Neler Yeni

Cumhurbaşkanının 640 Milyon TL'lik Yazlık Sarayı İddiaları

Arda22

80+ Gold
Katılım
5 Eylül 2020
Mesajlar
6,870
Dahası  
Reaksiyon skoru
13,958
Yaş
25
Konum
Ali Samiyen Stadyumu
İsim
Arda
İlgilendiği Kategoriler
Hazır Sistem Konularına etiketlerseniz sevinirim :)
Steam
Lionn!
Discord
Mostafa Mohamed 9932
Hakaret ederseniz yersiniz tabii.
Mesaj otomatik birleştirildi:


Bu sarayları adamın şahsına yapılıyormuş gibi algılamayı kesin. Cumhurbaşkanlığı makamına yapılıyor. Sonraki seçimde Erdoğan değil de başka birisi Cumhurbaşkanı olursa, sarayı o kullanacak. Ben sarayın yapılmasına karşı değilim fakat şu ekonomik durumda yapılmasına karşıyım. Sizin gibi, ideolojik fikirlerim uğruna yanlış gördüğümü de savunacak değilim.

Ayrıca, sizde ben de bu sarayı özgürce eleştirebiliyorsunuz. Fakat başka sarayları, köşkleri eleştiremiyoruz. En ufak bir eleştiri, hapis cezasıyla
İlk kez savunmadı çok duygulandım.
 

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
İlk kez savunmadı çok duygulandım.
İlk kez mi? Beni doğru düzgün takip ediyor olsan, eleştirdiğimi de bilirdin. Albayrak ekonomi bakanıyken de yazdıklarım burada. İşinize gelenleri cımbızla seçip, yaftalıyorsunuz...
Mesaj otomatik birleştirildi:

Takılı kalmışsınız siz 2002 de
Haklısın, Ak Partiden başka alternatifiniz olmadığını unuttum. Eleştirirken, Ak Parti dönemini, Ak Parti dönemiyle kıyaslamamız gerekiyor. Diğer dönemler mukayese bile edilemez.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Atatürk döneminde, ekonomi, 1924 yılında yüzde 14,9, 1925 yılında yüzde 12,3, 1926 yılında yüzde 18,2, 1928 yılında yüzde 11, 1929 yılında yüzde 21,6, 1933 yılında yüzde 15,8, 1936 yılında yüzde 23,2 gibi 7 kez çift haneli büyüdü. Cumhuriyet döneminde yaşanan 13 çift haneli büyümenin 7’si Atatürk döneminde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye ekonomisi 2020 yılında yüzde 1.8 oranında büyüme kaydetti. 2019 yılında büyüme yüzde 0.9 olarak gerçekleşmişti. Son çeyrekte ise büyüme yüzde 5.9 oldu.

Kaynak: aydınlık ve hürriyet
O dönemde, yere tohum eksen büyüme olarak kaydediliyordu. Sıfırdan başlıyorsun, bebek adımı atsan bile kocaman büyüme olarak görülüyor kâğıt üzerinde.

Ayrıca, o dönemde tarım ülkesi olmaya mahkum edildik. Sanayi alanında hep engellendik. Tarımda da büyümeyeceksek, ne yapacağız?
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bu gibi şirketleri sahipleri büyütmüyor mu?
Örneğin Selçuk Bayraktar olmasaydı baykar bu kadar büyüyemezdi.
O sahiplere iktidar destek vermezse, büyütemiyorlar. 10 yıllık şirket değil bunlar, evvelleri var. Fakat ilk 100'e girebilmeleri, Ak Parti hükümetinin desteği sayesinde oldu.
 

Enver Paşa

80+ Gold
Katılım
14 Temmuz 2020
Mesajlar
8,554
En İyi Cevap
1
Dahası  
Reaksiyon skoru
13,223
Konum
Liberland
İsim
Stanker
İlgilendiği Kategoriler
Tarih, Siyaset
Bu gibi şirketleri sahipleri büyütmüyor mu?
Örneğin Selçuk Bayraktar olmasaydı baykar bu kadar büyüyemezdi.
Hükümet Baykar'a maddi manevi destek verdi. Vermeseydi Selçuk Bayraktar'a rağmen büyüyemezdi.
 

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
Hükümet Baykar'a maddi manevi destek verdi. Vermeseydi Selçuk Bayraktar'a büyüyemezdi.
2023 seçimlerinde başka bir hükümet gelse, sırf Erdoğan'ın damadı olduğu için Baykar'ı çökertir. Bunu şimdiden söylüyorlar.
 

erny

80+ Bronze
Katılım
15 Kasım 2020
Mesajlar
1,732
Hükümet Baykar'a maddi manevi destek verdi. Vermeseydi Selçuk Bayraktar'a büyüyemezdi.
Büyemezdi değilde işi çok daha zorlaştırdı. Keşke onun gibi bir yeteneği fark ettikleri gibi nicelerini fark edebilseler.
Mesaj otomatik birleştirildi:

2023 seçimlerinde başka bir hükümet gelse, sırf Erdoğan'ın damadı olduğu için Baykar'ı çökertir. Bunu şimdiden söylüyorlar.
Öyle bir şey imkansız gibi. Çünkü çökertseler anında kapmak isteyecek onlarca şirket var. Ayrıca o kadar manyak değiller.
 

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
Büyemezdi değilde işi çok daha zorlaştırdı. Keşke onun gibi bir yeteneği fark ettikleri gibi nicelerini fark edebilseler.
Sana ondan önceki, Selçuk'tan daha yetenekli olan fakat dönemin iktidarları yüzünden gelişemeyen, iflas ettirilen mühendislerimi saymamı ister misin?

Öyle bir şey imkansız gibi. Çünkü çökertseler anında kapmak isteyecek onlarca şirket var. Ayrıca o kadar manyak değiller.
Keşke imkânsız olsa, daha önce de yapıldı. Tekrar yapılır. Adamlar Cezeri projesiyle, "4 leğenle uçan damat..." diyerek dalga geçiyor. Bu zihniyet mi Selçuk Bayrakktar'a destek verecek? Belediyeyi aldıkları ân, Deneyap Atölyelerine ket vurdu CHP'li İBB. İHA ve SİHA'ların kullanımına bile karşı çıkıyorlar yahu? Kullanılmaması gerektiğini söylüyorlar.

