zerre sevmiyorumBen Türkiye'de yaşamayı çok seviyorum. Vatanımızın her tarafı ayrı doğal güzelliğe sahip. Her şehrin farklı bir güzelliği var. Türkiye'de ne kadar çok gezerseniz o kadar iyi anlıyorsunuz bunu. Jeopolitik konumu sayesinde bir sürü iklimi bir anda yaşayabiliyoruz. Okyanusal iklim (Karadeniz), Subtropikal iklim (Akdeniz) Karasal - Sert Karasal (Bozkır). Bunlarda yetmiyor, Karadeniz ve Akdeniz ikliminin geçiş noktası olan Marmara bölgesinde Marmara iklimi diye adlandırılan bir iklim bile var. Kaç ülkede bu kadar çeşitli iklim yapısı olabilir? Akdeniz ve Karadeniz ile ülkenin üç yanı da denizlerle çevrili.
Kültürel olarak desen aşırı çeşitli bir toplumuz, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Lazlar vs. Hepimiz yıllarca aynı düzende yaşamışız. Olağanüstü bir şey.
Ağızlarımız o kadar çeşitli ki, Güney Doğu Anadolu ağzı, Doğu Anadolu Ağzı, Lazların ağzı, Kastamonu yöresinin ağzı, İç Anadolu ağzı, Akdeniz bölgesinin (yörük) ağzı, Ege ağzı, İstanbul ağzı, Trakya ağzı ve aklıma gelmeyen bir çok ağız türü.. Bu da çeşitli insanların olmasına olanak sağlıyor ve insan çeşitliliği bakımından zenginlik katıyor.
Yemekler desen Dünya'nın en iyi mutfaklarından birine sahibiz. Şahsi fikrim en iyi ABD mutfağı (çünkü Dünya'da ki bütün toplumların karıştırılıp sentezlenmiş hali), ondan sonra Türk mutfağı ondan sonra da İtalyan mutfağı harikulade.
Bu cennet vatanını siyasi olarak değerlendirip yermek içimden gelmedi, çünkü bunu hak etmiyor gerçekten, değerini bilmiyoruz...
Değerini bilmediğimizin kanıtı da şu. Misal Japonya'da Sakura ağaçları var. Pembe bildiğiniz gibi. Bu ağaçları öyle bir tanıtıyorlar ki tüm Dünya'dan ziyaretçi akınına uğruyor. Bizim ülkemizde de bu ağaç türüne benzer ağaç türleri yetiştirilebilir, hatta daha fazlasını yapabiliriz. Şu an Dünya'nın en büyük lavanta bahçeleri ve gül bahçelerinden biri bizim ülkemizde. Geçen küçük bir köye gittim. O kadar güzel lavanta bahçesi var ki. Hayran olursunuz, maalesef bu bahçenin tanıtımı yapılmadığı için sadece yerel halk geliyor. Bu bahçe gibi doğal güzelliklerimiz başka bir ülkenin elinde olsa öyle bir değerlendirirdi ki.. Neyse. Yaz yaz bitmiyor.
Dediklerinizde gerçeketen haklısınız güzel Türkiyemiz de yaşamak gerçekten hoş bir şey hatta şanslı olduğumu bile düşünüyorum lakin geçen zamanlara gidişata bakılırsa bu düşünce cidden azalıyor. Çünkü ülkemiz her konudan aslında elverişli bir yapıya sahip lakin biz kullanamıyoruz bu nedenden de çok fazla dışarı bağımlı kalıyor bu hem yiyecek içecek olsun, giyim, teknolojik aletler, film sektörü hatta bazen dil bile bunlardan etkileniyor o nedenle bence şuan ki Türkiye haketmediği bir konumda bunun suçunu hükümet veya bir şeye bağlayamayız çünkü halkımız da çok destek olduğu söylenemez. Toparlamak gerekirse ben Ülkemi sevsem de şartlardan kaynaklı kendi Ülkemin şehirlerini dahi adam akıllı gezip göremiyorum hayat yaşam telaşından ve şuna emin olun ben çok fazla gezmeyi seven ve her türlü vakit ayırabilecek biriyim lakin dediğim gibi şartlar...Ben Türkiye'de yaşamayı çok seviyorum. Vatanımızın her tarafı ayrı doğal güzelliğe sahip. Her şehrin farklı bir güzelliği var. Türkiye'de ne kadar çok gezerseniz o kadar iyi anlıyorsunuz bunu. Jeopolitik konumu sayesinde bir sürü iklimi bir anda yaşayabiliyoruz. Okyanusal iklim (Karadeniz), Subtropikal iklim (Akdeniz) Karasal - Sert Karasal (Bozkır). Bunlarda yetmiyor, Karadeniz ve Akdeniz ikliminin geçiş noktası olan Marmara bölgesinde Marmara iklimi diye adlandırılan bir iklim bile var. Kaç ülkede bu kadar çeşitli iklim yapısı olabilir? Akdeniz ve Karadeniz ile ülkenin üç yanı da denizlerle çevrili.
