Kuranı Kerim'de bilimsel hata buldum ?

Durum
Bu konu kilitlenmiştir.
İkisindende derken ikisinide kastetmiyor demissiniz hocam bu ne kadar tutarlı bir cümle ya? Yani şu kadar uzun uzun ayeti kurtarmak için açıklama yazılacağına oraya ikisinden değilde birinden deseydi ne olurdu ne kaybedilirdi soruyorum size ?

Akdeniz ve Atlas Okyanusu'nun birleşimini kastettiğinin kanıtı nedir ?.Ayrıca zaten orada birbirine karışmayan 2 denizi kasteder birleşen denizleri değil ?
Mesajlar otomatik olarak birleştirildi:


O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. (Furkan 53) ??
Yapay zeka abisi. Daha çok yolu var öğrenecek. Üstüne gitmeyin yazıktır. Bende bir şey anlamadım zaten.
 

Ekler

  • ou.webp
    ou.webp
    52.5 KB · Hit: 11
Bir Fransız araştırmacı bulmuştu. O konuyu bul.
O konunun bu mercan yetiştiriciliğiyle bir alakası yok senin fikrin nedir ? Hatta konuya şimdi baktım içindeki bilgiler ayetle iyice çelişiyor birbirine karışmayan deniz yoktur diyor felan allah diyor vardır ?
 
Allah acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.Fakat aralarında bir engel vardır birbirinin
sınırını aşamazlar.İkisinden de inci ve mercan çıkar. (Rahman 18-22)



Arkadaşlar bugün bilimsel olarak biliyoruz ki mercanlar tatlı suda yetişemezler. E şimdi bu ayet hatalı değil mi?

=> Mercanın yetişebilmesi için (1 litre suda 35 gram tuza ihtiyac vardır),(tatlı denizlerde tuz oranı 1 litrede 0.6 gramdır.) ?
Burada mercan ve inciden kasıt, her iki denizdede nimet vardır demek istiyor. Eğer “neden nimet yerine inci ve mercan demiş” derseniz, neden mercan ve inci demesine takıldınız da, tuzlu yerine sanki acıymış gibi denize acı demesine takılmadınız? Çok mu zordu, tuzlu yerine acı demek? Değildi ama bu tercih edilmiş. Sırf “denize acı” denmiş, Kur’an’da hata var demek yanlış olur. O yüzden mercan demek tercih edilmiş.

Daha en başta kelamlar Allah’ın kelamı, kitap Allah’ın kitabı, yaratıcı’nın kitabı, nimet demek çok mu zordu derseniz, zaten Kur’an Allah’ın dikte dikte kelamı değil. Eğer Allah’ın dikte dikte kelamı olsaydı, “Allahım! Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz” ( Fatiha 5 ) diye bir ayet olmazdı. Allah’ın dikte dikte kelamı ise neden bir insanın ağzından konuşsun, değil mi?

Zaten Allah’ın sıfatlarından birinde, Allah’ın konuşmak için kelimelere ihtiyaç duymadığı belirtiliyor. E kelimelerle anlatılmayan bir bilgiyi nasıl insanlara aktaracaksın? Sana bir nevi bilinç yolu ile gelen bilgiyi nasıl aktaracaksın? tabii ki kelimelere dökerek; e kelime tercihi de insana bağlı bir şey olduğu için Hz. Muhammed burada inci ve mercan demiş. Yani kelime tercihi insana bağlı, yaratıcıya değil. Bu sebeple “yaratıcı orada mercan yerine nimet deseymiş” diyemiyoruz.


Benim yorumum :D
 
Allah acı ve tatlı iki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir.Fakat aralarında bir engel vardır birbirinin
sınırını aşamazlar.İkisinden de inci ve mercan çıkar. (Rahman 18-22)



Arkadaşlar bugün bilimsel olarak biliyoruz ki mercanlar tatlı suda yetişemezler. E şimdi bu ayet hatalı değil mi?

