Neler Yeni

Evrim, Ateizm ve Politik Bilim

Ricciardo

80+ Silver
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
2,840
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,911
İsim
Mehmet
Hayır. Nasılı değildir. Yeni bağ oluşumları vs. hep bir gözlemin sonucudur. O gözlem sonucunda bizim ulaştığımız bir olaylar silsilesidir.

Diğer bir konu, canlılık... Başlangıç zamanlarındaki canlıların gen haritasının kısa olabileceğini söyledin. Varsayalım ki bu böyle olsun. Kompleks olmayan bir DNA'nın daha komplike bir gen kodlamasına dönüşmesine ne sebebiyet vermiş olabilir? Burada tanrıyı denkleme almazsak iki farklı varsayım vardır.
1- Kendi kendine
2-Rastgele

Sorular:
Rastgele olup iyi çalışan bir ekosistemin oluşması ne kadar mantıklı?
Kendi kendine olmuşsa demek ki o bilgi kompleks olmayan DNA'nın içinde saklı. Peki bu bilgi o DNA'da nasıl var oldu? Sonuç yine "random" kavramına gidiyor ki anlamışsındır akıl dışıdır.
Ayrıca trilyonlarca evrenin olması fikri yine bir gezegende yaşam olmasına rastgelelik bağlamında sebebiyet vermez. Bu da mantıklı değildir.
Caner, bağların oluşması vs gözlemin sonucu değildir. Bağların oluşumu kimyasal reaksiyonun sonucudur, bunun bilgisine sahip olmamız ise gözlemimizin.

Rastgeleden ayrı bir kendi kendine tanımlıyorsan bu bir bilinç faktörüdür, bildiğim kadarıyla zaten bunu iddia eden geçerli bir teori yok. Bunu iddia eden dinlerdir ancak dinler teori değildir. Belki bunu iddia etmenin koşulu cansız bir nesnenin bilinci olmasıdır ki bildiğim kadarı ile bu mantıksız. Belki biyolojik olmayan bilinçli bir yaşam formundan bahsediyorsundur o ise işleri çok çok daha zorlaşıyor, yine imkansız olduğunu düşünmüyorum ancak henüz biyolojik olmayan bir yaşam formu tespit etmedik veya yaratamadık. Bu yüzden buna yönelik sağlıklı bir teori oluşturmamız pek mümkün değil.

Rastgele oluşan şey ise ekosistem değil, lütfen kavramları karıştırma. Rastgele oluşmuş olabileceği iddia edilen şey biyolojik canlı formudur. Bu da düşük bir ihtimal ancak sandığın gibi sıfır değil. Milyarlarca yıl boyunca trilyonlarca gezegende akıl almaz sayılarda olaylar (tektonik hareketler, atmosferik hareketler...) gerçekleşince bu kadar farklı kombinasyonun hayatı var etmesi ihtimali göz ardı edilemeyecek (ve de edilmeyen) bir ihtimal. Bu akıl dışı veya mantıksız değildir. Bunu net anlaman için biraz olasılık konusunu anlaman gerekiyor, buna sonra basitçe değineceğim. Ekoloji ve canlılık konusuna döneyim. Canlılığın oluşumu sonrasında bu canlı üredi diyelim -bu canlılar için oldukça olası bir durumdur- ve nihayetinde elimizde 2 adet aynı genetik koda sahip canlı olmasını bekleriz, doğru mu? Değil. Çünkü bu kadar basit bir genetik kodda bırak mutasyonu önleyecek denetleyici mekanizmaları, yüksek ihtimalle DNA daki gibi 2 zincir dahi yok. Yani her başarılı üremede muhtemelen yeni bir varyasyon ortaya çıkıyor. Bunların ortama adapte olabilenleri yaşamaya devam ediyor ve çoğalıyor. Akabinde yüzlerce milyon yıl içerisinde doğal seçilim ile sürekli o zamanın koşullarına uygun canlılar nesillerini devam ettirebiliyor ve bu evrimin çok kaba bir anlatımı. Bu kadar farklı türler oluşunca birbirlerine de uyum sağlamaları gerekiyor ve bu bir ekosistemin oluşmasına olanak tanıyor. Yani ekosistemler rastgele oluşmuyor. Evrim de rastgele oluşmuyor, kafanda böyle fikirler varsa düzeltmiş olayım.

