Siz neler düşünüyorsunuz oyun hakkında? Ben kısaca çok çok iyi bir oyun olduğunu düşünüyorum detaylı ve uzun incelememi aşağıya yazdım. Okuyup sizde fikirlerinizi belirtirseniz çok sevirim.
Yazdıklarım SPOILER içerdiği için üstü kapalı yazdım.
Yazdıklarım SPOILER içerdiği için üstü kapalı yazdım.
Grafik, Oynanış ve Atmosfer :
Bu oyun şu ana kadar ki en iyi dövüş sistemine sahip, dodge sistemi vuruş hissiyatı mükemmele çok yakın. Grafik ve atmosfer zaten bir PS4 oyununun gelebileceği en üst seviyede.
Hikaye :
Hikayesi beğenilmedi çoğu kişi tarafından ama benim için cidden iyi bir hikayesi var.
Çoğu kişi Joel öldüğü için sinirli ve en sonda Abby'yi öldürmediğimiz için daha da sinirli ama aslında Ellie Abby'yi öldürmemekle kötü bir şey yapmadı.
Çoğu kişi flashbacklerde Ellie Joel'a kötü davrandığı için Ellie'yi sevmemeye başladı ama aksine Ellie Joel'u cidden çok seviyordu. Zaten Joel'u sevdiği, Joel öldüğündeki tepkisinden, sonraki psikolojisinden ve davranışlarından belliydi. Çünkü Ellie hayatında babası gibi görebileceği tek adamla arasını açmıştı ve katledilişine kendi gözleriyle tanık olmuştu. Ellie bunun intikamını almak için sinir ve öfke dolu olarak Seattle'a yola çıkıyor.
Seattle'dayken hatırladığı anılarda Joel'un kendisine hep iyi, kendi kızı gibi davrandığını ama onun Joel'a kötü davrandığını hatırladıkça daha sinirli bir şekilde intikam yoluna devam ediyor. Abby'yi bulana kadar Abby'nin kaç tane arkadaşını, arkadaşı sayılabilecek hayvan dostlarını katlediyor Ellie. Tek düşündüğü şey Abby'den intikam almak ama olayın bir de arka yüzü var :
Abby'nin hikayesi. Abby oyunun başında Joel'u öldürdü diye nefret edilen bir karakter olarak tanındı ama Joel'u öldürmesi son derece normal bir şey çünkü Joel, kendisi için en değerli insanı, babasını öldüren adam. Burada aslında Joel'un yaptığı düpedüz canilik. Abby'nin babasını öldürmeden de Ellie'yi kaçırabilirdi. Bayıltabilirdi ya da ayağına sıkıp saf dışı bırakabilirdi. Ama direkt öldürüyor. Biz intikam için Ellie ile neredeyse bütün arkadaşlarını, dostları olan köpeklerini öldürüyoruz ama oysaki Abby'nin arkadaşlarının da aslında bu Dünya'da hayatta kalmaya çalışan normal ve iyi insanlar olduğunu görüyoruz. Ama öfke ve intikam yüzünden herkesi öldürüyoruz. Oyun burada bize herşeyin hep bizim gördüğümüz şekilde olmadığını, insandan insana değişen bir şey olduğunu çok güzel bir şekilde anlatıyor.
Bütün bunlara rağmen sinema salonunda Abby ile karşılaşıp kapıştıktan sonra Abby'nin, Ellie'yi bunca arkadaşını öldürmesine rağmen onu dövüp öldürmemesi Abby'nin de aslında iyi ve merhametli biri olduğunu gösteriyordu.
Ellie, Abby ile kapışıp dayak yedikten sonra Dina ile bu olayları unutup yeni bir yaşam kurmak istiyor ama günlüğünde yazdıklarından, psikolojisinden, davranışlarından belli oluyor ki içi hala rahat değil. Hala intikam ve öfkeyle dolu. Aklı Abby'yi öldürmekte çünkü içi rahat etmiyor. En sonunda Tommy'nin de eve gelip intikam almasını söylemesiyle bir gece Jackson'daki aile etkinliğini hatırlıyor ve yine Joel'a kötü davrandığını hatırlıyor.
Bunun sonunda intikam yoluna yeniden çıkıyor ve Abby'yi bulup dövüşmek istiyor hatta dövüşmesi için Lev ile tehdit ediyor. Sonrasında Abby'yi ölene kadar dövüyor ama tam o anda Joel'u görüntüsünü hatırlıyor, o hatırladığı an Joel'u affettiği andı, ve Abby'yi bırakıyor. Çünkü Joel'u affetmişti ve bir sıkıntıları yoktu, onu seviyordu.
