Şimdiye kadar İngilizce seviyen ne deseniz bilmiyorum çok kötü falan derdim. Ama şunu fark ettim. Bu gece bir DC sunucusunda bir tartışma vardı. Ben de o tartışmaya girdim. Sonra lan dedim e ben İngilizce konuşabiliyorum. Baktım Beginner ses kanalları var. Girdim bir tanesine daldım. Omen tanrim dedim. Olm bir adama rastladım. Olm adamın sesi çok tok. Meğer adam radyo sunucusuymuş. Babasının şirketinde çalışıyormuş. Adama o kadar diyoz senin ses sanatçısı olman lazım falan. Bir Draven yapıyor aboo. Onu hiç unutmayacağım.
Neyse konumuza dönelim. La ben yine yeni fark ettim İngilizce konuşabiliyorum. Ha tamam eyw arada tam tıkandığım translate e başvurduğum oluyordu kelime eksikliğim için ama bir yerde sonra şunu farkettim. Lan ben İngilizce düşünüyorum. Harbi. Konuşmaya kısa bir ara verince Türkçe kelime aklıma gelmedi lan. Beynim English Mode ON 'a çekilmiş gibiydi. Harika bir deneyimdi. İlk defa yabancılarla İngilizce konuştum ve harbi konuştum lan. 3-4 tane konu tartıştık üst üste. Yani nerden baksanız 2-3 saat öyle sohbet ettik.
Aslında bu nasıl öğrendim konusu veya rehber yazısı değil. Sadece ben ne yaptım? Yani ne yaptım da derdimi anlatacak seviyeye geldim. Hemen anlatıyorum kısaca.
Ben dizileri ingilizce ve ingilizce altyazıyla izlerken hiç anlamıyor değildim. Ama tabi siz hiç anlamıyor olsanız bile izlemeye devam edin Anlamayın abi. 1 2 3 4.bölüm derken bir bakmışsınız anlıyorsunuz.
Neyse konumuza dönelim. La ben yine yeni fark ettim İngilizce konuşabiliyorum. Ha tamam eyw arada tam tıkandığım translate e başvurduğum oluyordu kelime eksikliğim için ama bir yerde sonra şunu farkettim. Lan ben İngilizce düşünüyorum. Harbi. Konuşmaya kısa bir ara verince Türkçe kelime aklıma gelmedi lan. Beynim English Mode ON 'a çekilmiş gibiydi. Harika bir deneyimdi. İlk defa yabancılarla İngilizce konuştum ve harbi konuştum lan. 3-4 tane konu tartıştık üst üste. Yani nerden baksanız 2-3 saat öyle sohbet ettik.
Aslında bu nasıl öğrendim konusu veya rehber yazısı değil. Sadece ben ne yaptım? Yani ne yaptım da derdimi anlatacak seviyeye geldim. Hemen anlatıyorum kısaca.
- Kendi sesimle konuştum: Bak bu yöntemi bir videoda gördüm meğer ben onu zaten yapıyormuşum. Yani videoda bugün öğrendim öyle bir yöntem olduğunu ben zaten yapıyormuşum. Olay şu. Zihinsel tiyatro yaparak bir oyun yapıyorsunuz. Sonra kendi kafanızdan kurgulayıp oynuyorsunuz. Yani ben öyle hayaller kurup canım o an ne isterse öyle oyunlar oynuyordum kendimle. Kendimi sırf bu yüzden çocuk gibi hissediyordum (olumsuz anlamda). Lan meğerse bu polyglot yöntemlerinden biriymiş.
- Reel'de arkadaşlarımla konuşurken bazen ful olarak turning English mode ON. I was speaking in only English and I was looking and reading face and then we were laughing.
- Bunu bilmeden yapmadım. Yani bu metodu öğrenip yaptım. Açtım abi Amazon Prime'ı. Aç abi Kung Fu Panda dizisini. Ver abi sesi İngilizce ver abi altyazı da İngilizce. Ben böyle 1 2 bölüm izledim. Lan anlıyorum ha dedim.
Ben dizileri ingilizce ve ingilizce altyazıyla izlerken hiç anlamıyor değildim. Ama tabi siz hiç anlamıyor olsanız bile izlemeye devam edin Anlamayın abi. 1 2 3 4.bölüm derken bir bakmışsınız anlıyorsunuz.