Bunu kentsel dönüşüm gibi düşün. Evleri yıkmadan, yenisini dikemiyorsun. Muhalefet sağolsun, kentsel dönüşüm gibi bir hareketi bile kötülüyor. İnsanlar cehaletinden kentsel dönüşüme onay vermiyorlar. Onayını almadan da, evini yıkıp yerine yenisini dikemiyorsun. Fakat deprem olduğunda, insanların itiraz edecek durumu kalmıyor.
Erdoğan, kentsel dönüşümü ilk duyurduğundaki haberlere bak. Halkın evine gidip, neredeyse yalvarıyordu onay vermeleri için. Depreme dayanıklı evlere ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Fakat yine de karşı çıkıyorlardı.
Bunu parti olarak bakma bu arada yani Türkler iş işten geçtikten sonra çalışmayı çok sever yani genel olarak öyleyiz maalesef o yüzden parti olarak bakmıyorum gerekli önlemler alınmadı bunu da kabul etmek lazım önceki hükümetin en büyük hatalarından biriydi zaten.
Hocam, buna kesinlikle parti olarak bakarım. 2009 yılına kadar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) gibi çok gerekli bir kurum yoktu ülkemizde. Önceki hükümetler kurmamıştı. 29 Mayıs 2009'da, Ak Parti hükümeti kurdu. AFAD sayesinde, bu gibi doğal afetlere gecikmeden, en doğru müdahaleyi yapabiliyoruz.
Bu yapılmayan yardım işine de parti olarak bakmamak gerekiyor o belediye yapmamış onların kendileri ilerde çekecekleri var aynısını AKP'li bir belediye de 6 ay paraları biriktirmişti yardım paralarıyla koli almıştı yani bu hataları bir partiye atmak çok yanlış olur.
Belediye tek başına o kadar yardımı yapamayabilir. Fakat hükümetin bütçe yetersizliği söz konusu olamaz. Halkın başına doğal afet geldiğinde, devlet orada olmalıdır. 99 depremini yaşayan insanlarla konuş, araştır bakalım. Deprem olduktan kaç gün sonra devlet müdahale etmiş?
Deprem zamanı tüm ülke bir oluyor ne AKP ne CHP ne İyi Parti ne MHP'li ayrılmadan yardım ediyor o şu partiden buna yardım yapmayalım diyen kimse yoktur heralde eğer varsa da onun insanlığı yoktur zaten
Türkiye'nin deprem tarihini araştırmanı öneririm. Söylediğin şeyin doğru olmadığını görürsün.
99 depremini ele alalım. O dönemin hükümeti, halkın deprem için gönderdiği yardım paralarıyla memur maaşı ödedi. Çünkü kasada memura ödenecek para yoktu. Dönemin bakanı, Recep Önal itiraf ediyor bunu. Yardım malzemeleri ve çadırlar, deprem bölgesine geldiğinde kullanılmaz hâle gelmişti. Küflenmiş, eskimiş, yıpranmışlardı. Yetkililer, depreme kadar bu yardım malzemelerin hiç bakım yapmamışlardı...
Resmî rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. 365 bin bina hasar gördü.
yani demek istediğim yapılan hataları onlarca yıllık partilere atmak yanlış olur diye düşünüyorum tabi senin görüşlerin de önemli yapılan hataları AKP'ye ya da CHP'ye atarsak biz taraflı olmuş oluruz tabi ki insanın görüşü olucak ama sanki karşısındaki kötü biri gibi suç atılmasına karşıyım
Hocam, deprem her hükümet döneminde olur. Bunu engelleyebileceğimiz bir teknoloji yok. Önemli olan, hükümetin depreme nasıl müdahale ettiğidir. Deprem anında ne yaptı, deprem sonrasında ne yaptı? Bunu konuşmamız, eleştirmemiz ve eksikleri varsa söylememiz gerekir. Bunları yapmazsak, hatâlarımızdan ders çıkaramayız.
Ak Parti hükümetinden önce, ülkemizde gerçekleşen depremleri yazıyorum. Ak Parti'nin yaptığı gibi, önceki hükümetler de deprem sonrasında bölgeyi tekrardan inşâ etti mi sence?
