Basit bir ifadeyle şöyle açıklanabilir: Bir şirkette birden fazla patron (A ve B diyelim) olunca birlikte karar almaları gerekeceğini hepimiz bilir. Birisi bir fikir ortaya atınca diğeri kabul etmeyebilir ama fikri sunan (A) patron ısrarcıysa ya (B) patronun haberi olmadan fikrini gerçekleştirir ya da (B) patronu herhangi bir yolla aradan çıkarmaya çalışır. Birinci durum olursa yine her türlü tartışma çıkacak ve patronun birisi aradan çıkmak zorunda kalacak. Bu yüzden 2 tane yaratıcı olursa böyle bir düzen olmayacağını düşünüyorum. Benim düşüncem tamamen bu şekilde çünkü detaylı düşününce akıl bir yerde yetersiz kalıyor.
Ben iki tane var diye bir iddia atmadım ortaya, sen dünyadaki en saçma örnekten tanrının bir tane olduğunu kantıladığını ''zannediyorsun'' . Neyse senin bu argümanına cevap dahi vermeyeceğim, sana iki tane ağzı olan bir canlı gösterirsek ne diyeceksin, veya özellikleri senden farklı olan ?
Sizin böyle bir düzen dediğiniz şey ne ? Biraz astronomi biliyorsun evrende en ufak düzen olmadığını bilmeniz gerekir, ama düzen düzen düzen diyip duruyorsunuz. Arkadaşlar evrende her saniye bir güneş kütlesi yutan karadelijler var, her saniye binlerce gezegen birbiriyle çarpışıyor, her gezegen birbirinden farklı cehennem tasvurlarını yansıtıyor, siz katrilyon X katrilyon X katrilyon gezegenin içinden hasbelkader evrimleşmiş (onu da dinozorlara çarpan göktaşına borçlusunuz) bir gezegende yaşayan varlıklarsınız. Ne bu kusursuz düzen ? Şimdi güneşe bir santim yaklaşırsak yanariz, bir santim uzaklaşsak donarız diyinde, bağırarak güleyim.
Siz benim yazdığımı hiç okumamışsınız. Konuyu açan arkadaş "Tanrı varsa bile neden 1 tane var ?" diye sormuş ben de bunu kendi düşünceme ve inancıma göre yorumladım. Burada kimseye din ve ideoloji dayatması yapmıyoruz. Yazdığınız metine göre her şey tesadüf üzerine kurulmuş gibi bir şey düşündüğünüz izlenimini alıyorum bu yüzden tartışmak gereksiz olacak. "Böyle bir düzen" derken de evrendeki her şeyden bahsettim çünkü en ufak bir eylemin bile bir sebebi/nedeni vardır. Astronomi ve bilime ilgiliyimdir ama her şeyin astronomi ve bilim ile açıklanabileceğini düşünmüyorum.
Alın size bir örnek
Sünnet olmak Kur'an'da yer almamıştır.
Peygamber (a.s.m)'in sünnetinde / hadislerinde yer almıştır. Hz. İbrahim, seksen yaşında iken sünnet olduğuna dair -Buharî, Müslim gibi en sahih kaynaklardan gelen- rivayetler vardır.
Ben iki tane var diye bir iddia atmadım ortaya, sen dünyadaki en saçma örnekten tanrının bir tane olduğunu kantıladığını ''zannediyorsun'' . Neyse senin bu argümanına cevap dahi vermeyeceğim, sana iki tane ağzı olan bir canlı gösterirsek ne diyeceksin, veya özellikleri senden farklı olan ?
GoW serisini oynayanlar iyi bilir, Yunan mitolojisinde tanrılar hep bir kargaşa içinde. Zeus Ares'i öldürmek istiyor, titanlar tanrıları vs çok uzuyor. Kratos diye bir adam da gelip hepsini öldürüyor, Yunanistan yok olmaya kadar gidiyor. Eğer çok tanrı olsaydı böyle şeyler olurdu, ondan dolayı tanrı birdir.
