Neler Yeni

Sedef (Psoriasis) Hastalığı için Detaylı Bilgi ve Çözüm Önerileri

Garipbirfizikci

80+ Bronze
Katılım
1 Mart 2021
Mesajlar
795
Merhaba arkadaşlar, öncelikle bu hastalıktan 1 yıldır çekiyorum, ve yaklaşık 3 hafta önce biyoajan denilen bir tedaviye başladım, doktorumun ve yabancı kaynakların bahsedildiğine göre bu tedavinin uygulaması sedef hastalığını bitiriyor 18 yaş üstü bireylerin için geçerli ve doktor kontrolünde yapılıyor. Yaklaşık 6 aydır araştırdığım ve öğrendiğim bilgileri sizinle paylaşacağım ki bu hastalığa yakalanan kullanıcılar ve çevresi bilinçlensin.
Önemli bir not: Ben tıp alanında yetkinliğe sahip bir doktor değilim, doktorlar tedavi ile ilgilenir, elektrikçiye gidip "bu elektrikler neden var demek?" gibidir, doktorlar bilir ve açıklamaz ancak naçıklama ihtimali %20dir, sadece doktor doktora böyle şeylerin açıklamasını yapar.

Sedef Nedir?
Halkarasında: Stres veya genetik ile ortaya çıkan yaraların zamanla sarımtırak kabuklandığı cilt hastalığıdır.
Bilimsel: HLA-C*06:02 geninin t-hücreleri aracılığıyla ara cilt dokusu üzerinde enfeksiyonlu bozukluklar oluşturmasıdır. Yani bağışıklık sistemi rahatsızlığıdır.
Bilimsel kısmı biraz daha detaylı açmak gerekirse, cilt ortalama 20-25 günde yenilenir, bu gen bu yenileme sürecini hızlandırıyor hem de fazla alyuvar sebebiyle enfeksiyona dönüşerek bağışıklık sistemini tetikliyor.

Egzamadan farkı nedir?
Egzama stres faktörüyle sedefe dönüşebilir, bir egzamanın sedef temelli olup olmaması için sağ ve sol simetrilere bakabilirsiniz. Vücudun sağında olan egzama simetrik solunda avuç içi kadar bil bölgede oluşuyorsa o sedef temelli bir egzamadır %70 ihtimalle kabuklanır ve sedefe döner.

Sedef Hastalığının Sebepleri Nelerdir?
Tarihsel süreç; Canlılar doğası gereği fazla fiziksel güç için adrenalin hormonunu kullanır. Bu vücudun böbreküstü bezlerinden salgılanır. Tam salınan bir Adrenalin, insana maksimum kas gücü ve içgüdüsel zeka üzerinden zihinsel güç verir. Doğadaki içgüdüsü ağır basan canlılar (örneğin ceylan, tamamen adrenalin ile aslandan kaçarken aslan tarafından) öldürülme güdüsüyle (burası evrimsel gelişim) stres salgısını geliştirmiştir. Stres salgısı, adrenalinin çok daha ötesinde kas liflerinin her birinin kütlemizin üstünde kuvvet uygulamasını sağlar bu da 80 kiloluk bir kişinin kolunun 400 kg kaldırabilmesi örneği olarak ele alınabilir. İnsanoğlu yerleşik hayat güvenlik önemleri vs. mağaradan binaya bir evrim gerçekleştirirken strese ihtiyaç duymamaya başlamıştır. Günümüz şartlarında hayat koşulları sebebiyle hepimiz zihinsel veya fiziksel olarak kendimizi zorlamak istediğimizde adrenalini kullanmadan stres salgısına koşuyoruz. Stres salgısı belli bir sürenin üstünde salgılandığı taktirde bağışıklık, sindirim, sinir ve solunum sisteminde geçici/kalıcı zararlar vermektedir.
Vücudumuz bağışıklık sistemini oluşturduktan sonra bu HLA-C*06:02 zarar verici olarak algılanarak bağışıklık sistemi tarafından pasifize ediliyor (aynı şekilde verem de).
Yoğun stres, covid, zatüre veya ağır fiziksel şiddet bağışıklık sisteminde travma dalgaları halinde aynı bir lego gibi yeniden yapılandırmaya sebep oluyor, bu süreçte tekrar yapılanan bağ. sistemi uyuttuğu sedef genini şans eseri aktif ediyor.

