KadirS01
80+
- Katılım
- 23 Ocak 2023
- Mesajlar
- 180
- Reaksiyon skoru
- 78
Öncelikle selamlar! Aslında bütçem 1.300.000 TL civarındaydı, yani maksimum bu paralara bir şeyler bakıyordum. Kafamdaki en iyi ihtimaller, ikinci el Alfa Romeo Tonale, ya Renault Megane ya da 2021 model Hyundai Tucson idi. Eğer uygun fiyata kredi kartına taksit çekerlerse 1.650.000 TL'ye kadar çıkabilirdim. Daha sonra bütün bayileri gezmeye karar verdim.
Araç Bakışlarım ve İlk İzlenimlerim
İlk olarak Alfa Romeo Tonale'yi görmeye gittim. Gerçekten çok, çok güzel bir araba. İç hissiyatı beni aşırı şekilde kendine aşık etti. Hatta almayı planlıyordum ancak 2.200.000 TL fiyat teklifi aldım. Üstüne dizel olması beni düşündürdü. Zaten bütçemi bu kadar yükseltemezdim; ikinci elini düşünüyordum ama dediğim gibi dizel olması, dizelin bu pahalılığı ve servis bakımının 10-15 bin TL arasında olması beni çok düşündürdüğü için Tonale'den vazgeçtim.
Ardından Kia'ya geçtim, burada iki seçeneğim vardı: ya EV3 ya da Xceed. Öncelikle Xceed çok güzel bir araba, yani akarı kokarı yok, gayet güzeldi. Donanımı yeterli sayılabilecek seviyedeydi, içi geniş ve rahattı. Kafamda bir seçenek olarak duruyordu. Aldığım fiyat teklifini unuttum ancak kafamda ilk sıraya bu araç çıkmıştı.
Hemen karşıda olan EV3'e de baktım. Burada ise sorun, arabanın fotoğraftan gördüğümden kesinlikle kat kat kat kalitesiz hissettirmesiydi. En basitinden direksiyon, kapı içleri, ön göğüs… Arabadan çok iyi anladığımı iddia kesinlikle etmiyorum ancak sürdüğüm 2024 model yeni kasa Clio bundan daha iyi hissettiriyordu. Ardından sebebini bilmediğim şekilde araç aşırı derecede kötü kokuyordu. Bunda bayi etkisi olabilir, araca kötü bakmış olabilirler ama yemin ederim midem bulanarak kaçtım.
Üst katta ikinci el Hyundai Tucson'a baktım. Bütçem 2021-2022 giriş paketlere yetebiliyordu ancak ben kesinlikle sunroof olmasını istiyordum. Gerçi Megane'da da yoktu ama Megane'dan pahalı olunca tercih sebebimdi. Burada da giriş paketini çok boş buldum. Kliması bildiğimiz çevirme usulüydü hâlâ – bunu sevenler de var – ben ne kadar teknolojik o kadar güzel buluyorum. Ancak yine içten yanmalı bir araç olması ve paketine param yetmediği için aklımda kaldı ama bir de bildiğimiz ikinci el güven sorunu da vardı kafamda. Yanlış anlamayın lütfen, çok bildiğimi iddia etmiyorum. Kadranın küçük olması, paketin düşük olması, motorla alakalı duyduğum küçük sorunlar ancak en önemlisi paketi yükseltecek param olmadığı için vazgeçtim.
Ve Karşınızda IONIQ 6!
Ardından lise arkadaşımın IONIQ 6 sürdüğünü öğrenmiştim, sorduğumda gayet güzel demişti. Hyundai bayisine girdim, sıfır Tucson'a baktım ancak dediğim gibi giriş paket bile bana çok geldi, bunda bayinin de pek suçu yok, ÖTV malum. Ardından test araçlarını sordum, o an kapıda müdür beyin sürdüğü siyah bir IONIQ 6 vardı. "Buyurun deneyin isterseniz," dedi. Ben bu kadar uzun ve büyük araç sürmemiştim, biraz tırstım açıkçası. Sekiz yıla yakın ehliyetim var ama hem bu kadar uzun olması – E220'den bile uzun – hem de elektrikli aracı daha önce denemediğim için biraz çekindim açıkçası ama merak da ediyordum.