Burası bir forum ve tartışma ortamlarını severim. Bu yorumu bir kişi bile görse bana yeter. Önce Tanrı'nın ikiliğini tartışmak için birliğini kabul etmek lazım. Tanrı lehine argümanları okuyup etkilenmiş olabilirsiniz bece de Tanrıya hali hazırda inanan bir insan için bu argümanlar gayet Tanrı lehine. Ancak Tanrıya inanmayan bir insan için şu yorumu demek çok kolay ve haklı bir perspektif olacaktır: Bunlar tamamiyle sizin yorumlarınızdır, bunun böyle olması için bir gerekçe yoktur. Örnek: ontolojik delil, kozmolojik delil, nizam ve gaye delili, dini tecrübe delili ve Kant'ın akıl saçması ahlak delili. Son ikisi hariç diğerleri akla yatkınlar ama bir zorunluluk arz etmiyorlar. Benim birazdan yapmaya çalışacağım şey bunu mantıki olarak kanıtlamaya çalışmak olucak.
İnsanın Tanrı'ya olan inancı çok eskilere dayanıyor. Benim neznimce bu bize -ilk insan olduğu kesin olmasa da- Hz. Adem'den itibaren gelen bir bilgi. Burada bilgiyi sınıflandırmak gerekicek: Empirik bilgiler -duyusal yollar ile elde edilen bilgiler- Rasyonellerin -Descartes'in- savunduğu önceden elde edilmiş bilgiler ve a priori bilgiler, örneğin üçgenin iç açıları toplamı 360 derece olması gibi. Tanrı'yı eğer bilgi olarak kabul ediceksek bunun nasıl elde edildiğini söylememiz lazım. Rasyoneller bunu insan Dünya'ya gelmeden önce elde ettiği bilgi olarak söylerler veya tüme varım, tümden gelim yönteminden bahsederler. Bence ikisi de tam cevabını verememiş olmanın getirdiği eksikliklerle buna verilmeye çalışılmış cevaplardır. Descartes'in dediği önceden elde edilmiş gibinin gerçek olduğunu test etmek için bir bebeği anne karnından çıktıktan sonra akli yetişkinliğe-bluğ çağına- erişinceye kadar besleyip ancak dil içinde bulunan Tanrı fikrinden hiç bahsetmeyip çocuk yetişkinşiğe geldiği zamanda onun bizden izole olan dilini anlayıp o dilinin içerisinde Tanrı fikri var mı bunu bilmek lazım. Bu deneyin zorluğunu göz önünde bulundurursak Descartes'in fikrini tamamiyle doğrulayamayız. Diğer yandan tüme varım tümden gelim tezine gelirsek bu da aynı şekilde bir insanın zaten hali hazırda Tanrı fikrine sahip olup onu doğadan gözlemleyerek gelmesi sonucudur. Eğer bunu aynı deneydeki çocuk için yapıp olumlu yönde cevap alsaydık bu da doğru olurdu. Ben bu tezi şuna bezetiyorum: Siz bir maç bittikten sonra onun skorunun gollü bittiğini öğreniyorsunuz ve bunun sonucunda golü atan da bir oyuncu vardır diyorsunuz. Benim burada sormak istediğim bize asıl gol atıldı bilgisine veren şey nedir ? Benim savunmam Tanrı bilgisi empiriktir bu yazıda a priori de olabilir diyip kafa karıştırmıyacağım ama şöyle açıklıyayım. Tanrı insanlar tarafından akıl ile bilinebildiği için bu bilginin insan tarafından elde edilmiş olması gerekir. Sizin burada eleştiriniz her akıl ile elde edilen bilgi gerçek olmak zorunda değil örnek, kanatlı at. Burada dediğiniz haklı olur ama kanatlı at ile Tanrı aynı niteliklerde bilgi değildir. Bir nesnenin özünde zorunlu olarak bulunması gereken betimleme özellikli haline "öz nesne" dersek kanatlı at iki tane öz nesnenin birleşirilmesi sonucunda meydana gelmiştir ve bu aklın ürünü olup gerçek olmak zorunda değildir ama Tanrı öz nesnedir çünkü onun kendi özellikleri haricinde başka bir nesneyle betimlenme durumu yoktur.