Gelelim olasılık konusuna. Bir şeyi ne kadar tekrar edersen, gerçekleşme ihtimali o kadar yüksektir. Örneğin bir zarı havaya attığında 1 gelme olasılığı 1/6 dır. 2 kere attığında olasılığı da 2 katına çıkmış olur.
Böyle bir rastgele canlılık meydana gelmesi ihtimalini çok düşük olarak görüyoruz ancak çarpanı çok büyük. Şu an rastgele ve alakasız oranlar vereceğim örnek olması açısından:
Bu rastgele canlı meydana gelme olasılığı 1/10.000 olan 100.000 gezegenimiz olursa teorik olasılık olarak bu gezegenlerin 10 tanesinde canlılığın oluşmasını bekleriz. Tabii ki ne canlılığın meydana gelme olasılığı 1/10.000 kadar yüksek ne de 100.000 kadar az gezegenden bahsediyoruz. Attığım denklemi incelersen artık farklı fizikçilerin farklı hesaplarını da görebilirsin.

Sabahtandır evrim, canlılığın meydana gelişi, olasılık, big bang ve big crush, pamuğun yanması, bilimsel amaç ve bilimsel gözlem, nasıl sorusuna kadar birçok konuda açıklamalar yapıyorum Caner. Bu konuların hiçbirinde uzman olduğumu iddia etmiyorum çünkü açıkça değilim, bu konular da bu kadar kısa değil, hepsinin üzerine ciltlerce kitaplar, makaleler yazılabilir; yazıldı. Sana şimdiye kadar bir şeyleri kendi yetkinliğim dahilinde açık ve temizce açıklayabildiğimi umuyorum ama sen pek oralı değil gibisin, umarım yanılıyorumdur. Sadece sana şunu hatırlatmak istiyorum ki bu teoriler üzerine sayısız ömürler çürütüldü, sayısız saygıdeğer bilim insanı pek çok araştırma yürüttü. Bu teorileri birileri sana açıkladığı zaman aklına yatmıyor diye "mantık dışı" diyorsun ya, senin bunları böyle kolay kavrayıp sonuca ulaşabileceğini sanmak "mantık dışı". Mantıklı olan bu teoriler üzerine bırak karar mercii olmayı, kendi fikrine dahi sahip olmak istiyorsan onu bunu sürekli ne benim ne bir başkasının önüne aşması gereken bir engelmiş gibi atmayı bırakıp, uzun ve kapsamlı bir şekilde çalışman gerektiğidir. Bundan itibaren sana verdiğim temel fikirleri de kaparak detaylı ve önyargısız araştırmalar yaparsan gerçekten bir şeyler öğrenebilirsin. Oturup 40 sene "evrimi nasıl çürütürüm?" diye kafa patlatsan bir yere varmazsın, otursan 4 gün adam akıllı şu teorinin ne olduğunu öğrenmeye çalışsan öyle birilerinin sözde bir ajanda ile ortaya atmadığı bir şey olduğunu anlar belki bu kadar insanın ortaya attığı kolektif geliştirdiği teorilerin önünde önünü iliklersin. Umarım ikinciyi seçersin, bilimle kal.
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,697
En İyi Cevap
7
@Ricciardo Bağların oluşması kimyasal reaksiyondur. Ama bu kimyasal reaksiyonun nasıl olduğunu bize bilim gösteremez. Bilim kimyasal reaksiyon sürecindeki olayların ardı ardına nasıl gerçekleştiğini gösterebilir. 1000 defa aynı şeyi gözlemlediğimiz için 1001. defa da aynen gözlemleyebileceğimizin garantisi yoktur. Ama biz böyle kabul ederiz. Çünkü bu çalışıyor.

Diğer bir konu, basit DNA... Bu konudaki yaptığın açıklamayı baz alıyorum; basit bir DNA'nın oluşması olsun ve bu DNA'ya sahip varlığın canlı olması ya da kompleks bir DNA kodlamasına sahip bir varlığın canlı olması eşdeğer olasılıktadır.
İddia ettiğin ve kanıt olarak sunduğun olasılıklara hiçbir yerde rastlamadım.
Son olarak abiyogenez teorisi hala tartışmalı ve kesinlikten çok uzak ama çok uzak bir teoridir. Miller Urey deneyinde basit aminoasitler üretilebilmişlerdir ama bu deney canlılığın spontane bir şekilde cansızlıktan var olduğunu açıklamaktan oldukça uzaktır.
 

