Neler Yeni

Aile zoru ile namaza başlamak

kutaybey

80+ Bronze
Katılım
14 Haziran 2020
Mesajlar
512
Dahası  
Reaksiyon skoru
246
Konum
Turks and Caicos
İsim
Kutay
sacma olacak ama Allaha inanmıyorum desen ne derler ateistim falan dümenden
günde 5 dua öğrenmezse dayak yiyeceğinden bahsediyor... ateist olduğundan bahsederse teknolojiden hayat boyu bağlantısı kesilir muhtemelen. üniversitede de aile zoruyla ilahiyat falan yazılır.
 

Vachiron

80+
Katılım
6 Haziran 2024
Mesajlar
280
Dahası  
Reaksiyon skoru
30
İsim
Ali arda
10. sınıfım din hakkında pek bilgili ve altını çizerek söylüyorum İLGİLİ değilim. ailem çok baskıcı ve dindar, küçük kardeşimi esir aldılar o bundan memnun ama ben değilim. son zamanlarda derslerime kızmayı bıraktılar hatim indirecek gibi üstüme düşüyorlar. yok günde bu kadar ödev 5 vakitin hepsini kılacaksın hiç gelip istermisin diye sormadılar. benim ibadetimden onun sorumlu tutulacağını söyleyip duruyor. bakın ilgili değilim ama cuma namazlarına kılarım bazende öğleyi, fakat 5 vaktin hepsini kılıp günde 5 dua ezberlemek istemiyorum, televizyon karşısında peygamberimizin sünnetlerini saatlerce izlemek istemiyorum. bu zamana kadar böyle yaşamadım ve bir anda otoriterlik taslamaya başladılar. her cümleleri emir bunu ezberleyeceksin ben gelemye bu dua ezberlenmezse bilgisayarı kaldırırım gibi gibi... onlara fikrimi söylersem eğer evlatlıktan bile reddedile bilirim. kötü bir şey olmadığını biliyorum ama bu baskı altında bunları yapmak istemiyorum zorla namaza başlatılıp bir insandan kalp ile tasdik etmesini isteyemezsin. sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim, günün birinde ağır bir kavga etmek zorunda kalacağım yoksa :D
okulda git rehperlikciyle veya mudur yada sevdigin bilgili bir din ogretmeniyle konus o ikna edebilir bence aileni en kotu aramizda kalsın dersin ben olsam oyle yapardım
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,717
En İyi Cevap
7
Fazla dindar olmak istemiyorum ama dinden çok uzak olmakta istemiyorum, ama günde düzenli olarak bu konulara bakasım yok yani
Yani dindar olmak mesele değil. O sana kalmış bir şey. Ama dindar olmak kötü bir şey değil. Bakış açını değiştirmen daha iyi olabilir.

Öncelikle aşağıya Bakara suresinden ayetler bırakıyorum.

﴾107﴿
Yine bilmez misin ki göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnız Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de yardımcı vardır.

﴾108﴿
Yoksa daha önce Mûsâ’ya sorulduğu gibi siz de peygamberinize sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur.

﴾109﴿
Ehl-i kitap’tan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki haset duygusundan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

﴾110﴿
Namazı kılın, zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.

﴾111﴿
Onlar, “Yahudi veya hıristiyan olanlar hariç, hiç kimse cennete giremeyecek” dediler. Bu onların kuruntusudur. De ki: “Eğer sözünüzde doğru iseniz kesin kanıtınızı getirin!”

﴾112﴿
Bilâkis, kim güzel niyet ve davranış sahibi olarak kendini Allah’a teslim ederse rabbinin katında onun mükâfatı vardır. Öylelerine korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.