Muhalefetken bunları yapan, iktidarı ele geçirince neler neler yapar...
 

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
Ben isterim
Bakalım benim gibi bir gencin işine yarayacak bir şey yapmışlar mı
O kadar yazdım, senin gibi bir gencin işine yarayacak icraatlerin küçük bir kısmını? Neden cevap vermedin de, konuyu değiştirdin?

Zevkle yazarım. Muhtemelen okumazsın, okusan da fikrin değişmez. Yine de, elimden geldiğince yazarım tabii. (Daha yazmadığım birçok üretim var. Saat geceye geldiği için burada bırakıyorum.)

Yazdığım karşılaştırmalı veriler, 2002 öncesi ve 2020-2021 yıllarını kapsıyor genel olarak. 79 yıllık hükümetlerle, 18-19 yıllık hükümetin icraatini karşılaştırıyoruz. Bunu dikkate al lütfen.

  • Yerlilik oranı %20'den %70'e çıkarıldı.
  • Yürütülen proje sayısı, 66'tan 750'ye çıkarıldı.
  • Dünyanın ilk 100 savunma sanayi arasında hiç bir Türk şirketi yoktu. Şu an 7 tane var. 2023'e kadar 10 veya 15'e çıkarılma hedefi vardı.
  • 2002 yılında 5.5 milyar dolar olan bütçe, 2021 yılında 75 milyar dolara çıkarıldı.
  • Arge harcamaları 49 milyon dolardan, 1,7 milyar dolara çıkarıldı.
  • 2002 yılında sadece Savunma ve Havacılık alanında 248 milyar dolar ihracat yapılırken, 2021'de 1,7 milyar dolar ihracat yapıldı.
  • 2002 yılında sadece Savunma ve Havacılık alanında 1 milyar dolar ciro yapılırken, 2021'de 11 milyar doların üzerinde ciro yapıldı.
  • Altay ile birlikte, kendi tankını üreten 6 ülkeden biriyiz.
  • Toplam spor tesisi 1.575'ten 3.903'e çıkarıldı.
  • Lisanslı sporcu sayısı 278 binden, 8 milyon 239 bin 340'a çıkarıldı.
  • Lisanslı kadın sporcu sayısı 66 bin 356'dan, 1 milyon 729 bin 558'e çıkarıldı.
  • Spor yatırımlarına aktarılan kaynak 63 milyon ₺'den, 1 milyar 363 milyon 184 bin liraya çıkarıldı.
  • Atletizm pisti sayısı 12'den, 56'ya çıkarıldı.
  • Yüzme havuzu sayısı 46'dan, 278'e çıkarıldı.
  • Stadyum sayısı 277'den, 350 civarına çıkarıldı.
  • Spor salonu sayısı 372'den, 904'e çıkarıldı.
  • Futbol sahası 579'den, 1500'e çıkarıldı.
  • Organize Sanayi Bölgesi sayısı 192'den, 325'e çıkarıldı.
  • 2002'den bu yana 22 endüstri bölgesi, 79 teknopark, 1242 ar-ge merkezi, 364 tasarım merkezi kuruldu.
  • 2002'de Sağlık Bakanlığına ayrılan bütçe 2,2 milyar ₺ iken, 77,6 milyar ₺'ye çıkarıldı.
  • Devletin sağlık alanında yaptığı toplam harcama 13-5 milyar ₺ iken, 200 milyar ₺ üzerine çıkarıldı.
  • Sağlık sektöründe çalışan kişi sayısı 294 bin 587 iken, 1 milyon 177 bine çıkarıldı.
  • Doktor sayısı 92 binden, 174 bine çıkarıldı.
  • Toplam hastane sayısı 1.156'dan, 1.600'e çıkarıldı.
  • 2002'ye kadar Aile Sağlığı Merkezi hiç yoktu. 8 bin tane kuruldu.
  • Anne ölüm oranı (doğum yaparken); yüz binde 64 iken, yün binde 13,1'e düşürüldü.
  • Bebek ölüm oranı binde 31,5'ten; binde 6,7'e düşürüldü.
  • Ambülans sayısı 618'den 6 bin civarına çıkarıldı.
  • Ambülans helikopteri hiç yokken, 17'ye çıkarıldı.
  • Ambülans uçağı hiç yokken, 3'e çıkarıldı.
  • Deniz ambülansı hiç yokken, 6'ya çıkarıldı.
  • Yoğun bakım obez ambülansı hiç yokken, 91'e çıkarıldı.
  • 2002'de ambülans başına 107 bin kişi düşerken, günümüzde 14 bine düşürüldü bu sayı.
  • 112 acil yardım istasyonu 481'den, 3 bin 38'e çıkarıldı.
  • Hastanelerdeki yatak sayısı 164 binden, 2553 binin üzerine çıkarıldı.
  • Hastanelerdeki nitelikli yatak sayısı 18 bin 934'den, 162 bine çıkarıldı.
  • Yoğun bakım yatak sayısı 2 bin 214'ten, 50 binin üzerine çıkarıldı.
  • Yanık yatağı kapasitesi 30-40 civarında vardı, 2020 yılı itibariyle 569 tane var.
  • Şehir hastanesi sayısı hiç yoktu. Şu an 17 tane var. (Yatak kapasitesi 22 bin 600 tane.) Yapımı süren 15 tane daha şehir hastanesi var.
  • Ücretsiz kanser taraması yapılmıyordu, böyle bir uygulama yoktu. Ak Parti döneminden sonra 2019 yılına kadar 7 milyon kişiye ücretsiz kanser taraması yapıldı.
  • KETEM sayısı 10'dan azdı, şu an 244 tane var. Mobil KETEM sayısı ise, 39 tane.
  • Evde sağlık hizmeti verilen kişi hiç yoktu, 2020 yılı itibariyle 5520 bin vatandaşa evde sağlık hizmeti veriliyor. 86 tane de evde sağlık hizmetleri il koordinasyon merkezi var.
  • Sigara bırakma polikliniği hiç yoktu, 537'e çıkarıldı. Bu poliklinikte tedavi ve ilaçlar ücretsiz. Bu ücretsiz ilaçlardan faydalanan kişi sayısı, 1.2 milyon. 2020'de takibi yapılan hastaların %25'i sigarayı bıraktı.