Ricciardo

80+ Silver
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
2,840
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,911
İsim
Mehmet
@Ricciardo Bağların oluşması kimyasal reaksiyondur. Ama bu kimyasal reaksiyonun nasıl olduğunu bize bilim gösteremez. Bilim kimyasal reaksiyon sürecindeki olayların ardı ardına nasıl gerçekleştiğini gösterebilir. 1000 defa aynı şeyi gözlemlediğimiz için 1001. defa da aynen gözlemleyebileceğimizin garantisi yoktur. Ama biz böyle kabul ederiz. Çünkü bu çalışıyor.

Diğer bir konu, basit DNA... Bu konudaki yaptığın açıklamayı baz alıyorum; basit bir DNA'nın oluşması olsun ve bu DNA'ya sahip varlığın canlı olması ya da kompleks bir DNA kodlamasına sahip bir varlığın canlı olması eşdeğer olasılıktadır.
İddia ettiğin ve kanıt olarak sunduğun olasılıklara hiçbir yerde rastlamadım.
Son olarak abiyogenez teorisi hala tartışmalı ve kesinlikten çok uzak ama çok uzak bir teoridir. Miller Urey deneyinde basit aminoasitler üretilebilmişlerdir ama bu deney canlılığın spontane bir şekilde cansızlıktan var olduğunu açıklamaktan oldukça uzaktır.
Kimyasal bağların oluşumunu, kopmasını bize bilim gösteremezse reaksiyonu gerçekleştiren olayların ne olduğunu, ne sırayla olduğunu nasıl bileceksin?
DNA değil genetik kod, dediğim gibi muhtemelen çift zincir dahi yoktu.
Basit-kısa ve kompleks-uzun zincirlerin oluşması olasılığının aynı olmadığı apaçıktır. 3 zar atarsan hepsinin 5 gelme olasılığı nedir, 25 zar atarsan hepsinin 5 gelme olasılığı nedir diye düşün.
Ben sana evrim teorisi, big bang teorisi diyorum. Bu ve nice teori var diyorum. Bunları ortaya koymak için tonla emek sarf eden insanlara saygı duy diyorum. Bunları çürütmeye çalışacaksan da bir ömür vermen gerekecek diyorum. Oturduğun yerden bir şeyleri mantık dışı olduğunu iddia etmekle olmaz diyorum. En azından fikrin olsun istiyorsan biraz araştır diyorum. Sen abiyogenez tartışmalı ve gerçeklikten uzaktır diyorsun. ☺️
Senin dediğin benim dediğim ile alakasız ama yine ben ne demişim bakalım mı?
Evrim teorisi, özelinde konuşacak olursam neredeyse yasalaşmış dediğim teori budur. Yaşamın ortaya çıkışı ve evrenin meydana gelişi üzerinde hâlâ hemfikir olunmamış birçok önemli nokta var ve bunlarla ilgilenen bilim insanları sürekli çalışmalar yapıyor, yeni fikirler öne sürüyor bazı kısımlarını değiştirip revize ediyor...
İddia ettiğim olasılıklara hiçbir yerde mi rastlamadık ama? Daha önce Fermi Paradoksu'nun Wiki sayfasını atıp Drake Denklemi'ne bakmanı söylemiştim, yine alıntlılamama gerek yoktur umarım.
Screenshot_2023-07-29-14-12-06-187_com.android.chrome.png

Bir de ekşi şeylerde de yayınlanmış bir ekşi entrysi yollamıştım, ondan da bir kesit:
Screenshot_2023-07-29-14-14-53-386_com.android.chrome.png

Yani hem benim söylediğim şeyi değiştirip birdaha ben aksi bir şey söylemişim gibi bana söylüyorsun, hem attığım ve tartışmanın bağlamında bakman gerektiğini söylediğim şeylere bakmıyorsun (ki bana hava hoş drake denklemi diyip geçebilirim ama bilmeyebileceğin için sana o kadar link de veriyorum...) hem de söylediklerimden laf seçip önemli noktaları atlıyorsun. Görüyorum ki hem inatla sana iyi okumanı ve söylediğim şeylerden laf seçmemeni söylememe rağmen bunu yapıyorsun hem kendi dikkatsizliğini telafi etmek adına tekrar attığın şeylere göz atmıyorsun hem de benim söylediklerimi alakası olmayan başka sözlerime karşı sanki bana karşı söylüyormuşsun gibi yazıyorsun.