Bu açıklamalara bağlı olarak bu hastalığın iki sebebi var, birincisi genetik dağılım: stresten bağımsız, sülalenizin anatomik olarak oluşum zincirine bağlı olarak aktifleştirilen genden kaynaklı, genellikle küçük çocuklarda oluyor aileler anneler babalar perişan oluyor ve hastalık dönemsel olarak tekrarlama eğiliminde devam ediyor.
ikincisi sınır üstü stres: üstte bahsettiğim olaydır tamamen, örneğin ben covide yakalandım ve ciğerlerin %30 işlev bozukluğuna gittiği zamanlarda günlük 4 saaat işe gidiş geliş sürem vardı. Bu süreçte covidi evdeki bireylere taşımamak için dolmuş yerine arkadaşlarım götürürdü işe, eşini doğum sebebiyle iş değiştirdi, babam dükkanını kapattı dolmuşla gider oldum, covidi de aynı dolmuştan kapmıştım, aynı yaşantılar travma ve panik atak peşinden yoğun strese sebep oldu.

Sedef Hastalığı Süreci:
İlk başta sanki karaciğerin fazla şeker alerjisi gibi kızarıklar oluşturuyor, başta 3-4 lt su içince geçiyor fakat oraya aslında bu genler kan yoluyla taşınmış oluyor ve artık kök hücrelerinde bozuk gen (HLA-C*06:02) üretime geçiyor. Kıl köklerinde, kök iltihabı veya çevresinde yuvarlak föliküller oluşturuyor. Açık havayla temasın olmadığı yerler ve genital bölgelerde ise sanki bir alerjik dökülme gibi reaksiyon gösterirken kemiklerin yakın olduğu noktalarda ise düz kızarıklık olarak ortaya çıkıyor. Basit ve uzmanlık almış dermatoloji doktorları seborik dermatit diyor ki (başlangıcı egzama dönüşümlü olduğu hala araştırma konusu) kortizonlu ilaçlar veriliyor. Bu ilaçlar sizin böbreküstü bezlerinizi uyararak stres ve adrenalin ilişkisini bozuyor. Bunlara sebep olmasa dahi kortinoz cildin büyümesini 7 kat arttırıyor, sedefin üzerindeki etkisini "diyet" seçeneğinde ne kadar tehlikeli olduğunu görebilirsiniz. Ve bum sedef hastalığı tam olarak aktif oluyor. Sedef hastalığı derinleşerek kemik ve eklem yapısına tutunabiliyor zaman zaman ağrı ve hareket kısıtlamasına sebep oluyor.

Hastalığın Tedavisi Nasıl oluyor?

Hastalığın 6-7 farklı tedavisi var. Her birini denedim ve sizinle paylaşacağım. Bu paylaşımlarda geleneksel tıp, alternatif tıp ve modern tıp yer alıyor.


1) Sütleğen bitkisi: (Alternatif Tıp/kocakarı ilacı) bahar dönemlerinde çiçekli yaban bitkilerinin (zakkum gibi) yanında çıkan yabani ottur. Dağdaki otlayan ineklerin sütlerinin hızlı artmasında ve emzirdiği yavrularının bağışıklığını kuvvetlendirmesinden esinlenilerek atalarımızca uygulanmış yöntemdir. Çiçek altsapından kırılır ve içindeki sıvı egzama/sedefli bölgeye sürülür. Bölgeyi nemlendirir ve enfeksiyonu kurutur. Etkisi 6-16 yaş arası geçerlidir. Madakasol'um bittiğinde bunu kullanmıştım sedef ataklarını durdurmuştu.

2) Isırgan otu: (AT) Derimize değdiği anda baloncuk yapıp kaşındıran bitkidir. İçerisindeki bileşenler cilt bağışıklık sistemini ateşler, atalarımız kanamanın olduğu bölgeyi ısırgan otunu çiğneyip koyarak sıhhiyeci bulana kadar mikrop kapmasını engellermiş. Isırganı kaynatıp içerek 1 saat içerisinde kanımıza geçer, kandaki enfeksiyonlanmayı engelleyerek cilt hücrelerimize sedef genlerinin ulaşmasını biraz da olsa engellemektedir. 6-35 yaş arası geçerlidir. Hastalığı geçirmez, aile geni faktöründen kaynaklı atakları %70 azaltır. Uzun süre kullandım gece streslerini 0'a indiriyordu ayrıca rahat uyku uyuyordum lakin gündüzleri sedef atakları şiddetlenmişti.

3) Kremler: (geleneksel tıp) Kortizonlu anti mantar anti bakteriyel kremler genellikler fucidin f-cort ve madacasol karışımı uygulanarak hazırlanan basit kremler. Bu arada Madacasol'un eski formu sütleğen bitkisinden elde ediliyordu gibi bir hikaye söz konusu, aynı tentirdiyotun aids'i geçirdiği için amerika tarafından toplanması hikayesine benzer sebepler. Stresten 1-2 ay uzak kalarak kullanırsanız uzun süre genin atağa geçmesini engeller. Karışımı 3-4 ay kullandım hiç bir etkisini görmedim. Son doktorum özel tedaviler uygularken günlük olarak Madacasol ve Dermovate kullanmamı söyledi bunlar içsel tedavilerle birlikte dış görüntüyü hızlı toparlıyor.