27 Aralık 1939'da Erzincan'da 7,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu depremde 32.968 kişi öldü, yaklaşık 100.000 kişi yaralandı. Kışın en şiddetli günlerinde meydana gelen bu felaketin, ardından ülke çapında yas ilan edildi. Yardım konvoyları, soğukla da mücadele eden depremzedelere ancak iki gün sonra ulaşabildi.
20 Aralık 1942'de Tokat'ın Niksar ve Erbaa ilçelerini etkileyen 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yaklaşık 3000 kişi yaşamını yitirdi, 6300 kişi yaralandı.
26 Kasım 1943'te, Samsun'un Ladik ilçesinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 4kişi yaşamını yitirdi.
1 Şubat 1944'te Bolu'nun Gerede ilçesinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 3959 kişi öldü, çok sayıda insan evsiz kaldı.
18 Mart 1953 yılında Çanakkale Yenice'de 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 265 kişi yaşamını yitirdi.
25 Nisan 1957'de Fethiye açıklarında, 7,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 67 kişi yaşamını yitirdi.
25 Mayıs 1957'de Bolu Abant'ta 7,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 52 kişi yaşamını yitirdi.
19 Ağustos 1966'da Muş Varto'da 6,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 2396 kişi öldü, 1489 kişi yaralandı.
22 Temmuz 1967'de Adapazarı Mudurnu'da 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 89 kişi yaşamını yitirdi.
28 Mart 1970'de Kütahya Gediz'de 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 1086 kişi öldü,1260 kişi yaralandı.
6 Eylül 1975'de Diyarbakır Lice'de 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 2385 kişinin öldü.
24 Kasım 1976'da Van'ın Muradiye ilçesinde 7,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 3840 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.
30 Kasım 1983'te ise Erzurum ve Kars'ta 6,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde bin 155 kişi öldü, bin 142 kişi yaralandı.
13 Mart 1992'da Erzincan ve Tunceli'de 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 653 kişi yaşamını yitirdi. Yaralı sayısıysa 3850 olarak belirlendi.
1 Ekim 1995'te, Dinar'da 7,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 90 kişi yaşamını yitirdi.
27 Haziran 1998'de Ceyhan'da 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 146 kişi yaşamını yitirdi.
Van depremi diyorsun; depremden önceki Van'ın ve depremden sonraki Van'ın görsellerine bak bakalım. Devlet bölgeyi nasıl geliştirmiş. En yakın dönemimizde olan, İzmir depreminde bile devlet anında olay yerine müdahale etti. Yıkılan binaların yerine, depreme dayanıklı ve daha planlı binalar dikiliyor.
Bazen, benimle dalga geçtiğinizi düşünüyorum. Hocam, deprem doğal afettir. Ona da mı Erdoğan sebep oluyor. Ölen insanları nasıl geri getirsin?
Bunu kentsel dönüşüm gibi düşün. Evleri yıkmadan, yenisini dikemiyorsun. Muhalefet sağolsun, kentsel dönüşüm gibi bir hareketi bile kötülüyor. İnsanlar cehaletinden kentsel dönüşüme onay vermiyorlar. Onayını almadan da, evini yıkıp yerine yenisini dikemiyorsun. Fakat deprem olduğunda, insanların itiraz edecek durumu kalmıyor.
Erdoğan, kentsel dönüşümü ilk duyurduğundaki haberlere bak. Halkın evine gidip, neredeyse yalvarıyordu onay vermeleri için. Depreme dayanıklı evlere ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Fakat yine de karşı çıkıyorlardı.
Hocam, buna kesinlikle parti olarak bakarım. 2009 yılına kadar, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) gibi çok gerekli bir kurum yoktu ülkemizde. Önceki hükümetler kurmamıştı. 29 Mayıs 2009'da, Ak Parti hükümeti kurdu. AFAD sayesinde, bu gibi doğal afetlere gecikmeden, en doğru müdahaleyi yapabiliyoruz.
Belediye tek başına o kadar yardımı yapamayabilir. Fakat hükümetin bütçe yetersizliği söz konusu olamaz. Halkın başına doğal afet geldiğinde, devlet orada olmalıdır. 99 depremini yaşayan insanlarla konuş, araştır bakalım. Deprem olduktan kaç gün sonra devlet müdahale etmiş?