Görüyorum ki hem araştırma, hem dinleme hem de tartışma kültürün yok veya zayıf. Bu abinin lafını dinle: Dinlemeyi, araştırmayı, tartışmayı öğren. Bunlar seni illa iyi insan yapmaz ama en azından bütünlüklü ve duruş sahibi olursun. Bu konuşmayı daha fazla uzatmayalım çünkü sözlerimi ordan burdan kırptığın ve yarısını es geçtiğin, sözleri kafana göre alakasız yerlere yorduğun, ciddi kavram karmaşaları yaşadığın ortada; hiç verimli bir tartışma olmuyor. Umarım bu sefer sözümü biraz olsun dinlersin.
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,697
En İyi Cevap
7
Kimyasal bağların oluşumunu, kopmasını bize bilim gösteremezse reaksiyonu gerçekleştiren olayların ne olduğunu, ne sırayla olduğunu nasıl bileceksin?
DNA değil genetik kod, dediğim gibi muhtemelen çift zincir dahi yoktu.
Basit-kısa ve kompleks-uzun zincirlerin oluşması olasılığının aynı olmadığı apaçıktır. 3 zar atarsan hepsinin 5 gelme olasılığı nedir, 25 zar atarsan hepsinin 5 gelme olasılığı nedir diye düşün.
Ben sana evrim teorisi, big bang teorisi diyorum. Bu ve nice teori var diyorum. Bunları ortaya koymak için tonla emek sarf eden insanlara saygı duy diyorum. Bunları çürütmeye çalışacaksan da bir ömür vermen gerekecek diyorum. Oturduğun yerden bir şeyleri mantık dışı olduğunu iddia etmekle olmaz diyorum. En azından fikrin olsun istiyorsan biraz araştır diyorum. Sen abiyogenez tartışmalı ve gerçeklikten uzaktır diyorsun. ☺️
Senin dediğin benim dediğim ile alakasız ama yine ben ne demişim bakalım mı?

İddia ettiğim olasılıklara hiçbir yerde mi rastlamadık ama? Daha önce Fermi Paradoksu'nun Wiki sayfasını atıp Drake Denklemi'ne bakmanı söylemiştim, yine alıntlılamama gerek yoktur umarım.
Alıntıyı görüntüle
Bir de ekşi şeylerde de yayınlanmış bir ekşi entrysi yollamıştım, ondan da bir kesit:
Alıntıyı görüntüle
Yani hem benim söylediğim şeyi değiştirip birdaha ben aksi bir şey söylemişim gibi bana söylüyorsun, hem attığım ve tartışmanın bağlamında bakman gerektiğini söylediğim şeylere bakmıyorsun (ki bana hava hoş drake denklemi diyip geçebilirim ama bilmeyebileceğin için sana o kadar link de veriyorum...) hem de söylediklerimden laf seçip önemli noktaları atlıyorsun. Görüyorum ki hem inatla sana iyi okumanı ve söylediğim şeylerden laf seçmemeni söylememe rağmen bunu yapıyorsun hem kendi dikkatsizliğini telafi etmek adına tekrar attığın şeylere göz atmıyorsun hem de benim söylediklerimi alakası olmayan başka sözlerime karşı sanki bana karşı söylüyormuşsun gibi yazıyorsun.

Görüyorum ki hem araştırma, hem dinleme hem de tartışma kültürün yok veya zayıf. Bu abinin lafını dinle: Dinlemeyi, araştırmayı, tartışmayı öğren. Bunlar seni illa iyi insan yapmaz ama en azından bütünlüklü ve duruş sahibi olursun. Bu konuşmayı daha fazla uzatmayalım çünkü sözlerimi ordan burdan kırptığın ve yarısını es geçtiğin, sözleri kafana göre alakasız yerlere yorduğun, ciddi kavram karmaşaları yaşadığın ortada; hiç verimli bir tartışma olmuyor. Umarım bu sefer sözümü biraz olsun dinlersin.
Bak o kadar yazmışsın ama özeti şu:
Ne kadar çok zar atarsan 5 gelme olasılığı yükselir. Ama bu çok saçma ve ilgisiz. Ne kadar çok şey denersen o kadar gelme olasılığı yüksek gelir diyorsun. Bu olası evrenler birbiriyle iletişim halinde mi? Aaa kaam oon! Saçma bir argümanı böyle bilimsel olarak süsleyerek anlatma lütfen.
Mesaj otomatik birleştirildi:

@Mr.HigiTana O kadar "hahaha" attın. Demek ki bildiğin bir şey var. Gel senle de konuşalım?
 

