Aslında cidden çok iyi, forumda gezerken 10,15 dakika da olsa tarihi tekrar etmiş oluyoruz. Belki bu 10,15 dakikalar sayesinde yks de soruları yapıcaz.
Eline Sağlık. Güzel Proje. Konu TYT ve AYT olarak mutlaka ayrılmalı bence. Bu şekilde Sayısal bölümü öğrencileri okusa bile + net yaptırır diye düşünüyorum.
11.sınıf tarih 12.inkilapta tyt de çıkıyor galiba tam bilmiyorum da konu hazırladığınız tyt de çözecekler için gibi belirtseniz yanlışlıkla aytye de çalışmayayim. Malum sözel de iyi bir dereceye yapmışsınız. Türkçeniz falan da iyidir Türkçem berbat durumda nasıl daha iyi hale getirebilirim
Tarihi diğer dersler gibi TYT/AYT olarak ayırmaya gerek yok. Çünkü konular ortak.
Eğer eski sistemde yapılan YGS/LYS gibi bir sınav olsaydı, sadece sözelciler için yapabilirdim. Çünkü YGS/LYS gerçekten belirleyiciydi. Ama şimdi TYT/AYT'de o belirleyicilik yok, fazla da ayrıntılı gelmiyor sorular. Yüzeysel geliyor. Yeni sistemde Eşit ağırlıkçınında sözelcininde sayısalcınında çalışacağı tarih konuları aynı. Ama sayısallar çalışmasada olur.
Şu anlık buraya özel. Konuları tamamlarsam farklı yerlerde de paylaşıcam tabii ki. Özellikle Instagram'dan çok yazan oluyor. Ondan sonra TP'de de paylasabilirim.
Merhabalar, YKS için tarih konu anlatımı hazırlamaya karar verdim. YKS'ye hazırlananlar için umarım faydalı olur, konu ile ilgili sorularınızı sorabilirsiniz. Vaktim oldukça konuları hazırlamaya devam edeceğim. İyi çalışmalar.
#1. Tarih ve Zaman
#2. İnsanlığın İlk Dönemleri
#3. Orta Çağ'da Dünya
#4. İlk ve Orta Çağlarda Türk Dünyası
#5. İslam Medeniyetinin Doğuşu
#6. Türklerin İslamiyet'i Kabulü ve İlk Türk İslam Devletleri
#7. Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi
#8. Beylikten Devlete Osmanlı Siyaseti (1302-1453)
#9. Dünya Gücü Osmanlı (1453-1595)
#10. Osmanlı Devleti'nde Kültür ve Medeniyet
#11. Değişen Dünya Dengeleri Karşısında Osmanlı Siyaseti (1595-1774)
#12. Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı
#13. Uluslararası İlişkilerde Denge Stratejisi (1774-1914)
#14. Devrimler Çağında Değişen Devlet-Toplum İlişkileri
#15. XX. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya
#16. Milli Mücadele
#17. Atatürkçülük ve Türk İnkılabı
#18. İki Savaş Arasındaki Dönemde Türkiye ve Dünya
#19. II. Dünya Savaşı Sürecinde Türkiye ve Dünya
#20. II Dünya Savaşından sonra Türkiye ve Dünya (Soğuk Savaş) (1945-1960)
#21. Toplumsal Devrim Çağında Dünya ve Türkiye (Yumuşama Dönemi)
#22. XXI. Yüzyılın Eşiğinde Türkiye ve Dünya (Küreselleşen Dünya)
YKS 2020 sözelde 1923. olan, şu anda bir öğretmenlik programında okuyan, YKS dönemlerinde tercih, çalışma programı ve motivasyon konularında sınav öğrencilerine yardımcı olan bir öğrenciyim. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışacağım. İyi günler.
TARİH BİLİMİ
Tarihin Tanımı: Geçmişte yaşamış insanların ya da insan topluluklarının önemli faaliyetlerini, toplumların birbirleriyle olan ilişkilerini, sebep – sonuç ilişkisi içerisinde yer ve zaman göstererek, kaynaklara dayalı bir biçimde objektif olarak inceleyen sosyal bir bilimdir.
Tarih Biliminin Konusu: İçinde insanın bulunduğu her türlü olayı veya olguyu inceler, insanı ilgilendiren her türlü gelişme tarihin konusu olabilir. İnsanın etkisinin olmadığı doğa olayları tarihin konusu içerisinde yer almaz.
- Tarihi Olay -
Tarihte tek tek, kısa zamanda ortaya çıkan, başlangıç veya bitiş tarihi belli olan her türlü gelişme. (Çaldıran Savaşı, Kütahya Antlaşması vb.)
- Tarihi Olgu -
Genellikle bir tarihi olayın ortaya çıkardığı, uzun süreli, başlangıç veya bitiş tarihi net bir şekilde ifade edilemeyen aynı türdeki gelişmeler bütünü (Anadolu’nun Türkleşmesi vb.)
Tarih Biliminin Yöntemi
Tarama
Tasnif
Tahlil
Tenkit
Terkip
Tarama (Kaynak arama): Araştırılan konu ile ilgili tarihe tanıklık edebilecek her türlü belgeye ulaşma.
Tasnif (Sınıflandırma): Tarama sonucu elde edilen kaynaklardan ulaşılan bilgileri ve verileri belli bir plan dahilinde sınıflandırma.
Tahlil (Çözümleme): Sınıflandırılan bilgilerin araştırma için yeterliliğine ve nesnelliğine bakma
Tenkit (Eleştiri): Verilerin ve bilgilerin sahte ve gerçek olup olmadığını ortaya çıkarma (Dış ve iç tenkit) yöntemiyle yapılır.)
