Neler Yeni

İnsanın evrimsel sürecinde ortaya çıkan anatomik hatalar

TahinPekmez

80+ Gold
Katılım
5 Ağustos 2021
Mesajlar
5,166
4 milyar yıl önceki olayı bir dizi tesadüfe mi adadım? :D Yani moleküller bir araya gelerek periyodik tablodaki tüm kompleks elementleri, hatta bu elementler de su gibi kompleks bileşikleri oluşturabiliyor ama sen milyonlarca yıl içerisinde amino asitlerin ve nükleotit gibi bileşiklerin oluşmasını, bu bileşiklerin de ilkel hücreleri oluşturmasını imkansız olarak görüyorsun. Yazık, ne diyeyim. Okumayı ve öğrenmeyi seçmezseniz siz de bu arkadaş gibi birkaç prof'un sizin dininizi belirlemesine izin verirsiniz.
KURANI OKUYORUM ÖĞRENİYORUM.
 

penthaL

80+
Katılım
29 Ekim 2024
Mesajlar
148
Evrime müdahale ediyor veya kusursuz yarattı diyen de olmadı. Sınav dünyası burası ona bakarsan kusursuz bir makinada Genetik hatası ( down sendromu vs vs ) gibi hatalar da olmamalı :D İşte onların sınavı da o. Körelmeyecek şekilde tabii yaratabilirdi ama yaratmamış neden yaratmadığını öbür tarafta sorabilirsin ben bilmiyorum şahsen :D Yanlış tasarlandı dediğin organların çoğu insanın 2 ayak üstüne kalkmasıyla beraber gerekli gücü sağlayamayan araçlar mesela Menüsküs yırtığı bir örnek kendin örnek vermişsin. Senin içinde bulunduğun dünya bile kusurluyken sen nasıl mükemmel yaratılacaksın :D Yada açıklayamadığın evrenin %85 kara madde ? :D Kara maddeyi açıklayamıyorsun müdahale edemiyorsun en ufak değişiklikte neler olacağını 1 saniye sonra neler olacağını bilmiyorsun ama yaşıyorsun. Ben bilime inanan bir insanım tanrının kıyametinin geleceğini biliyorum ama ne şekilde geleceğini bilmiyorum bu yarın da olabilir güneşin dünyayı 4 milyar sonra yutması ile de olabilir yada insanlığın dünyayı yoketmesiyle de olabilir :D
Kusur ile hata arasındaki farkı bir türlü öğrenemediniz. Kusur estetikseldir ama hata hayatı etkiler. Ve bu saydığım hataların çoğu ve benzerleri diğer omurgalılarda da var, onlar da mı sınavdan geçiyor? :D Ve içinde bulunduğun dünyada bile kusur varsa diyorsun, içinde bulunduğum dünyayı da tasarlayan tanrı değil mi? Zaten verdiğin argümanların anti-tezini konu içerisinde yaptım. Konu içerisinde diyorum ki, "Ha eğer doğum sürecinin bu şekilde olmasına "imtihan dünyası diyecekseniz, aynı durum köpeklerde de mevcut. Hatta en trajik olan doğum süreci %60 ölüm riski ile sırtlanlara aittir. Köpekler ve sırtlanlar da mı imtihandan geçiyor o zaman? :D
 

penthaL

80+
Katılım
29 Ekim 2024
Mesajlar
148
yaaa o kadar prof. göze bakıp islamı seçmiş sen hata diyorsun. lütfen donanım arşivini terk et. senin yerin technopat
Hatta hemen şimdi kendi argümanını kanıtlaman için bir tane, sırf gözü inceleyip de müslüman olmuş bir bilim adamı gösterene? Ben gözün bilimsel olarak kanıtlanmış olan kör noktasından bahsediyorum elemanın buna karşılık olarak getirdiği argümana bak. Biz bu halkın cahilliğini çok hafife alıyoruz gerçekten. Ben de evrene bakıp da ateist olmuş yüz tane bilim adamı sayayım o halde? Bu nasıl bir argüman? Eğer bilime göre inancını belirleyeceksen benim anlattıklarım zaten bilimin ta kendisi. Anlattıklarımda bir tane yanlış bulamazsın.
 