  • MHRS, e-Nabız, e-reçete, e-rapor gibi uygulamalar hayata geçirildi.
  • Ulusal kanser programı hayata geçirildi.
  • Ulusal pandemi acil eylem planı hayata geçirildi.
  • Ulusal kemik iliği bankası kuruldu.
  • Uyuşturucuyla mücadele yüksek kurulu kuruldu.
  • Alo 191 kuruldu. (Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı)
  • Alo 171 kuruldu. (Sigara Bırakma Danışma Hattı)
  • Elektronik renkli reçete sistemine geçildi. 2
  • Bulaşıcı hastalık sürveyans ve erken uyarı sistemi kuruldu.
  • Hastanelerde rehin alma ve rehin tutma tamamen kaldırıldı. (Eskiden para ödemezsen hastanı hatta vefat etmiş olan cesedi bile rehin alıyordu hastaneler.)
  • Bütün eczaneler tek reçete ile her hastaya ilaç satabilir hâle geldi. (Eskiden hastaneden reçete alıp eczaneye gidemiyordun. Reçetenin hangi eczanede geçerli olduğunu bulman gerekiyordu.)
  • Genel sağlık sigortası uygulaması yürürlüğe girdi.
  • 18 yaşının altındaki herkes, şartsız ve ücretsiz sağlık hizmetine kavuştu.
  • İhracat miktarı 2002'de 36 milyar dolar iken, 2020 yılında 170 milyar dolara çıkarıldı.
  • Merkez bankası döviz rezervi 27,5 milyar dolardan, 95,5 milyar dolara çıkarıldı.
  • Vergi gelirinden borç faizi ödemelerine giden oran %86'dan %16'ya düşürüldü.
  • Dünya iş yapma kolaylığı endeksinde 84. sıradan 33. sıraya yükseldik. (2002 ve 2020 karşılaştırması.)
  • Satın alma gücü paritesine göre Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yeri 17'den, 13'e yükseldi.
  • Borç stokunun millî gelire oranı Avrupa ülkelerinde %97 oranında. Gelişmiş ülkelerde %130 oranında. Türkiye'de ise %42,6 oranında.
  • 163 olan dış temsilcilik sayımız, 251'e yükseldi.
  • Hâkim ve savcı sayısı 9 bin 349'dan, 21 bin 651'e yükseldi.
  • 15 tane bölge adliye mahkemesi, 8 tane bölge idare mahkemesi, 274 tane adalet binası kuruldu.
  • Elektrik üretim santrali sayısı 300'den 9 bin 402'ye çıkarıldı.
  • Elektrik enerjisi kurulu gücü 31 bin 846 MW'dan, 96 bin 271 MW'a çıkarıldı.
  • Yenilebilir enerji kaynaklı kruulu güç 12 bin 305 MW'dan, 49 bin 212 MW'a çıkarıldı.
  • Jeotermal enerjisi kurulu gücü 17.5 MW'dan; 1.613 MW'a çıkarıldı.
  • Hidroelektrik kurulu gücü 12 bin 241 MW'dan, 31 bin MW'a çıkarıldı.
  • Elektrik üretiminde yerli ve yenilebilir kaynak oranı %26,3'ten; %62,8'e çıkarıldı.
  • Doğalgaz ulaşan il sayısı sadece 5'ti, şu an 81 ile de ulaşıyor.
  • Elektrikte kayıp kaçak oranı %21'di, şu an %11'e düşürüldü.
  • Bir yılda yapılan sondaj toplamı 30 bin metre iken, 2017-2019 yılları arasında 3,5 milyon metreye çıkarıldı.
  • Orman varlığı 20,8 milyon hektardan, 23 milyon hektara çıkarıldı.
  • 2002'den beri, 5,1 milyar fidan dikildi.
  • 2002 sonunda 3,68 milyon hektar olan ağaçlandırma alanı, 2020 sonunda 9 milyon hektara çıkarıldı.
  • Orman yangınlarına müdahale süresi 40 dakikadan, 12 dakikaya düşürüldü. Ormanlar, 776 adet kuleden 24 saat gözetleniyor.
  • Tabiat parkı sayısı 16'dan, 250'ye çıkarıldı.
  • Millî park sayısı 33'ten 45'e çıkarıldı.
  • Koruma altına alınan alanların sayısı 175'ten, 616'ya çıkarıldı.
  • Millet Bahçesi hiç yoktu, şu an 35 tane var.
  • Mavi bayraklı plaj sayısı 127'den, 486'ya çıkarıldı.
  • Katı atık düzenli depolama tesisi 15'den, 90'ın üzerine çıkarıldı.
  • Katı atık depolama oranı 2002'de %33 idi, 2020 yılında ise %85'e çıkarıldı.
  • İçme suyu tesisleri sayısı 84'ten, 346'ya çıkarıldı.
  • Atık su arıtma tesisi 145'ten, 1170'e çıkarıldı.
  • Baraj sayısı 276'dan, 876'ya çıkarıldı.
  • Sulama tesisleri sayısı 1764'ten, 3221'e çıkarıldı.
  • Atık su arıtma hizmeti verilen belediye nüfusu oranı %35'ten, 2020 yılı itibariyle %89'a çıkarıldı.
  • Kentsel Dönüşümü başlattı Erdoğan hükümeti.
  • 2002 yılında 10 milyar ₺ bütçe ayrılırken, 2021 yılında 147 milyar ₺ ayrıldı. Buna yükseköğretim bütçesini de katarsak, eğitime 212 milyar ₺ ayrılmış oldu.
  • 50 bin 877 olan okul sayısı 87 bin 678'e çıkarıldı.
  • 343 bin derslik sayısı, 727 bin 347'ye çıkarıldı.
  • Akademisyen sayısı 74 binden, 174 bin 794'e çıkarıldı.
  • Üniversitelere ayrılan ödenek 2,5 milyar ₺'den, 45,3 milyar ₺'ye çıkarıldı.
  • 190 olan KYK yurt sayısı, 2020 yılı itibariyle 793'e çıkarıldı.
  • KYK yurt yatak kapasitesi 182 binden, 703 bin 175'e çıkarıldı.
  • Üniversite sayısı 76'dan 207'ye çıkarıldı.