Terkip (Sentez): Tarih biliminin temel ilkeleri doğrultusunda tüm verileri ve bilgileri birleştirerek eseri meydana getirme, yazma.
Not: Tarihi bilgiler değişebilir, ortaya çıkacak her türlü belge, var olan bilgileri değiştirebilir. Bu yüzden tarih durağan değildir.
Tarihin bir bilim dalı olarak değerlendirilebilmesi için objektif olunmalıdır. Bunun için öncelikle; birinci elden kaynaklara başvurulmalı, kullanılır kaynaklar güvenilir olmalı, birden fazla kaynaktan yararlanılmalı, tarihçi kendi duygu ve düşünceleri ile hareket etmemeli, ön yargılardan uzak olmalıdır.
Birinci elden kaynak: Tarihi olayın olayın yaşandığı döneme ait her türlü bulgu ve belge.
İkinci elden kaynak: Birinci elden kaynaklar kullanılarak oluşturulan eserler.
Not:Tarihsel olaylar meydana geldiği dönemin şartlarına göre değerlendirilmelidir. Eğer bu kurala uyulmayıp günümüz şartlarına göre değerlendirilirse anakronizm (tarih ve çağda yanılma) adı verilen bir hataya düşülür.
Tarihin yararlandığı bilim dalları:
Filoloji: Dil bilimidir. Diller arasındaki bağlantıları inceler, toplumların birbiri ile olan etkileşimi ortaya koyar.
Nümizmatik: Para bilimidir. Her türlü parayı inceleyerek devletin hükümdarı, yönetim şekli, ekonomik gücü vb. hakkında bilgi verir.
Kimya (Karbon 14 metodu): Buluntunun yaşını tespit etmede tarihe yardımcı olur.
Heraldik: Arma bilimidir. Armalarda yer alan semboller ve işaretler, devletler ve toplumlar hakkında bilgi verir.
Diplomatik: Devletler arasındaki her türlü siyasi belgeyi inceleyerek tarihe yardımcı olur.
Sosyoloji: Toplumların temel özelliklerini ve karakterini inceleyerek tarihe yardımcı olur.
Paleografi: Eski yazıları inceler ve bunların günümüz diline çevrilmesini sağlar.
Kronoloji: Zaman bilimidir. Tarihsel olayları geçmişten günümüze sıralayarak olaylar arasında sebep – sonuç bağlantısının kurulmasını kolaylaştırır.
Antropoloji: İnsanlara ait kafatası ve iskeletleri inceleyerek ırkların tespitinin yapılmasını sağlar.
Coğrafya: Yeryüzünü, fiziksel, ekonomik, beşeri ve siyasal yönlerden inceleyen bilim dalıdır.
Arkeoloji: Kazı bilimi demektir. Yerin ve suların altında kalan kalıntıların ortaya çıkarılmasını sağlar. Özellikle yazının icat edilmediği dönemlerin aydınlatılmasında yardımcı olur.
Etnografya: Kültür bilimi demektir. Toplumların örf, adet ve geleneklerini inceler.
Felsefe: Akıl ve mantık ilkeleri ile düşünmeyi öğreten felsefe, tarihçiye eleştirel bakış açısı kazandırır.
Epigrafi: Kitabe bilimidir: Anıtlar üzerindeki yazıları ve sembolleri inceler.
Diğer bilim dalları: Hukuk, Edebiyat, Sicillografi (mühür bilimi), geneoloji (soy bilimi), metroloji (ölçü bilimi), onomastik (yer adları bilimi)
Zaman ve Takvim
Tarihteki ilk takvim:Sümerler tarafından Ay yılını esas alarak hazırlanmıştır. Güneş yılını esas alarak oluşturulan ilk takvim ise Mısırlılara aittir.
Türklerin tarih boyunca kullandığı takvimler:
12 Hayvanlı Türk Takvimi: Güneş yılı esasına göre hazırlanmış, Göktürkler, Uygurlar, Çinliler ve Tibetliler kullanmıştır. Bir yılın 365 gün 5 saat olarak hesaplanan bu takvim Türklerin Astronomi bilimi ile uğraştıklarının göstergesidir.
Hicri Takvim: Ay yılı esasına göre hazırlanan bu takvim Hz. Ömer zamanında oluşturulmuş. Bir yıl 354 gün olarak hesaplanmış ve başlangıcı hicret kabul edilmiştir. Türkler İslamiyete’e geçince bu takvimi kullanmaya başlamışlardır.
Celali Takvimi: Güneş yılı esasına göre hazırlanan ve bir yılın 365 gün 6 saat bulunduğu bu takvim Ömer Hayyam’ın başkanlık ettiği bir heyet tarafından Melikşah’ın isteği ile hazırlanmıştır. Selçuklular ve Babür Devleti kullanmıştır.
Rumi Takvim: Güneş yılı esasına göre hazırlanmıştır. Mali işlerdeki karışıklığı gidermek amacıyla Osmanlı Devleti tarafından 1677 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. 1839 tarihinden itibaren Osmanlı’da tüm resmi işlerde Rumi takvim esas alınmıştır. 1926’da Hicri takvim ile beraber yürürlükten kaldırılmıştır.
Miladi Takvim: Gregoryen takvimi olarak da adlandırılan bu takvim, güneş yılı esasına göre hazırlanmış. Bir yıl 365 gün 6 saat olarak hesaplanmıştır. 1 Ocak 1926 yılı itibariyle Türkiye’de tüm resmi işlerde kullanılmaya başlanmıştır.
Not: Julien takvimi Jül Sezar tarafından MÖ 46 yılında yürürlüğe giren ve Batı dünyasında 1582 yılına kadar kullanılan, bu yıldan sonrada yerini Gregoryen takvimine bırakan takvim.