Montofteam

80+ Bronze
Katılım
1 Ocak 2023
Mesajlar
1,694
Dahası  
Reaksiyon skoru
762
İsim
Eren
Sana şunu söyleyeyim nasıl evrim yok diyenler max 100 olmadı bin yıla bakıp yorum yapıyor bence sen de olması gerektiğinden daha kısa zamana bakıyorsun. Mesela retina hakkında https://evrimagaci.org/omurgali-ret...efqA_Dm0oXOVKIrzfa8DGP97nXTt5XXRyaDnL34ZPDJW5 okursan aslında senin hata olarak değerlendirdiğin şeyin nasıl atalarının hayatta kalmasında faydası olduğunu anlarsın. Çoğu şeyde de böyle aslında evrim dediğin belirli bir dönüşüm veya yazılı bir sistem değildir fakat birikimli bi sistemdir. Evrim canlı bazında olmaz ama tek tek bireylerin küçük küçük gen aktarımıyla gerçekleşir. Aslında asıl müslüman olma sebebim olarak dini tecrübe diyebilirim ama evrimin bu kadar rastgele gözükmesine rağmen düzenli oluşu da kesinlikle etkili.
 

İGGY

80+ Bronze
Katılım
5 Mart 2023
Mesajlar
943
Dahası  
Reaksiyon skoru
151
İsim
GUTS
İnsan vücudu, evrimsel sürecin kör ve kademeli doğasını yansıtan hatalar taşır (Not: Bu saydığım tüm tasarım hataları evrimin doğal ve kaçınılmaz sonuçlarıdır. Hepsinin evrimsel süreçte neden yaşandığıyla ilgili bilimsel açıklamalar mevcuttur.):
Ters Retina: Gözdeki fotoreseptörler, sinirlerin arkasında kalır ve kör noktaya sebebiyet verir. Karaya geçişin yarattığı bir hatadır. Balıklarda tamamen doğru bir dizilim vardır. Miyop ve astigmatı anlatmaya gerek yok herhalde.
Varis ve Fıtık: İki ayaklılığa geçişin bedelidir. Toplardamar kapakçıkları ve karın kasları yetersiz kalır.
20'lik Dişler: Atalarımızın çenesi daha genişti ve sert bitkileri çiğnemeye uygundu. Ateşin keşfiyle besinler yumuşadı, çene kasları küçüldü, çene kemikleri daraldı ancak diş sayısı aynı kaldı. Dolayısıyla 20'lik dişlere yer kalmadı. Ve bu fazlalık olan dişler çenede sıkışıp diş eti altında kalır, diş dizilimini bozar, ağrı yapar, ve hatta tam çıkamayan bir yirmilik diş, bakteri yuvası olur. Bu evrimin bir sonucudur. Bazı insanlarda hiç çıkmaması, evrimin bu dişleri eleme sürecinde olduğunu gösterir.
Apandis: Atalarımızda selüloz sindirimi yapan organ, insanda işlevsizleşmiştir. Ve insanda işlevsiz olmasına rağmen patlama riski vardır.
Omurga: Dört ayak üzerinde yürüyen atalarımızdan miras kaldığı için iki ayağa kalkmaya pek uygun değildir. Bu yüzden bel ağrısı kaçınılmazdır, çünkü omurga aslında ağırlığı taşımak için değil, dört ayak üzerinde durmak için evrimleşmiştir. Fıtık ve disk kaymaları yaygındır, çünkü omurlar üst üste dizildiğinde fazla baskıya maruz kalır. Skolyoz ve kamburluk sık görülür, çünkü omurga dik durmaya tam adapte olamamıştır. Ne kadar da mükemmel bir tasarım, değil mi?