  • Burslardan yararlanan öğrenci sayısı 54 bin 724'ten, 479 bin 328'e çıkarıldı.
  • 2003'ten itibaren ders kitapları ücretsiz dağıtılmaya başladı.
  • 516 bin 242 olan öğretmen sayısı, 1 milyon 148 bin 514 bine çıkarıldı.
  • KYK bursu 45 liradan 650 liraya çıkarıldı. Yüksek lisans öğrencilerine 1300 ₺, doktora yapanlara 1950 ₺ burs veriliyor.
  • 2002-2003 eğitim öğretim yılında anaokulu okuyan öğrenci sayısı %11,70 iken, 2019-2020 eğitim öğretim yılında %71,22'ye çıkarıldı. Buna karşılık ilköğretim okuma oranı %90.98'den, %97.69'a; ortaöğretim okuma oranı %50.57'den, 85,01'e; yükseköğretim okuma oranıysa %14.65'ten, %43.37'ye çıkarıldı.
  • Kadınlarda okullaşma oranı ise ilköğretimde %87,34'ten %97,79'a; ortaöğretimde %45,16'dan %84,85'e; yükseköğretimde %15,1'den, %46,32'ye çıkarıldı. (Okullarda başörtünün serbest olması ile, kadın okuma oranının arttığını görüyoruz.)
  • İlk ve ortaöğretimde öğrenim gören engelli öğrenci sayısı 2006 yılında 24 bin 613 iken; 2019-2020 yılında bu oran 398 bin oldu.
  • Okullardaki laboratuvar sayısı 21 bin 849'dan, 44 bin 463'e çıkarıldı.
  • 2000 yılında "mesleki eğitimde 1000 okul" projesi hayata geçirildi. Meslek liselerine 1000 kütüphane ve 1000 laboratuvar yapılmaya başlandı.
  • Okullardaki spor alanı sayısı 2 bin 791'den, 9 binin üzerine çıkarıldı.
  • Yurt dışı lisansüstü öğrenim bursu verilen öğrenci sayısı, 1929-2001 yılları arasında 9 bin 496 idi. 2002-2018 yılları arasında ise 9 bin 231 öğrenciye burs verildi. 72 yıllık süreçte yapılanı, 16 yılda yaptılar.
  • 2020 itibariyle 48 ülkede 4300 öğrenci yurtdışında devlet bursuyla okuyordu. 2021'de ise 54 ülkeye 750 burslu öğrenci gönderilecek. (Pandemiden dolayı sayı düştü.)
  • EBA iletişim ağı kuruldu ve dünyada eğitim kategorileri içerisinde ziyaret edilen web siteleri arasında ilk sırada yerini aldı.
  • Deneyap Atölyeleri kuruldu.
  • Teknofest yarışmaları gerçekleştirildi.
  • 1 Milyon Yazılımcı Projesi gerçekleştirildi.
  • Türkiye'nin ilk Millî Uzay Programı belirlendi.
  • Türkiye'nin ilk Bilişim Vadisini açtı.
  • MESS Teknoloji Merkezi yine bu hükümet döneminde açıldı.
  • Türkiye'nin ilk güneş paneli üretim fabrikası da bu hükümet döneminde açıldı.
  • Avrupa ve Orta Doğu'nun ilk nitril eldiven fabrikası, bu hükümet döneminde açıldı.
  • Türkiye'nin ilk tramvay ihracatı bu hükümet döneminde, Durmazlar tarafından üretilen "Panorama" adlı tramvay ile gerçekleştirildi. İhracat, Polanya'ya yapıldı. Şimdi de, Romanya’nın Resita kentine ihracat yapacaklar.
  • Türkiye; rüzgâr ve güneş enerjisinin toplam kurulu güçteki %13 oranı ile, dünyada 4. sıraya yükseldi.
  • İş kurmak isteyen gençlere hibe desteği veriliyor. Sırf, 2020'nin Şubat ayında 671; Mart ayında 816 adet yatırım yapıldı. Ağustos ayında da, 911 proje teşvik almaya hak kazandı. (2020 yılı verileri.)
  • Devrim Arabalarını saman gibi gösterenlere rağmen, TOBB üretime geçiyor.
  • Cezeri'nin prototipi yapıldı ve uçuruldu.
  • Tarımsal hasıla Avrupa sıralamasında 4. sıradan, 1. sıraya yükseldik.
  • Tarımsal gıda ürünleri 2002 yılında 3,8 milyar dolar ihracat yaparken, 2020 yılı itibariyle 20 milyar doların üzerine çıktık.
  • 2002 yılında 83 milyon ₺ hayvancılık destek ödemesi verildi. 2020 yılında bu rakam 9,3 milyar ₺ oldu.
  • 98 milyon ton olan bitkisel üretimi, 124 milyon tona çıkardık.
  • Tohumda ihracatın ithalatı karşılama oranı %31'den, 2019 yılı itibariyle %86'ya çıkarıldı.
  • Tarımsal Gayri Safi Millî Hasıla 2003 yılında 37 milyar ₺ iken, 2020 yılında 333 milyar ₺'ye çıkarıldı.
  • Çiftçiye tarımsal destek 1,8 milyar ₺ ilen, 2020 yılında 22 milyar ₺'ye çıkarıldı.
  • Gıda denetçisi sayısı 1.500'den, 7.200 civarına çıkarıldı. 2002 yılında 39 bin denetim yapılırken, 2020 yılında 1,4 milyon denetim yapıldı.
  • 2009 yılında 174 Alo Gıra hattı açıldı. Kasım 2020'ye kadar 2,4 milyon kez arandı.
  • Tohum üretimi 145 bin tondan, 1 milyon 135 bin tona çıkarıldı.
  • Dünyanın en büyük üçüncü Gen Bankası kuruldu.
  • Gübre ve yemde KDV kaldırıldı.
  • Buğday unu ihracatı sırasında 11. sıradaydık. 2005'ten beri 1. sıradayız.
  • Süt üretimi 2002 yılında 8,4 milyon ton idi. 2020 yılı itibariyle 23 milyon ton oldu.
  • Kırmızı et üretimi 420 bin tondan, 1,2 milyon tona çıkarıldı.
