Konuya açıklık getirmek istiyorum.
1 -
@maury adlı kullanıcının argümanı yasalar referans alındığında da ticari ahlâk referans alındığında da tam anlamıyla saçmalıktır. Yasalar yani 6502 sayılı kanunun 48. maddesinin 4. fıkrasında mutat kullanım nedeniyle meydana gelen değişikliklerden ve bozulmalardan tüketicinin sorumlu tutulamayacağı açık açık yazıyor. Yani örnek vermek gerekirse ben bir anakart alayım, kutusunu açayım, soğutucu blokların üzerindeki jelatinleri sökeyim, tek kullanımlık paketi yırtarak açıp içinden çıkardığım vidalarla anakartı kasaya monte edeyim ve anakartın deliklerinde yiv izleri çıksın, anakartın bütün bağlantı soketlerine teker teker ürün bağlayayım, CMOS'a yeni veriler kaydedilsin, anakartın yapıştırıcıyla kapatılmış CD zarfını yırtarak açayım ve driver yükleyeyim(optik sürücüsü olan kaldıysa), tek kullanımlık IO shield paketini yırtarak açayım ve IO shield'ı kasaya takayım, Wi-Fi antenlerinin montajını yapayım; bu anakartı 14 gün içerisinde hiçbir neden göstermeden iade hakkım vardır zira bütün bu saydığım işlemler mutat kullanım için elzem işlemlerdir.
Satıcıların ticari ahlâk kisvesine soktukları zarardan kaçınma amaçları aşağılıkçadır, ne eksik ne fazla. Satıcı zaten benden iade aldığı ürünü tekrar jelatinleyip sıfır olarak bir başkasına satamaz! Refurbished olarak satar ancak servisten "sağlam" onayını aldıktan sonra. Sıfırdan daha ucuza satar. Burada da satıcının maddi kaybı olur, olmak zorundadır. Evet, tüccar dediğimiz şey zaten ticari riskleri üstlendiği için maaşlılardan daha fazla para kazanır, yasalar da bu prensipten yola çıkarak yazılır. Piyasa risklerini satıcı üstlenir, o ay toplam 100 bin liralık ürün nedensiz cayma hakkı çerçevesinde iade edildiyse o ürünleri "refurbished" olarak satarken toplamda yazılacak 10 bin liralık zarar satıcının paşa paşa üstlenmesi gereken zarardır. "Ben bunu tekrar nasıl satayım? Sen olsan iade edilmiş bi ürünü sana satmamı ister misin?" ifadesi bayağı bayağı suç aslında. SEN ONU OLDUĞU GİBİ TEKRAR SATAMAZSIN PAŞAM, İADE EDİLDİĞİ BİLGİSİYLE BERABER OUTLET OLARAK SATARSIN.
Bu da yasaldır ve ticaretin doğasına uygundur.
2 - Ambalajı açılıp koruyucu bantları sökülen ürünlerle ilgili bir istisnai grup var, oraya da muğlak bir tanım iliştirilmiş. Evet, hijyen meselesi... Öncelikle şunu belirteyim; tenle temas hâlinde kullanılan ürünlerde cayma hakkının hijyen gerekçesiyle kullandırılmaması fikrine kategorik olarak karşı çıkamıyorum zira gerçekten deriden enfeksiyon aktarmak da mümkün kulaklığın ped veya plastik katman gözeneklerine kulaktaki kirleri kaçırmak da. Bunların temizliğinin profesyonel şekilde yapılması ve hijyene uygunluğunun sertifikasyonlu tespiti ile ilgili süreç işletmek mümkün mü yoksa böyle ürünleri genelde üreticiler çöpe mi atıyor, o konuda bilgi sahibi değilim. Satıcıya bırakırsanız satıcı her türlü outlet mağazasına koyar ürünün bedensel kirlere ne kadar maruz kaldığına bakmadan ama neticede bunun denetimi şart. Bir tüketicinin outlet mağazasından aldığı kulaklığa güvenmek için "bunun temizliği şu şekilde yapıldı ve hijyeni şu kurum tarafından onaylandı" şeklinde bir belgeye ihtiyaç duyması gayet makul. Bu noktada işin etik tarafında ben kulaklıkların iade alınmamasını makul karşılayanlardanım.
