Ya zaten %100 ümüz fakir olsa ülke diye bir şey olur muydu? Biz burada alınamamasına değil fiyatların uçuk olmasına kızıyoruz. Ülkeye tanıtıldıktan sonra giren stoklar en az stoklardan biridir haberin de olsun. İphone almak zenginlik değil zaten?
Ya zaten %100 ümüz fakir olsa ülke diye bir şey olur muydu? Biz burada alınamamasına değil fiyatların uçuk olmasına kızıyoruz. Ülkeye tanıtıldıktan sonra giren stoklar en az stoklardan biridir haberin de olsun. İphone almak zenginlik değil zaten?
Bizde aynısını Hristiyanlar için mi diyelim? Böyle bir genelleme yapılamaz. Ben Müslümanım, yurt dışına gitsem ne sorun çıkaracağım? Veya sen Müslümansan, yurt dışına çıktığında sorun mu çıkaracaksın? Avrupa'nın besleyip yönettiği terör örgütleri olay çıkarıyor, sonra da İslam'ı suçluyorlar.
Tek bir olayda, tüm İslam âlemi suçlanıyor. Fakat Yeni Zelanda'daki katliam ikinci kez denendiğinde, haber bile olmuyor. Çünkü bu sefer tekvando hocası olan bir camii cemaati, yaşlı olmasına rağmen silahlı saldırganı durdurabiliyor. Biz de böyle olunca Hristiyanları mı suçlayalım? Ermenilerin, Rumların, Fransızların yaptığı soykırımlarda hep genelleme mi yapalım? Bunların soykırımları belgeli, kayıtlı, görüntüleri var. Bizim üstümüze yıkmaya çalıştıkları sözde soykırım hakkında hiçbir delil yok. Kıbrıs'ta yapılan katliamın üzerinden çok yıllar geçmedi. Günümüzde Ermenistan hâlen sivilleri vuruyor. Hristiyan Nazileri zaten bilmeyen yok... Tüm bunlar için, Hristiyan âlemi hakkında genelleme mi yapalım?
Bizde aynısını Hristiyanlar için mi diyelim? Böyle bir genelleme yapılamaz. Ben Müslümanım, yurt dışına gitsem ne sorun çıkaracağım? Veya sen Müslümansan, yurt dışına çıktığında sorun mu çıkaracaksın? Avrupa'nın besleyip yönettiği terör örgütleri olay çıkarıyor, sonra da İslam'ı suçluyorlar.
Tek bir olayda, tüm İslam âlemi suçlanıyor. Fakat Yeni Zelanda'daki katliam ikinci kez denendiğinde, haber bile olmuyor. Çünkü bu sefer tekvando hocası olan bir camii cemaati, yaşlı olmasına rağmen silahlı saldırganı durdurabiliyor. Biz de böyle olunca Hristiyanları mı suçlayalım? Ermenilerin, Rumların, Fransızların yaptığı soykırımlarda hep genelleme mi yapalım? Bunların soykırımları belgeli, kayıtlı, görüntüleri var. Bizim üstümüze yıkmaya çalıştıkları sözde soykırım hakkında hiçbir delil yok. Kıbrıs'ta yapılan katliamın üzerinden çok yıllar geçmedi. Günümüzde Ermenistan hâlen sivilleri vuruyor. Hristiyan Nazileri zaten bilmeyen yok... Tüm bunlar için, Hristiyan âlemi hakkında genelleme mi yapalım?
Yavaştan cevap vereyim, Erdoğan mı mazlumların yanında duruyor? Kendi maaşına zam yapan ama memura işçiye 40 kuruş zam yapan Erdoğan mı? Müslüman sabredecek şımarmayacak diyip saraylarda yaşayan Erdoğan mı? Kendi ekonomisi çökerken insanları fakir bırakırken hiç öyle olmuyor ama. Dış olaylarda gayet iyi bir lider Edroğan lafım yok. Ben zaten genel olarak kullanıyor dedim. Hepsine verecek cevabım var dersler bitsin hepsini yazıcam.
Kendi maaşına zam yapan Erdoğan, 7 maaşını pandemi döneminde bağışlıyor. Daha geçtiğimiz Temmuz'da memur ve emeklilere zam yapıldı. En düşük memur maaşı, 4.305₺ olarak güncellendi. En düşük emekli memur maaşı ise, 2.812₺ olarak güncellendi. Esnaf Bağ-Kur emekli maaşı 1.901₺, Tarım Bağ-Kur emekli maaşı 1.500₺, 2008 öncesi SSK emekli maaşı ise 2.252₺ olarak güncellendi. Tüm bu zamlar, pandemi döneminde yapıldı. Ki; bu dönemde tüm dünya durgunluk içerisinde.