HjRO

80+ Bronze
Katılım
4 Kasım 2022
Mesajlar
505
Dahası  
Reaksiyon skoru
167
İsim
Ekrem Fil
Merhaba. Bir şey hakkında konuşmak istiyorum.
Şimdi günümüzde bilinen bir gerçek ki bilime politika karışmıştır. Yani bilimi tarafsız mutlak doğru kabul etmek doğru değildir. Bilimsel yayınları para karşılığında yönlendirici materyaller yapmak çok zor değildir.
Misal günümüzde bilimsel olmamasına rağmen eşcinselliğin tamamen doğuştan gelip sağlıklı bir durum olduğunu psikiyatri bilimine mensup kişiler söylüyor. Her şeyde bilim konuşan batı konu eşcinselliğe gelince biyolojinin "bir insan iki farklı işlevsel cinsiyetten biriyle doğabilir" lafını ret ediyor. Yani toplumsal cinsiyet kavramının reklamı yapılırken biyolojik cinsiyet ret ediliyor.

Diğer bir yandan ABD 'de eskiden sigaranın yararlı olduğuna dair reklamlar veriliyordu. Misal bir bebeğin fotoğrafını alıp konuşma balkonuna şunu yazıyorlardı "Marlboro en sevdiğim. Çünkü o filtreli."
Diğer örnekler :
Evet, ABD'de sigara reklamları, sigaranın sağlığa yararlı olduğunu iddia ederek yapılmıştır. Örneğin, 1930'lu yıllarda American Tobacco Company'nin Lucky Strike sigaraları için yapılan bir reklamda, bir doktorun resmi kullanılarak "Luckies daha az tahriş edicidir" ve "Boğazınızın Korunması - tahrişe karşı - öksürüğe karşı" gibi sağlık iddiaları yapılmıştır². Sigara pazarlamacıları, reklamlarında sağlıklı, enerjik ve eğlenceyi seven insanları kullanmışlardır. Bu kişiler genellikle spor ve eğlence alanlarından ünlü kişilerdi, bazen de doktor, dişçi veya bilim insanlarını canlandıran aktörlerdi². Bu tür reklamların amacı, sigaranın sağlık risklerini gizlemek ve hatta sigaranın sağlıklı olduğunu iddia etmekti. Ancak 1964 yılında ABD Cerrah Generali tarafından sigara ile kanser arasındaki bağlantıyı ortaya koyan tarihi bir rapor yayınlandıktan sonra, bu tür reklamların yapılması yasaklandı².

İşte size bazı örnekler:
- Viceroys – Dişçiniz olarak Viceroys'u öneririm
- Lucky Strike – İnce bir figür korumak için kimse inkar edemez
- Camel – Sindirim için
- Lucky Strike – En iyi seviyenizde hissetmek için Lucky'yi iç
- L&M – Doktorunuzun istediği tam da bu
- Lucky Strike – Sesimi Luckies ile korurum¹

Kaynak: Bing ile konuşma, 28.07.2023
(1) Photos: History of tobacco health claims | CNN. https://www.cnn.com/2017/05/24/health/gallery/tobacco-health-claims-history/index.html.
(2) 10 Evil Vintage Cigarette Ads Promising Better Health. https://bing.com/search?q=list+of+cigarette+ads+claiming+health+benefits.
(3) When Cigarette Companies Used Doctors to Push Smoking. https://www.history.com/news/cigarette-ads-doctors-smoking-endorsement.
(4) These are the adverts that told people smoking was good for them - Metro. https://metro.co.uk/2018/09/12/thes...old-people-smoking-was-good-for-them-7936951/.


Evrim Ağacı ve Stephen Hawking alıntıları :
Alıntıyı görüntüle
Alıntıyı görüntüle

Bu adamlar bu evrenin kendi kendine var olma olasılığının imkansız olduğunu söylüyor. Mantıksız bulduğum nokta şu : Tanrının varlığının ihtimali > Sonsuz olasılıktan biri gerçekleşti
Eğer sonsuz olasılıktan biri diyorsanız aklınızdan şüphe ederim.

Diğer bir yandan evrimci ateist Türk Prof. Dr. Ali Demirsoy'un kitabında şöyle bir paragraf var.
Alıntıyı görüntüle


Özetle tanrının varlığını kabul etmek bilimin amacına uygun değildir biz imkansıza yakın olasılığı kabul ediyoruz diyor. Yani bunun Türkçe meali şu değil mi : İşimize gelmediği için tanrının varlığını ret ediyoruz.

