek lisans için 3 üzeri olmalı gerek genelde. Onun dışında iş verenler ne agnoya ne de üniversiteye bakıyor diyorlar. Önce bir diploman olması, daha sonra projelerin ve deneyimlerin öne geçiyor. Bilgisayar mühendisleri terimleri için ingilizce bilmek önem arz ediyor. Ekstradan kasıt geliştirdiğin önemli projeler işte. Yani beklentine göre sürpriz yaşatabilir. Mesela beklentin 2 ayda ben her şeyi öğrenirim para kazanırım ise öyle bir şey yok. Sadece yazılım görmüyorsun. Devreler, matematik, fizik, ilk bilgisayarın çalışma prensipleri, algoritma çeşitleri, programlama... her şeyden var. Ben gelmeden önce çoğunlukla yazılım sanırdım ama değilmiş. Kimse bana bunları detaylı anlatmadı. Bu konuda çok şanslısın her şeyi anlatıyorum.

Bilgisayar mühendisliğinin zorluğu bence 7.5'tan 8'dir. Makine, elektrik ve temel bilimlerden fizik 8 - 9 - 10 puanları paylaşırlar. Zorluk kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Puanlamanın bir manası yok. Signals and Systems dersimizden 60% geçti ama Probabilty and statistics dersinden sadece 8% falan geçebildi. Ben ilkinden kaldım ikincisinden geçtim. Yani çok bi' manası yok.

Son olarak ben tekrar bölüm seçsem Bilgisayar Mühendisliği seçmeyebilirdim ama onun yerine ne seçeceğimi bilmediğim için de yine Bilgisayar seçerdim. İş olanakları canımı çok sıkıyor benim. Belki de ben çok karamsarımdır bilmiyorum. Rica ederim elimden geldiğince anlattım. anlattıklarıma bakarak kesin kararlar verme. Belki yanlışım vardır, belki anlattığım senin için ağır ya da hafif değildir. Ben kendi bildiğime göre dikkatle yazmaya çalıştım. Farklı nitelendiren olur, bölüme toz kondurmayan olur, yere yere bitiremeyen olur. Her şey mümkün.
Hocam çok sağol inanılmaz faydan dokundu her şeyi uzun uzun açıkladın. Kafamdaki soru işaretleri önemli ölçüde azaldı. Sana da zahmet verdim kusura bakma. Eğer gelirsem inşallah yüz yüze de tanışırız bi kahve sözüm olsun
 
Hocam çok sağol inanılmaz faydan dokundu her şeyi uzun uzun açıkladın. Kafamdaki soru işaretleri önemli ölçüde azaldı. Sana da zahmet verdim kusura bakma. Eğer gelirsem inşallah yüz yüze de tanışırız bi kahve sözüm olsun
Zahmet vermedin dostum. Meslek seçiminde bir şeyleri daha aydınlık hale getirdiysem ne mutlu. Umarım umduğun gibi olur, sabretmek lazım. Belki görüşürüz dostum. Kendine iyi bak.
 
Geri
Top