Bu ayetler özetle şunu diyor:
  • Allah'tan başka dostun yoktur. Yanında herkes var Allah yoksa hüsrandasındır. Yanında 8 milyar insan yok, Allah var kurtuluştasındır.
  • Dinin gerekliliklerinden çıkma. Yarım kılman iyi, ama tam olması gerekiyor. Bu müdürün, patronun, öğretmenin, cumhurbaşkanının söylediği bir şey değil. Allah'ın emri. Bu bilinçte olmak lazım.
  • Ailenin bu tutumu seni yorabilir, kızdırabilir, daha çok kopukluğa itebilir. Ama sakin olman icap eder. Ailenin durumunu anlamaya çalışıp affet, hoş gör. Bu şekilde yaparsan Allah'ın dediği gibi, daha iyi hissedebilirsin. Çünkü tek dostun Allah, her şeye kâdirdir.
  • Namazını kıl, orucunu tut. Ne yaparsan kendinedir. Ailene değil. Ailen kılmanı baskılıyor olabilir. Ama kılarsan da kılmasan da kendine. Bunun bilincinde ol.
  • Namazını kıl, tam bir şekilde kıl. Mükâfatını ancak Allah'tan alabilirsin. Allah seni hep görür. Yaşadıklarını, içini.
  • Kendini Allah'a teslim et. Dindar olmak kötü bir şey değil. İslam'ın kelime anlamı teslimiyettir. Søren Kierkegaard varoluşsal sancıyla başa çıkabilmek için varoluşsal sıçrama yapmak gerektiğini söyler. 3 aşamalıdır: dünyevi, etik, teslimiyet. Sahibinin ancak Allah olduğunu bilip teslim edersen kendini, ki bu zaman alır ama en azından bilincinde ol, asla üzülmeyenlerden olursun.

Şimdi senin durumunu Nefs Psikolojisi perspektifinden inceleyelim. Bakış açını değiştirmen, dönüştürmen ve geliştirmen daha iyi gibi.

4 temel ilişki durumuna bakalım.

1. İnsanın diğer insanlarla ilişkisi

Burada diğer insanlar ailen. Ailen burada otorite konumunda ve sana dayatılan görevler, yasaklar, günahlar ile kendi arzuların baskılanıyor. Bundan dolayı tepkisel olarak huzursuz, öfkeli hissetmen doğal. Bu duyguları kabul et. Duygu kabulü bu duyguların seni insanlığından geldiğini kabul etmen üzerinedir. Öfke, üzüntü, huzursuzluk, kaygı bunlar bir insanda olabilir. Asla bulunmaması gerekiyor diye bir şey yok. Bu doğrultuda duygularını kabul et, ret etme. Duygulara karşı durmak ret etmektir. Olumsuz da olsalar duygulara "hoş geldiniz sefa geldiniz" demek kabul örneğidir.

Ailenin bu davranışlarının sebebini anlamaya çalış. Empati kur. Ailene karşı saldırı yahut savunma pozisyonunda durma. Bu ilişkinizi düzeltmeyecek ve senin daha kötü hissetmene neden olacaktır. "Ailene karşı dur, raconu kes" yorumlarını geç. Öyle bir dünya yok, varsa da sağlıklı değil.

Annene duyduğun içsel duyguların ve dinamiklerin farkına varmaya çalış. Annene nasılsın, derinlerde ne yatıyor diye düşün. Bebekliğinde annenin eksikliğini çekmiş olabilirsin. Bu şu anda bazı durumlara etki ediyor olabilir. Çünkü bizler ilk etapta annemiz üzerinden kendimizi tanır ve egonun temelini oluştururuz. Eğer anne yoksa ego temeli oluşturma konusunda sıkıntı yaşayabiliriz. Bu da doğal. Bunu kabul et. Eğer annen ekseninde negatif hislerin varsa, eksiklik boşluk hissi gibi, bunları kabul et. O hislerin olmaması gerektiği düşüncesi işlevsiz. O hisler var, çünkü insansın. Olmayadabilir, ben örnek verdim. Ama eğer bir şeyler varsa kabul et.

Geçmişi düşünme. Geleceği düşünme. Şu anda kal. Şu an annenle ilişkini yapılandırma şansın var mı, bunun farkında olmak asıl önemli olan. Şu an eğer annenle yakınlaşıp bağı kuvvetlendirme şansın varsa bir düşün derim. Şu an elinde neler var, hangi kartlar var? O kartları şu an oyna, oyun bitince oynayamazsın çünkü.

2. İnsanın kendisiyle ilişkisi:

Kendi içine dön. Kendinle ilişkin ne durumda, bunun üzerine tefekkür et (düşün). Kendi benliğini, başkasının bakış açısından değil de kendini olduğun halinle görmeye çalış. Kendi benliğini olduğu haliyle tanımaya çalış. Sen kimsin sana göre? Sen nesin, necisin sana göre, kendine göre? Kendini tanı. Bu içsel huzur için önemli.