Türkiye'nin deprem tarihini araştırmanı öneririm. Söylediğin şeyin doğru olmadığını görürsün.
99 depremini ele alalım. O dönemin hükümeti, halkın deprem için gönderdiği yardım paralarıyla memur maaşı ödedi. Çünkü kasada memura ödenecek para yoktu. Dönemin bakanı, Recep Önal itiraf ediyor bunu. Yardım malzemeleri ve çadırlar, deprem bölgesine geldiğinde kullanılmaz hâle gelmişti. Küflenmiş, eskimiş, yıpranmışlardı. Yetkililer, depreme kadar bu yardım malzemelerin hiç bakım yapmamışlardı...
Resmî rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. 365 bin bina hasar gördü.
Hocam, deprem her hükümet döneminde olur. Bunu engelleyebileceğimiz bir teknoloji yok. Önemli olan, hükümetin depreme nasıl müdahale ettiğidir. Deprem anında ne yaptı, deprem sonrasında ne yaptı? Bunu konuşmamız, eleştirmemiz ve eksikleri varsa söylememiz gerekir. Bunları yapmazsak, hatâlarımızdan ders çıkaramayız.
Ak Parti hükümetinden önce, ülkemizde gerçekleşen depremleri yazıyorum. Ak Parti'nin yaptığı gibi, önceki hükümetler de deprem sonrasında bölgeyi tekrardan inşâ etti mi sence?
27 Aralık 1939'da Erzincan'da 7,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Bu depremde 32.968 kişi öldü, yaklaşık 100.000 kişi yaralandı. Kışın en şiddetli günlerinde meydana gelen bu felaketin, ardından ülke çapında yas ilan edildi. Yardım konvoyları, soğukla da mücadele eden depremzedelere ancak iki gün sonra ulaşabildi.
20 Aralık 1942'de Tokat'ın Niksar ve Erbaa ilçelerini etkileyen 7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yaklaşık 3000 kişi yaşamını yitirdi, 6300 kişi yaralandı.
26 Kasım 1943'te, Samsun'un Ladik ilçesinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 4kişi yaşamını yitirdi.
1 Şubat 1944'te Bolu'nun Gerede ilçesinde 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 3959 kişi öldü, çok sayıda insan evsiz kaldı.
18 Mart 1953 yılında Çanakkale Yenice'de 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 265 kişi yaşamını yitirdi.
25 Nisan 1957'de Fethiye açıklarında, 7,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 67 kişi yaşamını yitirdi.
25 Mayıs 1957'de Bolu Abant'ta 7,1 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 52 kişi yaşamını yitirdi.
19 Ağustos 1966'da Muş Varto'da 6,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 2396 kişi öldü, 1489 kişi yaralandı.
22 Temmuz 1967'de Adapazarı Mudurnu'da 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 89 kişi yaşamını yitirdi.
28 Mart 1970'de Kütahya Gediz'de 7,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 1086 kişi öldü,1260 kişi yaralandı.
6 Eylül 1975'de Diyarbakır Lice'de 6,6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 2385 kişinin öldü.
24 Kasım 1976'da Van'ın Muradiye ilçesinde 7,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 3840 kişi yaşamını yitirdi, birçok kişi yaralandı.
30 Kasım 1983'te ise Erzurum ve Kars'ta 6,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremde bin 155 kişi öldü, bin 142 kişi yaralandı.
13 Mart 1992'da Erzincan ve Tunceli'de 6,8 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 653 kişi yaşamını yitirdi. Yaralı sayısıysa 3850 olarak belirlendi.
1 Ekim 1995'te, Dinar'da 7,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 90 kişi yaşamını yitirdi.
27 Haziran 1998'de Ceyhan'da 6,2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 146 kişi yaşamını yitirdi.
Van depremi diyorsun; depremden önceki Van'ın ve depremden sonraki Van'ın görsellerine bak bakalım. Devlet bölgeyi nasıl geliştirmiş. En yakın dönemimizde olan, İzmir depreminde bile devlet anında olay yerine müdahale etti. Yıkılan binaların yerine, depreme dayanıklı ve daha planlı binalar dikiliyor.