Diz eklemleri: Tanrı bize "Diz eklemlerini en zayıf şekilde birleştireyim, menisküs yırtılsın, ACL koparılsın. Sporcular ömrünü ameliyatla geçirsin." demiş resmen. Asıl sebebi ise basit, atalarımız dört ayak üzerinde yürürken dizler daha az yük taşıyordu. İki ayak üzerinde dik durunca diz eklemi aşırı yüke maruz kaldı. Ancak evrim bu yeni duruma tam uyum sağlayamadı.
Ölüm, acı ve travma içeren insan doğumu: İnsan doğumu, memeliler arasında en acılı ve ölümlü olanlardan biridir. Bunun temel nedeni, insanın dört ayaklıdan iki ayaklıya evrimleşirken daralmış olan pelvis yapısıdır. Sırf bu yüzden bebeğin başı annenin pelvisine sığmayabilir bu da sezaryen gerektirir. Son 300 bin yıldır milyonlarca anne ve bebek sırf bu sebepten dolayı öldü. Ve insan yavruları, diğer primatlara kıyasla daha sık ters pozisyonda doğar, bu da komplikasyon riskini artırır. Süper bir tasarım gerçekten. Ha eğer saçma bir şekilde "imtihan dünyası" falan diyecek olursanız, aynı durum köpeklerde de mevcut. Hatta en trajik olan doğum süreci sırtlanlara aittir, %60 ölüm riski vardır. Köpekler ve sırtlanlar da mı imtihandan geçiyor o zaman? :D
Farengiyal Yarıklar: İnsan embriyosunda, balıklardaki solungaç yarıklarının homolog yapıları geçici olarak oluşur.
Kuyruk Sokumu: Ortak atalarımızın denge ve iletişim için kullandıkları kuyruklar iki ayaklılığa geçişte işlevsizleşti ve köreldi. Bu bölge düşme sonucu kırılabilir, kronik ağrı yapabilir. Embriyo döneminde insan embriyosu 4-5. haftada gerçek bir kuyruk geliştirir, sonra gerileyerek körelir. Ortak atalarımızdan mirastır.
Nefes ve yemek borusu: Tanrı bize "Nefes borusu ile yemek borusunu aynı yere koydum, kim ölürse ölsün." demiş resmen. İnsan anatomisinin en büyük tasarım facialarından biri, nefes borusu ve yemek borusunun aynı girişi paylaşması. Bu durum gereksiz yere boğulma riskini artırır, yutkunma mekanizmasını karmaşıklaştırır ve hatta ölümcül kazalara yol açabilir.
Çöp DNA (Pseudogenler): İnsanda işlevsiz olan GULO geni (C vitamini sentezleyen gen) diğer primatlarla aynı mutasyonu paylaşır. Bu gen tamamen gereksizdir ve ortak atadan miras kaldığı kanıtlıdır.
Endojen Retrovirüsler (ERV'ler): Viral DNA parçaları, türlerin genomlarına rastgele bulaşır. İnsan ve şempanze genomlarında aynı ERV'lerin aynı pozisyonda bulunması ortak atadan geldiğimizi gösterir. Eğer insan özel yaratıldıysa, neden genlerimizde şempanzelerle ortak viral enfeksiyonların izleri var? Tanrı bize virüs bulaştırmış olabilir mi? Ve HERV-K104, insan ve şempanzede tamamen aynı lokasyondadır. Yani yalnızca bizim türümüzün tanrı tarafından yaratılmış olması ve bunların tesadüfen benzer olmuş olma olasılığı sıfıra yakındır.