=> Mercanın yetişebilmesi için (1 litre suda 35 gram tuza ihtiyac vardır),(tatlı denizlerde tuz oranı 1 litrede 0.6 gramdır.) ?
Tek hata o değil ki. Tatlı suyla tuzlu su birbirine karışır.
 
Burada mercan ve inciden kasıt, her iki denizdede nimet vardır demek istiyor. Eğer “neden nimet yerine inci ve mercan demiş” derseniz, neden mercan ve inci demesine takıldınız da, tuzlu yerine sanki acıymış gibi denize acı demesine takılmadınız? Çok mu zordu, tuzlu yerine acı demek? Değildi ama bu tercih edilmiş. Sırf “denize acı” denmiş, Kur’an’da hata var demek yanlış olur. O yüzden mercan demek tercih edilmiş.

Daha en başta kelamlar Allah’ın kelamı, kitap Allah’ın kitabı, yaratıcı’nın kitabı, nimet demek çok mu zordu derseniz, zaten Kur’an Allah’ın dikte dikte kelamı değil. Eğer Allah’ın dikte dikte kelamı olsaydı, “Allahım! Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz” ( Fatiha 5 ) diye bir ayet olmazdı. Allah’ın dikte dikte kelamı ise neden bir insanın ağzından konuşsun, değil mi?

Zaten Allah’ın sıfatlarından birinde, Allah’ın konuşmak için kelimelere ihtiyaç duymadığı belirtiliyor. E kelimelerle anlatılmayan bir bilgiyi nasıl insanlara aktaracaksın? Sana bir nevi bilinç yolu ile gelen bilgiyi nasıl aktaracaksın? tabii ki kelimelere dökerek; e kelime tercihi de insana bağlı bir şey olduğu için Hz. Muhammed burada inci ve mercan demiş. Yani kelime tercihi insana bağlı, yaratıcıya değil. Bu sebeple “yaratıcı orada mercan yerine nimet deseymiş” diyemiyoruz.


Benim yorumum :D
Hocam yanlış anlamayın bu müslüman arkadaşlarımızın niye her ayetlere cevapları 'ondan kasıt' 'ondan maksat aslında' diye başlıyor.?Yani kuran apaçık bir kitap rahat anlıyoruz yazılan şeklindeki gibi anlamayacağız da başka ne kasıtla anlıycaz.''İkisinden kasıt ikisi değil'' diyorsunuz yapmayın bu kadar olmaz hocam 😁

'her iki denizdede nimet vardır demek istiyor' ozaman öyle yazaydı dostum,demek istediği şeyi yazaydı ? Demişssin ki anladığım kadarıyla böyle tercih edilmiş.İyide bu tercihin sebebi yazılan ayeti hatalı kılıyorsa ne gerek var böyle bir tercihe.Bunu okuyup gören adam hata var diyip dinden çıkıp ebedi cehenneme gidecekse yanlış anlaşılma ve kelime kullanım tercihi yüzünden ?
 
Şaka mı hapiyon tostum
Tatlı suyla tuzlu su belirli oranda birbirine karışır. Yani tatlı suyla tuzlu suyun karışmadığı kısmen doğru bir durum. Fakat endişe etmeyin, ayetin tefsirine bakarsanız konu tamamen farklı. Bahsi geçen konu yer almıyor bile.
 
Tek hata o değil ki. Tatlı suyla tuzlu su birbirine karışır.
Evet aslında oda bi düşündürüyor insanı.Fizik kanunları sebebiyle aslında 2 farklı sıvı (eğer su ise) birbirine belli oranda karışır.Ama allah diyorki araya engel koydum karışmaz.İlginç gerçekten bence bu ayette iki hata var dediğiniz gibi.
 