İstanbul'a da el atsalar keşke ama bence yine de çarpık kentleşme sürüyor yani tüm gelenler hep İstanbul'a yatırım yapıyor diğer iller geride kalıyor çarpık kentleşme daha da artıyor mesela genelde Türkiye'de avrupai veya amerikan mahalleleri seviliyor ama onu yapacak alan İstanbul'da kalmadı maalesef diğer illerde bazı inşaat yerleri yapmaya çalışıyordu en son yani onlar depreme daha dayanıklı Allah korusun bir İstanbul depreminde binlerce insan o an ölücek ve eğer deprem kışa denk gelirse evsiz dışarda kalanlar illa ki olacaktır yani devlet herkese barınacak ger bulamayabilir sonuçta deprem ülkemizin jeopolitik konumu olarak bir riski genç bir topraklardayız ve genç toprakların kanı kaynıyor bu da deprem olarak bize kötü dönüşler yapıyor depremler depremlerin daha önceden tahmin edilmesi için çok çalışma var ama gerçekten çok zor önlemlerimizi aldıktan sonra Allah'a sığınmaktan başka çaremiz kalmıyor tüm herkes elini taşının altına koyup bu işi birlikte çözmemiz lazım
Yok efendim estağfurullah dalga geçmiyorum. Erdoğan sebep olmuyor zaten önlem almayan bazı kişiler ve evlerini canından daha değerli olarak gören bazı vatandaşlarımız sebep oluyor yani burası bize dedemden kalma burayı biz yıkmayız şöyle yapmayız diyorlar sonra deprem olunca da iş işten geçmiş oluyor, insanlar yakınlarını kaybediyorlar.
İstanbul'a da el atsalar keşke ama bence yine de çarpık kentleşme sürüyor yani tüm gelenler hep İstanbul'a yatırım yapıyor diğer iller geride kalıyor çarpık kentleşme daha da artıyor mesela genelde Türkiye'de avrupai veya amerikan mahalleleri seviliyor ama onu yapacak alan İstanbul'da kalmadı maalesef diğer illerde bazı inşaat yerleri yapmaya çalışıyordu en son yani onlar depreme daha dayanıklı Allah korusun bir İstanbul depreminde binlerce insan o an ölücek ve eğer deprem kışa denk gelirse evsiz dışarda kalanlar illa ki olacaktır yani devlet herkese barınacak ger bulamayabilir sonuçta deprem ülkemizin jeopolitik konumu olarak bir riski genç bir topraklardayız ve genç toprakların kanı kaynıyor bu da deprem olarak bize kötü dönüşler yapıyor depremler depremlerin daha önceden tahmin edilmesi için çok çalışma var ama gerçekten çok zor önlemlerimizi aldıktan sonra Allah'a sığınmaktan başka çaremiz kalmıyor tüm herkes elini taşının altına koyup bu işi birlikte çözmemiz lazım
İstanbul'a el atılması için, muhalefetin kentsel dönüşüme destek vermesi gerekiyor. Kentsel dönüşümü iptal ettirmek, geciktirmek ve engellemek için uğraşıyor adamlar. 2012'de bunun için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu CHP.
Yatırımın büyük çoğunluğu İstanbul'a yapılsa da, diğer şehirler de gelişiyor hocam. Gaziantep en büyük örneği.
Yok efendim estağfurullah dalga geçmiyorum. Erdoğan sebep olmuyor zaten önlem almayan bazı kişiler ve evlerini canından daha değerli olarak gören bazı vatandaşlarımız sebep oluyor yani burası bize dedemden kalma burayı biz yıkmayız şöyle yapmayız diyorlar sonra deprem olunca da iş işten geçmiş oluyor, insanlar yakınlarını kaybediyorlar.
Bu konuda haklısın. Kerpiç evinin yıkılmasına müsaade etmiyor adam. Devlet zor kullanıp yıksa, zalim oluyor. Zor kullanmasa, depremde o ev yıkılıyor ve o evde yaşamayanların bile ölümüne sebep olabiliyor. İşte, bilinçsiz insanlarla anca bu kadar ilerleniyor.