  • Fide/fidan üretimi 4 milyondan, 242 milyon 436 bine çıkarıldı.
  • 2002 yılında 10 milyon olan büyükbaş hayvan, 2020 yılı itibariyle 18,6 milyona çıkarıldı. Küçükbaş hayvan ise 32 milyondan, 55,1 milyona çıkarıldı. Aynı zamanda kanatlı hayvan 251 milyondan 400 milyona, arı kovanı ise 4 milyondan 8 milyona çıkarıldı.
  • Su ürünleri ihracatı 97 milyon dolardan, 1 milyar 53 milyon dolara çıkarıldı. Bu ihracat 2020 yılında gerçekleştirildi ve tarihi rekor kırdık.
  • Çiftçiye mazot ve gübre desteği 2003 yılında başlatıldı. 2019'a kadar 20,1 milyar ₺ destek verildi. Çiftçinin aldığı mazotun %50'sini devlet karşılıyor. 2021 yılında 4 milyar 79 milyon ₺ destek verilecek.
  • DİTAP uygulamasını geliştirdi bakanlık.
  • Tarım bakanlığı elektrikli traktör üretti. Yıl sonunda seri üretimden inecek.
  • Bölünmüş yol uzunluğu 6.101 km'den, 28.200 km'ye çıkarıldı.
  • Bölünmüş yollarla bağlanan iller 6'dan, 77'ye çıkarıldı.
  • Otoyol uzunluğu 1.715 km'den, 3.523 km'ye çıkarıldı.
  • Karayolu tünel sayısı 83'ten, 438'e çıkarıldı.
  • Köprü ve viyadükler 5.967'dan, 9.391'e çıkarıldı.
  • Köprü ve viyadük uzunluğu 311 km'den, 691 km'ye çıkarıldı.
  • Tünel uzunluğu 50 km'den, 595 km'ye çıkarıldı.
  • 3 km yol uzunluğuna sahip olan Bolu Tüneli projesine 1993 yılında başlandı. 2007 yılında Ak Parti bitirdi.
  • 1.453 km yol uzunluğuna sahip olan Karadeniz Sahil Yolu projesine 1987 yılında başlandı. 2007 yılında Ak Parti bitirdi.
  • Osmangazi Köprüsü tamamlandı. Dünyanın en büyük 4. asma köprüsü olma özelliğiyle birlikte, 2 saatlik yolu 6 dakikaya indirdi.
  • 1915 Çanakkale Köprüsü önümüzdeki yıllarda tamamlanacak. Otoyol uzunluğu 324 km.
  • Avrasya Tüneli 2016 yılında açıldı. Dünyanın deniz altından geçen ilk iki katlı karayolu tüneli olma özelliğini taşıyor. 4 yılda 6 milyar ₺ katkısı oldu ekonomiye.
  • Demiryolu ağının tamamı Ak Parti döneminde yenilendi. 10 bin 959 km olan demiryolu ağı, 12 bin 803 km'ye çıkarıldı.
  • Sinyalli hat uzunluğu 2 bin 505 km'den, 6 bin 526 km'ye çıkarıldı.
  • Elektrikli hat uzunluğu 2 bin 82 km'den, 5 bin 753 km'ye çıkarıldı.
  • Demiryolu ile taşınan yolcu 2003 yılında 76,9 milyon iken; 2020 yılında 164,4 milyon kişiye ulaştı.
  • Demiryolu ile taşınan yük 2003 yılında 15,9 milyon ton iken;, 2020 yılında 30 milyon tona ulaştı.
  • 1.213 km uzunluğunda yüksek hızlı tren rayı döşendi.
  • 2013'te Marmaray açıldı. 2018'e kadar 500 milyondan fazla yolcu taşıdı.
  • Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesi, Çin'le İngiltere'yi birbirine bağlayacak yeni ipek yolu olmayı hedefliyor. 2017 yılında açıldı. İlk etapta 1 milyon yolcu kapasitesine sahip. Proje tamamlandığında, 31 trilyon dolarlık pazara ulaşabileceğiz.
  • 2016 yılında açılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile, dünyanın en geniş köprüsünü yapmış olduk.
  • Denizcilikte tersane sayısı 27'den, 83'e çıkarıldı.
  • Yat bağlama kapasitesi 8.500'den, 18 bin 545'e çıkarıldı.
  • Geniş bant abone sayısı 3 binden, 85 milyona çıkarıldı.
  • Mobil telefon abone sayısı 23 milyondan, 84 milyona çıkarıldı.
  • Havacılık anlaşması bulunan ülke sayısı 81'den, 173'e çıkarıldı.
  • Havalimanı sayısı 26'dan 56'ya çıkarıldı. (2023 hedegi, tüm yerleşim yerlerine en fazla 100 km mesafede bir havalimanı bulunacak.)
  • Uçak sayısı 162'den, 554'e çıkarıldı.
  • Havayolu yük taşıması 964 bin tondan, 3,4 milyon tona çıkarıldı.
  • Yurtdışı uçuş ağı 60 noktadayken, 329 noktaya erişti.
  • Uçulan ülke sayısı 50 iken, 126'ye çıkarıldı.
  • Uçak trafiği 529 bin 205 iken, 2 milyon 30 bin 291'e çıkarıldı.
  • Havayolundaki yolcu sayısı 2003 yılında 34 milyon iken, 2019 yolunda 209 milyon 92 bin 548'e çıkarıldı.
  • Dünyanın en büyük havalimanı olmaya aday 3. Havalimanının ilk kısmı 2019 yılında açıldı. 1 etap 990 milyon, ikinci etap 150 milyon, tam kapasite de 200 milyon yolcuya erişecek.
  • Dünya üzerindeki yüzde yüz elektrikli iş makinasını üreten ilk ülke, Türkiye oldu. Hicon şirketi üretti.
  • Karsan, otonom yolcu otobüsü üretti ve Avrupa'ya, ABD'ye ihraç etti.
  • Son 5 yılda 400 ton altın rezervi keşfedildi.
  • Hedefimiz, 100 tonun üzerinde üretim yapan 10 ülke arasına girmek.
  • 2016 yılında 24,5 ton altın üretirken, 2020 yılında 42 ton altın üretildi.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Evet isterim.