Bu hatalar "Allah'ın akıllı tasarımı" iddiasıyla bağdaşmaz, ancak evrimle mükemmel uyumludur. Bu özellikler evrimsel sürecin mirasıdır ve insanın "özel" yaratıldığı iddiasıyla çelişir. Ve eğer insan özel olarak yaratılmadıysa ve tanrı evrimsel sürece dahi müdahalede bulunmuyorsa, işte o zaman tanrı ya yoktur ya da bizi umursamıyordur.
okumaya üşendim ama haklısındır saygılar
 

The Semih

80+ Gold
Katılım
10 Mart 2023
Mesajlar
6,576
Evrim saçmalığıyla başarılar. Kendinize şunu sorun yeter, insanlık en son hangi evrimi geçirdi ve şuan neden evrimleşme tökezledi bilim insanları deneyler yaparak kendileri evrimi hızlandırmak için uğraşırken bilime sahip olmadan insanı bugüne evrimlestiren bilim neydi.
Bu tür bir ifade genellikle evrim teorisini tam olarak anlamamaktan kaynaklanır. İsterseniz bu ifadenin içerdiği noktaları bilimsel bir bakış açısıyla açıklayalım:

  • "İnsanlık en son hangi evrimi geçirdi?": Evrim, türlerin genetik yapısında nesilden nesile meydana gelen değişimlerdir ve bu süreç sürekli devam eder. Büyük ve gözle görülür değişimler uzun zaman aldığından, "en son hangi evrimi geçirdik" sorusuna net bir "şu olay oldu" cevabı vermek zordur. Ancak insan popülasyonlarında hala evrimsel değişimler gözlemlenmektedir. Örneğin, bazı topluluklarda süt şekeri olan laktozu sindirebilme yeteneğinin (laktaz persistanlığı) artması, belirli hastalıklara karşı direncin gelişmesi gibi durumlar yakın zamanda gerçekleşen evrimsel adaptasyonlara örnek verilebilir. Evrim, sadece fiziksel görünümde değil, fizyolojik ve genetik düzeyde de sürekli işler.
  • "Şu an neden evrimleşme tökezledi?": Evrim "tökezlemez". Evrim, çevresel koşullar ve genetik varyasyon olduğu sürece devam eder. İnsanların yaşam koşulları ve çevresel baskıları değiştiği için evrimin yönü ve hızı da farklılaşabilir. Modern tıbbın ve yaşam standartlarının yükselmesi gibi faktörler, bazı doğal seçilim baskılarını azaltmış olabilir. Ancak bu, evrimin durduğu anlamına gelmez. Genetik mutasyonlar hala meydana geliyor ve bu mutasyonların bazıları gelecekte popülasyonlarda yaygınlaşabilir.
  • "bilim insanları deneyler yaparak kendileri evrimi hızlandırmak için uğraşırken": Bilim insanları laboratuvar ortamında veya kontrollü koşullarda, örneğin mikroorganizmalar veya bazı bitki türleri üzerinde evrimsel süreçleri inceleyebilir ve belirli özellikleri seçerek bu süreçleri hızlandırabilirler. Genetik mühendislik gibi yöntemlerle de organizmaların genetik yapısını değiştirerek belirli özellikleri hedefleyebilirler. Ancak bu, doğal ortamda kendiliğinden gerçekleşen evrimsel süreçten farklıdır. Bilim insanlarının çalışmaları, evrimin mekanizmalarını anlamamıza ve belirli amaçlar doğrultusunda biyolojik sistemleri yönlendirmemize yardımcı olur.
  • "bilime sahip olmadan insanı bugüne evrimlestiren bilim neydi.": Bu ifade, evrimin mekanizmasını yanlış anlamaktadır. Evrim, bilinçli bir "bilim" veya "plan" dahilinde gerçekleşmez. Evrimin temel mekanizması doğal seçilimdir. Doğal seçilim, bir popülasyondaki bireylerin genetik çeşitliliği sayesinde, bulundukları ortama daha iyi uyum sağlayanların hayatta kalma ve üreme şansının daha yüksek olması prensibine dayanır. Bu süreçte, avantajlı genler nesilden nesile aktarılırken, dezavantajlı genlerin sıklığı azalır. Bu süreç, milyonlarca yıl boyunca tekrarlandığında, türlerin zamanla değişmesine ve yeni türlerin ortaya çıkmasına yol açar. Bu süreçte herhangi bir bilinçli "bilim" veya "planlayıcı"ya ihtiyaç yoktur. Genetik mutasyonlar rastgele meydana gelir ve çevre koşulları hangi mutasyonların faydalı olacağını belirler.
Özetle, evrim teorisi bilimsel kanıtlarla desteklenen ve canlılığın çeşitliliğini açıklayan temel bir bilimsel çerçevedir. İnsanlığın evrimi de bu doğal süreçlerin bir sonucudur ve evrim hala devam etmektedir.
 

Graytex

80+
Katılım
19 Ekim 2022
Mesajlar
45
Bu tür bir ifade genellikle evrim teorisini tam olarak anlamamaktan kaynaklanır. İsterseniz bu ifadenin içerdiği noktaları bilimsel bir bakış açısıyla açıklayalım:

  • "İnsanlık en son hangi evrimi geçirdi?": Evrim, türlerin genetik yapısında nesilden nesile meydana gelen değişimlerdir ve bu süreç sürekli devam eder. Büyük ve gözle görülür değişimler uzun zaman aldığından, "en son hangi evrimi geçirdik" sorusuna net bir "şu olay oldu" cevabı vermek zordur. Ancak insan popülasyonlarında hala evrimsel değişimler gözlemlenmektedir. Örneğin, bazı topluluklarda süt şekeri olan laktozu sindirebilme yeteneğinin (laktaz persistanlığı) artması, belirli hastalıklara karşı direncin gelişmesi gibi durumlar yakın zamanda gerçekleşen evrimsel adaptasyonlara örnek verilebilir. Evrim, sadece fiziksel görünümde değil, fizyolojik ve genetik düzeyde de sürekli işler.
  • "Şu an neden evrimleşme tökezledi?": Evrim "tökezlemez". Evrim, çevresel koşullar ve genetik varyasyon olduğu sürece devam eder. İnsanların yaşam koşulları ve çevresel baskıları değiştiği için evrimin yönü ve hızı da farklılaşabilir. Modern tıbbın ve yaşam standartlarının yükselmesi gibi faktörler, bazı doğal seçilim baskılarını azaltmış olabilir. Ancak bu, evrimin durduğu anlamına gelmez. Genetik mutasyonlar hala meydana geliyor ve bu mutasyonların bazıları gelecekte popülasyonlarda yaygınlaşabilir.
  • "bilim insanları deneyler yaparak kendileri evrimi hızlandırmak için uğraşırken": Bilim insanları laboratuvar ortamında veya kontrollü koşullarda, örneğin mikroorganizmalar veya bazı bitki türleri üzerinde evrimsel süreçleri inceleyebilir ve belirli özellikleri seçerek bu süreçleri hızlandırabilirler. Genetik mühendislik gibi yöntemlerle de organizmaların genetik yapısını değiştirerek belirli özellikleri hedefleyebilirler. Ancak bu, doğal ortamda kendiliğinden gerçekleşen evrimsel süreçten farklıdır. Bilim insanlarının çalışmaları, evrimin mekanizmalarını anlamamıza ve belirli amaçlar doğrultusunda biyolojik sistemleri yönlendirmemize yardımcı olur.
  • "bilime sahip olmadan insanı bugüne evrimlestiren bilim neydi.": Bu ifade, evrimin mekanizmasını yanlış anlamaktadır. Evrim, bilinçli bir "bilim" veya "plan" dahilinde gerçekleşmez. Evrimin temel mekanizması doğal seçilimdir. Doğal seçilim, bir popülasyondaki bireylerin genetik çeşitliliği sayesinde, bulundukları ortama daha iyi uyum sağlayanların hayatta kalma ve üreme şansının daha yüksek olması prensibine dayanır. Bu süreçte, avantajlı genler nesilden nesile aktarılırken, dezavantajlı genlerin sıklığı azalır. Bu süreç, milyonlarca yıl boyunca tekrarlandığında, türlerin zamanla değişmesine ve yeni türlerin ortaya çıkmasına yol açar. Bu süreçte herhangi bir bilinçli "bilim" veya "planlayıcı"ya ihtiyaç yoktur. Genetik mutasyonlar rastgele meydana gelir ve çevre koşulları hangi mutasyonların faydalı olacağını belirler.
Özetle, evrim teorisi bilimsel kanıtlarla desteklenen ve canlılığın çeşitliliğini açıklayan temel bir bilimsel çerçevedir. İnsanlığın evrimi de bu doğal süreçlerin bir sonucudur ve evrim hala devam etmektedir.
yoksa sen allahın yarattıgı varlıklarımı sorguluyosun vatan haini!!!
 

X SHADOW X

80+ Bronze
Katılım
15 Ocak 2025
Mesajlar
775
Dahası  
Reaksiyon skoru
273
İsim
Oğuzhan
Kusur ile hata arasındaki farkı bir türlü öğrenemediniz. Kusur estetikseldir ama hata hayatı etkiler. Ve bu saydığım hataların çoğu ve benzerleri diğer omurgalılarda da var, onlar da mı sınavdan geçiyor? :D Ve içinde bulunduğun dünyada bile kusur varsa diyorsun, içinde bulunduğum dünyayı da tasarlayan tanrı değil mi? Zaten verdiğin argümanların anti-tezini konu içerisinde yaptım. Konu içerisinde diyorum ki, "Ha eğer doğum sürecinin bu şekilde olmasına "imtihan dünyası diyecekseniz, aynı durum köpeklerde de mevcut. Hatta en trajik olan doğum süreci %60 ölüm riski ile sırtlanlara aittir. Köpekler ve sırtlanlar da mı imtihandan geçiyor o zaman? :D
Senin bunu dememen için hayvanların günlük gülistan icinde yaşaması gerekiyor.
Tabii anlatayım. Öncelikle 3.8 milyar yıl (3.800.000.000+) sürmüş olan kademeli değişimler ile bugünkü halimize ulaştık. Yani aşağıdaki anlatacaklarım 3.8 milyar yıl içerisinde yaşanmış olanların kısa bir özetidir. Detay istiyorsan detaylı araştırmalar yapabilirsin.