4) Çam Katranı: (Geleneksel+alternatif) Atalarımız eşeklerinin atlarının kırılan toynakları için bunu kullanırmış, Doğada birkaç antibiyotik dışında muadili yoktur onlarda %80 olarak örtüşür, sürüldüğü tahtaya çiyan fare dahi gelmez. Yüksek oranda enfeksiyon önler ve antibiyotik etki taşır. Tek sıkıntısı aşırı alerjendir. Beyaz tenliler cildini bronzlaştırmadan kullandığı taktirde yakmaktadır. Tırnaklarım düşmek üzereydi. Şans eseri buldum kaldığım köyle bi teyze ineğinin ayağına sürüyordu araştırdım ve aydınlandım. Tırnaklarımın köküne ulaşmasın diye kullandım şuan tırnaklarım bombelendi ama atacak yakında. Yeni tedaviye birlikte bıraktım.

5) Diyet: Bu yöntem hakkında neler neler yazsam bilemiyorum, öncelikle vücudumuzda organlarımızı tamir eden besinlerimizden temeli folik asittir. Hamilelik öncesi folik asit almak yumurtaların oluşumunu güçlendirir, hamilelikte almak çocuğun daha sağlıklı oluşmasını sağlamaktadır. Yani doku organ besinidir kendisi. Vücut sindirim döngüsünde yeteri kadarından fazla aldığı C vitaminini, magnezyum ve kalsiyumu işleyerek folikasite kadar böler. Haliyle cildimize mamalar hop diye gider. Folikasit en çok neyde bulunur? Un kelimesinin geçtiği heryerde lakin şöyle bir durum söz konusu Unların Folikasit faktörler farklı Karabuğday 1 birim ise siyez 2 birim vs. vs. derken bizim için en ucuz olan tam buğday kepek ve rafine unudur. bunların birimleri çok olduğu için ayrı ele aldım. Rafine un gluteni en fazla olan buğday unudur. Gluten ise sindirim sırasında ek gıdaya bağlı olarak 10-20 birim arası folikasit üretir. Kepek 13 birim tam buğday 10 birimdir. Bunların yanında bulgur 10 birim pirinç 7 birimdir. Pirinç haşlayarak bile sedefim ilerledi. Yani demem o ki marketten aldınız ekmeği yardınız arasına 1 parmak kalınlığında tam yağlı ezine peyniri bastınız yediniz. 3. saati geçince kaşınmaya başladı sedefleriniz demeyin neden diye kapasitenin 5-7 katı folikasit üretiyorsunuz o an. Folikasit ise cildi besler büyütür ve sedefler kök hücresinden yenileme emri aldığında yana yana yayılır. Aynı şekilde diyet karaciğer yağını azaltmaya da yönelik olmalıdır. Karaciğerin yağlanması demek organlara kurulacak bir baskı demek, baskı ise istemsiz bilinçaltından stres salgılamanıza sebep olur. Hastalığımın yoğun geçtiği dönemlerden birinde karaciğer ağrımdan uykudan uyanırdım. Beslenme olarak asla ve asla sarımsak, portakal, greyfurt, herhangi biber çeşidi, domates, mango, avokado besinlerini 1den fazla ve gün içinde yemeyiniz. Günlük limitiniz 1 ve bunlardan sadece biri olsun.

6) Baskılayıcılar: (Modern Tıp) Bağışıklık sistemi baskılayıcılarıdır. 3 çeşit olarak bilinir. Ben sadece bir tanesini tedavi olarak gördüm, diğerlerini alamama sebebim; ilki için yeterli karaciğer profiline sahip olmamam ikincisi için romatoid aktrid yani eklemde sedef tutulumumun olması. Benim aldığım tedavide (METOTREKSAT) karaciğerin kanı süzmesi aşamasında sindirim döngüsünde folikasitin %99luk kısmını süzmemesi ve karaciğerde fonksiyonu baskılaması üzerineydi. Bu karaciğerde tıkanmaya durmaya sebep oluyor. Kontrollü kullanılıyor her hafta aç ve tok karnıma tahlil veriyordum. Hastanede tanıştığım çocuğun ise böbrekleri iflas etmişti. Benim de karaciğerim çalışmayı bırakmıştı. Ciltte atık olarak bilinen bilurübin maddesi karaciğerden süzülerek idrara verilmesi gerekirken benim direk kanıma karışıyordu. Akyuvarlarım uçtu alyuvarlarım pert haliyle doktor bu tedaviyi durdurdu. Tedavi sırasında çoğu sedefim gitti bu arada. bırakınca geri geldi. 80 kgden 87 kgye çıktım yemeden.

