Dinlerin kitle kontrol aracı olduğunu düşünüyorum. Hep insanların isyan ettiği dönemlerde, birlik ve beraberliğin sağlanamadığı ve birliğin mutlak olması gereken zamanlarda (tarih olarak) ortaya çıkıyorlar. Çoğu dinde zorlama ve baskı yok ancak dinleri yaymak için savaşmak ve öldürmek serbest? Dinden daha sonra vazgeçenlere ceza, hatta ölüm var? Gibi gibi bir çok çelişki ve uyumsuzluk söz konusu. Sözde yaşandığı iddia edilen mucizelerin izleri günümüzde yok, bulunamadı. Ateist de değilim aslında bir yaratıcı var fakat istediğimiz gibi yaşayalım diye bize hür bıraktı ve kenara çekildi. Benim dinim hoşgörüdür, iyiliktir. Namaz da kılmam, kiliseye de gitmem, meditasyon da yapmam ancak Tanrı'nın varlığını inkar da etmem. Benim O'na olan ibadetim O'nun yarattığı her şeye, her canlıya saygı duymak ve iyilik ile yaşamaktır. İhtiyacı olana yardım ederim, suçluyu cezalandırırım, ağlayana yaslanacak sırt, gülene keyfi devam etsin diye eşlik edecek kişi olurum. Dine inanan insanlara soruyorum ben de, size göre ben kafir, dış insan (ya da artık dininiz sizin inancınıza inanmayana ne diyorsa) veyahut ne oluyorum? Öbür dünyada acı mı çekeceğim sırf inanmadım diye? Davranışlarım tamamen boş muydu? Tanrı her şeyi görüyor, izliyor ve biliyor sadece kararı bize bırakıyor. Gözünüzü açın, 20 saat aralıksız secdeye gitseniz de girdiğiniz hak'ları temizlemez. En başta hakka girmeden ve kötülük yapmadan iyi olmak lazım.