Şimdi daha enteresan bir konuya gelecek olursak, tanrı bilgisini insan nasıl empirik yolla elde etmil olabilir ? Ben bunu şuna benzetiyorum: Biz bugün Amerika'ya gitmemiş olsak da Amerika'yı biliyorum diyoruz, ona inanıyorum demiyoruz. Halbuki biz Amerika'yı empirik bilgide bahsedilen hiçbir işitsel yolla deneyimlemedik. Ne onu gördük, ne tattık, ne kokladık, ne dokunduk, ne de işittik. Ama biz Amerika'yı biliyoruz. Bunun açıklaması şunudur: İnsan direkt olarak deneyimlemediği şeyleri duyusal yol ile alıp özümseyebilir. Kristof Kolomb Amerika'yı keşif ettiğinde yerli halka ben bir kara parçası buldum ve üzerinde kızılderililer yaşıyor demiştir. İtalya halkının bu bilgiyi alıp özümlemesi Tanrı ile benzerdir ama tam olarak değil. Çünkü Kolomb Dünya üzerine yeni bir bilgi getirmemiştir, hali hazırda olan bir bilgi keşif etmiştir. Biz bugün yeni bir renk bulmaya çalışsak bu imkansızdır, akıl yeni bir bilgi üretebilmesi için empirik yolla yeni bir deneyim yaşamış olmalıdır. Örnek: telefon, bilgisayar. Buradan tanrıya nasıl geleceğimi merak ediyor olabilirsiniz hemen açıklıyayım. Hz. Adem Dünya üzerindeki kendi bilincinin bilincindeki ilk canlıysa onun bu bilgiyle doğmuş kesindir. Tanrı Hz. Adem tarafından empirik bir şekilde bilgisi elde edilmiştir. İsterseniz buna Hz. Adem Allah c.c.'yü gördü diyin isterseniz melekler tarafından yukarıda bahsettiğimiz duyum yoluyla elde etti diyin. Ama insanın bilgiyi başka herhangi bir elde etme yoluyla bulduğunu söylüyorsanız tezinizi çok merak ederim.
Şimdi Tanrı'yı kabul ettiysek neden 2 tane olmadığını cevaplayalım.(Yukarıdakini yazarken çok yorulduğum için burayı kısa tutacağım çünkü Tanrı'nın 2'liği Tanrı delili kadar zor bir problem değil.) Burada işin içine Tanrı sıfatları giriyor. Ama ondan önce Sokrates'in Savunması kitabının en başında geçen diyalog. Tam olarak yazamıyacağım ama şu minimalde: Bir şeyler Tanrılar sevdiği için mi iyidir, yoksa iyi olduğu için mi Tanrılar onu sever. Burada çelişki bir şeyi bir Tanrı sevip diğeri sevmezse ortaya çıkıyor. Bu en basit şekilde Sokrates'in bu diyaloğunda açıklanıyor. Lütfen okuyunuz ! Tanrı sıfatları açısından da mümkün değil. Çünkü Tanrı'nın kendisine denk başka bir Tanrı olsaydı bu onun kudretini olumsuz etkilerdi. Bu sorun yüzyıllar önce birçok cevaba kavuşmuş olsa da sizin için elimden geldiğince cevaplamak istedim. Eğer bu konularla da ilgiliyseniz Mehmet Aydın Din Felsefesi kitabını okumanızı tavsie ederim, iyi günler dilerim.
Dostum şimdi argümanlarındaki ''bence'' hatalı yerleri açıklayayım;
Not: Umarım Evrim Teorisi'ne inanıyorsundur, umarım birkaçtane bilim kitabı okumuşsundur.
1- ''Tanrı insanlar tarafından akıl ile bilinebildiği için bu bilginin insan tarafından elde edilmiş olması gerekir''
Dostum tanrıya, tanrılara inanmanın evrimsel olarak birçok avantajı olabilir, mesela;
1-Kabileni diğer kabilelerden ayırarak sınırlarını çizmek, soyunu devam ettirmek (Yahudilerde bunu görürüz).
2-Kabile içinde uyum, bir tanrıya inanmak o kabiledeki insanları ortak bir paydada buluşturarak toplu şekilde yaşamayı, avlanmayı kolaylaştırır, bu durum evrimsel olarak tanrıya inanmanın avantajlı olmasını sağlar.
3-Toplumsal düzen, toplumda en başından beri güçlüler, zayıflar, yoksullar vardır, din bu toplumlarda halkı yatıştırmak için, verimli kullanmak için, isyanı engellemek için kullanılabilir, bu da dini kullanan toplumların kullanmayanlara nazaran daha fazla hayatta kalabilmesini sağlayabilir.
Vesaire yani tanrı kavramının evrimsel süreçte insanlarda evrilmesi o topluma avantaj sağlamış olabilir.
------
2-''Kanatlı at meselesi''
Dostum kanatlı at iki tane öz nesenin birleşimidir, tanrı ile aynı yerde değildir demişsin.