7) Biyoajan: (Modern Tıp) Bu tedavi 2020 yılında sağlık bakanlığı tarafından desteğe geçirilmiş bir tedavi yöntemidir. Tedavinin kendini daha yeni. Bu ne demek derseniz. Bu tedavi 2019 yılının ortalarında 3.faz sonuçlarıyla doğrulanmıştır. Bunun da bir çok muadili üretilmiş ve uygulamaları başlanmıştır. Asıl ilacın ismi ixekizumab'dır fakat tek dozda üretildiğini söyledi doktor. O doza uygun olmadığım için muadili risankizumab almaya başladım. Bu tedavinin çalışma şekli, HLA-C*06:02 geninin aktifliğini sağlayan DNA dizilimindeki guaninlerin eşleştirilmemesini sağlayan sentetik guanin inhibitörü olarak geçiyor. Yani o gene crossing over sırasında kandırıkçı Guanin vererek aktifleşmemesini sağlıyor. Bağışıklık sistemi tedavisi olarak geçiyor. Geni gene kırdırdığı için biyoajan deniyor :D Başka sonuçları var karaciğer fonksiyonlarını zorluyor, ataklar sırasında karaciğerim ağrıyor yine fakat tahlillerde bir sıkııntı şimdilik yok. 3.haftama giriyorum Sedeflerimde ataklar söz konusu, büyüme ise söz konusu değil, sedef kabuklarının büyüme döngüsü 2 günden 5 güne düştü 2 günde kabuk dökerken artık 5 günde döküyorum. Ekstra kullan dediği kremlerin hiç biri fayda etmiyor kendi kendine 1 ay sonunda %70-80'i azalacağı söyleniyor. Bu tedavi işlerken tüm uyuyan uynan genler üzerinden gittiği için tüberkiloz dediğimiz verem genini de aktif ediyor. Ailenizde vereme dair bir geçmiş varsa veremi cildinize taşıyor demek oluyor. Ve aktif olunca tedavi edilemiyor çünkü bağışıklık sistem başka bir ilaçla meşgul oluyor. Tek riskli tarafı bu. Sedef tetikleyici gen uykuya geçiyor geçiyor geçiyor 3.fazdan sonra ilaç bırakılıyor. 3 ay gözlem yapılıyor. Alevlenme yoksa bırakılıyor. Alevlenme varsa bir süre devam ediliyor. Tabi tedavi sürecini sürdürebilmek için yanetkilerin vücüdu çok fazla etkilememesi gerekiyor.

Modern Tıp dışında bana çözüm veremedi. Sedef hastalığım yüksek seyirli. Paylaşımım bu kadar. Diğer arkadaşlara şimdiden geçmiş olsun.
Bilgi olarak tedavimi üniversite hastanesinde görüyorum. Devlet hastaneleri 1.derece, eğitim arş. hastaneleri 2.derece, üniversite hastaneleri ise 3.derece hastanelerdir.


Referanslar;
Metotreksat: https://www.journalagent.com/turkderm/pdfs/TURKDERM_50_SUP_1_18_21.pdf
İxekizumab: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK431088/
Araştırmamda görüştüğüm kişiler; 1 kardiyolog 1 göğüs hastalıkları 2 dermotolog 2 düz doktor (4/6 bitirenler) 1 şifacı

Aklıma gelmeyen çok şey var, sizin kafanıza takılan sormak istediklerinizi gün içerisinde cevaplayabilirim, geçmiş olsun 😇


Dosya ekinde gördüğünüz delikli kırmızılıklar vücudumdaki genişlemiş sedef infilamasyonu yani enfeksiyonudur, içi dolu büyük parçalar ise küçük sedeflerin toplu bölgesini gösteriyor, ağır stres atağı sonrasında o küçük bölgeler bütünleşiyor. Kendi fotoğrafımı atmam biraz psikolojinizi belki gözlerinizin kanamasına sebep olabilir. Bu hastalığı araştıranlar bilir ki bazı insanlar geçmişte hastalık yüzünden intihar etti. Kendinizle barışık olun gerisi gelir ✌️
 

Ekler

  • resim_2022-05-12_124407914.png
    resim_2022-05-12_124407914.png
    9.6 KB · Hit: 64
Son düzenleme:
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç      

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
906,772
Mesajlar
8,302,735
Üyeler
140,699
Son üye
pilotkalem1
Top Bottom