Kültürel olarak desen aşırı çeşitli bir toplumuz, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Lazlar vs. Hepimiz yıllarca aynı düzende yaşamışız. Olağanüstü bir şey.
Ağızlarımız o kadar çeşitli ki, Güney Doğu Anadolu ağzı, Doğu Anadolu Ağzı, Lazların ağzı, Kastamonu yöresinin ağzı, İç Anadolu ağzı, Akdeniz bölgesinin (yörük) ağzı, Ege ağzı, İstanbul ağzı, Trakya ağzı ve aklıma gelmeyen bir çok ağız türü.. Bu da çeşitli insanların olmasına olanak sağlıyor ve insan çeşitliliği bakımından zenginlik katıyor.
Yemekler desen Dünya'nın en iyi mutfaklarından birine sahibiz. Şahsi fikrim en iyi ABD mutfağı (çünkü Dünya'da ki bütün toplumların karıştırılıp sentezlenmiş hali), ondan sonra Türk mutfağı ondan sonra da İtalyan mutfağı harikulade.
Bu cennet vatanını siyasi olarak değerlendirip yermek içimden gelmedi, çünkü bunu hak etmiyor gerçekten, değerini bilmiyoruz...
Değerini bilmediğimizin kanıtı da şu. Misal Japonya'da Sakura ağaçları var. Pembe bildiğiniz gibi. Bu ağaçları öyle bir tanıtıyorlar ki tüm Dünya'dan ziyaretçi akınına uğruyor. Bizim ülkemizde de bu ağaç türüne benzer ağaç türleri yetiştirilebilir, hatta daha fazlasını yapabiliriz. Şu an Dünya'nın en büyük lavanta bahçeleri ve gül bahçelerinden biri bizim ülkemizde. Geçen küçük bir köye gittim. O kadar güzel lavanta bahçesi var ki. Hayran olursunuz, maalesef bu bahçenin tanıtımı yapılmadığı için sadece yerel halk geliyor. Bu bahçe gibi doğal güzelliklerimiz başka bir ülkenin elinde olsa öyle bir değerlendirirdi ki.. Neyse. Yaz yaz bitmiyor.
Doğal güzellik bakımından çoğu ülkeyle yarışacak bi ülke ama ekonomi....Ben Türkiye'de yaşamayı çok seviyorum. Vatanımızın her tarafı ayrı doğal güzelliğe sahip. Her şehrin farklı bir güzelliği var. Türkiye'de ne kadar çok gezerseniz o kadar iyi anlıyorsunuz bunu. Jeopolitik konumu sayesinde bir sürü iklimi bir anda yaşayabiliyoruz. Okyanusal iklim (Karadeniz), Subtropikal iklim (Akdeniz) Karasal - Sert Karasal (Bozkır). Bunlarda yetmiyor, Karadeniz ve Akdeniz ikliminin geçiş noktası olan Marmara bölgesinde Marmara iklimi diye adlandırılan bir iklim bile var. Kaç ülkede bu kadar çeşitli iklim yapısı olabilir? Akdeniz ve Karadeniz ile ülkenin üç yanı da denizlerle çevrili.
Kültürel olarak desen aşırı çeşitli bir toplumuz, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Lazlar vs. Hepimiz yıllarca aynı düzende yaşamışız. Olağanüstü bir şey.
Ağızlarımız o kadar çeşitli ki, Güney Doğu Anadolu ağzı, Doğu Anadolu Ağzı, Lazların ağzı, Kastamonu yöresinin ağzı, İç Anadolu ağzı, Akdeniz bölgesinin (yörük) ağzı, Ege ağzı, İstanbul ağzı, Trakya ağzı ve aklıma gelmeyen bir çok ağız türü.. Bu da çeşitli insanların olmasına olanak sağlıyor ve insan çeşitliliği bakımından zenginlik katıyor.