Kaynaklarıyla.
Kaynaksız atmam zaten. Fakat buna rağmen görmezden gelip, bir kulp bulacağından eminim.

İlk olarak, Vecihi Hürkuşla başlayalım:
Ülkemizin ilk düşman uçağını düşüren pilotudur kendisi. TBMM tarafından 3 kez madalya alan tek isimdir. 28 Ocak 1925'te "VECİHİ K-VI" adını verdiği uçağını Ankara semalarında uçurdu. Dönemin devlet yetkililerinden destek bekleyip, üretimini yapmak istiyordu fakat "izinsiz uçak uçurdun" bahanesiyle para cezası verildi. Atatürk'ün, "Hürkuş'un nimetlerinden faydalanın." emrine rağmen her seferinde engellendi. Hürkuş, yıllarca uçak üretimini yapmak istedi fakat izin vermediler.

En komiği de ne biliyor musun; 1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için, Almanya’daki mühendislik okuluna gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş’a, iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühedisi ruhsatı verilmedi.

1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kurdu fakat şirketi uçuştan men edildi. Yaşamı boyunca, Türkiye Cumhuriyeti için uçak üretmek isteyen Hürkuş, türlü türlü bahanelerle engellendi ve 16 Temmuz 1969'da, Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi’nde vefat etti.

Hürkuş hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak için, şuradaki yazıyı okuyabilirsin. Hakkında çekilen belgeselleri de izleyebilirsin. Onlarca farklı kaynak var.

Ardından, Nuri Killigil ile devam edelim:
1933 yılında, Zeytinburnu'nda demir eşya fabrikası kurdu. 1946 yılında, fabrikasını kapatarak Sürlüce'ye taşıdı. Sütlüce'deki fabrikayı geliştirerek, matara, gaz maskesi, çelik başlık, soba gibi eşyaların yanı sıra tabanca, 81 milimetre havan, mühimmat, tapa, uçak bombası, tahrip kalıpları da üretti. Bu fabrikada, tasarım ve özellik bakımından zamanının çok ilerisinde olan Killigil Tabancasını üretti. Ürettiği ürünler, yurt dışına ihrâç edildi. 2 Mart 1949'da, Sütlüce'deki fabrikası kundaklandı ve patlama oldu. Nuri Killigil, 27 çalışma arkadaşı ile birlikte o patlamada vefat etti. Patlamanın büyüklüğünden dolayı, cesedine dahî ulaşılamadı.

Dönemin Diyanet İşleri Başkanı, "Nuri Paşanın cenazesi kılınamaz" diyerek fetvâ verdi. Sevenleri, gayri resmi olarak cenazesini kıldılar. Nuri Paşa, yaşamı boyunca İsrail devletinin tanınmasına karşı çıkıp, muhalefet ediyordu. Öldüğü gün, hızlı bir şekilde İsrail devleti resmî olarak tanındı. Öldükten sonra da, dönemin yönetimi fabrikanın tekrardan kurulup üretime geçmesine izin vermedi.

Killigil'in hakkındaki bu bilgilere, Sözcü'nün haberinden bile ulaşabilirsin. Verdiğim bu kaynağa güvenmiyorsan, farklı sitelerden de aynı yazıyı okuyabilirsin.

Ve, Nuri Demirağ'a geçelim:
1926 yılında genç Cumhuriyet’in millî kaynaklarla demiryolu yapımı projesinde yer aldı ve en muhtaç olduğu zamanda Anadolu’ya demir yolu ağı döşedi. 1931’de, Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesini yaptı. Atatürk tarafından çok beğenilen proje, hükûmet tarafından reddedildi. 1933’te Keban Barajı projesini ilk kez dile getirdi. Yabancıların çimento tekelini kırmak için, çimento fabrikası kurmak istedi. Bu teşebbüsüne de izin çıkmadı. 1934’te başarılarından ötürü Atatürk, kendisine Demirağ soyadını verdi.

1936’da, Beşiktaş Nuri Demirağ Uçak Atölyesi’nin temelini attı. Bu atılımla, tüm şahsî servetini harcayarak Türkiye Cumhuriyetinin ilk uçak fabrikasını açtı. Tam olarak söylediği sözü buraya yazıyorum:
Bütün emelim, Türk gençliğinin kanatlanmasını görmektir. Bu uğurda bütün şahsi servetimi fedâ etmiş bulunuyorum. İcap ederse, sırtımdaki gömleğimi bile bu maksat uğrunda satmaya hazırım...

Beşiktaş'taki uçak fabrikasında, "ND-36" adı verilen tek motorlu Türkiye’nin ilk yerli uçağını üretti. Türk Hava Kurumu bu uçaktan 65 adet sipariş etti. 1938'de, "Nu.D 38" adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağını üretti. Nuri Demirağ, bu uçağın geliştirilmesini ve bombardıman uçağı olmasını hedefliyordu. Uçağın prototipi iniş sırasında bir arıza yaşadı. Araştırma sonucunda, arızanın teknik sebeplerden ötürü meydana gelmediği ortaya konsa bile; Türk Hava Kurumu bu uçağı satın almayacağını duyurdu ve siparişlerini iptal etti. Bununla yetinmeyip, Demirağ'ın yurtdışına uçak satması da, dönemin başbakanı İnönü tarafından yasaklandı.

Bu olumsuz gelişmeler, Demirağ'ı pes ettirmedi. 1944’te "Nu.D 38" için uluslararası uçuş sertifikası aldı. Fakat dönemin İnönü hükûmeti Demirağ'a hiçbir konuda destek vermeyip, engel de oldular. Demirağ, dönemin başbakanı olan İnönü'ye bir mektup yazdı. Mektupta, fabrikasının en azından yurt dışına uçak satabilmesine müsaade etmesini istiyordu. İnönü, mektuba yanıt bile vermedi. Mektubu okursan, tek adam rejimi nasıl olurmuş görürsün. Yalvarıyor adam resmen... Yaşanan gelişmelerden sonra, ne yurtiçinde ne de yurt dışında ürettiği uçakları satamayan Nuri Demirağ, iflas bayrağını çekerek uçak fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. İlk Boğaz Köprüsü projesini, Keban Barajı projesini tasarlayan, Türkiye’nin ilk paraşüt fabrikasını ve ilk sivil havacılık okulunu açan Nuri Demirağ 13 Kasım 1957’de vefat etti.