Evet Ellie aslında kötü bir şey yapmadı ama ben tabii ki öldürmesini tercih ederdim çünkü konumuz Joel. Orada ben olsam ve tam Abby'yi boğacakken Joel'un suratı aklıma gelse ölmesi için daha çok boğazına yapışırdım.
Ellie orada Abby'yi öldürebilirdi ama öldürmeyerek kendisinin de merhametli olduğunu gösterdi çünkü Abby'nin yanında Lev vardı ve Abby'yi öldürüp, annesi ve kardeşi gözleri önünde ölmüş biri olan çaresiz Lev'in hayatındaki güvenebileceği tek kişiyi öldürseydi intikam ve öfkeden gözü dönmüş saldırgan bir karakterden farkı kalmazdı. Ve zaten şu ana kadar Abby kendi merhameti yüzünden 2 kez Ellie'yi öldürebilecekken öldürmemişti.
En sonunda Ellie intikam uğruna gittiği yolun sonunda bütün arkadaşlarını, çevresini kaybediyor ve tek başına kalıyor.
İlk oyunda dediği "yalnız ölmekten korkuyorum" sözü öfke ve intikam hırsından dolayı başına geliyor.
Bu oyun bize herşeyin bize kendi gördüğümüz gibi olmadığını, bir intikamın insanlara birbirileri için çocukları, havyanları ve kendilerini tehdit edecek kadar vahşileştirebilecek olduğunu, intikam için arkadaşlarını, sevdiklerini öfke uğruna kaybettirebilecek bir şey olduğunu iki farklı hikayeyle gayet güzel bir şekilde anlatıyor.
İnsanların bu oyunu beğenmemesinin sebebi istedikleri gibi hikaye olmaması. Halbuki o insanların istediği hikaye ilk oyundaki gibi Joel ve Ellie ile geçen bir hikayeydi. Evet tabii ki öyle bir hikaye güzel olurdu kim istemezki Joel ve Ellie ile maceradan maceraya koşalım. Ama bu şekilde hikayesiyle öne çıkan bir oyunda öyle bir hikaye son derece klişe olurdu. Bu hikaye tembellikten uzak, cesur bir hikayeydi. Toz pembe olmasa da, içinde üzüntü, intikam gibi duyguları çok güzel hissettirecek şekilde yazılmış.
Bu güzel hikayenin yanına da o müthiş grafikler, oynanış ve atmosfer girince ortaya 10/10'luk bir oyun çıkmış. PS4'ü olan herkesin oynaması gereken ve GOTY'nin en ama en büyük adayı olan bir oyun benim gözümde.
Bu oyun şu ana kadar ki en iyi dövüş sistemine sahip, dodge sistemi vuruş hissiyatı mükemmele çok yakın. Grafik ve atmosfer zaten bir PS4 oyununun gelebileceği en üst seviyede.
Hikaye :
Hikayesi beğenilmedi çoğu kişi tarafından ama benim için cidden iyi bir hikayesi var.
Çoğu kişi Joel öldüğü için sinirli ve en sonda Abby'yi öldürmediğimiz için daha da sinirli ama aslında Ellie Abby'yi öldürmemekle kötü bir şey yapmadı.
Çoğu kişi flashbacklerde Ellie Joel'a kötü davrandığı için Ellie'yi sevmemeye başladı ama aksine Ellie Joel'u cidden çok seviyordu. Zaten Joel'u sevdiği, Joel öldüğündeki tepkisinden, sonraki psikolojisinden ve davranışlarından belliydi. Çünkü Ellie hayatında babası gibi görebileceği tek adamla arasını açmıştı ve katledilişine kendi gözleriyle tanık olmuştu. Ellie bunun intikamını almak için sinir ve öfke dolu olarak Seattle'a yola çıkıyor.
Seattle'dayken hatırladığı anılarda Joel'un kendisine hep iyi, kendi kızı gibi davrandığını ama onun Joel'a kötü davrandığını hatırladıkça daha sinirli bir şekilde intikam yoluna devam ediyor. Abby'yi bulana kadar Abby'nin kaç tane arkadaşını, arkadaşı sayılabilecek hayvan dostlarını katlediyor Ellie. Tek düşündüğü şey Abby'den intikam almak ama olayın bir de arka yüzü var :
Abby'nin hikayesi. Abby oyunun başında Joel'u öldürdü diye nefret edilen bir karakter olarak tanındı ama Joel'u öldürmesi son derece normal bir şey çünkü Joel, kendisi için en değerli insanı, babasını öldüren adam. Burada aslında Joel'un yaptığı düpedüz canilik. Abby'nin babasını öldürmeden de Ellie'yi kaçırabilirdi. Bayıltabilirdi ya da ayağına sıkıp saf dışı bırakabilirdi. Ama direkt öldürüyor. Biz intikam için Ellie ile neredeyse bütün arkadaşlarını, dostları olan köpeklerini öldürüyoruz ama oysaki Abby'nin arkadaşlarının da aslında bu Dünya'da hayatta kalmaya çalışan normal ve iyi insanlar olduğunu görüyoruz. Ama öfke ve intikam yüzünden herkesi öldürüyoruz. Oyun burada bize herşeyin hep bizim gördüğümüz şekilde olmadığını, insandan insana değişen bir şey olduğunu çok güzel bir şekilde anlatıyor.