Ve, şunu asla anlamıyorsunuz. Asgari ücretin yüksek olması, vatandaşın hayrına olmaz. Asgari ücret, vasıfsız işçilerin alması gereken ücrettir. Ben şu an bir işe girsem, vasıfsızım. Benim almam gereken ücret bu. Fakat, mezun olup öğretmen olarak işe başladığımda da bu ücrete tamah etmem gerekecek. 2016'da, asgari ücretin 1.300₺ olup olmayacağı tartışılıyordu. Şu an, 2.500₺ olmasını tartışıyoruz. Yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin çalışanlarına 2.500₺ asgari ücret vereceğini söylemişti. Fakat yapamadı.
Dolar ve Euro kuruna bakarak da asgari ücret belirlenmez. Çünkü bu kurların artış sebebi, Erdoğan'ın dış politikalarda izlediği dirayetli duruş. Başka bir şey değil. Dünyanın en sert çeliğini ürettik ve ABD, Türkiye'den gelen çeliğe ek %50 gümrük vergisi ekledi. Daha önce de söylemiştim; Fransa'nın bir belediye başkanı, Türkiye ekonomisine yapılan spekülasyonların bu şekilde devam etmesi gerektiğini, anca bu şekilde Erdoğan'ı düşürebileceklerini söylüyor. Öyle sıradan bir belediye başkanı değil, abisi Kültür Bakanı bu belediye başkanının. Önceki dönemde de sağlık bakanıydı. İlgili twiti buradan görebilirsin.
Bunca ülke, Türkiye Cumhurbaşkanını bir şekilde koltuktan etmek isterken; muhalefette onlara çanak tutuyor. Emin ol, o ülkeler halkın iyiliğini düşündüğünden Erdoğan'ın karşısına dikilmiyorlar. Kendi çıkarlarına ters düştüğü için Erdoğan'ın karşısına dikiliyorlar.
Hem Erdoğan'ın dış politikasını beğendiğini söylüyorsun, hem de ona oy vermeyeceğini söyleyip; Erdoğan'ın dış politikasına bile muhalif olanların yüksek oy almasına sebep oluyorsun. Bunu hiç anlayamayacağım. Hani, Azerbaycan gibi bir muhalefetimiz olsa ve dış politikalarda sonuna kadar iktidarın arkasındayız deseler; hak veririm. Fakat adamlar utanmasa Karabağ olaylarında bile bizi suçlu gösterecek. Zaten her sene sözde Ermeni soykırımını anıp duruyorlar...
Ya zaten %100 ümüz fakir olsa ülke diye bir şey olur muydu? Biz burada alınamamasına değil fiyatların uçuk olmasına kızıyoruz. Ülkeye tanıtıldıktan sonra giren stoklar en az stoklardan biridir haberin de olsun. İphone almak zenginlik değil zaten?
Sen üretmezsen, hep pahalıya alırsın. Ya Suudlar gibi dünyaya pazarlayacağın petrolün olacak; ya da üreteceksin. Başka türlü ucuza almayı düşünemezsin. Üretmeyi de, eğitime yapacağın reformla gerçekleştirirsin. Ki; tüm bunlar yavaş yavaş oluyor. 2018 yılında açılan Bilişim Vadisi, Cumhuriyetin ilk yıllarında açılsa; bambaşka bir ülkede doğmuştuk. Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil, Nuri Demirağ gibi isimlere engel olunmasa; bambaşka bir ülkedeydik. 13 yıl önce, Prof. Dr. Engin Arık öldürülmeseydi; şu an enerji devi bir ülkeydik. Lütfen, biraz araştırın hocam. Tarihimizde ne olmuş, günümüzde ne oluyor, öğrenin. Araştırmaya üşeniyorsan, san şöyle bir kaynak vereyim. İstanbul Üniversitesi 1920'lerden bu yana yayınlanan tüm gazeteleri dijital ortamda paylaştılar. Buradan, belirli yıllardaki gazeteleri okursan; ülkenin nerden nereye geldiğini, ne badireler atlattığını, nasıl gelişim gösterdiğini de anlarsın. "Bayrak direğinin ipini ithal etmiyoruz, artık biz üretiyoruz." diye övündüğümüz günlerden, nerelere geldik... Okumadan bunları öğrenmenin hiçbir yolu yok.
Gerçeklere karşı kafanı kuma gömmüş ve her söyleneni duymazdan, her gösterileni görmezden geliyorsan; yapabileceğim bir şey yok. Araştırıp öğrenecek bir nesle ihtiyacımız var.
