Yazıdan cehalet akıyor. Fiziksel olarak kusursuz olsaydın:
-Dişlerin çürümezdi. Çoğu insanın diş yapısı problemli, çene darlığı, diş çapraşıklığı, yirmilik diş sorunları var. Bu mu kusursuzluk?
-Gözlerin bozulmazdı. Miyop, astigmat, hipermetrop neden var? Neden bu kadar çok insan gözlük kullanmak zorunda?
-Dizlerin çöp gibi olmazdı. İnsanın diz yapısı aşırı kötü. Yaşlanınca eklem kireçlenmesi, menisküs yırtılması gibi sorunlarla uğraşıyoruz.
-İnsanlar skolyoz, bel fıtığı, boyun düzleşmesi gibi sorunlar yaşamazdı. Sen hasta olmuyorsun diye herkes sağlıklı mı sanıyorsun?
“Kusursuzluk” diyorsan, gerçekten hatasız bir tasarım göstermen lazım. Ama insan vücudu hatalarla dolu. Kusursuzlukla uzaktan yakından alakası yok.
"Ben sağlığıma dikkat ettiğim için boğulma riski yok." demişsin. Ulan nefes borusu ile yemek borusunun aynı yolu kullanması tasarım hatasıdır. Sen dikkat ediyorsun diye bu hata ortadan mı kalkıyor? Binlerce insan her yıl boğulma sonucu ölüyor. Bebekler, yaşlılar, engelliler var. Onlar “dikkat etmediği” için mi kusurlu bir sistemin kurbanı oluyor?
"Sağlıklı yaşarsan hasta olmazsın." demişsin. Otoimmün hastalıkları, genetik hastalıkları, doğuştan gelen kusurları ne yapacağız? Kanser, Alzheimer, MS, diyabet gibi hastalıkları geçiyorum, çünkü sanırım sadece nezle olup olmamaktan bahsediyorsun. Ayrıca bulaşıcı hastalıklar var, sen dikkat etsen bile başka biri sana bulaştırabilir. Örneğin COVID-19 gibi bir salgında dünyanın en sağlıklı insanları bile virüse yakalandı. “Ben 12 yıldır hasta olmadım” diye insan biyolojisini çözdüğünü sanmak ciddi bir akıl tutulmasıdır.
"Bel ağrısı olmayan insanlar kendine iyi bakmıştır." demişsin. Ulan bu nasıl saçma bir mantık? Genetik, duruş bozuklukları, yaşlanma, kas-iskelet yapısı gibi faktörleri ne yapacağız? Sen rahat ediyorsun diye herkesin bedeni sağlıklı mı olacak? Adam “bana olmadıysa sorun yok” diyip kafasında, tamamen öznel bir deneyimi genelleştiriyor.
"Kadının doğum sancısı, bebeğin değerini anlaması için olabilir." demişsin. Bu cümleyi okurken beynim eridi. Yani sen diyorsun ki Tanrı, kadına acı çektirerek bebeğin değerini anlamasını sağlıyor? Böyle bir mantık olabilir mi? Eğer olay buysa neden erkekler baba olduklarında hiçbir acı çekmiyor? Onlar çocuklarının değerini anlamıyor mu?
Ayrıca insan doğumu, hayvan doğumlarına göre çok daha riskli ve sancılıdır. Bunun sebebi, insanların doğum kanalının dar, bebek kafasının ise büyük olmasıdır. Bunun sebebi ise evrimsel süreçte iki ayağa kalkınca pelvik yapı daraldı ve doğum daha zor hale geldi. Bunu “zevkli seks için tasarlanmış” diye açıklamak bilgi eksikliğinin Everest’idir.
"İslam bana doğruyu öğrettiği için sorgualmak saçma." demişsin. Bunu diyen bir insan zaten zihinsel olarak teslim olmuş demektir. Sorgulamayı “saçma” bulan biri, dogmaya esir düşmüştür. Sorgulamak mantıklı bir insanın doğasında vardır. Zaten düşünmek, yanlışları ve doğruları ayırt etmek için gereklidir.
Sonuç: Adam tamamen kişisel deneyimini mutlak gerçek sanıyor.
- Hasta olmamış, o yüzden insan vücudu kusursuz sanıyor.
- Boğulmamış, o yüzden nefes borusu-yemek borusu tasarım hatası değil sanıyor.
- Bel ağrısı çekmemiş, o yüzden çekenleri “kendine iyi bakmamış” sanıyor.
- Doğum sancısını bile zevkli seksle açıklayarak absürt bir çıkarım yapıyor.
Bu tür insanların eleştirel düşünme yetisi sıfırdır. Kendi deneyimlerini mutlak gerçek sanan birinin, bilimsel verileri anlaması imkansız. Bırak haddini bildirmeyi, bu adamın gerçeklerle yüzleşmesini sağlamak bile mümkün değil.