İstanbul'a el atılması için, muhalefetin kentsel dönüşüme destek vermesi gerekiyor. Kentsel dönüşümü iptal ettirmek, geciktirmek ve engellemek için uğraşıyor adamlar. 2012'de bunun için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu CHP.
Yatırımın büyük çoğunluğu İstanbul'a yapılsa da, diğer şehirler de gelişiyor hocam. Gaziantep en büyük örneği.
Bu konuda haklısın. Kerpiç evinin yıkılmasına müsaade etmiyor adam. Devlet zor kullanıp yıksa, zalim oluyor. Zor kullanmasa, depremde o ev yıkılıyor ve o evde yaşamayanların bile ölümüne sebep olabiliyor. İşte, bilinçsiz insanlarla anca bu kadar ilerleniyor.
Zamanında yapılan hataların telafisi olmuyor maalesef
Ayrıca muhalefet partileri kentsel dönüşüme destek vermiyorlar diyorsun ama ekrem imamoğlunu her gördüğüm zaman deprem hakkında konuşuyorken görüyorum.
Bu konuda haklısın. Kerpiç evinin yıkılmasına müsaade etmiyor adam. Devlet zor kullanıp yıksa, zalim oluyor. Zor kullanmasa, depremde o ev yıkılıyor ve o evde yaşamayanların bile ölümüne sebep olabiliyor. İşte, bilinçsiz insanlarla anca bu kadar ilerleniyor.
Bizim buralarda biri vardı yol genişlemesi için evinin yıkılması gerekiyordu arsayı alıyorlar evini yıkıyorlar baya yüklü miktar para veriyorlar herkes yıktırdı bu adam direndi 1.5 yıl falan bir de evini görsen öyle eski evdi ki hem arsa hem ev yıkımından milyon kazandı
Bizim buralarda biri vardı yol genişlemesi için evinin yıkılması gerekiyordu arsayı alıyorlar evini yıkıyorlar baya yüklü miktar para veriyorlar herkes yıktırdı bu adam direndi 1.5 yıl falan bir de evini görsen öyle eski evdi ki hem arsa hem ev yıkımından milyon kazandı
Tam aynısı bizim burada da vardı. Hiçbir değeri olmayan arsasını, devlete kaç paraya sattı. Keşke devlet bunlardan zorla alsa, demokrasi ayağına milletin parasına çöküyor. Devlet o yolu, halktan aldığı vergilerle yapıyor sonuçta.
Bende bir artı ekleyeyim. Bir videoda gördüm. Çok zekice bir çıkarım,
Erdoğan Havaalanları ve kanal istanbul ile İstanbul'un belirli yerlerine sivil halkı yığarak savaş anlarında ordu düşerse sivil halkın şehirde daha iyi tutunmasını sağlamak için askeri bir hamle yapmak istemiş olabilir.
Çok uzun cümle oldu
Bende bir artı ekleyeyim. Bir videoda gördüm. Çok zekice bir çıkarım,
Erdoğan Havaalanları ve kanal istanbul ile İstanbul'un belirli yerlerine sivil halkı yığarak savaş anlarında ordu düşerse sivil halkın şehirde daha iyi tutunmasını sağlamak için askeri bir hamle yapmak istemiş olabilir.
Çok uzun cümle oldu
Zamanında yapılan hataların telafisi olmuyor maalesef
Ayrıca muhalefet partileri kentsel dönüşüme destek vermiyorlar diyorsun ama ekrem imamoğlunu her gördüğüm zaman deprem hakkında konuşuyorken görüyorum.
Ben kaynaksız konuşmuyorum hocam. Kentsel dönüşümün iptali için, anayasa mahkemesine gittiklerini de kanıtlayabilirim. Desteklemediler, engel oldular yıllarca.
Ekrem İmamoğlu deprem hakkında sadece konuşuyor, başka hiçbir şey yapmıyor. Adam göreve geldikten sonra deprem bütçesini %65 azalttı. Belediyenin kendi yayınladığı Mali Bütçeyi atıyorum kaynak olarak. Linkini de vereceğim, teyit etmek istersen...
2018 yılında, belediye Ak Parti'de iken, deprem bütçesi: 1 milyar 22 milyon 295 bin liraydı.