Moza R3, Direct Drive sistemi kullanıyor. Direct Drive, direksiyonun direkt olarak motora bağlı olduğu anlamına geliyor. Bu da oldukça sessiz, hassas, pürüzsüz ve gerçekçi bir hissiyat vermesini sağlıyor.
Diğer markaların bu yönteme başvurmamasının başlıca sebebi maliyet diyebiliriz. Logitech G29, Thrustmaster T300 gibi setlerde aslında çok güçlü olmayan motorlar kullanılıyor ancak dişli ve kasnak-kayış elemanlarıyla "Tork" değeri arttırılıyor. Kısacası güçsüz motordan yüksek tork alarak maliyeti düşürüyorlar. Ancak bu yapıldığında da motor ve direksiyon arasına belli elemanlar girdiği için bu elemanlar dezavantajlara sebep oluyor. Dişliler arasındaki boşluk sebebiyle direksiyon dönerken çok pürüzlü bir hissiyat veriyor ve titreşim gereken durumlarda dişliler birbirine çarparak yüksek ses çıkartıyorlar. Kayışlı sistem ise dişli sistem kadar kötü olmasa da hassasiyet olarak Direct Drive ile yarışamaz. Kayış, plastik-kauçuk tarzı bir malzemeden yapılıyor. Bu sebeple de direksiyonun aniden döndürülmesi gereken durumlarda kayış esneme yaparak bir miktar gecikmeye sebep oluyor. Standart kullanıcı için çok önemli bir durum olmasa da profesyonel olarak veya drift için kullanacak kişiler açısından bir dezavantaj oluşturabiliyor. Aynı zamanda bu kayış zamanla esneyebilir veya aşınabilir. Böyle olduğunda da kayışı değiştirmek gerekebiliyor. Yoksa yeterince iyi performans vermiyor.