Kendi maaşına zam yapan Erdoğan, 7 maaşını pandemi döneminde bağışlıyor. Daha geçtiğimiz Temmuz'da memur ve emeklilere zam yapıldı. En düşük memur maaşı, 4.305₺ olarak güncellendi. En düşük emekli memur maaşı ise, 2.812₺ olarak güncellendi. Esnaf Bağ-Kur emekli maaşı 1.901₺, Tarım Bağ-Kur emekli maaşı 1.500₺, 2008 öncesi SSK emekli maaşı ise 2.252₺ olarak güncellendi. Tüm bu zamlar, pandemi döneminde yapıldı. Ki; bu dönemde tüm dünya durgunluk içerisinde.
Ve, şunu asla anlamıyorsunuz. Asgari ücretin yüksek olması, vatandaşın hayrına olmaz. Asgari ücret, vasıfsız işçilerin alması gereken ücrettir. Ben şu an bir işe girsem, vasıfsızım. Benim almam gereken ücret bu. Fakat, mezun olup öğretmen olarak işe başladığımda da bu ücrete tamah etmem gerekecek. 2016'da, asgari ücretin 1.300₺ olup olmayacağı tartışılıyordu. Şu an, 2.500₺ olmasını tartışıyoruz. Yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin çalışanlarına 2.500₺ asgari ücret vereceğini söylemişti. Fakat yapamadı.
Dolar ve Euro kuruna bakarak da asgari ücret belirlenmez. Çünkü bu kurların artış sebebi, Erdoğan'ın dış politikalarda izlediği dirayetli duruş. Başka bir şey değil. Dünyanın en sert çeliğini ürettik ve ABD, Türkiye'den gelen çeliğe ek %50 gümrük vergisi ekledi. Daha önce de söylemiştim; Fransa'nın bir belediye başkanı, Türkiye ekonomisine yapılan spekülasyonların bu şekilde devam etmesi gerektiğini, anca bu şekilde Erdoğan'ı düşürebileceklerini söylüyor. Öyle sıradan bir belediye başkanı değil, abisi Kültür Bakanı bu belediye başkanının. Önceki dönemde de sağlık bakanıydı. İlgili twiti buradan görebilirsin.
Bunca ülke, Türkiye Cumhurbaşkanını bir şekilde koltuktan etmek isterken; muhalefette onlara çanak tutuyor. Emin ol, o ülkeler halkın iyiliğini düşündüğünden Erdoğan'ın karşısına dikilmiyorlar. Kendi çıkarlarına ters düştüğü için Erdoğan'ın karşısına dikiliyorlar.
Hem Erdoğan'ın dış politikasını beğendiğini söylüyorsun, hem de ona oy vermeyeceğini söyleyip; Erdoğan'ın dış politikasına bile muhalif olanların yüksek oy almasına sebep oluyorsun. Bunu hiç anlayamayacağım. Hani, Azerbaycan gibi bir muhalefetimiz olsa ve dış politikalarda sonuna kadar iktidarın arkasındayız deseler; hak veririm. Fakat adamlar utanmasa Karabağ olaylarında bile bizi suçlu gösterecek. Zaten her sene sözde Ermeni soykırımını anıp duruyorlar...
Sen üretmezsen, hep pahalıya alırsın. Ya Suudlar gibi dünyaya pazarlayacağın petrolün olacak; ya da üreteceksin. Başka türlü ucuza almayı düşünemezsin. Üretmeyi de, eğitime yapacağın reformla gerçekleştirirsin. Ki; tüm bunlar yavaş yavaş oluyor. 2018 yılında açılan Bilişim Vadisi, Cumhuriyetin ilk yıllarında açılsa; bambaşka bir ülkede doğmuştuk. Vecihi Hürkuş, Nuri Killigil, Nuri Demirağ gibi isimlere engel olunmasa; bambaşka bir ülkedeydik. 13 yıl önce, Prof. Dr. Engin Arık öldürülmeseydi; şu an enerji devi bir ülkeydik. Lütfen, biraz araştırın hocam. Tarihimizde ne olmuş, günümüzde ne oluyor, öğrenin. Araştırmaya üşeniyorsan, san şöyle bir kaynak vereyim. İstanbul Üniversitesi 1920'lerden bu yana yayınlanan tüm gazeteleri dijital ortamda paylaştılar. Buradan, belirli yıllardaki gazeteleri okursan; ülkenin nerden nereye geldiğini, ne badireler atlattığını, nasıl gelişim gösterdiğini de anlarsın. "Bayrak direğinin ipini ithal etmiyoruz, artık biz üretiyoruz." diye övündüğümüz günlerden, nerelere geldik... Okumadan bunları öğrenmenin hiçbir yolu yok.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Gerçeklere karşı kafanı kuma gömmüş ve her söyleneni duymazdan, her gösterileni görmezden geliyorsan; yapabileceğim bir şey yok. Araştırıp öğrenecek bir nesle ihtiyacımız var.