elçiler, öğretiler ve kitaplar aynı tanrının eseri der, kuranda da defaatle bahsedilen, başta yahudilik olmak üzere tüm ibrahimi dinlerin ortak kutsalları sayılan nuh, musa ve yunus ile ilişkilendirdikleri "aşure" gününü tıpkı yahudilerin de yaptığı gibi oruç tutarak ve bir takım tatlılar yaparak geçirirler. buraya kadar herhangi bir sorun yok iken, konu iseviliğin ve islamın ortak peygamberi olan isa'nın doğumunu kutlamaya geldiğinde nedense ortaya bir dolu çelişki sürüyorlar. belki de kalplerindeki allah inancının bütünüyle içlerine yerleştiğine kendileri de inanmadıklarından dolayı kafalarına taktıkları bir şapka ile, arkadaşları ile geçirdikleri bir kaç güzel saat ile, püsküllerle süsledikleri bir pencere ile dinden çıkacaklarını vs. düşünüyorlar. bu bahsettiklerim, genelde hristiyanların, isanın doğumunu anmak vesilesiyle kutladığı "noel" bayramı için geçerli iken, amacı yeni yılı kutlamak olan yılbaşı etkinliğini gerçekleştirenlerin de kendi yarım akılları ile dinini sorgulayan, onları dinsiz ilan eden sözde hocalar, cahiller maalesef var. tüm bunları kenara bıraksak dahi, kültür alışverişi doğru kültürle, doğru şekilde yapıldığında her daim yararlıdır. ülkecek çok ciddi bir kesmimizin maslow piramidinin daha ilk basamaklarını dahi tırmanamadığını düşündüğümüzde bu ilginç önyargıları doğal kabul edebilmekle beraber, bu tarzda, insana sosyalliği aşılayan, yaşamanın eğlenceli taraflarını hatırlatan zararsız etkinlikleri gündeme getirmemiz çok yararlı olur.