Yasal boyuta baktığımızda da Tüketici Hakem Heyeti dediğimiz mekanizma belli meblağ altında yerel olarak hizmet vermekte ve Hakem Heyeti yetkililerinden bizzat öğrendiğim üzere yerel heyet kararların emsal teşkil edip bağlayıcılık ifade etmesi gibi bir yasal durum, olgu yok. Kadıköy Kaymakamlığı'nın iade kararı verdiği bir ürün hakkında Ümraniye Kaymakamlığı başka bir karar verebiliyor. Siz temyiz için tüketici mahkemesi yolunu denerken elinizdeki "ama Kadıköy buna iade kararı vermiş" belgesi mahkeme için yalnızca kanaat oluşturmaya yardımcı bir materyal oluyor.
Demem o ki; kulaklık gibi hassas bir konuda bir heyetin verdiği kararı satıcıya ibraz ederek emsal karar muamelesi beklemek pek uygun değil, Hakem Heyeti başvurunuzun neticesine göre hareket etmek doğru olanı. Ha, cayma hakkının uygunluğu kararı çıkarsa bu süreç dahilinde parasını ödediğiniz üründen hizmet alamadığınızı söyleyip mahkemeden bilirkişi talep ederek zarar tespiti yaptırmanız, o süre için firmadan çatır çatır tazminat almanız ise en büyük arzumdur. "Nasıl olsa haksız çıksak da ödeyeceğimiz ürün ücretinden başka zerre kadar yaptırım yok" diye müşteriyi peşinen hakem heyetlerine süren satıcılar bu yolla terbiye olacaklar.
edit:
@WhoCares adlı kullanıcı satıcının sitesindeki iptal/iade koşulları metnini kopyalamış, şu ifadeye de dikkat çekmek istemiş;
"
Açıp kullanmış olduğunuz ürünleri başka bir müşterimize satamayacağımız için monitör, notebook, işlemci, sarf malzeme, hijyen ürünleri (kulaklık vb) buna benzer tüm ürünlerde sadece ürün hiç kullanılmadıysa iade kabul edilmektedir."
Hemen şu işe bir açıklık getireyim; bu cümle başlı başına ahlâksızlıktır. Yasada böyle bir ifade yok, 23 Ağustos 2022 değişikliği ile monitör, notebook ve sarf malzemesi listeye eklenmiş oldu yalnızca. Kullanıcıya satış sözleşmesi olarak bu ifadenin yer aldığı bir metni imzalatırsanız o satış sözleşmesini yok hükmünde kabul edebilirsiniz. Sözleşmedeki yasaya aykırı ifadeyi umursamaz yargı, ilgili yasa ne diyorsa o ifadeyi dikkate alır. Yasadaki 14 günlük süreyi kafasına göre 7 gün olarak satış sözleşmesinde değiştiren tipler var, Sinerji Bilgisayar gibi. Burada da asa o ifadeyi görmez, takmaz. O ifade üzerinden bir akit kurmuşsa firma, tüketici tek taraflı olarak bütün sözleşmeyi feshedebilir hiçbir sorumluluğu üstlenmeden.
Yani insanları yanlış bilgilendirmeyin, firmaların yaptığı yasa dışı işlere çanak tutmayın lütfen. Üstelik bu firma da ticari ahlâkla hiçbir şekilde bağdaşmayan o meşhur ifadeye başvurmuş: "açık kullanmış olduğunuz ürünleri başka bir müşterimize satamayacağımız için..."
Bu bayağı bayağı kurumsal bir firma tarafından yapılamayacak bir yasa bilmezlik! Yasayı bilmediklerinden değil bu işi etik anlayışlarından ötürü yapıyormuş gibi minnoş bir imaj çizmek adına kullanıyorlar bu ifadeleri. Tüketici hakları çatır çatır yenirken bir de "helâl olsun be, ahlâklı tüccarmış bunlar!" diye sempati besliyor üstelik bu tiplere. Bilmiyor ki o iade ettiği ürünü outlet mağazasında daha ucuza satmak zaten satıcının yasal sorumluluğu. Satıcı "ürünü tekrar satamam" gibi bir gerekçeye sığınamaz, yasada yeri olmayan bu gerekçeyi satış sözleşmesine yansıtamaz. Yansıtırsa yansıttığı her şey yok hükmündedir.