Bilimin amacı XYZ ortamında maddeyi inceleyip fayda çıkartmaktır. Tanrıyı mütemadiyen ret etmek değil.

Siz ne düşünüyorsunuz?
tanrıyı reddeden bilim değil ki onu kendi çıkarları için kullanmaya çalışanlar tıpkı yazının başında dediğin bilimi kullanmaya çalışan politikacılar gibi. bilimsel yöntemlere uygun bir şekilde kanıtları bulunan şeylere zaten kimse bir şey diyemez. mesela senin yazdığın o "eşcinsellik doğuştandır" diyen o profesörlerin bilimsel bir kanıtı var mı acaba? (bu arada doğada da eşcinsellik hayvanlar arasında görülebiliyor bu bilimsel kanıt mı bilmiyorum).
Mesaj otomatik birleştirildi:

İlgi çekici olmayan başka bir konu daha paragrafların özeti para kimdeyse medya onun elindedir bla bla bla siz ne düşünüyorsunuz?
asıl bilim medyada dönen değildir ki. eğer bu arkadaş orada sergilenen bilim diye bütün bilim mecrasını böyle eleştiriyorsa saçmalamış bir tık
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bak o kadar yazmışsın ama özeti şu:
Ne kadar çok zar atarsan 5 gelme olasılığı yükselir. Ama bu çok saçma ve ilgisiz. Ne kadar çok şey denersen o kadar gelme olasılığı yüksek gelir diyorsun. Bu olası evrenler birbiriyle iletişim halinde mi? Aaa kaam oon! Saçma bir argümanı böyle bilimsel olarak süsleyerek anlatma lütfen.
Mesaj otomatik birleştirildi:

@Mr.HigiTana O kadar "hahaha" attın. Demek ki bildiğin bir şey var. Gel senle de konuşalım?
argümanı saçma değil. sadece sen öyle düşünmek istiyorsun.
 

Ricciardo

80+ Silver
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
2,840
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,911
İsim
Mehmet
Bak o kadar yazmışsın ama özeti şu:
Ne kadar çok zar atarsan 5 gelme olasılığı yükselir. Ama bu çok saçma ve ilgisiz. Ne kadar çok şey denersen o kadar gelme olasılığı yüksek gelir diyorsun. Bu olası evrenler birbiriyle iletişim halinde mi? Aaa kaam oon! Saçma bir argümanı böyle bilimsel olarak süsleyerek anlatma lütfen.
🤦💆
Caner yazdıklarımı okumuyorsun bile Caneeer!
Hangi olası evrenler? "Bu" olası evrenler demişsin ya, nerede kullandım ben "o" olası evrenler kelimesini?
5 gelme olasılığının yükselmesi durumunu açıklayayım. Şimdiye kadar da gayet açıktım da sıfır süs bak:
1 zarın 5 gelme olasılığı: 1/6
2 zarın da 5 gelme olasılığı: 1/6 x 1/6 = 1/36
3 zarın da 5 gelme olasılığı: 1/6 x 1/6 x 1/6 = 216

Bunlar genetik materyalde canlılığı sağlayacak kodlar olsaydı, görüyorsun ki kod uzadıkça daha fazla şeyin bizim tarafımızda olması gerektirdi. DNA üzerinden hesaplayalım. A, G, T, S içinden
Rastgele ATG denk gelme olasılığı?
1/4^3 = 1/64
Rastgele ATGSTGATGS gelme olasılığı?
1/4^10 , eşittir demeye gerek yok.
Yani kod ne kadar uzun ve komplike olursa, istenilen durumun ihtimali o kadar düşük olur.

