Babanın çalıştığı yer orman arazisi miydi? Yandı ve otel mi dikildi? Bu dediğin kânunen suç. Neden hiçbir savcı dava açmıyor? Savcıların ve hakimlerin hepsi AKP'li mi? Oteli dikenler AKP'li mi? Ve, sen kendin diyorsun; otel dikmek için yangın başlattıklarını kanıtlayamam diye. Kanıtlayamazsan, neden bu kalıplaşmış düşünce içerisindesin?
Benim attığım linkin aynısını atmışsın, bana cevap olarak. Ben zaten sana, Güvercinlik Koyunda yangın sonrası otel dikildiğini söyledim. Bunun yanlış olduğunu da söyledim. Bundan başka örnek bulamadığımı ve senden örnek istediğimi söyledim. Onlarca örnek görmüş olmalısın ki; her yangın sonrasında
"Acaba otel mi dikilecek?" endişesini yaşıyorsun. Sonuçta; örnek görmeden, sosyal medyadaki alışagelmiş laflarla buna inanıyor olamazsın?
Ayrıca; bende
"Biri sorsa da bunları söylesem." diye not tutmuyorum. Senin verdiğin cevaptan sonra araştırmalar yaparak yorum yazıyorum buraya.
Ankara Mamak'taki yangını araştırayım dedim. 2017 yılında açılışı yapılan, Ali Kuşçu Gökbilim Merkezinin 2019'un Kasım ayında yanmasından başka bir haber göremedim. Kaza değil, sabotaj yapıldığı kanısına varılmış;
çıkan raporlarda. Aynı ay içerisinde de, Gökbilim Merkezinin yeninden inşâ edileceği
söylenmiş. Yeniden açılışın da, 2021 Nisan ayına yetişeceği
belirtilmiş.
İşin özü, senin belirttiğin gibi Mamak'taki yangından sonra otel dikilen bir yer bulamadım. Sen biliyorsun sanırım; neresi yanmış, hangi otel dikilmiş, söyleyebilir misin?
Bak, işi yine yollara köprülere çekmişsin. Hocam, sana onlarca projeden bahsettim, onlarca hizmet gösterdim. Sen ise,
"Yolla köprüyle..." diyorsun. Sadece yol ve köprüleri değil, diğer hizmetleri de görün. 2002'den sonra yapılan hizmetler, geçmiş yıllara göre ülkenin çığır aşmasını sağladı. En bâriz örneği de, sağlık sistemimizdir. Hastaneler ne durumdaydı, şu an ne hâldeler? Bunları görmezden gelip,
"Ülke kötü yönetiliyor." gibi basmakalıp ideolojilere inanmanız çok yanlış. Önce ülkenin içinde bulunduğu durumu araştır. Darbe öncesinde ne oldu, darbe sonrasında ne oldu, dünyada neler oluyor; araştırın lütfen.
Ekonomiden pek anlamam ama oradan girelim. Ekonomi kötü, dolar ve euro kurları uçmuş durumda. Ben ekran kartı ve monitör alacağım, çok zor duruma düşüyorum. Bu gerçekten halkı zorlayan bir durum. Fakat halk düşünemiyor mu ki; bunun nedenine bakınmıyor? En basitinden, Trump'ın
şu twitine bak! Adam Türk Lirasının daha da değer kaybetmesi için çelik ve demire ek gümrük vergisi getirdiğini söylüyor.
Fransa'nın belediye başkanı olan Narquin Jean-Yves,
"Zaten kötü durumda olan Türk lirasını spekülasyonlarla çökertelim." diye twit atıyor. Bu adam kıytırık bir belediye başkanı değil. Abisi, Fransa'nın eski Sağlık Bakanı ve şimdiki Kültür Bakanı olarak görev yapıyor. İlgili twiti
şuradan görebilirsin.
Daha geçtiğimiz günlerde Kanada ambargo koydu Türkiye'ye. Bunu haberlerden görmüşsündür zaten.
Suudi Arabistan desen; Türk malı hiçbir ürünün ülkelerine girmesine izin vermeyeceğini söyledi.
-Gerçi, az önce bakındığım haberlerde Suudi yetkililerinin bunu yalanladığı söyleniyor ama bir yandan da ambargo konduğu belirtiliyor.-
Tüm bunlar, ihracatımıza ket vuruyor. Hâliyle paramız da değer kaybediyor. Bizim, bu spekülasyonlardan kurtulmak için; Suriye, Libya, Afrika, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Azerbaycan konusunda ki tutumlarımızdan vazgeçmemiz gerekir. Bu tutumlarımızdan ötürü; Türk Lirasına karşı spekülasyonlar düzenleniyor tüm dünyada. Para basma sınırı olmayan ABD, senin paranın değerini düşürmeye çalışırken; dolar kurunun 1₺ olmasını mı bekliyorsun? Biz tüm bu saydığım yerlerden geri çekilip, boyun mu eğelim? Ekonominin anlık düzelmesini ve oy oranımızı arttırmayı istiyorsak, kesinlikle boyun eğmeliyiz. İstediklerini vermeden, bu spekülasyonları bırakmazlar. İstediklerini verirsek de; 50 yıl sonra hâlen boyunduruk altında olan bir ülkede yaşıyor oluruz.