Demirağ'ın İnönü'ye yazdığı orijinal mektubu buradan okuyabilirsin.


Allah aşkına, bir kez olsun konuyu saptırmadan yazdığım mesajla ilgili bir cevap verin. Bir kez olsun, bu yapılanların yanlış olduğunu söyleyin. Bir kez olsun, savunmak için bahane bulmayın... Saçma sapan bir cevap verip, konuyu değiştireceksen; hiç yazma. Hatta engelle beni. Daha fazla kaldıramam bu kaprislerinizi. Dün de, Ak Parti hükümetinin Türkiye'ye kattığı onlarca gelişmeyi yazdım. Yanıt yazdığım arkadaş, konuyla alakalı hiçbir cevap vermeden konuyu saptırdı...

Bu yazdığım 3 isim, en bilinen kişiler. Daha bilinmeyen nicesi vardır, detaylıca araştırmak lazım. Sadece bunlar engellenmemiş olsa; 1920'li yıllardan beri kendi silahımızı, uçağımızı, paraşütümüzü vs. üretiyor olsaydık... 1920'lerde üretilen Killigil Tabancası, şu ân bile mühendislik hârikası olarak kabul ediliyor. Düşün bakalım, şu an dünyanın enleri arasında bir ülkede yaşıyor olurduk. Bizden neleri çaldıklarını görün artık, ideolojik saplantılarınız uğruna kafanızı kuma gömmekten vazgeçin. Okuyun, araştırın. Tek bilgi kırıntınız, sosyal medyadaki trollerin alışagelmiş söylemleri olmasın.
 
Son düzenleme:

Eskel

80+ Silver
Katılım
13 Ağustos 2020
Mesajlar
4,005
Dahası  
Reaksiyon skoru
12,956
Yaş
17
Konum
Kaer Morhen
İsim
Emin
O kadar yazdım, senin gibi bir gencin işine yarayacak icraatlerin küçük bir kısmını? Neden cevap vermedin de, konuyu değiştirdin?


Mesaj otomatik birleştirildi:


Kaynaksız atmam zaten. Fakat buna rağmen görmezden gelip, bir kulp bulacağından eminim.

İlk olarak, Vecihi Hürkuşla başlayalım:
Ülkemizin ilk düşman uçağını düşüren pilotudur kendisi. TBMM tarafından 3 kez madalya alan tek isimdir. 28 Ocak 1925'te "VECİHİ K-VI" adını verdiği uçağını Ankara semalarında uçurdu. Dönemin devlet yetkililerinden destek bekleyip, üretimini yapmak istiyordu fakat "izinsiz uçak uçurdun" bahanesiyle para cezası verildi. Atatürk'ün, "Hürkuş'un nimetlerinden faydalanın." emrine rağmen her seferinde engellendi. Hürkuş, yıllarca uçak üretimini yapmak istedi fakat izin vermediler.

En komiği de ne biliyor musun; 1937 yılında Türk Hava Kurumu, Hürkuş’u mühendislik eğitimi alması için, Almanya’daki mühendislik okuluna gönderdi. 1939 yılında mezun olarak ülkesine dönen Vecihi Hürkuş’a, iki yılda mühendis olunmasının imkânsızlığı gerekçesiyle uçak mühedisi ruhsatı verilmedi.

1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi olan Hürkuş Hava Yolları’nı kurdu fakat şirketi uçuştan men edildi. Yaşamı boyunca, Türkiye Cumhuriyeti için uçak üretmek isteyen Hürkuş, türlü türlü bahanelerle engellendi ve 16 Temmuz 1969'da, Gülhane Askerî Tıp Akademisi Hastanesi’nde vefat etti.

Hürkuş hakkında daha ayrıntılı bilgilere ulaşmak için, şuradaki yazıyı okuyabilirsin. Hakkında çekilen belgeselleri de izleyebilirsin. Onlarca farklı kaynak var.

Ardından, Nuri Killigil ile devam edelim:
1933 yılında, Zeytinburnu'nda demir eşya fabrikası kurdu. 1946 yılında, fabrikasını kapatarak Sürlüce'ye taşıdı. Sütlüce'deki fabrikayı geliştirerek, matara, gaz maskesi, çelik başlık, soba gibi eşyaların yanı sıra tabanca, 81 milimetre havan, mühimmat, tapa, uçak bombası, tahrip kalıpları da üretti. Bu fabrikada, tasarım ve özellik bakımından zamanının çok ilerisinde olan Killigil Tabancasını üretti. Ürettiği ürünler, yurt dışına ihrâç edildi. 2 Mart 1949'da, Sütlüce'deki fabrikası kundaklandı ve patlama oldu. Nuri Killigil, 27 çalışma arkadaşı ile birlikte o patlamada vefat etti. Patlamanın büyüklüğünden dolayı, cesedine dahî ulaşılamadı.

Dönemin Diyanet İşleri Başkanı, "Nuri Paşanın cenazesi kılınamaz" diyerek fetvâ verdi. Sevenleri, gayri resmi olarak cenazesini kıldılar. Nuri Paşa, yaşamı boyunca İsrail devletinin tanınmasına karşı çıkıp, muhalefet ediyordu. Öldüğü gün, hızlı bir şekilde İsrail devleti resmî olarak tanındı. Öldükten sonra da, dönemin yönetimi fabrikanın tekrardan kurulup üretime geçmesine izin vermedi.

Killigil'in hakkındaki bu bilgilere, Sözcü'nün haberinden bile ulaşabilirsin. Verdiğim bu kaynağa güvenmiyorsan, farklı sitelerden de aynı yazıyı okuyabilirsin.

Ve, Nuri Demirağ'a geçelim:
1926 yılında genç Cumhuriyet’in millî kaynaklarla demiryolu yapımı projesinde yer aldı ve en muhtaç olduğu zamanda Anadolu’ya demir yolu ağı döşedi. 1931’de, Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesini yaptı. Atatürk tarafından çok beğenilen proje, hükûmet tarafından reddedildi. 1933’te Keban Barajı projesini ilk kez dile getirdi. Yabancıların çimento tekelini kırmak için, çimento fabrikası kurmak istedi. Bu teşebbüsüne de izin çıkmadı. 1934’te başarılarından ötürü Atatürk, kendisine Demirağ soyadını verdi.