Ardından sürmeye başladım ve oturup ilk temasla beraber tamam dedim, "dünyada cennet böyle bir şey olmalı," yani araç cennetinde
Sıfır ses, güzel bir hızlanış, mükemmel bir aerodinamik (0.21 Cd sürtünme katsayısı, bu çoğu arabada iki katı, üç katı fiyat demek yani farklı modellerde). Ben tutuldum! Sunroof mevcut, koldan vites (hoş oluyor), kremimsi iç deri koltuklar, kronik sorunların azlığı (yeni kasada bildirilen yok, eski kasada bir iki tane korna sorunu gördüm).
Nihayetinde Yeni Aracım!
Bunlar cuma günü oldu, cumartesi günü arayıp paranın bir kısmını attım. Ardından taşıt kredisi, geri kalan sağdan soldan borç derken, bütçemin 400 bin TL üstüne çıkarak sıfır IONIQ 6 aldım! %100 şarjla teslim aldım, 120 km yaptım şu an şarjım %80. Bunun 80 km'si köy yolu tırmanışıydı yani.
Kör nokta uyarıları, aracın sıfır jelatinli hali – daha önce de jelatinli araba aldım, iki üç tane çöp poşeti jelatin attık, hâlâ var – otonom sürüşü (şerit takip ve direksiyon asistanı) + adaptif hız sabitleyici (ACC)… 20 km boyunca kendisine sürdürdüm, en ufak bir hata yapmadı. Ön-arka park sensörleri, frenleri… Muhteşem bir araç!
Çok uzun bir araç, yani nasıl bu kadar güzel ve uzun yapabilmişler şaşırıyorum.
Garanti süreleri de bataryada 8 ya da 10 yıldı, 160 bin km, şase kısmı 5 yıl, geri kalanlar 2 ya da 3 yıldı, çok erken uyandım kafam tam yerinde değil
Burada paylaştıklarıma dair bir kaç fotoğraflar ekleyeyim.
En son benim yakışıklıyı bırakıyorum.
Forum nazarına aşırı derecede inanıyorum. Bu rengi Trabzon'da alan tek kişiymişim.
Ve son olarak
Araç Bakışlarım ve İlk İzlenimlerim
İlk olarak Alfa Romeo Tonale'yi görmeye gittim. Gerçekten çok, çok güzel bir araba. İç hissiyatı beni aşırı şekilde kendine aşık etti. Hatta almayı planlıyordum ancak 2.200.000 TL fiyat teklifi aldım. Üstüne dizel olması beni düşündürdü. Zaten bütçemi bu kadar yükseltemezdim; ikinci elini düşünüyordum ama dediğim gibi dizel olması, dizelin bu pahalılığı ve servis bakımının 10-15 bin TL arasında olması beni çok düşündürdüğü için Tonale'den vazgeçtim.
Ardından Kia'ya geçtim, burada iki seçeneğim vardı: ya EV3 ya da Xceed. Öncelikle Xceed çok güzel bir araba, yani akarı kokarı yok, gayet güzeldi. Donanımı yeterli sayılabilecek seviyedeydi, içi geniş ve rahattı. Kafamda bir seçenek olarak duruyordu. Aldığım fiyat teklifini unuttum ancak kafamda ilk sıraya bu araç çıkmıştı.
Hemen karşıda olan EV3'e de baktım. Burada ise sorun, arabanın fotoğraftan gördüğümden kesinlikle kat kat kat kalitesiz hissettirmesiydi. En basitinden direksiyon, kapı içleri, ön göğüs… Arabadan çok iyi anladığımı iddia kesinlikle etmiyorum ancak sürdüğüm 2024 model yeni kasa Clio bundan daha iyi hissettiriyordu. Ardından sebebini bilmediğim şekilde araç aşırı derecede kötü kokuyordu. Bunda bayi etkisi olabilir, araca kötü bakmış olabilirler ama yemin ederim midem bulanarak kaçtım.
