Maalesef haklısın, evet illüzyonda yaşamak oluyor. Zaten pek bir gayem yok. O yüzden uzun süreli umut, hedef koyuyorum ki belki bir gün onları başarırım hırsıyla hayata devam ediyorum. Diğer türlü başarabileceğim hedefleri başardığım zaman hayattaki gayemi yitirmiş olacağım.
Varoluşsal anlamda kaybolmuş hissediyorsan belki de orayı halletmen gerekiyordur. Durumu kabullenmek yerine...
Mevlana demiş ki, "Işık aldığın yaradan girer."
Hayatta sahip olduğumuz acılar, kayıplar (her anlamda olabilir bu, anlam, gaye, sevgili, ölüm) sorunlar, zorluklar... Aslında daha büyük bir hayra hizmet ediyor. Bunu görebildiğin an bir şeyler değişiyor.
Burada sana edebiyat yapıyorum gibi gelebilir ama sadece kendi yaşadığım bir şeyi anlatıyorum.
Acı güçlendirir lafı yanlış değil ama eksik.
Acı ve zaman güçlendirir, doğru, ama bu süreçte acıyı tanırsan, acıyı anlamlandırırsan bir şeyler iyileşmeye başlıyor.
İmam Şafii'nin bir sözü var. Pek ilgili değil ama söyleyeceğim: İftiranın atıldığı kişi temizdir mi, iftira oklarının gittiği yer temizdir mi, öyle bir şey.
Sen de acıyı, hayatın sana attığı bir ok gibi gör. Bu ok, tam olarak nerene saplanıyor, bunu görmeye çalış. Oku çıkar ve oradan ışık girmesine izin ver.
İnancın olsun olmasın, alıntı yaptığım şahsiyetlerin söyledikleri değerli şeyler. Bir düşün.