~~~
Bu arada, Ekonomi Bakanının söylediği genel anlamda doğru fakat Türkiye'de yaşıyor isen çok yanlış. Normalde ülkenin ekonomi durumu kurlara bakarak belirlenmez. Bizim ülkemizde yerli üretim oranı az olduğu için, kurlar bu denli etkiliyor. Dışa bağımlıyız ve Suudlar gibi bu bağımlılığı hissettirmeyecek petrolümüz de yok. Biz de araba, beyaz eşya ve bilgisayar donanımları üretiliyor olsak; dolar ve euro kurunu hiç ırgalamazdık. Hatta bu kadar çeşitli üretimimiz olsa, diğer ülkeler Türkiye'ye karşı bu kadar uzun süre boyunca ambargo uygulayamazdı.
Biz şimdi üretime geçmek istiyoruz. Bunu fark edenlerde, engel olmaya çalışıyor.
-Vakti zamanında engel oldukları gibi...- Hani, siz sanıyorsunuz ki; Türkiye hiçbir devletin umurumda değil.
Zaten kendine zar zor yeten, basit bir ülkeyiz; kim takar ki bizim atılımlarımızı? Ama öyle değil işte, hiçbir zaman da olmadı. Vecihi Hürkuş, Nuri Demirdağ ve Nuri Killigil gibi kişileri harcayanlar; 2007'de Prof. Engin Arık'ı harcadılar. Arık'ın çalışmaları ket vurulmadan devam etseydi, eğer ki öldürülmeseydi; şu an nüklüeer devi bir ülkede yaşıyor olacaktık.
Diyorsun ya; halkın isteği verilmiyor diye... Halk ne istiyor da verilmiyor? Oturduğumuz yerden kurların düzelmesini istersek verilemez tabii. En yakın örneğini söyleyeyim sana; 2018'de Ferit Borku adında bir genç anakart ürettiğini ve devletten hibe istediğini açıkladı. TRT bunu haber yaptı, bakanlık inceleme yapılacağını ve üretim için destek çıkacağını söyledi. Sonra, Borku'nun tüm ülkeyi kandırdığı ortaya çıktı. Dolandırıcı değil de, gerçekten üretimi yapacak olsa; devlet destek vermeyecek miydi sanıyorsunuz?
Teknofest Yarışmaları gençler için değil mi? CHP'li İBB'nin tavrı yüzünden fesh edilen, Deneyap Atölyeleri gençler için değil mi? Geçtiğimiz aylarda açılışı yapılan MESS'in gençlerimize hiç mi faydası olmayacal? Türkiye'nin ilk güneş paneli üretim fabrikası bu parti döneminde açılmadı mı? Türkiye'nin teknoloji üssü, Bilişim Vadisi gençler için umut teşkil etmiyor mu?
-Neden daha önce böyle bir üs açılıp, gençler desteklenmedi; diye düşünmüyor musunuz?-
Bu sene açılan meslek liselerine bak! Raylı Sistemler, Siber Güvenlik gibi birçok farklı alanda, ilk defâ meslek liseleri açıldı. Meslek liselerini garabet yuvası olmaktan kurtaracak bir hamle bu. Tüm bunlar, gençlere yönelik hizmet değil mi? Neden her birini görmezden gelip;
"Eba çöktü..." deyip geçiyorsunuz? Deneyap Atölyelerini kapatacağını söyleyen zihniyete alkış tutuyorsunuz?
Yahu, bu "genç nesil" o kadar bilip bilmeden, araştırmadan konuşuyor ki; hâlen TRT'deki girişimcilik programında hoşafın birinci seçildiğine inanıyorlar. İşin öyle olmadığı
burada teyit edildi ama okuyan kim?
~~~
Muhabbetin arasında kaynamıştır belki; burada tekrar yineleyeyim. Ekonomi bakanının bu açıklaması yanlış Tarım bakanını zaten sevmem, şu an çıkarmaya çalıştığı kanuna her ortamda karşı çıkıyorum. Sağlık bakanlığının, semptom göstermeyenleri vaka sayısına eklememesi de yanlış olmuş. Asıl rakamı bilsin ki; halk tedbirini ona göre alsın.
Eğitim bakanının söylediği şey ise; kısmen doğru. Halkın Eba uygulamasına bu kadar yoğun ilgi göstermeyeceği düşünülürken, büyük bir ilgi gösterildi. Ki, bu çökme dediğiniz şey de haftalarca yaşanmadı. Çok geçmeden, sorunu düzelttiler. Evde iki kardeşim kullanıyor yani, ondan biliyorum.
Vakti zamanında öğrencilere tablet dağıtılırken, o zamanki Mİllî Eğitim Bakanımız;
"Öğrencilerin araştırarak, tabletteki korumanın nasıl kırıldığını öğrenmeleri iyi bir şey. İçlerinden birini bile yazılıma teşvike etsek, bizim için kârdır." açıklamasıyla eşdeğer bir durum. Eğer ki orada, tabletin korumasını kıranlar tespit edilip cezâ verilse, yanlış der ve eleştirirdik.
Cumhurbaşkanının, bakanın, müdürün, parti temsilcilerinin yanlış açıklamalarını eleştirin. Hep birlikte eleştirelim.
"Yanlış yapıyorsun." diyerek hatâsından geri döndürmeye çalışalım. Fakat bir kez olsun, doğrusuna da alkış tutun. Yani, bu konu altında onca hizmetten bahsettim; hâlen yolla köprüye odaklı kaldıysan, ne yapabilirim ki?
"Her zaman aynı düşüncede kalacağım." dedikten sonra bu yazdıklarımın ve yazacaklarımın bir anlamı yok fakat sırf yorumları okuyan arkadaşlardan herhangi birini, oturup araştırmaya teşvik etmesi için yazıyorum. Tek bir kişi bile, en azından bu yorumda bahsettiğim isimleri araştırsa; benim için kârdır.