1936’da, Beşiktaş Nuri Demirağ Uçak Atölyesi’nin temelini attı. Bu atılımla, tüm şahsî servetini harcayarak Türkiye Cumhuriyetinin ilk uçak fabrikasını açtı. Tam olarak söylediği sözü buraya yazıyorum:


Beşiktaş'taki uçak fabrikasında, "ND-36" adı verilen tek motorlu Türkiye’nin ilk yerli uçağını üretti. Türk Hava Kurumu bu uçaktan 65 adet sipariş etti. 1938'de, "Nu.D 38" adını taşıyan çift motorlu 6 kişilik yolcu uçağını üretti. Nuri Demirağ, bu uçağın geliştirilmesini ve bombardıman uçağı olmasını hedefliyordu. Uçağın prototipi iniş sırasında bir arıza yaşadı. Araştırma sonucunda, arızanın teknik sebeplerden ötürü meydana gelmediği ortaya konsa bile; Türk Hava Kurumu bu uçağı satın almayacağını duyurdu ve siparişlerini iptal etti. Bununla yetinmeyip, Demirağ'ın yurtdışına uçak satması da, dönemin başbakanı İnönü tarafından yasaklandı.

Bu olumsuz gelişmeler, Demirağ'ı pes ettirmedi. 1944’te "Nu.D 38" için uluslararası uçuş sertifikası aldı. Fakat dönemin İnönü hükûmeti Demirağ'a hiçbir konuda destek vermeyip, engel de oldular. Demirağ, dönemin başbakanı olan İnönü'ye bir mektup yazdı. Mektupta, fabrikasının en azından yurt dışına uçak satabilmesine müsaade etmesini istiyordu. İnönü, mektuba yanıt bile vermedi. Mektubu okursan, tek adam rejimi nasıl olurmuş görürsün. Yalvarıyor adam resmen... Yaşanan gelişmelerden sonra, ne yurtiçinde ne de yurt dışında ürettiği uçakları satamayan Nuri Demirağ, iflas bayrağını çekerek uçak fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. İlk Boğaz Köprüsü projesini, Keban Barajı projesini tasarlayan, Türkiye’nin ilk paraşüt fabrikasını ve ilk sivil havacılık okulunu açan Nuri Demirağ 13 Kasım 1957’de vefat etti.

Demirağ'ın İnönü'ye yazdığı orijinal mektubu buradan okuyabilirsin.


Allah aşkına, bir kez olsun konuyu saptırmadan yazdığım mesajla ilgili bir cevap verin. Bir kez olsun, bu yapılanların yanlış olduğunu söyleyin. Bir kez olsun, savunmak için bahane bulmayın... Saçma sapan bir cevap verip, konuyu değiştireceksen; hiç yazma. Hatta engelle beni. Daha fazla kaldıramam bu kaprislerinizi. Dün de, Ak Parti hükümetinin Türkiye'ye kattığı onlarca gelişmeyi yazdım. Yanıt yazdığım arkadaş, konuyla alakalı hiçbir cevap vermeden konuyu saptırdı...

Bu yazdığım 3 isim, en bilinen kişiler. Daha bilinmeyen nicesi vardır, detaylıca araştırmak lazım. Sadece bunlar engellenmemiş olsa; 1920'li yıllardan beri kendi silahımızı, uçağımızı, paraşütümüzü vs. üretiyor olsaydık... 1920'lerde üretilen Killigil Tabancası, şu ân bile mühendislik hârikası olarak kabul ediliyor. Düşün bakalım, şu an dünyanın enleri arasında bir ülkede yaşıyor olurduk. Bizden neleri çaldıklarını görün artık, ideolojik saplantılarınız uğruna kafanızı kuma gömmekten vazgeçin. Okuyun, araştırın. Tek bilgi kırıntınız, sosyal medyadaki trollerin alışagelmiş söylemleri olmasın.
Atam nur içine yattıktan sonra sanki ülke geriye gitsin diye her şey yapılmış neredeyse... 🙁
 

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
Atam nur içine yattıktan sonra sanki ülke geriye gitsin diye her şey yapılmış neredeyse... 🙁
Yaşadığı dönemde Vecihi Hürkuş'a onca engellemeler yaptılar. Parlamenter sistem budur işte. Cumhurbaşkanını köşke hapsedersin, millet meclisinde istediğin gibi at koşturursun. Cumhurbaşkanlığı makamı, kukla olmaktan öteye gitmez.

Ve, onca yazıya vereceğin tek cevap bu mu? İnönü'nün yaptıklarına bir şey demeyecek misin? Ata'nın sağ kolu gibi bir şeydi adam...

Öyle bir şey imkansız gibi. Çünkü çökertseler anında kapmak isteyecek onlarca şirket var. Ayrıca o kadar manyak değiller.
Tüm bu yazdıklarımdan sonra, hâlâ iktidarın değişmesi durumunda Selçuk Bayraktar'ın engellenmeyeceğini söyleyebiliyor musun?
 
Son düzenleme:

Eskel

80+ Silver
Katılım
13 Ağustos 2020
Mesajlar
4,005
Dahası  
Reaksiyon skoru
12,956
Yaş
17
Konum
Kaer Morhen
İsim
Emin

Fevkelade1i

80+ Bronze
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
1,918
Dahası  
Reaksiyon skoru
2,059
Yaş
29
İsim
Muhammet Trabzon
İnönü hakkında bir bilgim olmadığı için bir şey diyemeyeceğim
Yanlış yaptığını söyle bari? Bilgin yoksa da araştır. CHP'nin nasıl sahip çıktığını gör... Marshall Yardımını alarak ülkeyi ne hâle soktuğunu öğren.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Evet.

Yazdığın tarihlere bakarsan 1950-30 arası şu an 2021deyiz
2007'den örnek vermemi ister misin? 2010'dan veya 2015'den örnek vermemi ister misin?

Nasıl bu kadar gündemden uzak kalabiliyorsunuz? Hiçbir şey araştırmadan, sadece sosyal medyadaki trollerin söylemiyle mi gündemi takip ediyorsunuz?
 
Top Bottom