Dostum tanrı dediğimiz kavramda da ''özel'' bir şey yok, Kuran'da Allah nasıl anlatılıyor ? ''En güçlü'' , ''En bilgili'' , ''Ezel ve Ebed'' , '' doğmamış, doğurmamış'' vb.. Burada kendinden ''öz'' hiçbirşey yok, nasıl ki kanatlı ata ''iki ürünü birleşmesi, at ve kanat'' diyorsan, Allah'da ürünlerin ''abartılmasıdır'' . İnsan güçlüdür ''Allah sonsuz güçlü'' , insan bilgilidir ''Allah sonsuz bilgili'' , insan doğmuştur ve ölecektir ''Tanrı doğmamış ve sonsuza kadar varolacaktır'' vb.. Yani hayır 'Allah' da insanların ''uyduramayacağı, düşünemeyeceği'' hiçbir güç yok. Yani ''öz varlık'' tezin yok oldu.
--------
3- ''Bir çocuğu bluğ çağına kadar besleyip, tanrıdan hiç bahsetmemiz ve eğer tanrıyı akıl ederse tanrının varlığının kanıtı'' konusu..
Yani buna verecek cevap dahi bulamıyorum, bana göre direkt saçma sapan bir argüman, hiçbir mantığı yok, ama bir deneyeyim.
Bu deneyin sonucunun gerçek tanrıyı vereceğine inanıyorsan cevap vermen gereken sorular ortaya çıkıyor;
S.1-Bu çocuk, bu deneyin sonucunda çok farklı özellik ve niteliklere sahip bir tanrı tasavvur ederse ''koşulsuz, bu doğrudur diye kabul edecek misin?''
S.2-Bu deneyde 10 farklı çocuk kullanırsak ve 10 farklı çocuktan 5'i tanrı var derse, ve beşi yok derse neye inanacaksın, ikisi de ''öğrenilmemiş,sezgisel bilgiler''
Bu deney tamamen saçmalık, çünkü bu deneyde ne evrim işin içine katılıyor, ne çocukların kendi kişilik özellikleri, psikolojileri .. Yani cevap verilmeye değer bir deney, soru değil.
-------
4-''Maç izliyorsunuz maç skorlu bitmiş birisinin gol attığını anlarsınız, bilirisiniz'' demekte saçmalıktan daha öte bir şey. Maç tüm kurallarını, tüm ince detayları bildiğin bir şey, 10 kişi bir futbol maçınının skoruna baktığında, ve sonuç gollü bittiyse , o 10 kişiden 2'si çıkıp bu maçta gol kendi kendine olmuş DEMEZ. Ayrıca gerçekten bir futbol maçı ile, daha NEREDEYSE hiçbirşey bilmediğin EVRENİ bir mi tutuyorsun ? Felsefe okuyan birisinden beklemeyeceğim kadar sığ bir düşünce olur.
Not: Katrilyon x Katrilyon kere denersen o iki gol 'kendi kendisine de olabilir' , bu arada senin bu benzetmenle'Çok Tanrı' ya gideriz. Bildiğin gibi futbol tek kişi oynanmıyor.
Bu klasik 'kalem varsa sanatkaarda vardır, bu evrenin bir sanatkarı nasıl olmasın'' sorusu, o zaman sana sormam gerek bir tane soru var;
1-Bu evrenin bir yaratıcısı varsa O'nu yaratan varlığın yaratıcısı kim ? Evet farkettiğin gibi sonsuz bir döngüye giriyor.
''Lütfen o yaratılmamıştır gibi sığ bir cevap verme, çünkü NEREDEN BİLİYORSUN DERİM, ve ''Kuran'dan biliyorum'' demek zorunda kalırsın ve komik olur.
Bu sorduğum ''o zaman Allah'ı kim yarattı' sorusuna cevap verirsen bu başlığı daha çok açabilirim, şuan bu başlığı kısa kesiyorum, keza bende yoruldum.
--------
5- Amerika örneğinde verdiğin örnek hepten yanlış kanka, bir oku anlarsın bence, o yüzden cevap vermiyorum.
Dostum şimdi argümanlarındaki ''bence'' hatalı yerleri açıklayayım;
Not: Umarım Evrim Teorisi'ne inanıyorsundur, umarım birkaçtane bilim kitabı okumuşsundur.