Kendi değerlerini tespit et. Yaratıcılık, nezaket, yardımseverlik, başarılı olmak vs. Başka şeylerde olabilir. Bu değerlere uygun somut ana hedefler belirle. Daha sonra bu hedeflere giden yolu somut şekilde çiz. Sonra bu yolu ulaşılabilir, küçük parçalara böl. Sonra HAREKETE GEÇ! Değerlerine uygun şekilde yaşadığın sürece iyi hissedeceksindir.

Değerli bir hayat, değerlere uygun yaşamakla mümkündür.

3. İnsanın nesneyle ilişkisi

Bilgisayar olabilir, görev olabilir, ailenin dini baskısı olabilir, doğa olabilir.

Bunlarla ilişkin ne durumda? Bilgisayar senin varlığın için ne anlam ifade ediyor? Bilgisayarın alınması senin için ne anlam ifade ediyor, hangi duyguları uyandırır, neden? Eğer bu nesneye karşı yani dünyevi şeye karşı bağımlılığın varsa bir düşün.

Okul ile ilişkin ne durumda? Derslerinle ilişkin ne durumda? Salt dünyevi bir amaçla mı yaşıyorsun yoksa Allah rızası için mi? Allah rızası için ileride faydalı biri olmak için mi okul okuyorsun yoksa sadece dünyevi, maddeci bir amaç düzleminde mi?

Diğer bir nokta da şu, okulda başarısızlık ne anlam ifade ediyor? Ailenin derslerine kızmasını istiyorsan neden istiyorsun? Neden bundan rahatsızlık duyuyorsun, kızmamalarından yani? Duygularının, düşüncelerinin farkında ol ve kabul et. Tutma, akıp gitmelerine izin ver.

4. İnsanın aşkınlıkla, Rab ile olan ilişkisi

Allah ile ilişkin nasıl? Gerçekten kalbi olarak tahkiki imanın var mı? Ondan sadece korkulması gereken bir tanrı mı yoksa sevilebilecek bir tanrı olarak da görüyor musun? Onun varlığını manevi olarak hissediyor musun? Bu sorulara kendinin kendine verdiği cevaplar olumsuz ise kendini yargılama. Eğer üzülebiliyorsan kendini sorgulayan nefsi yapıyla iletişimin var demektir ki bu güzel bir şey. Duygularını yine kabul et. 15 yaşındasın. Günümüz dünyasında ulvi olgunlukta olmanı kimse beklemiyor, bekleyemez, hiçbir yaşta ayrıca. Allah ile olan ilişkin seninle ilgili sadece.

Ailenin dini baskısını baskı olarak, ceza olarak görme. Bakış açını değiştir. Allah'a daha çok yaklaşmak için bir fırsat olarak gör. Allah kendisine yaklaşmasını istediği kullarından maddi şeyleri elinden alabilir, sıkıntılar verebilir. Hayrın da şerrin de her şeyin de O'ndan, Hak'tan, Allah'tan geldiğinin farkında olmak senin ruhsal olgunluğun açısından çok önemli bir adım olur.
Bu baskıyı bir tür çağrı olarak gör.

Ailenle de iletişimini savunmacı olarak yapma. Orta yolu işaret eder bir ton kullan. Sen ibadetlerini yap. Onlara göster. Ama ibadetlerini Allah'a yaklaşmak için olan bir fırsat bilincinde olarak yap. Ailenin dışarıdan nasıl gördüğü veya anlamlandırdığına ekstra kafa yorma. Bu enerjini tüketir. KABUL ET ve HAREKETE GEÇ! Ailenle de konuşurken bu baskının kendi inancının derinleşmesini engelleyebileceğini, Allah ile olan samimiyetine zarar verebileceği yönünde bir konuşma yap. Gerçekte böyle olmak zorunda değil tabii. Ailen baskı kurdu diye dinden çıkacak olman sana zarar verir. Ama ailene karşı bu şekilde konuşma yapman üzerindeki baskıyı hafifletip kaldırabilir. Ama 5 vakit namazı kılmaya özen göster.


Değişim bir anda olmaz, değişim dirençle karşılaşır, zorlayabilir ama adım atmak gerekir.

