Atatürk müslümandı.
Hatta İslam'ın kusursuz olmasına rağmen Müslümanların bu hareketlerinden rahatsızdı.
Atatürk'e dinsiz diyenler; içki içince ateist olunduğunu sanan cahiller sadece. Müslümanlığı kendi leyhinde kullanamadıkları için Atatürk'ü din düşmanı ilan ediyorlar.
Alıntıyı görüntüle iskilipli Atıf'ın başkanlığındaki Teali İslam Cemiyeti, İngiliz işbirlikçisi Damat Ferit'in “Hürriyet ve İtilaf Fırkası”nı destekliyor. Ayrıca Milli Mücadele karşıtı “İngiliz Muhipleri Cemiyeti” ile de ortak çalışıyor. İngiliz Muhipleri Cemiyeti kurucusu Sait Molla, Rahip Frew'e gönderdiği 26 Ekim 1919 tarihli 8. mektupta, Teali İslam Cemiyeti'nin en etkili isimlerinden Mustafa Sabri ile görüşüp anlaştıklarını yazıyor.
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Bilince aykırı, ilerlemeye mâni hiçbir şey içermiyor. "Türk, Kur’an’ın arkasından koşuyor, fakat onun ne dediğini anlamıyor. İçinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın."
İnsanlar Kur'an ı Türkçe olmadığı için anlamazken, sözde hocalar halkı kutsal kitap ile dolandırıyordu.
Parayla cin çıkarmalar falan günümüzde hala olan şeyler.
Atatürk, Kur'an ı Türkçeye çevirerek hem halkın anlayarak okumasını, hem Müslümanlığı kötü amaçla kullananların artık kullanamamasını sağlamak istiyordu.
Ama ar*pça okuyunca sevap olduğunu sanan bazı canlılar, böyle ince düşünceli bir insanı dinsiz ilan etti.
Ülkeyi parçalarından toplayıp baştan kuran, yıkılmış bir imparatorluğu Türkiye Cumhuriyeti olarak baştan kuran biri için bunları söylemek akla yatmaz.
Atatürk tek başına mı yaptı? diyecekler için de, kurt sürüsü yürekli bir lideri olmadan hamle yapmaz.
Ayrıca Fatih de İstanbul'u tek başına kuşatmadı, üstün zekasını kullanarak "halkı ve askeriyle" birlikte başardı bunu.
"Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Bilince aykırı, ilerlemeye mâni hiçbir şey içermiyor. "Türk, Kur’an’ın arkasından koşuyor, fakat onun ne dediğini anlamıyor. İçinde neler var bilmiyor ve bilmeden tapınıyor. Benim maksadım, arkasından koştuğu kitapta neler olduğunu Türk anlasın."
İnsanlar Kur'an ı Türkçe olmadığı için anlamazken, sözde hocalar halkı kutsal kitap ile dolandırıyordu.
Parayla cin çıkarmalar falan günümüzde hala olan şeyler.
Atatürk, Kur'an ı Türkçeye çevirerek hem halkın anlayarak okumasını, hem Müslümanlığı kötü amaçla kullananların artık kullanamamasını sağlamak istiyordu.
Ama ar*pça okuyunca sevap olduğunu sanan bazı canlılar, böyle ince düşünceli bir insanı dinsiz ilan etti.
Ülkeyi parçalarından toplayıp baştan kuran, yıkılmış bir imparatorluğu Türkiye Cumhuriyeti olarak baştan kuran biri için bunları söylemek akla yatmaz.
Atatürk tek başına mı yaptı? diyecekler için de, kurt sürüsü yürekli bir lideri olmadan hamle yapmaz.
Ayrıca Fatih de İstanbul'u tek başına kuşatmadı, üstün zekasını kullanarak "halkı ve askeriyle" birlikte başardı bunu.
Biraz araştırmaktan kastın googledan bakmak mı?
Ayrıca Atatürk Müslüman olmasa neden Müslüman diyelim? Gayrimüslim olmak kötü bir şey mi ki bunu saklayalım?
Hiç Rıfat Börekçi denen adamı araştırdın mı?
Ben anlatayım, ilk Diyanet İşleri Başkanıdır kendisi.
Bir gün Atatürk'ün karşısına çıkar, Cumhurbaşkanının karşısında olduğu için el pençe divan, yüzü yere bakarak girer içeri. Atatürk karşısında ayağa kalkmış öyle bekliyordur.
Paşam, beni mahçup ediyorsunuz dediğinde ise Atatürk: "Din adamlarına saygı göstermek, Müslümanlığın icaplarındandır" der.
Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
“Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
“Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah’la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
“… din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra…” (Mustafa Kemal’in yazdığı Afet inan imzasıyla çıkan Medeni Bilgiler kitabı 1931)
Biraz araştırmaktan kastın googledan bakmak mı?
Ayrıca Atatürk Müslüman olmasa neden Müslüman diyelim? Gayrimüslim olmak kötü bir şey mi ki bunu saklayalım?
Hiç Rıfat Börekçi denen adamı araştırdın mı?
Ben anlatayım, ilk Diyanet İşleri Başkanıdır kendisi.
Bir gün Atatürk'ün karşısına çıkar, Cumhurbaşkanının karşısında olduğu için el pençe divan, yüzü yere bakarak girer içeri. Atatürk karşısında ayağa kalkmış öyle bekliyordur.
Paşam, beni mahçup ediyorsunuz dediğinde ise Atatürk: "Din adamlarına saygı göstermek, Müslümanlığın icaplarındandır" der.
Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra bu din Arapların (..) Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilakis Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. (..)
“Türk milleti birçok asırlar, (..) bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kur’an’ı ezberlemekten beyni sulanmış hafızlara döndü. (..)
“Türk milletini Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlerini, benliğini unutturacak, Allah’la mütevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. (..)
“… din hissi, dünyanın acısı duyulan tokadıyla derhal Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. (..) Artık Türk, cenneti değil, (..) son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. İşte dinin, din hissinin Türk milletinde bıraktığı hatıra…” (Mustafa Kemal’in yazdığı Afet inan imzasıyla çıkan Medeni Bilgiler kitabı 1931)
Mesaj otomatik birleştirildi:
atatürk bir yerde müslüman bir yerde deist belli değil inancı
Bu cümlelerden gerçekten Müslüman olmadığını mı çıkardın?
Dini kendi amelleri için kullanarak, halkı dolandıran cahil hocalar için değil de dinsiz olduğu için mi söylediğini düşünüyorsun gerçekten?
Bu cümlelerden gerçekten Müslüman olmadığını mı çıkardın?
Dini kendi amelleri için kullanarak, halkı dolandıran cahil hocalar için değil de dinsiz olduğu için mi söylediğini düşünüyorsun gerçekten?