1- ''Tanrı insanlar tarafından akıl ile bilinebildiği için bu bilginin insan tarafından elde edilmiş olması gerekir''
Dostum tanrıya, tanrılara inanmanın evrimsel olarak birçok avantajı olabilir, mesela;
1-Kabileni diğer kabilelerden ayırarak sınırlarını çizmek, soyunu devam ettirmek (Yahudilerde bunu görürüz).
2-Kabile içinde uyum, bir tanrıya inanmak o kabiledeki insanları ortak bir paydada buluşturarak toplu şekilde yaşamayı, avlanmayı kolaylaştırır, bu durum evrimsel olarak tanrıya inanmanın avantajlı olmasını sağlar.
3-Toplumsal düzen, toplumda en başından beri güçlüler, zayıflar, yoksullar vardır, din bu toplumlarda halkı yatıştırmak için, verimli kullanmak için, isyanı engellemek için kullanılabilir, bu da dini kullanan toplumların kullanmayanlara nazaran daha fazla hayatta kalabilmesini sağlayabilir.
Vesaire yani tanrı kavramının evrimsel süreçte insanlarda evrilmesi o topluma avantaj sağlamış olabilir.
------
2-''Kanatlı at meselesi''
Dostum kanatlı at iki tane öz nesenin birleşimidir, tanrı ile aynı yerde değildir demişsin.
Dostum tanrı dediğimiz kavramda da ''özel'' bir şey yok, Kuran'da Allah nasıl anlatılıyor ? ''En güçlü'' , ''En bilgili'' , ''Ezel ve Ebed'' , '' doğmamış, doğurmamış'' vb.. Burada kendinden ''öz'' hiçbirşey yok, nasıl ki kanatlı ata ''iki ürünü birleşmesi, at ve kanat'' diyorsan, Allah'da ürünlerin ''abartılmasıdır'' . İnsan güçlüdür ''Allah sonsuz güçlü'' , insan bilgilidir ''Allah sonsuz bilgili'' , insan doğmuştur ve ölecektir ''Tanrı doğmamış ve sonsuza kadar varolacaktır'' vb.. Yani hayır 'Allah' da insanların ''uyduramayacağı, düşünemeyeceği'' hiçbir güç yok. Yani ''öz varlık'' tezin yok oldu.
--------
3- ''Bir çocuğu bluğ çağına kadar besleyip, tanrıdan hiç bahsetmemiz ve eğer tanrıyı akıl ederse tanrının varlığının kanıtı'' konusu..
Yani buna verecek cevap dahi bulamıyorum, bana göre direkt saçma sapan bir argüman, hiçbir mantığı yok, ama bir deneyeyim.
Bu deneyin sonucunun gerçek tanrıyı vereceğine inanıyorsan cevap vermen gereken sorular ortaya çıkıyor;
S.1-Bu çocuk, bu deneyin sonucunda çok farklı özellik ve niteliklere sahip bir tanrı tasavvur ederse ''koşulsuz, bu doğrudur diye kabul edecek misin?''
S.2-Bu deneyde 10 farklı çocuk kullanırsak ve 10 farklı çocuktan 5'i tanrı var derse, ve beşi yok derse neye inanacaksın, ikisi de ''öğrenilmemiş,sezgisel bilgiler''
Bu deney tamamen saçmalık, çünkü bu deneyde ne evrim işin içine katılıyor, ne çocukların kendi kişilik özellikleri, psikolojileri .. Yani cevap verilmeye değer bir deney, soru değil.
-------
4-''Maç izliyorsunuz maç skorlu bitmiş birisinin gol attığını anlarsınız, bilirisiniz'' demekte saçmalıktan daha öte bir şey. Maç tüm kurallarını, tüm ince detayları bildiğin bir şey, 10 kişi bir futbol maçınının skoruna baktığında, ve sonuç gollü bittiyse , o 10 kişiden 2'si çıkıp bu maçta gol kendi kendine olmuş DEMEZ. Ayrıca gerçekten bir futbol maçı ile, daha NEREDEYSE hiçbirşey bilmediğin EVRENİ bir mi tutuyorsun ? Felsefe okuyan birisinden beklemeyeceğim kadar sığ bir düşünce olur.
Not: Katrilyon x Katrilyon kere denersen o iki gol 'kendi kendisine de olabilir' , bu arada senin bu benzetmenle'Çok Tanrı' ya gideriz. Bildiğin gibi futbol tek kişi oynanmıyor.