Olası evrenler diye anlatmaya çalıştığın şey gelişmiş canlı formlarının birbirleriyle iletişim halinde olması herhalde. Allah affetsin artık bu nasıl bir yorumlamaysa, cidden buysa haykırdım. Daha fazla saygılı konuşamayacağım çünkü kendi kendini yerlere attın...
Birbirleri ile iletişim halinde olabilecek gelişmiş yaşam formları, olası evrenler demek değildir. Zaten lafın olasılık bilimine idiyse sil telefonun romunu çöpe at, git hava al oksijen lazım sana Caner.
Dediğim gibi kendini daha fazla komik duruma düşürme, hâlâ önceki mesajımı okuyup anlamamışsın...
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,697
En İyi Cevap
7
@Ricciardo
Sabahtan beri canlılığın rastgelelikten oluşabileceğini söylüyorsun. Ne kadar çok evren varsa o kadar çok ihtimal vardır diyorsun. Bundan şu çıkar: Daha varlığını bilmediğimiz trilyonlarca evreni düşünüp bunlardan birinde canlılığın pek ala oluşabileceğini söylüyorsun.
Bu akıl ve mantık dışıdır işte. Evrenler birbiri ile iletişim halinde lafını alay etmek için kullandım. Yani şuna getiriyorsun. Sonsuz madde önce bir evren getiriyor sonra baktı olmuyor sonra kendi kendini yok ediyor sonra bir daha oluşuyor veya bu sonsuz madde sürekli bir düzen oluşturma içinde... Bu saçmalık. Yani cidden rastgeleliği böyle savunmanız gülünç.
 

Carlo

80+ Silver
Katılım
20 Nisan 2023
Mesajlar
3,162
En İyi Cevap
1
@Ricciardo
Sabahtan beri canlılığın rastgelelikten oluşabileceğini söylüyorsun. Ne kadar çok evren varsa o kadar çok ihtimal vardır diyorsun. Bundan şu çıkar: Daha varlığını bilmediğimiz trilyonlarca evreni düşünüp bunlardan birinde canlılığın pek ala oluşabileceğini söylüyorsun.
Bu akıl ve mantık dışıdır işte. Evrenler birbiri ile iletişim halinde lafını alay etmek için kullandım. Yani şuna getiriyorsun. Sonsuz madde önce bir evren getiriyor sonra baktı olmuyor sonra kendi kendini yok ediyor sonra bir daha oluşuyor veya bu sonsuz madde sürekli bir düzen oluşturma içinde... Bu saçmalık. Yani cidden rastgeleliği böyle savunmanız gülünç.
Bir gezegen, içinde olduğu güneş sisteminin yaşanılabilir bölgesindeyse eğer yaşam olabilir. Örneğin dünya şu an güneşin yaşanılabilir bölgesinde fakat 1 milyar yıl sonra bu bölgeden uzaklaşacak.
 

Ricciardo

80+ Silver
Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
2,840
En İyi Cevap
2
Dahası  
Reaksiyon skoru
1,911
İsim
Mehmet
@Ricciardo
Sabahtan beri canlılığın rastgelelikten oluşabileceğini söylüyorsun. Ne kadar çok evren varsa o kadar çok ihtimal vardır diyorsun. Bundan şu çıkar: Daha varlığını bilmediğimiz trilyonlarca evreni düşünüp bunlardan birinde canlılığın pek ala oluşabileceğini söylüyorsun.
Bu akıl ve mantık dışıdır işte. Evrenler birbiri ile iletişim halinde lafını alay etmek için kullandım. Yani şuna getiriyorsun. Sonsuz madde önce bir evren getiriyor sonra baktı olmuyor sonra kendi kendini yok ediyor sonra bir daha oluşuyor veya bu sonsuz madde sürekli bir düzen oluşturma içinde... Bu saçmalık. Yani cidden rastgeleliği böyle savunmanız gülünç.
Ne kadar çok gezegen varsa o kadar çok ihtimal var dedim. Sözcüden kaynak verdim tahminen evrende 700 trilyon gezegen var dedim :)
Varlığını bilmediğimiz evrenler değil, böyle söylediğinde sanki paralel evrenlerden bahsediyorsun gibi anlaşılıyor. Burada bahsedilen şey evrenin içine çökebileceği ve tüm madde sıkışınca tekrar patlayabileceği.
Bunu hâlâ teorilerin gelişebildiğini ve sabit şeyler olmadığını anlatmak için söylemiştim ama evet haklısın eğer bu teori doğruysa yaşarız, ölürüz neslimiz tükenir, belki bunları yaşayan bu dünyanın dışında başka canlılar da olur ve evren içine çöktüğünde bambaşka bir şekilde patlayabilir. Burada asıl soru teori gerçek midir (bilinmez) ve de determinist bir yaklaşım isabetli olabilir mi? Bu konuşmayı senle ezelden beri evrenin farklı seferlerinde tıpatıp aynı şekilde yapıp başa dönüyor olabiliriz ahahah :)
Bu saçmalık değil, hâlâ anlamadığın şeyleri araştırmak yerine saçmalık diyorsun. Binlerce bilim insanının yıllarca ortaya koyduğu tüm teorileri çökerttim helal olsun Caner.