Yemekler desen Dünya'nın en iyi mutfaklarından birine sahibiz. Şahsi fikrim en iyi ABD mutfağı (çünkü Dünya'da ki bütün toplumların karıştırılıp sentezlenmiş hali), ondan sonra Türk mutfağı ondan sonra da İtalyan mutfağı harikulade.
Bu cennet vatanını siyasi olarak değerlendirip yermek içimden gelmedi, çünkü bunu hak etmiyor gerçekten, değerini bilmiyoruz...
Değerini bilmediğimizin kanıtı da şu. Misal Japonya'da Sakura ağaçları var. Pembe bildiğiniz gibi. Bu ağaçları öyle bir tanıtıyorlar ki tüm Dünya'dan ziyaretçi akınına uğruyor. Bizim ülkemizde de bu ağaç türüne benzer ağaç türleri yetiştirilebilir, hatta daha fazlasını yapabiliriz. Şu an Dünya'nın en büyük lavanta bahçeleri ve gül bahçelerinden biri bizim ülkemizde. Geçen küçük bir köye gittim. O kadar güzel lavanta bahçesi var ki. Hayran olursunuz, maalesef bu bahçenin tanıtımı yapılmadığı için sadece yerel halk geliyor. Bu bahçe gibi doğal güzelliklerimiz başka bir ülkenin elinde olsa öyle bir değerlendirirdi ki.. Neyse. Yaz yaz bitmiyor.
Evett bende bi lavanta bahcesine gitmistim aşırı güzel bi vibe veriyor bence ulkenin her yerine yetistirilmeliiBen Türkiye'de yaşamayı çok seviyorum. Vatanımızın her tarafı ayrı doğal güzelliğe sahip. Her şehrin farklı bir güzelliği var. Türkiye'de ne kadar çok gezerseniz o kadar iyi anlıyorsunuz bunu. Jeopolitik konumu sayesinde bir sürü iklimi bir anda yaşayabiliyoruz. Okyanusal iklim (Karadeniz), Subtropikal iklim (Akdeniz) Karasal - Sert Karasal (Bozkır). Bunlarda yetmiyor, Karadeniz ve Akdeniz ikliminin geçiş noktası olan Marmara bölgesinde Marmara iklimi diye adlandırılan bir iklim bile var. Kaç ülkede bu kadar çeşitli iklim yapısı olabilir? Akdeniz ve Karadeniz ile ülkenin üç yanı da denizlerle çevrili.
Kültürel olarak desen aşırı çeşitli bir toplumuz, Kürtler, Zazalar, Çerkezler, Lazlar vs. Hepimiz yıllarca aynı düzende yaşamışız. Olağanüstü bir şey.
Ağızlarımız o kadar çeşitli ki, Güney Doğu Anadolu ağzı, Doğu Anadolu Ağzı, Lazların ağzı, Kastamonu yöresinin ağzı, İç Anadolu ağzı, Akdeniz bölgesinin (yörük) ağzı, Ege ağzı, İstanbul ağzı, Trakya ağzı ve aklıma gelmeyen bir çok ağız türü.. Bu da çeşitli insanların olmasına olanak sağlıyor ve insan çeşitliliği bakımından zenginlik katıyor.
Yemekler desen Dünya'nın en iyi mutfaklarından birine sahibiz. Şahsi fikrim en iyi ABD mutfağı (çünkü Dünya'da ki bütün toplumların karıştırılıp sentezlenmiş hali), ondan sonra Türk mutfağı ondan sonra da İtalyan mutfağı harikulade.
Bu cennet vatanını siyasi olarak değerlendirip yermek içimden gelmedi, çünkü bunu hak etmiyor gerçekten, değerini bilmiyoruz...
Değerini bilmediğimizin kanıtı da şu. Misal Japonya'da Sakura ağaçları var. Pembe bildiğiniz gibi. Bu ağaçları öyle bir tanıtıyorlar ki tüm Dünya'dan ziyaretçi akınına uğruyor. Bizim ülkemizde de bu ağaç türüne benzer ağaç türleri yetiştirilebilir, hatta daha fazlasını yapabiliriz. Şu an Dünya'nın en büyük lavanta bahçeleri ve gül bahçelerinden biri bizim ülkemizde. Geçen küçük bir köye gittim. O kadar güzel lavanta bahçesi var ki. Hayran olursunuz, maalesef bu bahçenin tanıtımı yapılmadığı için sadece yerel halk geliyor. Bu bahçe gibi doğal güzelliklerimiz başka bir ülkenin elinde olsa öyle bir değerlendirirdi ki.. Neyse. Yaz yaz bitmiyor.