Dindarlık, Allah'a yaklaşmak basit şeyler değiller. Bu dünyanın bir sonu var. Öbür dünyada sonsuz hayat sahibi olacaksın. Bunu bilincinde ol. Dindar olup olmamak pek keyfiyete bağlı değil.

Umarım yardımcı olmuştur. Bu cevabı yazarken kendime de yardım etmiş oldum.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Şu kitaba da bir bak derim:

 

Sansar Salvo

80+ Silver
Katılım
18 Mart 2022
Mesajlar
2,505
Dahası  
Reaksiyon skoru
666
İsim
Fettah Özalp
Yani dindar olmak mesele değil. O sana kalmış bir şey. Ama dindar olmak kötü bir şey değil. Bakış açını değiştirmen daha iyi olabilir.

Öncelikle aşağıya Bakara suresinden ayetler bırakıyorum.

﴾107﴿
Yine bilmez misin ki göklerin ve yerin mülkiyet ve hükümranlığı yalnız Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost ne de yardımcı vardır.

﴾108﴿
Yoksa daha önce Mûsâ’ya sorulduğu gibi siz de peygamberinize sorular sormak mı istiyorsunuz? Kim imanı küfre değişirse şüphesiz dosdoğru yoldan sapmış olur.

﴾109﴿
Ehl-i kitap’tan çoğu, hakikat kendilerine apaçık belli olduktan sonra, sırf içlerindeki haset duygusundan ötürü, sizi imanınızdan vazgeçirip küfre döndürmek istediler. Yine de siz, Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar affedin ve hoşgörün. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.

﴾110﴿
Namazı kılın, zekâtı verin. Önceden kendiniz için ne hayır yaparsanız onu Allah katında bulursunuz. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı eksiksiz görür.

﴾111﴿
Onlar, “Yahudi veya hıristiyan olanlar hariç, hiç kimse cennete giremeyecek” dediler. Bu onların kuruntusudur. De ki: “Eğer sözünüzde doğru iseniz kesin kanıtınızı getirin!”

﴾112﴿
Bilâkis, kim güzel niyet ve davranış sahibi olarak kendini Allah’a teslim ederse rabbinin katında onun mükâfatı vardır. Öylelerine korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.

Bu ayetler özetle şunu diyor:
  • Allah'tan başka dostun yoktur. Yanında herkes var Allah yoksa hüsrandasındır. Yanında 8 milyar insan yok, Allah var kurtuluştasındır.
  • Dinin gerekliliklerinden çıkma. Yarım kılman iyi, ama tam olması gerekiyor. Bu müdürün, patronun, öğretmenin, cumhurbaşkanının söylediği bir şey değil. Allah'ın emri. Bu bilinçte olmak lazım.
  • Ailenin bu tutumu seni yorabilir, kızdırabilir, daha çok kopukluğa itebilir. Ama sakin olman icap eder. Ailenin durumunu anlamaya çalışıp affet, hoş gör. Bu şekilde yaparsan Allah'ın dediği gibi, daha iyi hissedebilirsin. Çünkü tek dostun Allah, her şeye kâdirdir.
  • Namazını kıl, orucunu tut. Ne yaparsan kendinedir. Ailene değil. Ailen kılmanı baskılıyor olabilir. Ama kılarsan da kılmasan da kendine. Bunun bilincinde ol.
  • Namazını kıl, tam bir şekilde kıl. Mükâfatını ancak Allah'tan alabilirsin. Allah seni hep görür. Yaşadıklarını, içini.
  • Kendini Allah'a teslim et. Dindar olmak kötü bir şey değil. İslam'ın kelime anlamı teslimiyettir. Søren Kierkegaard varoluşsal sancıyla başa çıkabilmek için varoluşsal sıçrama yapmak gerektiğini söyler. 3 aşamalıdır: dünyevi, etik, teslimiyet. Sahibinin ancak Allah olduğunu bilip teslim edersen kendini, ki bu zaman alır ama en azından bilincinde ol, asla üzülmeyenlerden olursun.

Şimdi senin durumunu Nefs Psikolojisi perspektifinden inceleyelim. Bakış açını değiştirmen, dönüştürmen ve geliştirmen daha iyi gibi.

4 temel ilişki durumuna bakalım.