Dünya'nın erken dönemlerinde, basit kimyasal bileşikler (su, metan, amonyak) enerji kaynakları (yıldırımlar, volkanik aktivite) sayesinde karmaşık organik moleküllere dönüştü. Kendini kopyalayabilen ilk RNA molekülleri, genetik bilginin aktarımını sağladı. Lipid zarlar içinde kendini koruyabilen bu moleküller, prokaryot adı verilen ilk basit hücreleri oluşturdu. Bazı prokaryotların birbirini yutmasıyla, mitokondri ve kloroplast gibi organeller oluştu. Bu, ökaryotik hücrelerin ortaya çıkışını sağladı. Mikrotübüller ve aktin filamentler sayesinde hücreler şekil değiştirebildi ve hareket edebildi. Tek hücreliler, koloniler oluşturarak iş bölümü yapmaya başladı. Bazı hücreler beslenme, bazıları koruma, bazıları ise üreme görevini üstlendi. Vücut planını düzenleyen HOX genleri, farklı dokuların oluşumunu sağladı.
Kambriyen patlaması ile birlikte çeşitli vücut planları hızla ortaya çıktı. İlk omurgalılar olan balıklar, kemikli iskelet ve çeneler geliştirdi.
Sonrasında karaya geçiş gerçekleşti. Tiktaalik gibi geçiş formları, yüzgeçlerin nasıl bacaklara dönüştüğünü gösteriyor. Bunun hakkında da detaylı araştırma yapabilirsin. Dinozorlar çağında küçük memeliler, metabolizmalarını geliştirerek hayatta kaldı. Plasenta evrimi yavruların anne karnında daha uzun süre beslenebilmesine olanak sağladı. Koku alma ve dokunma duyularının gelişmesiyle beyin hacmi arttı ve milyonlarca yıl sonra primatlar ortaya çıktı. Taş alet kullanımı (Homo habilis), ateşin kontrolü (Homo erectus), dilin gelişimi (Homo sapiens) ile insan beyni hızla gelişim sağladı.
Soyut düşünce, sanat ve sembolik iletişim ile bilişsel devrim yarattık. Yerleşik yaşama geçtik ve uygarlıklar kurduk.

Bu kadar uzun ve detaylı bir sürecin özeti ancak bu kadar oluyor, eğer daha fazla detay öğrenmek istiyorsan bol bol okuman ve araştırman gerek. Tabii burada da okumayı ve öğrenmeyi sevip sevmemen büyük bir rol oynuyor.
Mesaj otomatik birleştirildi:


Mesela size canlı kanlı bir örnek. Okumaktan nefret ederseniz ve bilimle hiçbir alakanız olmazsa böyle olursunuz maalesef.
Mesaj otomatik birleştirildi:


Yahu eğer tanrı senin dediğin gibi evrime müdahale ediyorsa neden körelmiş organlar var diye sordun mu kendine hiç? Bu organları körelmeyecek şekilde tasarlayamıyor muydu her şeye gücü yeten tanrı? Ve konuda anlattığım uzuv ve organların yarısından fazlası körelmemiş, yanlış şekilde tasarlanmış sistemler. Yani sen şuan konunun yalnızca yarısını eleştiriyorsun, geri kalan kısmı nerede?
Kardeşim dün iki üç kitaptan iki üç bilgi edinip ateist olmuş ve " bakın bende birşeyler biliyorum" diyip 10 kelimede anlatılabilecek cümlenin içine 100 kelime ekleyip dikkat çekmeye çalışan sebiye 1ateist bir gençden farkın yok.Her şeye gücü yeten tanrının bu organları körelmeyecek şekilde yaratabileceğine aklın yetmiyorsa benim sana anlatabilecek pek şeyim yok.Dediğin
" Eğer tanrı gerçekten Tanrı ise dünyada yanlış diye bir kelime olmamalı tanrı bunun doğrusunu yapamıyor mu?"
 

penthaL

80+
Katılım
29 Ekim 2024
Mesajlar
148
Senin bunu dememen için hayvanların günlük gülistan icinde yaşaması gerekiyor.