Üst katta ikinci el Hyundai Tucson'a baktım. Bütçem 2021-2022 giriş paketlere yetebiliyordu ancak ben kesinlikle sunroof olmasını istiyordum. Gerçi Megane'da da yoktu ama Megane'dan pahalı olunca tercih sebebimdi. Burada da giriş paketini çok boş buldum. Kliması bildiğimiz çevirme usulüydü hâlâ – bunu sevenler de var – ben ne kadar teknolojik o kadar güzel buluyorum. Ancak yine içten yanmalı bir araç olması ve paketine param yetmediği için aklımda kaldı ama bir de bildiğimiz ikinci el güven sorunu da vardı kafamda. Yanlış anlamayın lütfen, çok bildiğimi iddia etmiyorum. Kadranın küçük olması, paketin düşük olması, motorla alakalı duyduğum küçük sorunlar ancak en önemlisi paketi yükseltecek param olmadığı için vazgeçtim.
Ve Karşınızda IONIQ 6!
Ardından lise arkadaşımın IONIQ 6 sürdüğünü öğrenmiştim, sorduğumda gayet güzel demişti. Hyundai bayisine girdim, sıfır Tucson'a baktım ancak dediğim gibi giriş paket bile bana çok geldi, bunda bayinin de pek suçu yok, ÖTV malum. Ardından test araçlarını sordum, o an kapıda müdür beyin sürdüğü siyah bir IONIQ 6 vardı. "Buyurun deneyin isterseniz," dedi. Ben bu kadar uzun ve büyük araç sürmemiştim, biraz tırstım açıkçası. Sekiz yıla yakın ehliyetim var ama hem bu kadar uzun olması – E220'den bile uzun – hem de elektrikli aracı daha önce denemediğim için biraz çekindim açıkçası ama merak da ediyordum.
Ardından sürmeye başladım ve oturup ilk temasla beraber tamam dedim, "dünyada cennet böyle bir şey olmalı," yani araç cennetinde
Sıfır ses, güzel bir hızlanış, mükemmel bir aerodinamik (0.21 Cd sürtünme katsayısı, bu çoğu arabada iki katı, üç katı fiyat demek yani farklı modellerde). Ben tutuldum! Sunroof mevcut, koldan vites (hoş oluyor), kremimsi iç deri koltuklar, kronik sorunların azlığı (yeni kasada bildirilen yok, eski kasada bir iki tane korna sorunu gördüm).Nihayetinde Yeni Aracım!
Bunlar cuma günü oldu, cumartesi günü arayıp paranın bir kısmını attım. Ardından taşıt kredisi, geri kalan sağdan soldan borç derken, bütçemin 400 bin TL üstüne çıkarak sıfır IONIQ 6 aldım! %100 şarjla teslim aldım, 120 km yaptım şu an şarjım %80. Bunun 80 km'si köy yolu tırmanışıydı yani.
Kör nokta uyarıları, aracın sıfır jelatinli hali – daha önce de jelatinli araba aldım, iki üç tane çöp poşeti jelatin attık, hâlâ var – otonom sürüşü (şerit takip ve direksiyon asistanı) + adaptif hız sabitleyici (ACC)… 20 km boyunca kendisine sürdürdüm, en ufak bir hata yapmadı. Ön-arka park sensörleri, frenleri… Muhteşem bir araç!
Çok uzun bir araç, yani nasıl bu kadar güzel ve uzun yapabilmişler şaşırıyorum.
Garanti süreleri de bataryada 8 ya da 10 yıldı, 160 bin km, şase kısmı 5 yıl, geri kalanlar 2 ya da 3 yıldı, çok erken uyandım kafam tam yerinde değil
Burada paylaştıklarıma dair bir kaç fotoğraflar ekleyeyim.
En son benim yakışıklıyı bırakıyorum.
Forum nazarına aşırı derecede inanıyorum. Bu rengi Trabzon'da alan tek kişiymişim.
Ve son olarak
Ha bir de togg da yine ısı pompası yok, büyük bir sorun