1. İnsanın diğer insanlarla ilişkisi

Burada diğer insanlar ailen. Ailen burada otorite konumunda ve sana dayatılan görevler, yasaklar, günahlar ile kendi arzuların baskılanıyor. Bundan dolayı tepkisel olarak huzursuz, öfkeli hissetmen doğal. Bu duyguları kabul et. Duygu kabulü bu duyguların seni insanlığından geldiğini kabul etmen üzerinedir. Öfke, üzüntü, huzursuzluk, kaygı bunlar bir insanda olabilir. Asla bulunmaması gerekiyor diye bir şey yok. Bu doğrultuda duygularını kabul et, ret etme. Duygulara karşı durmak ret etmektir. Olumsuz da olsalar duygulara "hoş geldiniz sefa geldiniz" demek kabul örneğidir.

Ailenin bu davranışlarının sebebini anlamaya çalış. Empati kur. Ailene karşı saldırı yahut savunma pozisyonunda durma. Bu ilişkinizi düzeltmeyecek ve senin daha kötü hissetmene neden olacaktır. "Ailene karşı dur, raconu kes" yorumlarını geç. Öyle bir dünya yok, varsa da sağlıklı değil.

Annene duyduğun içsel duyguların ve dinamiklerin farkına varmaya çalış. Annene nasılsın, derinlerde ne yatıyor diye düşün. Bebekliğinde annenin eksikliğini çekmiş olabilirsin. Bu şu anda bazı durumlara etki ediyor olabilir. Çünkü bizler ilk etapta annemiz üzerinden kendimizi tanır ve egonun temelini oluştururuz. Eğer anne yoksa ego temeli oluşturma konusunda sıkıntı yaşayabiliriz. Bu da doğal. Bunu kabul et. Eğer annen ekseninde negatif hislerin varsa, eksiklik boşluk hissi gibi, bunları kabul et. O hislerin olmaması gerektiği düşüncesi işlevsiz. O hisler var, çünkü insansın. Olmayadabilir, ben örnek verdim. Ama eğer bir şeyler varsa kabul et.

Geçmişi düşünme. Geleceği düşünme. Şu anda kal. Şu an annenle ilişkini yapılandırma şansın var mı, bunun farkında olmak asıl önemli olan. Şu an eğer annenle yakınlaşıp bağı kuvvetlendirme şansın varsa bir düşün derim. Şu an elinde neler var, hangi kartlar var? O kartları şu an oyna, oyun bitince oynayamazsın çünkü.

2. İnsanın kendisiyle ilişkisi:

Kendi içine dön. Kendinle ilişkin ne durumda, bunun üzerine tefekkür et (düşün). Kendi benliğini, başkasının bakış açısından değil de kendini olduğun halinle görmeye çalış. Kendi benliğini olduğu haliyle tanımaya çalış. Sen kimsin sana göre? Sen nesin, necisin sana göre, kendine göre? Kendini tanı. Bu içsel huzur için önemli.

Kendi değerlerini tespit et. Yaratıcılık, nezaket, yardımseverlik, başarılı olmak vs. Başka şeylerde olabilir. Bu değerlere uygun somut ana hedefler belirle. Daha sonra bu hedeflere giden yolu somut şekilde çiz. Sonra bu yolu ulaşılabilir, küçük parçalara böl. Sonra HAREKETE GEÇ! Değerlerine uygun şekilde yaşadığın sürece iyi hissedeceksindir.

Değerli bir hayat, değerlere uygun yaşamakla mümkündür.

3. İnsanın nesneyle ilişkisi

Bilgisayar olabilir, görev olabilir, ailenin dini baskısı olabilir, doğa olabilir.

Bunlarla ilişkin ne durumda? Bilgisayar senin varlığın için ne anlam ifade ediyor? Bilgisayarın alınması senin için ne anlam ifade ediyor, hangi duyguları uyandırır, neden? Eğer bu nesneye karşı yani dünyevi şeye karşı bağımlılığın varsa bir düşün.

Okul ile ilişkin ne durumda? Derslerinle ilişkin ne durumda? Salt dünyevi bir amaçla mı yaşıyorsun yoksa Allah rızası için mi? Allah rızası için ileride faydalı biri olmak için mi okul okuyorsun yoksa sadece dünyevi, maddeci bir amaç düzleminde mi?