Kardeşim dün iki üç kitaptan iki üç bilgi edinip ateist olmuş ve " bakın bende birşeyler biliyorum" diyip 10 kelimede anlatılabilecek cümlenin içine 100 kelime ekleyip dikkat çekmeye çalışan sebiye 1ateist bir gençden farkın yok.Her şeye gücü yeten tanrının bu organları körelmeyecek şekilde yaratabileceğine aklın yetmiyorsa benim sana anlatabilecek pek şeyim yok.Dediğin
" Eğer tanrı gerçekten Tanrı ise dünyada yanlış diye bir kelime olmamalı tanrı bunun doğrusunu yapamıyor mu?"
O kadar hata sayıyoruz birisi çıkıyor "sen daha dün kitap okumaya başlamışsın yeğenim" diyerek tüm argümanlarımı bitirdiğini sanıyor. Bunlara cevap vermeye bile değmez, yazık.
 
Katılım
8 Aralık 2023
Mesajlar
2,846
Kanka bu hayat yok evrim yok cart yok curt diye yaşama takıl git çok sorgulama inan geç bunlarla uğraşmak yerine git bir abdest al sabah namazını bekle kıl eğer islam falan yoksa bile (tövbe) yine de yap kimse var olup olmadığnı bilemez ne kaybedersinki yapsan hiçbirşey böyle şeylerle kafanı doldurma
 

penthaL

80+
Katılım
29 Ekim 2024
Mesajlar
148
Kanka bu hayat yok evrim yok cart yok curt diye yaşama takıl git çok sorgulama inan geç bunlarla uğraşmak yerine git bir abdest al sabah namazını bekle kıl eğer islam falan yoksa bile (tövbe) yine de yap kimse var olup olmadığnı bilemez ne kaybedersinki yapsan hiçbirşey böyle şeylerle kafanı doldurma
Hatalarla ve çelişkilerle dolu olduğunu bildiğimiz halde sorgulamadan körü körüne inanalım diyorsun yani? Sorgulamamaya teşvik ettiğinin farkındasındır umarım.
 
Katılım
8 Aralık 2023
Mesajlar
2,846
Hatalarla ve çelişkilerle dolu olduğunu bildiğimiz halde sorgulamadan körü körüne inanalım diyorsun yani? Sorgulamamaya teşvik ettiğinin farkındasındır umarım.
Farkındayım
Sorgulanarak yaşanamayacağında sende farkındasındır herhalde
 

zartzurthesap

80+ Bronze
Katılım
1 Mart 2025
Mesajlar
588
Dahası  
Reaksiyon skoru
279
İsim
fb düşmanı
Evrim saçmalığıyla başarılar. Kendinize şunu sorun yeter, insanlık en son hangi evrimi geçirdi ve şuan neden evrimleşme tökezledi bilim insanları deneyler yaparak kendileri evrimi hızlandırmak için uğraşırken bilime sahip olmadan insanı bugüne evrimlestiren bilim neydi.
Evrim saçmalık değildir. Aksine Allah'ın varlığına en önemli delildir. Kuran'da "Gerçekten biz insanı pişmemiş kuru çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan yarattık." der. Evrim teorisi de ilk canlının sudan başlayarak karaya geçişini diye devam eder.

Sen inandığın Allah'ın bu koca evreni yaratabileceğine inanıyorsun da, o evrendeki küçük bir gezegen içindeki canlıları evrimle yaratabileceğine neden inanmıyorsun. Her şeye gücü yetmez mi? İstese böyle de yaratamaz mı?
 
Yeni mesajlar Yeni Konu Aç      

SON KONULAR

Forum istatistikleri

Konular
1,086,051
Mesajlar
9,767,221
Üyeler
172,601
Son üye
donanimteknik
Top Bottom