2000hs
80+ Bronze
- Katılım
- 5 Nisan 2020
- Mesajlar
- 856
Dahası
- Reaksiyon skoru
- 467
- İsim
- isim
Bildiğiniz üzere Perseverance (Percy) dünyadan 205 milyon kilometre uzaklıkta başarılı bir iniş yapmış durumda.
Iniş yaptıktan sonra bizlere bir sürü fotoğraflar , videolar ve hatta sesler bile yolladı. Bu bilgileri yollarken AI tarafından çekilen videolar fotoğraflar kalite açısından ayrıldı. Ayrılan görüntülüler sesler yapay zekâ tarafından herkesin bildiği sıkıştırma yöntemi olan yöntemlerle kaliteli görüntülerin boyutları düşürüldü. Orijinaline göre daha düşük boyutlu olan içerikler ise dünyaya daha kolay bir şekilde yollanabildi.
Gelelim asıl konumuza Percy i marsı nasıl görüyor?
Bell, takım arkadaşlarıyla beraber mastcam-z yi geliştirdiler. Mastcam-z kısaca Percynin üzerine konumlandırılmış bir süper bilimsel dürbün diyebiliriz. (Adındaki z zaten zoomdan geliyor). Gezecen bilimci olan Melissa rice "bu kameralarını seçmelerinin nedenini marsın keşfedilmemiş yerlerine araştırma için yola çıktığında ortamın jeolojik yapısını en iyi gözlemleyebilecek kamera sisteminin bu olduğunu düşündükleri için mastcam-zyi seçtiklerini" söyledi.
mastcam-z insanların görebileceğinden daha iyisini görüyor . Yakın çekimde 1 milimetreye kadar ayrıntı sağlar , 100 metrede ise 4 santimetrelik genişlikten veri toplayabiliyor. mastcam-z çoklu spektral ( insanları gördüğü gibi çok renkli ) ve bununla birlikte dar spektral şekilde görebiliyor .
Dünya üzerine düşen güneş ışığı ile Mars düşen ışık aynı ışık yani dalgaboyları aynı fakat Marsta daha az. Marsın uzaklığı dünya ile kıyaslandığında güneşe daha uzak olduğunu görebiliriz ve de marstaki atmosferin dünyaya göre ne kadar daha ince olduğunu ve de kırmızı tozbulutlarının fazlalığını göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu gibi koşullardan dolayı dünyaya gelen görüntülerin aslında bizim ışığı şu andaki nasıl gördüğümüzle alakalı olarak değişiyor . M. RİCE bununla bilgili açıklamasında Marstan gelen görüntülerin çok sade olduğunu fakat insan gözünün dünyaya göre evrildiğini yani bu görüntülerin marsın ışılandırması göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğini söyledi.
Bilim adamları aslında bu görüntülerin nasıl göründükleriyle pek ilgilenmiyorlar. Onlar için önemli olan görünen maddenin niceliği. Bu niceliği anlayabilmek için marsa gitmeden hemen önce "geo board" adında bir çeşit değerlendirme skalası oluşturdular. İçerisine birçok farklı çeşitten taş koyarak bunların renk yansıma gibi özelliklerine bakarak marstaki ile mukayese yapabilmesini bu geo board sayesinde sağladılar.
İnşallah bilgilendirici olmuştur . (aslında daha anlatılacak şeyler var ama şimdi sizleri de sıkmayayım .)
Iniş yaptıktan sonra bizlere bir sürü fotoğraflar , videolar ve hatta sesler bile yolladı. Bu bilgileri yollarken AI tarafından çekilen videolar fotoğraflar kalite açısından ayrıldı. Ayrılan görüntülüler sesler yapay zekâ tarafından herkesin bildiği sıkıştırma yöntemi olan yöntemlerle kaliteli görüntülerin boyutları düşürüldü. Orijinaline göre daha düşük boyutlu olan içerikler ise dünyaya daha kolay bir şekilde yollanabildi.
Gelelim asıl konumuza Percy i marsı nasıl görüyor?
Bell, takım arkadaşlarıyla beraber mastcam-z yi geliştirdiler. Mastcam-z kısaca Percynin üzerine konumlandırılmış bir süper bilimsel dürbün diyebiliriz. (Adındaki z zaten zoomdan geliyor). Gezecen bilimci olan Melissa rice "bu kameralarını seçmelerinin nedenini marsın keşfedilmemiş yerlerine araştırma için yola çıktığında ortamın jeolojik yapısını en iyi gözlemleyebilecek kamera sisteminin bu olduğunu düşündükleri için mastcam-zyi seçtiklerini" söyledi.
mastcam-z insanların görebileceğinden daha iyisini görüyor . Yakın çekimde 1 milimetreye kadar ayrıntı sağlar , 100 metrede ise 4 santimetrelik genişlikten veri toplayabiliyor. mastcam-z çoklu spektral ( insanları gördüğü gibi çok renkli ) ve bununla birlikte dar spektral şekilde görebiliyor .
Dünya üzerine düşen güneş ışığı ile Mars düşen ışık aynı ışık yani dalgaboyları aynı fakat Marsta daha az. Marsın uzaklığı dünya ile kıyaslandığında güneşe daha uzak olduğunu görebiliriz ve de marstaki atmosferin dünyaya göre ne kadar daha ince olduğunu ve de kırmızı tozbulutlarının fazlalığını göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu gibi koşullardan dolayı dünyaya gelen görüntülerin aslında bizim ışığı şu andaki nasıl gördüğümüzle alakalı olarak değişiyor . M. RİCE bununla bilgili açıklamasında Marstan gelen görüntülerin çok sade olduğunu fakat insan gözünün dünyaya göre evrildiğini yani bu görüntülerin marsın ışılandırması göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğini söyledi.
Bilim adamları aslında bu görüntülerin nasıl göründükleriyle pek ilgilenmiyorlar. Onlar için önemli olan görünen maddenin niceliği. Bu niceliği anlayabilmek için marsa gitmeden hemen önce "geo board" adında bir çeşit değerlendirme skalası oluşturdular. İçerisine birçok farklı çeşitten taş koyarak bunların renk yansıma gibi özelliklerine bakarak marstaki ile mukayese yapabilmesini bu geo board sayesinde sağladılar.
İnşallah bilgilendirici olmuştur . (aslında daha anlatılacak şeyler var ama şimdi sizleri de sıkmayayım .)