Bu klasik 'kalem varsa sanatkaarda vardır, bu evrenin bir sanatkarı nasıl olmasın'' sorusu, o zaman sana sormam gerek bir tane soru var;
1-Bu evrenin bir yaratıcısı varsa O'nu yaratan varlığın yaratıcısı kim ? Evet farkettiğin gibi sonsuz bir döngüye giriyor.
''Lütfen o yaratılmamıştır gibi sığ bir cevap verme, çünkü NEREDEN BİLİYORSUN DERİM, ve ''Kuran'dan biliyorum'' demek zorunda kalırsın ve komik olur.
Bu sorduğum ''o zaman Allah'ı kim yarattı' sorusuna cevap verirsen bu başlığı daha çok açabilirim, şuan bu başlığı kısa kesiyorum, keza bende yoruldum.
--------
5- Amerika örneğinde verdiğin örnek hepten yanlış kanka, bir oku anlarsın bence, o yüzden cevap vermiyorum.
Bu arada eklemeyi unutmuşum benim de sana soracağım onlarca soru var, ama burada sadece senin argümanlarını çürüttüm.
Örnek bir soru sorayım ;
Sence Allah'ın kendisi bile ''kendisinin bile'' bir simülasyonda olmadığını ''kendisine bile'' kanıtlayabilir mi ? Çok gelişmiş bir medeniyetteki bir uzaylı ''Tanrı olma simülasyonu'' oynamak istemiş olabilir ve bir oyun parkındaki kaskı takmış ''tüm bu evreni yaratmış, milyarlarca yıl yaşamış'' olamaz mı ? Eğer bilim kitabı okuduysan, zaman denilen şeyin ''göreceli'' bir şey olduğunu biliyorsundur, ''O'' , o kaskı taktığında, ''Tanrılık Simülasyon' oynarken ve hatta bittiğinde O'nun için 5 dakika geçmiş olabilir, Öyle ki ''O'' bile gerçek yaşamında ''normal bir uzaylı'' olduğunu unutup kendisini gerçekten tanrı sanabilir.
CEVAP VERİR MİSİN ''TANRI NE YAPARSA KENDİSİNİN BİR SİMÜLASYONDA OLMADIĞINI, BIRAK SANA, KENDİNE BİLE KANITLAYABİLİR ?''
Hayır bence kendisine dahi bir simülasyonda olmadığını kanıtlayamaz, cevabını merak ediyorum.
Siz benim yazdığımı hiç okumamışsınız. Konuyu açan arkadaş "Tanrı varsa bile neden 1 tane var ?" diye sormuş ben de bunu kendi düşünceme ve inancıma göre yorumladım. Burada kimseye din ve ideoloji dayatması yapmıyoruz. Yazdığınız metine göre her şey tesadüf üzerine kurulmuş gibi bir şey düşündüğünüz izlenimini alıyorum bu yüzden tartışmak gereksiz olacak. "Böyle bir düzen" derken de evrendeki her şeyden bahsettim çünkü en ufak bir eylemin bile bir sebebi/nedeni vardır. Astronomi ve bilime ilgiliyimdir ama her şeyin astronomi ve bilim ile açıklanabileceğini düşünmüyorum.
Bende tartışmanın gereksiz olacağını düşünüyorum, tek merak ettiğim şey "evrendeki düzen" dediğiniz şey nedir? Evrenin merkezindeki karadeliklerin her saniye onlarca güneş kütlesi yutması, hiç durmayan çarpışmalar, patlamalar vesaire mi ? Tanrı aksiyonu seviyor sanırım.
Bende tartışmanın gereksiz olacağını düşünüyorum, tek merak ettiğim şey "evrendeki düzen" dediğiniz şey nedir? Evrenin merkezindeki karadeliklerin her saniye onlarca güneş kütlesi yutması, hiç durmayan çarpışmalar, patlamalar vesaire mi ? Tanrı aksiyonu seviyor sanırım.
Ben size burada 100 satırlık metin de yazsam yine soru sormaya devam edeceksiniz. Bu konuya sadece alaycı bir dille konuşarak kendi ideolojiniz dışındaki kişileri aşağılamak için gelmişsiniz. İyi forumlar.
Ben size burada 100 satırlık metin de yazsam yine soru sormaya devam edeceksiniz. Bu konuya sadece alaycı bir dille konuşarak kendi ideolojiniz dışındaki kişileri aşağılamak için gelmişsiniz. İyi forumlar.