Diğer bir nokta da şu, okulda başarısızlık ne anlam ifade ediyor? Ailenin derslerine kızmasını istiyorsan neden istiyorsun? Neden bundan rahatsızlık duyuyorsun, kızmamalarından yani? Duygularının, düşüncelerinin farkında ol ve kabul et. Tutma, akıp gitmelerine izin ver.

4. İnsanın aşkınlıkla, Rab ile olan ilişkisi

Allah ile ilişkin nasıl? Gerçekten kalbi olarak tahkiki imanın var mı? Ondan sadece korkulması gereken bir tanrı mı yoksa sevilebilecek bir tanrı olarak da görüyor musun? Onun varlığını manevi olarak hissediyor musun? Bu sorulara kendinin kendine verdiği cevaplar olumsuz ise kendini yargılama. Eğer üzülebiliyorsan kendini sorgulayan nefsi yapıyla iletişimin var demektir ki bu güzel bir şey. Duygularını yine kabul et. 15 yaşındasın. Günümüz dünyasında ulvi olgunlukta olmanı kimse beklemiyor, bekleyemez, hiçbir yaşta ayrıca. Allah ile olan ilişkin seninle ilgili sadece.

Ailenin dini baskısını baskı olarak, ceza olarak görme. Bakış açını değiştir. Allah'a daha çok yaklaşmak için bir fırsat olarak gör. Allah kendisine yaklaşmasını istediği kullarından maddi şeyleri elinden alabilir, sıkıntılar verebilir. Hayrın da şerrin de her şeyin de O'ndan, Hak'tan, Allah'tan geldiğinin farkında olmak senin ruhsal olgunluğun açısından çok önemli bir adım olur.
Bu baskıyı bir tür çağrı olarak gör.

Ailenle de iletişimini savunmacı olarak yapma. Orta yolu işaret eder bir ton kullan. Sen ibadetlerini yap. Onlara göster. Ama ibadetlerini Allah'a yaklaşmak için olan bir fırsat bilincinde olarak yap. Ailenin dışarıdan nasıl gördüğü veya anlamlandırdığına ekstra kafa yorma. Bu enerjini tüketir. KABUL ET ve HAREKETE GEÇ! Ailenle de konuşurken bu baskının kendi inancının derinleşmesini engelleyebileceğini, Allah ile olan samimiyetine zarar verebileceği yönünde bir konuşma yap. Gerçekte böyle olmak zorunda değil tabii. Ailen baskı kurdu diye dinden çıkacak olman sana zarar verir. Ama ailene karşı bu şekilde konuşma yapman üzerindeki baskıyı hafifletip kaldırabilir. Ama 5 vakit namazı kılmaya özen göster.


Değişim bir anda olmaz, değişim dirençle karşılaşır, zorlayabilir ama adım atmak gerekir.

Dindarlık, Allah'a yaklaşmak basit şeyler değiller. Bu dünyanın bir sonu var. Öbür dünyada sonsuz hayat sahibi olacaksın. Bunu bilincinde ol. Dindar olup olmamak pek keyfiyete bağlı değil.

Umarım yardımcı olmuştur. Bu cevabı yazarken kendime de yardım etmiş oldum.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Şu kitaba da bir bak derim:

Çok yardımcı oldunuz, çok bilgili ve düşünceli bir insansınız. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Psikoloji dalında çok başarılısınız başarılarınızın devamını dilerim umarım hayatınızda her şey yolunda gider bana çok yardımcı oldunuz cansınız. çok teşekkür ederim size tekrardan ne desem azdır..
Her gün okuyup soruşturacagim ve linkini bıraktığınız kitaba göz gezdirecegim. Psikologların terapilerin dünya paraları olduğu bu zamanda bana hiç kuşkusuz yardımcı olmanız çok büyük bir incelik şu zamanda kimse böyle bir yardım etmezdi karşılıksız. Siz bana yardımcı oldunuz çok teşekkür ederim eğer sizinde canınız sıkılırsa beni bir kardeşiniz olarak görün ve mesaj atın bende size yardımcı olmak isterim, sizin kadar bilgili değilim ama :D tekrardan teşekkür ediyorum size cansınız hakkınızı helal edin hayırlı akşamlar dilerim
 