Hocam yanlış anlamayın bu müslüman arkadaşlarımızın niye her ayetlere cevapları 'ondan kasıt' 'ondan maksat aslında' diye başlıyor.?Yani kuran apaçık bir kitap rahat anlıyoruz yazılan şeklindeki gibi anlamayacağız da başka ne kasıtla anlıycaz.''İkisinden kasıt ikisi değil'' diyorsunuz yapmayın bu kadar olmaz hocam 😁

'her iki denizdede nimet vardır demek istiyor' ozaman öyle yazaydı dostum,demek istediği şeyi yazaydı ? Demişssin ki anladığım kadarıyla böyle tercih edilmiş.İyide bu tercihin sebebi yazılan ayeti hatalı kılıyorsa ne gerek var böyle bir tercihe.Bunu okuyup gören adam hata var diyip dinden çıkıp ebedi cehenneme gidecekse yanlış anlaşılma ve kelime kullanım tercihi yüzünden ?
Hocam, peki şunu merak ediyorum: Aklınızda işte 70-110-170-390, artık kaç soru varsa, bunun 20 tanesini sordunuz diyelim. Hiçbirinde biz sorgulamayan Müslümanlar, sizin kudretli ilminiz karşısında aciz kaldık ve sorularınıza yanıt veremedik. Kendi araştırmanız sonucunda da yanıt alamadınız; hocalara sordunuz ve hocaların yanıtı da tatmin etmedi, yetmedi. Bizzat Arapça öğrenip okudunuz, yine tatmin olmadınız. En sonunda bir soru dışında tüm sorularınızın cevabını buldunuz, ama bir soru kaldı; asla bulamadınız. Her türlü Kur’an’a inanmayacaksınız.

Zaten şu ana kadar sorduğunuz tüm soruların yanıtlarını reddettiniz ve artık Kur’an’da bulduğunuz bu kadar hata sonucu, kalan her şeyden tatmin olsanız bile inanmayacaksınız. O zaman hala bu soruların amacı nedir? Sohbet mi, muhabbet mi? Çok farklı muhabbet yolları var, deneyin derim.

Yani demek istediğim, artık bu konuların mantığı kalmadı. Bence amacınız mesaj kasmak, çünkü bu ve bundan sonraki tüm soruların cevaplarına tatmin olsanız bile bir şey değişmeyecek. Kutsal kitap için bir hatanın olması bile yalan olduğunu gösterir ve siz birden fazla hata buldunuz. (Size göre) Tamamdır, Kur’an yalan; devam etmenin ne amacı var?

Ayrıca defalarca yazıyorsunuz, “Sizin fikrinizi önemsiyorum, ondan soruyorum” diye. Ben zaten buraya ne anladığımı yazdım, siz ne anladığınızı yazdınız. Yani ben mutlak anlamı “budur” demedim, kendi yorumumu söyledim.


Size güzel bir alıntı bırakmak istiyorum:


Bilir misiniz neden zordur insana bir şeyi anlatmak? İnsana anlatmak zordur çünkü siz sözlere bağlısınız ve düşünürsünüz sözlerle.

Bir tek söz her zaman yeterli olmaz doğru kavramı anlatmaya.

Yanlış kavram için doğru sözü, doğru kavram için yanlış sözü kullanırsınız çoğu zaman.

Anlamanız için bazı şeyleri önce anlamalısınız: sözlerin kastettiklerini, kavramlarını doğru şekilde.

Şayet kapatılmasaydı zihniniz, zihinsel iletişime, o zaman insan olacaktı bir. Her şeyi ve her kavramı anında anlatacak ve değerlendirebilecektiniz.

Şimdi ise sadece birçok sözden oluşan söz dizileri ile anlayabilirsiniz; ancak birçok söz, yanlış ve eksik kavramlar ifade ediyor size.

Ama bilmelisiniz: her sözün ardında çok geniş bir kavram yatmaktadır aslında ve gerçek kavram, sizin şartlanıp benimsediğiniz değildir çoğu zaman.

Sizin bilmediğiniz ve altyapısı olmayan şeyleri anlatabilmek zordur size, hatta benim için bile.

Çünkü zihninize de nakletsem gereken şeyi, yine de kelimelere dökerek anlarsınız onu üst benliğinizde.
 
Durum
Bu konu kilitlenmiştir.
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç  

   

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,157,605
Mesajlar
10,433,124
Üyeler
183,861
Son üye
sehzadex
Geri
Top