Dostum o zaman sana pişman olacağını düşündüğüm birkaç ss atacağım, o ''geldi yine sirk maymununu' ifadesini kime, neden yazdığıma dair, 5 dakikanı rica ediyorum.
olmayan şey için boş tartışmaya girmeyin. tanrı kuantum bilgisayar ise bizler hesap makinesiyiz, hesap makinesi icat edilmeden kuantum bilgisayar icat edilemez. önce insan var olacak ki tanrı olsun
Ben size burada 100 satırlık metin de yazsam yine soru sormaya devam edeceksiniz. Bu konuya sadece alaycı bir dille konuşarak kendi ideolojiniz dışındaki kişileri aşağılamak için gelmişsiniz. İyi forumlar.
Şimdi dürüst bir şekilde benim bu ifadeleri kime yazdığımı anlamak için bu konunun ilk sayfalarına dönersen (benim mesajlarım 13-14. sayfalarda başlıyor, konuya geç dahil oldum, kime , niye 'sirk maymunu' dediğimi anlayacağını sanıyorum. Ve ben gerçekten senin yerinde olsam, benden özür dilerdim, çünkü dürüst bir şekilde bakarsan göreceksin, haketmeyen birisine demedim.
Şimdi dürüst bir şekilde benim bu ifadeleri kime yazdığımı anlamak için bu konunun ilk sayfalarına dönersen (benim mesajlarım 13-14. sayfalarda başlıyor, konuya geç dahil oldum, kime , niye 'sirk maymunu' dediğimi anlayacağını sanıyorum. Ve ben gerçekten senin yerinde olsam, benden özür dilerdim, çünkü dürüst bir şekilde bakarsan göreceksin, haketmeyen birisine demedim.
Ben o 'sirk maymunu' ifadesini daha bu konu açılır açılmaz, ilk sayfadan ''çoluk çocuk yine boş konu açmış'' yazan ve bunu 25 sayfa boyıunca savunan, uzatan adama yazdım.
Dürüst birşekilde bakmanı rica ediyorum, merak ediyorum pişman olacak mısın beni bu şekilde itham ettiğin için
Ben size burada 100 satırlık metin de yazsam yine soru sormaya devam edeceksiniz. Bu konuya sadece alaycı bir dille konuşarak kendi ideolojiniz dışındaki kişileri aşağılamak için gelmişsiniz. İyi forumlar.
Bak bu da, bu konuya attığım ilk mesaj, sence normal bir cevap vermemiş miyim ? Milletle dalga geçmiş miyim geçmemiş miyim ? Benim nickim Atheos, ben felsefeye, bilime bayılırım, kimse fikrini beyan ediyor diye en ufak lafta etmem, dikte edilmesine karşıyım. Beni en sevmediğim insan tiplemesinde olmakla yargılamışsın..
İlk mesajım burda, daha kimseyle tartışmaya başlamadan ki.
Şimdi dürüst bir şekilde benim bu ifadeleri kime yazdığımı anlamak için bu konunun ilk sayfalarına dönersen (benim mesajlarım 13-14. sayfalarda başlıyor, konuya geç dahil oldum, kime , niye 'sirk maymunu' dediğimi anlayacağını sanıyorum. Ve ben gerçekten senin yerinde olsam, benden özür dilerdim, çünkü dürüst bir şekilde bakarsan göreceksin, haketmeyen birisine demedim.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Ben o 'sirk maymunu' ifadesini daha bu konu açılır açılmaz, ilk sayfadan ''çoluk çocuk yine boş konu açmış'' yazan ve bunu 25 sayfa boyıunca savunan, uzatan adama yazdım.
Dürüst birşekilde bakmanı rica ediyorum, merak ediyorum pişman olacak mısın beni bu şekilde itham ettiğin için
Mesaj otomatik birleştirildi:
Bak bu da, bu konuya attığım ilk mesaj, sence normal bir cevap vermemiş miyim ? Milletle dalga geçmiş miyim geçmemiş miyim ? Benim nickim Atheos, ben felsefeye, bilime bayılırım, kimse fikrini beyan ediyor diye en ufak lafta etmem, dikte edilmesine karşıyım. Beni en sevmediğim insan tiplemesinde olmakla yargılamışsın..
İlk mesajım burda, daha kimseyle tartışmaya başlamadan ki.