Mechanist

80+ Silver
Katılım
5 Nisan 2020
Mesajlar
4,325
Dahası  
Reaksiyon skoru
3,547
Yaş
22
Konum
İstanbul
İsim
Sarp Yılmaz
Ben de inanıyorum Allah'a ama namaz kılmamız gerekiyor dinimiz öyle emrediyor inşallah 5 vakit namaz kılmak bize nasip olur
Ben zaten kendime Müslümanım demiyorum çünkü diyemem keza şu an Müslümanım diyen bir çok insan da yalan söylüyordur çünkü Müslüman ise bütün söylenilenleri mantıken yerine getirmesi gerekir ki bir çok kişi getirmiyor , o yüzden öyle demek bana iki yüzlülük geliyor.
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,717
En İyi Cevap
7
Çok yardımcı oldunuz, çok bilgili ve düşünceli bir insansınız. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Psikoloji dalında çok başarılısınız başarılarınızın devamını dilerim umarım hayatınızda her şey yolunda gider bana çok yardımcı oldunuz cansınız. çok teşekkür ederim size tekrardan ne desem azdır..
Her gün okuyup soruşturacagim ve linkini bıraktığınız kitaba göz gezdirecegim. Psikologların terapilerin dünya paraları olduğu bu zamanda bana hiç kuşkusuz yardımcı olmanız çok büyük bir incelik şu zamanda kimse böyle bir yardım etmezdi karşılıksız. Siz bana yardımcı oldunuz çok teşekkür ederim eğer sizinde canınız sıkılırsa beni bir kardeşiniz olarak görün ve mesaj atın bende size yardımcı olmak isterim, sizin kadar bilgili değilim ama :D tekrardan teşekkür ediyorum size cansınız hakkınızı helal edin hayırlı akşamlar dilerim
Rica ederim. Kendine iyi bak. Allah'tan başka dostun olmadığını unutma. Hz.Yusuf sırf zindandan çıkmak için kraldan yardım istedi diye zindanda kalma süresi uzatıldı Allah tarafından. Selametle.
 

Aquamen

80+ Bronze
Katılım
3 Ekim 2023
Mesajlar
1,049
Ne mümin arkadaşlar varmış aç gogle amcayı kopyala yapıştır vay benim gardaşlarım devam vaaz vakti
İçinden gelmediği sürece namaz kılsan ne ala Allah zaten şah damarından daha yakın sana
Dinde zorlama yoktur her koyun kendi bacağından asılır
 

Mysteri

80+
Katılım
15 Aralık 2023
Mesajlar
170
Dahası  
Reaksiyon skoru
32
İsim
Hasan
Hocam tek diyeceğim umarım ciddi şekilde kafanda sorunlar oluşup intihar girişiminde bulunmazsın..
 

The Semih

80+ Gold
Katılım
10 Mart 2023
Mesajlar
5,913
10. sınıfım din hakkında pek bilgili ve altını çizerek söylüyorum İLGİLİ değilim. ailem çok baskıcı ve dindar, küçük kardeşimi esir aldılar o bundan memnun ama ben değilim. son zamanlarda derslerime kızmayı bıraktılar hatim indirecek gibi üstüme düşüyorlar. yok günde bu kadar ödev 5 vakitin hepsini kılacaksın hiç gelip istermisin diye sormadılar. benim ibadetimden onun sorumlu tutulacağını söyleyip duruyor. bakın ilgili değilim ama cuma namazlarına kılarım bazende öğleyi, fakat 5 vaktin hepsini kılıp günde 5 dua ezberlemek istemiyorum, televizyon karşısında peygamberimizin sünnetlerini saatlerce izlemek istemiyorum. bu zamana kadar böyle yaşamadım ve bir anda otoriterlik taslamaya başladılar. her cümleleri emir bunu ezberleyeceksin ben gelemye bu dua ezberlenmezse bilgisayarı kaldırırım gibi gibi... onlara fikrimi söylersem eğer evlatlıktan bile reddedile bilirim. kötü bir şey olmadığını biliyorum ama bu baskı altında bunları yapmak istemiyorum zorla namaza başlatılıp bir insandan kalp ile tasdik etmesini isteyemezsin. sizce ne yapmalıyım nasıl bir yol izlemeliyim, günün birinde ağır bir kavga etmek zorunda kalacağım yoksa :D
Dinde zorlama yoktur de
 
Top Bottom