Şuna ayrı bir parantez açayım, bunu yaparak senin yaptığını yapmak değil ne yaptığını anla ki durumun farkına ol diye yine sana bir şey öğretmek durumundayım. Teorileri eleştirmeyi beceremeyince anlatan/açıklayan insana gülünç diyerek kendini bir kez daha komik duruma düşürüyorsun Caner. Ad hominemimsi davranışlar sergiliyorsun, tartışmayı öğren de gel.

Yazdığım her mesaja dönüp de ayrıntılı, ikna edici ve tutarlı yanıtlar vermeden tekrar yazmaya efor harcama çünkü cevap vermeyeceğim.
 

Anonymous?

80+ Bronze
Katılım
23 Mayıs 2020
Mesajlar
1,099
Bak o kadar yazmışsın ama özeti şu:
Ne kadar çok zar atarsan 5 gelme olasılığı yükselir. Ama bu çok saçma ve ilgisiz. Ne kadar çok şey denersen o kadar gelme olasılığı yüksek gelir diyorsun. Bu olası evrenler birbiriyle iletişim halinde mi? Aaa kaam oon! Saçma bir argümanı böyle bilimsel olarak süsleyerek anlatma lütfen.
Mesaj otomatik birleştirildi:

@Mr.HigiTana O kadar "hahaha" attın. Demek ki bildiğin bir şey var. Gel senle de konuşalım?
Eyvallah reisim ben yedim de geldim tokum sağ ol :D
 

Gri Caner

80+ Titanium
Katılım
24 Ekim 2020
Mesajlar
30,697
En İyi Cevap
7
Ne kadar çok gezegen varsa o kadar çok ihtimal var dedim. Sözcüden kaynak verdim tahminen evrende 700 trilyon gezegen var dedim :)
Varlığını bilmediğimiz evrenler değil, böyle söylediğinde sanki paralel evrenlerden bahsediyorsun gibi anlaşılıyor. Burada bahsedilen şey evrenin içine çökebileceği ve tüm madde sıkışınca tekrar patlayabileceği.
Bunu hâlâ teorilerin gelişebildiğini ve sabit şeyler olmadığını anlatmak için söylemiştim ama evet haklısın eğer bu teori doğruysa yaşarız, ölürüz neslimiz tükenir, belki bunları yaşayan bu dünyanın dışında başka canlılar da olur ve evren içine çöktüğünde bambaşka bir şekilde patlayabilir. Burada asıl soru teori gerçek midir (bilinmez) ve de determinist bir yaklaşım isabetli olabilir mi? Bu konuşmayı senle ezelden beri evrenin farklı seferlerinde tıpatıp aynı şekilde yapıp başa dönüyor olabiliriz ahahah :)
Bu saçmalık değil, hâlâ anlamadığın şeyleri araştırmak yerine saçmalık diyorsun. Binlerce bilim insanının yıllarca ortaya koyduğu tüm teorileri çökerttim helal olsun Caner.

Şuna ayrı bir parantez açayım, bunu yaparak senin yaptığını yapmak değil ne yaptığını anla ki durumun farkına ol diye yine sana bir şey öğretmek durumundayım. Teorileri eleştirmeyi beceremeyince anlatan/açıklayan insana gülünç diyerek kendini bir kez daha komik duruma düşürüyorsun Caner. Ad hominemimsi davranışlar sergiliyorsun, tartışmayı öğren de gel.

Yazdığım her mesaja dönüp de ayrıntılı, ikna edici ve tutarlı yanıtlar vermeden tekrar yazmaya efor harcama çünkü cevap vermeyeceğim.
Ad hominem mi? Sjsjsjsj
Sabahtan beri konuyu değiştiren sensin.
Maddenin sonsuz olduğunu savunan sensin.
Konuşmaları emin ve bilimsel süsleyen sensin.
Anlayana göre değişir ama cidden akıllı cahilsin.
 

serwintes

80+ Gold
Katılım
22 Mayıs 2022
Mesajlar
5,243
hacı ne boş konu ya
Mesaj otomatik birleştirildi:

bu adam niye her konu da profesör kesiliyor geçen psikologtu bu sefer cübbeli olmus
Mesaj otomatik birleştirildi:

Bi arada İnternet teknisyenligi yapıyordu harbiden tuhaf adam
 
Top Bottom