Bütün bunlara rağmen sinema salonunda Abby ile karşılaşıp kapıştıktan sonra Abby'nin, Ellie'yi bunca arkadaşını öldürmesine rağmen onu dövüp öldürmemesi Abby'nin de aslında iyi ve merhametli biri olduğunu gösteriyordu.
Ellie, Abby ile kapışıp dayak yedikten sonra Dina ile bu olayları unutup yeni bir yaşam kurmak istiyor ama günlüğünde yazdıklarından, psikolojisinden, davranışlarından belli oluyor ki içi hala rahat değil. Hala intikam ve öfkeyle dolu. Aklı Abby'yi öldürmekte çünkü içi rahat etmiyor. En sonunda Tommy'nin de eve gelip intikam almasını söylemesiyle bir gece Jackson'daki aile etkinliğini hatırlıyor ve yine Joel'a kötü davrandığını hatırlıyor.
Bunun sonunda intikam yoluna yeniden çıkıyor ve Abby'yi bulup dövüşmek istiyor hatta dövüşmesi için Lev ile tehdit ediyor. Sonrasında Abby'yi ölene kadar dövüyor ama tam o anda Joel'u görüntüsünü hatırlıyor, o hatırladığı an Joel'u affettiği andı, ve Abby'yi bırakıyor. Çünkü Joel'u affetmişti ve bir sıkıntıları yoktu, onu seviyordu.
Evet Ellie aslında kötü bir şey yapmadı ama ben tabii ki öldürmesini tercih ederdim çünkü konumuz Joel. Orada ben olsam ve tam Abby'yi boğacakken Joel'un suratı aklıma gelse ölmesi için daha çok boğazına yapışırdım.
Ellie orada Abby'yi öldürebilirdi ama öldürmeyerek kendisinin de merhametli olduğunu gösterdi çünkü Abby'nin yanında Lev vardı ve Abby'yi öldürüp, annesi ve kardeşi gözleri önünde ölmüş biri olan çaresiz Lev'in hayatındaki güvenebileceği tek kişiyi öldürseydi intikam ve öfkeden gözü dönmüş saldırgan bir karakterden farkı kalmazdı. Ve zaten şu ana kadar Abby kendi merhameti yüzünden 2 kez Ellie'yi öldürebilecekken öldürmemişti.
En sonunda Ellie intikam uğruna gittiği yolun sonunda bütün arkadaşlarını, çevresini kaybediyor ve tek başına kalıyor.
İlk oyunda dediği "yalnız ölmekten korkuyorum" sözü öfke ve intikam hırsından dolayı başına geliyor.
Bu oyun bize herşeyin bize kendi gördüğümüz gibi olmadığını, bir intikamın insanlara birbirileri için çocukları, havyanları ve kendilerini tehdit edecek kadar vahşileştirebilecek olduğunu, intikam için arkadaşlarını, sevdiklerini öfke uğruna kaybettirebilecek bir şey olduğunu iki farklı hikayeyle gayet güzel bir şekilde anlatıyor.
İnsanların bu oyunu beğenmemesinin sebebi istedikleri gibi hikaye olmaması. Halbuki o insanların istediği hikaye ilk oyundaki gibi Joel ve Ellie ile geçen bir hikayeydi. Evet tabii ki öyle bir hikaye güzel olurdu kim istemezki Joel ve Ellie ile maceradan maceraya koşalım. Ama bu şekilde hikayesiyle öne çıkan bir oyunda öyle bir hikaye son derece klişe olurdu. Bu hikaye tembellikten uzak, cesur bir hikayeydi. Toz pembe olmasa da, içinde üzüntü, intikam gibi duyguları çok güzel hissettirecek şekilde yazılmış.
Bu güzel hikayenin yanına da o müthiş grafikler, oynanış ve atmosfer girince ortaya 10/10'luk bir oyun çıkmış. PS4'ü olan herkesin oynaması gereken ve GOTY'nin en ama en büyük adayı olan bir oyun benim gözümde.
